Emsal Mahkeme Kararı Ankara 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/157 E. 2023/145 K. 03.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA

T.C.
ANKARA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2023/157 Esas
KARAR NO : 2023/145

BAŞKAN : … …
ÜYE : … …
ÜYE : … …
KATİP : … …
KONKORDATO
TALEP EDEN : … – ….

TALEP : Konkordato (Adi Konkordatodan Kaynaklanan (İİK 285 İla 308/h))
TALEP TARİHİ : 01/03/2023
KARAR TARİHİ : 03/03/2023
GR.KR.YZM.TARİHİ : 06/03/2023

Mahkememizde görülmekte olan Konkordato (Adi Konkordatodan Kaynaklanan (İİK 285 İla 308/h)) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Konkordato talep eden vekili talep dilekçesi ile özetle; İİK 285. maddesine göre borçlarını, vadesi geldiği halde ödeyemeyen veya vadesinde ödeyememe tehlikesi altında bulunan herhangi bir borçlu, vade verilmek veya tenzilat yapılmak suretiyle borçlarını ödeyebilmek için konkordato talep edebilineceğini, konkordato talep eden … Gayrimenkul Yatırım A.Ş.’nin şuanda ekonomik güçlük içinde bulunduğunu, borçlarını vadesinde ödeyememe tehlikesi yaşadığını, konkordato talebinde bulunan müvekkilinin 25/11/2009 tarihinde … ticaret sicil numarası ile tescil edilip, 02/12/2009 tarih ve … sayılı ticaret sicil gazetesinde yayınlanarak Ankara merkezli olarak kurulduğunu, müvekkilinin halen faaliyetine ………. adresinde devam ettiğini, şirketin ana faaliyet konusu kuruluş sözleşmesinde “…… Derneği Genel Başkanlığı tarafından ihale edilen ….. adresinde bulunan Ankaraİlli Çankaya İlçesi tapunun …..Parselinde kayıtlı taşınmaz inşaatının tamamlanarak, işletilmesi projesine yönelik olarak, gayrimenkul yapım, işletim, alım, satım amaçlı tesisler kurmak, işletmek, kiralamak veya kiraya vermek, satın almak, satmak, finansal kiralama yoluyla, kiralamak veya satın almak, alım ve satıma rehin etmek, ipotek etmek, ipotek ve rehinleri fek ve tadil etmek, tesisleri inşaa etmek, kurmak ve bu tesisleri işletmek” ve diğer konular, olarak belirlendiğini, şirketin bu ana sözleşme çerçevesinde ….. başlandığını, ancak ilk firma tarafından AVM’nin yapımı tamamlanamayarak yarım kaldığını, inşaatın ilk işletmeci firma tarafından tamamlanamamasından sonra, … ile işletmeci arasında devam eden mahkeme süreçlerinden dolayı AVM’nin uzun yıllar kaba inşaat olarak yarım kaldığını, … tarafından … AVM’nin inşası ve işletilmesi için yapılan ihaleyi kazanan müvekkilinin … ile 23.12.2009 tarihli Yap-İşlet-Devret sözleşmesini imzaladığını, imzalanan sözleşmeye göre, kaba inşaat seviyesinde kalan inşaatın tamamlanmasını ve iskan belgesinin alınmasını takiben 23.12.2011 tarihinden başlamak üzere 25 yıl süre ile işletmek üzere müvekkili şirketin AVM’yi devraldığını, AVM’de toplam 97 adet mağaza bulunduğunu, müvekkili şirketin 23.12.2011 tarihinden itibaren başlayan Yap-İşlet-Devret sözleşmesi çerçevesinde …’ne işletme hakkı bedeli adı altında kararlaştırılan aylık ödemeler yaparak, kendisine verilen işletme yetkisi doğrultusunda, bugüne kadar AVM’yi işlettiğini ve ve AVM’de yer alan mağazaları kiraya vererek gelir elde ettiğini, şirketin 31.12.2022 tarihi itibarıyle tamamı ödenmiş kayıtlı sermayesinin 4.000.000,00.-TL olup, her biri 25,00-TL kıymetinde 160.000 hisseye ayrıldığını, … … Tekstil San. Ve Tic. A.Ş.’nin 160.000 hissesinin bulunduğunu, müvekkilinin … AVM’nin işletilmesi ile ilgili faaliyetlerini… Gayr. Kir. Yön. Danış. San ve Tic. A.