Emsal Mahkeme Kararı Ankara 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/93 E. 2022/546 K. 14.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
ANKARA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2022/93 Esas
KARAR NO : 2022/546

DAVA : Alacak (Satım Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 08/02/2022
KARAR TARİHİ : 14/09/2022
KR.YZL.TARİHİ : 23/09/2022

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
İDDİA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket tarafından kullanılmak üzere 20.12.2021 tarihinde “… … LED TV” adlı “…” Seri numaralı televizyon davalı firmadan satın alındığını, yetkili servis, satış konusu malın kurulumunu tamamladıktan sonra televizyon ekranının sol üst köşesinde görüntü kaymasının olduğu müvekkili şirket yetkilileri tarafından tespit edildiğini, servis yetkilileri tarafından da anılan problem tutanak ile tespit edilip doğrulandığını, her ne kadar müvekkili şirket tarafından değişim hakkı kullanma talebi davalı firmaya iletilmiş olsa da davalı firma müvekkilinin talebine olumlu yanıt vermediğini, ticari satış, sözleşmenin her iki tarafının da tacir olduğu ve her iki tarafın da ticari işletmesi ile ilgili olan satış olduğunu, müvekkili şirket tarafından evvelce satış konusu malın ayıpsız bir benzeri ile değiştirilmesi veya malın iade edilerek bedelinin ödenmesi davalıdan talep edildiğini, neticede talep davalı tarafından reddedildiğini, müvekkili şirket satış konusu malı teslim etmeye hazır olduğunu bildirerek sözleşmeden dönme hakkını kullanmak istemediğini beyanla, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla (şimdilik) 1.000,00 TL’nin iadesine, teslim tarihinden itibaren işleyecek en yüksek ticari avans faizi işletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirket daima tüketici memnuniyetine önem vermekte ve mevzuat hükümlerine uygun davrandığını, davacının satın aldığı … marka …4K Android model televizyon ile ilgili gerekli incelemeler yapıldığını, davacının başvurusuna istinaden … yetkili servisi tarafından 29.12.2021 tarihinde cihazın kurulum ve tanıtımı yapılarak hasarsız ve çalışır vaziyette davacıya teslim edildiğini, 30.12.2021 tarihinde yasal garanti süresi başlatıldığını, davacının başvurusuna istinaden … yetkili servisi tarafından 29.12.2021 tarihinde cihazın kurulum ve tanıtımı yapılarak hasarsız ve çalışır vaziyette davacıya teslim edilmiş olup 30.12.2021 tarihinde yasal garanti süresi başlatıldığını, 30.12.2021 tarihinde davacı tarafından “ekranda ısınma var” şikayetine istinaden … yetkili servisi tarafından cihaz incelendiğini, ekranın sol üst köşesinde ışık sızması olduğu davacı tarafından beyan edildiğini, detaylı inceleme için atölyeye alınıp test de edildiğinde herhangi bir ışımaya rastlanmadığını, cihaz sorunsuz bir şekilde teslim edilmek istendiğini, fakat davacı cihazı teslim almayacağını bildirdiğini, davacıya cihazı teslim almaması halinde cihazla ilgili herhangi bir sorumluluk alınmayacağı konusunda 05.01.2022 tarihinde PTT aracılığıyla ekli ihtarname belgesi gönderildiğini, sistemde bilgiler kontrol edildiğinde davacıya verilen servis hizmetinde de üründe teknik hiçbir arıza görülmediğini ve ürüne fonksiyonel anlamda müdahale edilmeden çalışır durumda davacıya teslim edildiğini, ürün sorunsuz olarak çalıştığını beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER, KABUL VE DEĞERLENDİRME: Dava, satım sözleşmesine konu TV’ nin ayıplı çıkması nedeni ile sözleşmeden dönme ve satılanın iadesi istemine ilişkindir.
Taraflar arasındaki ihtilafın; davacının 20/12/2021 tarih ve 12.000,00 TL bedelli fatura ile satın aldığı televizyonda iddia edildiği şekilde ayıp olup olmadığı, var ise sözleşmeden dönme ve ödenen bedelin iadesini isteme koşullarının oluşup oluşmadığı noktasında toplandığı tespit edilmiştir.
Dava açılmadan evvel arabulucuya müracaat edilmiş olup işbu dava şartı yerine getirilmiştir.