Ş firmasından hizmet alımı şeklinde yürüttüğü için Aralık-2022 tarihi itibarıyla 1 çalışanın bulunduğunu, AVM işletmeciliği yada perakende sektörünün her geçen gün daralan ve rekabetin arttığı bir sektör olduğunu, sektörde yaşanan kontrolsüz büyüme ya da arz fazlalığından dolayı rekabetin sürekli arttığını ve buna bağlı olarak da kira gelirleri sürekli azaldığını, sektörde yaşanan rekabetten dolayı 2016-2019 yılları arası 4 yıllık periyotta AVM kira gelirlerinin yerinde saydığını, reel olarak ise azaldığını, bunlara ilaveten Çin’in Vuhan kentinde ortaya çıkan koronavirüsün küresel bir salgına dönüşmesi sonucunda dünyanın pek çok yerinde olduğu gibi ülkemizde de gündelik yaşamda kısıtlamalara gidildiğini, 19 Mart 2020 tarihinden itibaren AVM’lerin faaliyetleri öncelikli tüketim mağazaları (market, eczane gibi) haricinde geçici olarak durdurulduğunu, bu olumsuz etkinin 2020 yılından sonra 2021 yılında da devam ettiğini, buna bağlı olarak, ister-istemez dükkân kiralarının ödenemez hale geldiğini, bu durumun sonucunda da müvekkil şirketin 2019 yılında 41.683.291,37.-TL olan net satış gelirlerinin 2020 yılında 22.920.558,18.-TL’ye, 2021 yılında ise 25.884.331,13.-TL’ye düştüğünü, koronavirüs salgınından dolayı müvekkili tarafından AVM’nin mülk sahibi …’ne defalarca müracaat edilerek işletme bedelinin azaltılmasının talep edildiğini, ancak … Müdürlüğü nezdinde bu taleplerine hiçbir şekilde karşılık bulamadığını, bu duruma bağlı olarak müvekkili tarafından giderlerin azaltılabilmesi için Ankara 5. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2020/93 Esas sayılı dosyasından ve devamında Ankara 13. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2020/851 Esas sayılı dosyalarından … Müdürlüğü’ne uyarlama davaları açıldığını ve davaların halen derdest olduğunu, davacı…… tarafından davalı…… … A.Ş. aleyhine açılan davada asıl ve birleşen davalarda talep edilen bağış vaadi bedellerinin dava konusu edildiğini, 23.12.2009 tarihli Yap-İşlet-Devret Sözleşmesi’nde, yıllık 400.000,00 USD bağış vaadi düzenlendiğini, yaşanan ekonomik sıkıntı nedenleriyle bağışlama vaadinden rücu edildiğini, bu konu ile ilgili de Ankara 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2019/58 Esas sayılı dosyasından … tarafından açılan davanın halen derdest olduğunu, … tarafından AVM kiracılarına yasal olmayan şekilde kira bedellerini şirketleri hesabına değil, kendi hesaplarına yatırmaları için noterden ihtarname çekildiğini, bunun üzerine kiracıların bir kısmının kira bedellerini yatırmak için tevdi mahalli belirlenmesi için mahkemeye müracaat ettiklerini, kiralarını belirlenen tevdi mahalli hesaplarına yatırdıklarını, bu konuda müvekkili tarafından Ankara 12. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2021/654 Esas sayılı dosyasında muarazanın giderilmesi talepli dava açıldığını, bu davanın derecattan geçerek kesinleştiğini, …bu süreçte müvekkili şirket tarafından verilen 3.500.000 USD tutarındaki teminat mektubunu nakde çevirdiği halde, teminat mektubu bedelini borçtan mahsup etmemdiğini, ilaveten kiracılardan kiraların tahsil edilmesini engellediği gibi, kesinleşmemiş olan bağış vaatlerinin tahsilatını yaptığını, hem …’nin sözleşmeye ve hukuka aykırı haksız bu tutumunun, hem de olumsuz piyasa koşullarının etkisi ile müvekkili şirketin nakit akışının akamete uğratıldığını, bu duruma rağmen müvekkili şirketin borçlarını aksatmadan ödemeye çalıştığını, bu çerçevede şirketin bankalara olan borçlarını yapılandırarak ödemeye başladığını ve taksit ödemelerini ortaklarının da katkısı ile ödemeye devam ettiğini, …’nin 31.12.2022 tarihi itibarıyla hazırlanmış mali tablolarına göre rehinli-rehinsiz, konkordatoya tabi olan 149.021.603,07.-TL olduğunu, şirketin toplam 39 adet alacaklıya olan Adi (Rehinsiz) Borçları toplamının 11.758.071,69.-TL olduğunu, 31.12.2022 tarihi itibarıyla 2 bankaya olan banka kredileri borçları toplamının ise 33.886.889,74.-TL olduğunu, şirketin banka borçlarına şirket ortağının da müşterek borçlu yada müteselsil kefil olduğunu, şirketin vergi ve sigorta borçlarından oluşan amme borçları toplamının 3.376.641,64.-TL olduğunu, bu tutarın 2.963.047,36.-TL’lik kısmının vergi borçları, 4.772,69.-TL’lik kısmının sigorta borçları ve 408.821,61.-TL’lik kısmı ise yasal yükümlülükler olduğunu, müvekkili şirketin 31.12.2022 tarihi itibarıyla hazırlanmış mali tablolarına göre toplam borcunun 149.021.603,07.-TL olduğunu ve %40’lık tenzilat sonrası borç tutarının 104.318.531,38.-TL’ye düştüğünü ve bu borçlarını konkordatonun tasdiki kararının bağlayıcı olmasından itibaren 60 aylık vade ile üç ayda bir taksitle ödemek istediğini, müvekkili şirketin halen çeşitli bankalarda bulunan vadeli, vadesiz mevduat hesaplarında ve alınan çekler olarak hali hazırda mevcut 3,256,234.74.-TL’lik tutarın 2.500.000,00-TL’lik bölümü konkordatoya tabi borçların ödenmesinde kullanılacağını, müvekkili şirketin ticari faaliyetlerinden kaynaklı olarak mevcut toplam 92,364,524.12.-TL’lik alacak tutarının 42.000.000,00.-TL’lik bölümünü korkordatoya tabi borçların ödenmesinde kullanacağını, konkordato sürecinde finansman baskısı ve haciz tehdidi olmaksızın çalışacak olan müvekkilinin mühlet süreleri ile beraber 6 yıllık periyotta 65.500.000,00.-TL’lik ticari kazanç elde etmeyi hedeflediğini, elde edilecek bu ticari faaliyet karının da borçların ödenmesinde kullanılacağını beyan ederek; öncelikle davacının faaliyetine devam edebilmesi ve malvarlığının korunabilmesi için tensip kararıyla birlikte İcra ve İflas Kanunu’nun 287, 288, 294, ve 295 inci maddeleri gereğince derhal, davacı…bakımından 3 ay süre ile geçici mühlet kararı verilmesine, İİK.’nun 206/1 sırasındakiler hariç olmak üzere, 6183 sayılı Kanundan doğan vergi ve her türlü harç, ceza ile SGK alacakları (prim ve idari para cezaları da dahil) ile ilgili takipler dahil olmak üzere, davacılar aleyhine takip yapılmaması, haciz, ihtiyati haciz, e-haciz, ihtiyati tedbir, satış, muhafaza ve tahliye işlemleri uygulanmaması, evvelce yapılmış olan tüm takiplerin durdurulması, yeni takip yapılmamasına, davacı…hakkında rehnin paraya çevrilmesi yoluyla yapılmış ve yapılacak tüm icra takiplerinde satışlarının durdurulması, rehinli menkullerin muhafazasının durdurulmasına, davacının tüm kurumlar ve şirketler nezdindeki hak ve alacaklarının 3. kişilerce haciz, muhafaza ve/veya her ne şekilde olursa olsun tahsil edilmesinin önlenmesi ve tüm hak ve alacaklarının davacılara ödenmesine, davacının takip borçlusu olduğu takiplerde kendisi aleyhine veya 3. şahıs konumunda oldukları takiplerde kendisine yönelik 89/1 haciz ihbarnameleri gönderilmesinin tedbiren önlenmesine, davacının teminat mektuplarının nakde çevrilmesinin ve tahliyesinin tedbiren durdurulmasına, başta bankalar olmak üzere idare ve tüm alacaklıların takas mahsup haklarının kullarnmasının önlenmesine ve mahkememiz tarafından uygun görülecek diğer tedbirlerin alınmasına, İİK 289’uncu maddesi uyarınca kesin mühlet verilmesine, davacı…müvekkilinin konkordato talebinin kabulüne ve yasada belirtilen sair kararların alınmasına, sonuç olarak yapılacak yargılama neticesinde konkordatonun tasdikine karar verilmesi talep ve dava etmiştir.