Davacı 02/09/2022 tarihli harçlandırılmış ıslah dilekçesi ile talebini 12.000,00 TL’ye yükseltmiştir.
Öncelikle uyuşmazlığın temelini oluşturan “ayıp ve ayıba karşı tekeffül” kavramları üzerinde durmakta yarar vardır.
Ayıba ilişkin hukuki düzenleme, dava konusu uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken 6098 sayılı Borçlar Kanununun 219. maddesinde yer almaktadır. Düzenleme “Satıcı alıcıya karşı herhangi bir surette bildirdiği niteliklerin satılanda bulunmaması sebebiyle sorumlu olduğu gibi, nitelik veya niteliği etkileyen niceliğine aykırı olan, kullanım amacı bakımından değerini ve alıcının ondan beklediği faydaları ortadan kaldıran veya önemli ölçüde azaltan maddi, hukuki ya da ekonomik ayıpların bulunmasından da sorumlu olur. Satıcı, bu ayıpların varlığını bilmese bile onlardan sorumludur” şeklindedir.
Öğretide ayıp satılanda, hasarın geçtiği anda vaad edilen nitelikleri bir diğer ifade ile bulunması gereken bir özelliğin bulunmaması ya da bulunmaması gereken bir kusurun ya da eksikliğin bulunması ya da dürüstlük kuralı gereğince ondan beklenen lüzumlu vasıfları taşımaması hali olarak tanımlanmakta ve maddi, hukuki ya da ekonomik ayıp şeklinde sınıflandırılmaktadır. Maddi ayıp bir malda madden hata bulunmasıdır (örneğin malın yırtık, kırık, bozuk, lekeli olması gibi). Hukuki ayıp malın kullanımının hukuken sınırlandırılmış olmasıdır (malın üzerinde rehin, haciz, intifa hakkı gibi kısıtlamalar bulunması gibi). Ekonomik ayıp ise malın iktisadi vasıflarında eksiklik olmasıdır.
Ayıba ilişkin diğer sınıflandırma, ayıbın açık ve gizli olup olmamasına göre yapılmaktadır. Açık ayıp hemen ilk bakışta ya da yüzeysel bir muayene ile tespit edilebilen ayıptır. Durumun gerekli kıldığı, muayene ile anlaşılamayan ayıplar, gizli ayıptır. Alıcı gizli ayıpları araştırmakla yükümlü değilse de ayıp meydana çıkar çıkmaz hemen ihbar etmelidir (Domaniç, H.: Türk Ticaret Kanunu Şerhi, C.I, İstanbul 1988, s.155; Yavuz, N.: Ayıplı İfa, 2.b., Ankara 2010, s. 107; Karakaş, C.F.: Ticari Satımda Ayıp İhbarının Süresi ve Şekli, XXII. Ticaret Hukuku ve Yargıtay Kararları Sempozyumu, Ankar 2006, s.172). Derhal kavramı, halin icabına uygun fazla vakit geçirmeden bildirim olarak anlamak gerekir. Ancak TTK 23’de malın muayene ve ihbar yükümlülüğü düzenlenmiştir. Eğer alıcı iğfal edilmiş ise yani maldaki ayıp ondan bilerek saklanmış ise Kanunun öngördüğü çözüm satıcı bakımından ağırlaştırılmış bir sorumluluğu gerektirmektedir. Nitekim 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 225. maddesine göre alıcıyı iğfal etmiş olan satıcı, ayıbın kendisine vaktinde ihbar edilmemiş olduğunu ileri sürerek sorumluluktan kurtulamayacağı gibi 231. maddesine göre 2 yıllık zamanaşımı süresinden de yararlanamayacaktır.
Satıcının satılanın ayıplarından sorumlu olduğu hallerde ise alıcı TBK’nın 227. maddesinde düzenlenen seçimlik haklarından birini kullanabilecektir.
Alıcının sözleşmeden dönme seçimlik hakkını kullanması halinde TBK’nın 229. maddesi uyarınca, alıcı satıcıdan, ödemiş olduğu satış bedelinin, faiziyle birlikte geri verilmesi, satılanın tamamen zaptında olduğu gibi, yargılama giderleri ile satılan için yapmış olduğu giderlerin ödenmesi, ayıplı maldan doğan doğrudan zararının giderilmesini isteyebileceği gibi ayrıca satıcı, kendisine hiçbir kusur yüklenemeyeceğini ispat etmedikçe, alıcının diğer zararlarını da gidermekle yükümlüdür.