KABUL VE GEREKÇE : Talep, İİK 285 vd. maddelerine dayalı konkordato istemine ilişkindir.
Ankara 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2020/426 Esas sayılı dosyasına ait gelen evrakları üzerine yapılan inceleme sonucunda; talep dilekçesi Ankara 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2020/426 Esasına kaydı yapıldığı, müteakiben Ankara 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2020/459 Esas sayılı dosyasının bu dosya ile birleştirildiği, Ankara 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2020/426 Esas sayılı dosyası ile konkordato talep eden …, … … Tekstil Sanayi ve Ticaret A.Ş., … Elektronik İnşaat Makine Tekstil Mağazacılık Sanayi ve Ticaret A.Ş. ve birleşen Ankara 2.ATM’nin 2020/459 Esas sayılı dosyasında davacılar …, …, … yönünden 16/09/2020 tarihli kararı ile İİK’nun 287/1. maddesi gereğince davacılar hakkında 3 ay süre ile geçici mühlet kararı verilerek konkordato komiserler kurulu görevlendirildiği, kesin mühlet süresinin anılı mahkemenin 16/12/2020 tarihli ara karar ile 16/12/2020 tarihinden geçerli olmak üzere 1 yıl süre ile uzatıldığı, Ankara 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2020/426 Esas sayılı dosyasından verilen 10/03/2023 tarihli karar ile “1-Asıl davada davacı …’nin konkordato talebinin İİK’nun 305/c ve 308. maddeleri gereğince REDDİNE, 2-Asıl davada davacılar … … Tekstil Sanayi ve Ticaret A.Ş., … Elektronik İnşaat Makine Tekstil Mağazacılık Sanayi ve Ticaret A.Ş. ve birleşen Ankara 2.ATM’nin 2020/459 Esas sayılı dosyasında davacılar …………… konkordato projesinin TASDİK TALEBİNİN ADİ ALACAKLAR YÖNÜNDEN KABULÜ İLE; Konkordato projesine göre, adi alacaklıların alacaklarının, tasdik kararını müteakip 6 ay ödemesiz ve ödemesiz dönemden sonra gelmek üzere 60 Ay taksitle ödenmesine, davacıların rehinli alacaklılara ilişkin konkordato projesinin tasdik talebinin reddine,” şeklinde karar verildiği, söz konusu kararın istinaf aşamasında olduğu ve henüz kesinleşmediği görülmüştür.
Talep eden … Gayrimenkul Yatırım İşletme A.Ş.’nin %100 hissesinin … … Tekstil Sanayi ve Ticaret A.Ş.’ye ait olduğu, … … Tekstil Sanayi ve Ticaret A.Ş.’nin ise 5365 hissesinin …’a, 5365 hissesinin …’a ve 3770 hissesinin …’a ait olduğu Ticaret Sicil Gazetesi’nden yapılan incelemeden anlaşılmıştır.
Mevcut dosyada esasa yönelik incelemeye geçilmeden önce derdestlik dava şartının değerlendirilmesi gerekmektedir. Zira talep eden şirket ile ilgili halen derdest bulunan Ankara 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2020/426 Esas sayılı dosyası bulunmaktadır. Derdestliğe ilişkin İstinaf ve Yargıtay içtihatları incelendiğinde, Ankara Bölge Adliye Mahkemesi’nin 23. Hukuk Dairesi’nin 2020/722 Esas, 2020/662 Karar sayılı ve 2022/1319 Esas, 2022/1380 Karar sayılı dosyalarında konkordato talebinin çekişmesiz yargı işi olduğu ve derdestlik dava şartının konkordato taleplerine uygulanamayacağının belirtilmesine karşın Trabzon Bölge Adliye Mahkemesi 4.Hukuk Dairesi’nin 2021/9 Esas, 2021/59 Karar, Trabzon Bölge Adliye Mahkemesi 4.Hukuk Dairesi’nin 2022/917 Esas, 2022/790 Karar ve İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 17.Hukuk Dairesi’nin 2021/2234 Esas, 2022/472 Karar sayılı kararlarında konkordato talebinin çekişmesiz yargı işi olduğu, çekişmesiz yargı işlerinde derdestlik dava şartının uygulanabileceğinin belirtildiği yine söz konusu kararlardan Trabzon Bölge Adliye Mahkemesi 4.Hukuk Dairesi’nin 2021/9 Esas, 2021/59 Karar sayılı kararının, Yargıtay 6.Hukuk Dairesi’nin 2021/2585 Esas, 2022/365 Karar sayılı kararı ile onandığı, Yargıtay onaması ve onanan karar dikkate alındığında mahkememizde konkordato talebinde derdestlik dava şartının uygulanması gerektiği yönünde kanaatin bulunmasına rağmen mahkememizin bağlı bulunduğu Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesi’nin derdestliğe ilişkin vermiş olduğu kararların kesin mahiyette olduğu, bu nedenden ötürü mahkememizce, bağlı bulunduğumuz Ankara 23. Hukuk Dairesi’nin derdestliğe yönelik görüşü doğrultusunda mevcut dosyada derdestlik dava şartının bulunmadığı kabul edilmiştir.
Mahkememizce talebe yönelik yapılan değerlendirmede;
Bilindiği gibi, konkordato, borçluya devletin tanımış olduğu bir lütuf müessesesidir. Konkordato talep eden bu lütuf müessesesinden faydalanırken, dürüst ve iyi niyetli olmak zorundadır. Talebinde dürüst ve iyi niyetli olmayanlar bu müesseseden yararlanamazlar. Mevcut olayımızda konkordato talep eden daha önceden Ankara 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2020/426 Esas sayılı dosyasında konkordato talep etmesine ve söz konusu dosyanın halen derdest bulunmasına rağmen sunmuş olduğu bir klasörlük evrakın hiçbir yerinde daha önceden talep etmiş olduğu dosyadan bahsetmemiştir. Bu durum dahi tek başına konkordato talep edenin, talebinde dürüst ve iyi niyetli olmadığını göstermektedir. Bu nedenden dolayı konkordato talebinin reddi gerekmektedir.
Konkordato talep eden Ankara 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2020/426 Esas sayılı dosyasında tenzilatsız 6 ay ödemesiz ve 60 ay vade ile vade konkordatosu talep ettiği, söz konusu dosyada talep edenin adi alacaklı sayısının 20, borç miktarının 36.708.097,23-TL olduğu ve söz konusu alacak miktarının 9.622.475,72-TL’sinin kabul oyu kullandığı, kabule tekabül eden alacaklı sayısının 11 olduğu, reddeden alacaklı sayısının 9 olduğu ve redde tekabül eden alacak miktarının 27.085.621,51-TL olduğu, söz konusu reddedilen alacak içerisindeki en büyük payın 23.029.437,19-TL ile Türkiye … olduğunun görüldüğü, mevcut dosyada ise konkordato talep edenin %40 tenzilatlı 12 ay ödemesiz, 60 aylık vade ve tenzilat konkordatosu talep ettiği, talep edenin alacaklı sayısının 39, borç miktarının ise 111.758.071,69-TL olduğu, söz konusu borcun 33.012959,85-TL’sinin daha önceden ret oyu kullanan Türkiye …’ne ait olduğu, 73.486.034,57-TL’sinin talep eden şirketin sahibi olan … … Tekstil Sanayi ve Ticaret A.Ş.’nin hissedarları olan …, … ve …’a ait olduğu, söz konusu hissedarların Ankara 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2020/426 Esas sayılı dosyasında alacaklı olarak gözükmediği, üç hissedarın söz konusu Ankara 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2020/426 Esas sayılı dosyasında alacaklı gözükmemesine ve aynı zamanda söz konusu şahısların aynı dosyada konkordato talep eden konumunda olması ve konkordatolarının tasdik edilmesine rağmen (üç hissedarın tasdik edilen konkordato projesindeki toplam adi borç miktarı 56.612.822,15‬-TL’dir) mevcut dosyamızda üç hissedar tarafından toplamda 73.486.037,57-TL konkordato talep edene borç verilmesinin hayatın olağan akışına aykırı olduğu, zira üç hissedarın Ankara 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2020/426 Esas sayılı dosyasında toplam 56.612.822,15-TL’lik borcu ödeyemedikleri gerekçesi ile konkordato talep etmesine karşın talep edene 73.486.037,57-TL’lik borç vermesinin mümkün olmadığı, söz konusu hissedarların talep eden şirkete borç verdiğine ilişkin Ankara 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2020/426 Esas sayılı dosyasında tasdik sonrası kayyım atanan …’ın da herhangi bir raporunun bulunmadığı, hissedarların talep eden şirketten kağıt üzerinde alacaklı gösterilmesinin tek amacının, mevcut dosyada en büyük alacaklı konumunda bulunan Türkiye …’ni konkordato oylamasında etkisiz hale getirmek olduğu anlaşılmıştır.
4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 2.maddesinde “Herkes haklarını kullanırken ve borçlarını yerine getirirken dürüstlük kurallarına uymak zorundadır.
Bir hakkın açıkça kötüye kullanılmasını hukuk düzeni korumaz.” şeklinde düzenleme bulunmaktadır.

Söz konusu düzenlemeden de açıkça anlaşılacağı gibi, hakların kullanılması ve borçların yerine getirilmesinde dürüst olunması ve yine açıkça kötüye kullanılan bir hakkın da hukuk düzeni tarafından korunmayacağı belirtilmiştir.
Bu düzenleme çerçevesinde mevcut olay değerlendirildiğinde, talep edenin talep dilekçesinin hiçbir yerinde Ankara 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2020/426 Esas sayılı dosyasından bahsetmemesi, borçlarını ödeyemediği için konkordato talep eden ve konkordato talepleri tasdik edilen …, … ve …’ın lehine, talep eden şirket aleyhine fiktif bir alacak meydana getirerek Türkiye …’nin konkordato oylamasında etkisiz hale getirilmek istenilmesi, mevcut projenin daha önceden Ankara 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nde ret ile sonuçlanan projeye göre alacaklılar yönünden daha kötü bir proje olması nedeni ile mahkememizde talep edenin konkordato talebinin tamamen konkordato tedbirlerinden faydalanmak ve ilerleyen süreçte Türkiye …’ni etkisiz hale getirmeyi amaçlandığından ve bu amacın TMK’nun 2. maddesi gereğince korunması mümkün olmadığından konkordato talep edenin, konkordato talebinin reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM :Yukarıda açıklanan gerekçelerle,
1-Konkordato talep edenin talebinin REDDİNE,
2-Alınması gerekli karar ve ilam harcı peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
3-Yapılan yargılama giderlerinin talep eden üzerinde bırakılmasına,
4-Konkordato talep eden tarafından yatırılan gider avansından artan kısmın HMK’nun 333. maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde, yatırana iadesine,
Dair, HMK 320/1. maddesi gereğince dosya üzerinden yapılan inceleme sonucu, kararın tebliğinden itibaren 10 günlük süre içerisinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 03/03/2023

Başkan …
¸e-imza
Üye …
¸e-imza
Üye …
¸e-imza
Katip …
¸e-imza