Somut olayda, davaya konu TV’nin bulunduğu yerde incelenerek idida edilen şekilde ayıplı olup olmadığı, varsa ayıbın niteliği, ayıbın giderilip giderilemeyeceği, giderilmesi halinde ne kadarlık masraf doğacağı, yapılacak tamiratın tutarının cihazın değerine oranı ve cihazda değer kaybına yol açıp açmayacağı ve ayrıca tamirin ileride kullanıma engel olup olmayacağı (cihaz ömrünün kısalıp kısalmayacağı) hususlarında düzenlenen 14/06/2022 tarihli bilirkişi raporunda; dava konusu TV ‘de 30.12.2021 tarihinde montaj ve kurulumu gerçekleştiren teknisyenin tespit ettiği ışık sızması durumunun 09.06.2022 tarihinde yapılan keşif esnasında devam ettiği, montaj tarihi olan 30.12.2021 tarihinde konu ayıbın tespiti sonrası yine aynı tarihte yetkili teknik servisin çağrı merkezinin arandığı, servise TV’nin gönderildiği, 05.01.2022 tarihinde ilgili kıymette arızanın bulunmadığı gerekçesi ile davacıya teslim edildiği, ancak 09.06.2022 tarihinde yapılan keşifte ayıbın devam ettiği, panelin yenisi ile değişiminin arızayı giderebileceği ve konu panelin tv fiyatının yaklaşık %80’ı olduğu, televizyonun panelin değiştirilmesi halinde, televizyonun kullanıma engel bir halinin kalmayacağı ve ilerde kullanımına da engel olmayacağı rapor edilmiştir.
Davaya konu … … LET TV, 20/12/2021 tarihli fatura ile davacı tarafından davalıdan satın alınmış ve davacıya 29/12/2021 tarihinde teslim edilmiştir. Tarafların kabulünde olduğu üzere; 30/12/2021 tarihinde davacı tarafından TV’de ısınma olduğu ve sol üst köşede ışık sızması bulunduğu davalıya bildirilmiş, böylelikle ayıp ihbarında bulunulmuştur. İhbar üzerine davalı tarafın görevlendirdiği teknik servis aracılığı ile yapılan incelemede cihazda bir sorun bulunmadığı tespit edilerek cihazın iade alınmayacağı davacıya bildirilmiş ise de; mahkememizce yerinde inceleme yaptırılmak sureti ile alınan yukarıda ayrıntıları yazılı bilirkişi raporunda; incelemenin yapıldığı 09/06/2022 tarihi itibari ile ışık sızması durumunun devam ettiği, sorunun giderilmesi için TV panelinin değişmesinin gerektiği, panelin fiyatının TV’nin fiyatına oranının %80 olduğu açıklanmıştır. Tarafların iddia ve savunması ile alınan bilirkişi raporuna göre dava konusu TV’nin teslim zamanında dahi ayıplı olduğu, ayıbın niteliğine göre davacının süresinde ayıp ihbarında bulunduğu, panelin fiyatının TV’nin fiyatına oranının %80 olduğu gözetildiğinde davacının sözleşmeden dönerek bedel iadesini isteme seçimlik hakkını kullanmasının yerinde ve makul olduğu kabul edilmiştir. Her ne kadar mahkememiz bilirkişi atama ara kararında inceleme gününün davalı tarafa da bildirilmesi hüküm altına alınmış ve bu hükmün yerine getirilmemesine davalı tarafça itiraz edilmiş ise de; ara karar gereğinin tam olarak yerine getirilmemiş olmasının yapılan inceleme ve varılan sonuca etki etmeyeceği değerlendirilmiştir. Davacının satın aldığı TV’yi kullanamadığı gözetilerek dava tarihinden itibaren davacı lehine faize hükmedilerek davanın kabulüne dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-DAVANIN KABULÜNE;
a-…. nolu faturada bahsi geçen … …LET TV’nin davalıya İADESİNE,
b-TV bedeli olan 12.000,00 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Hüküm altına alınan miktar üzerinden hesaplanan 819,72 TL harçtan, peşin alınan 205,70 TL harcın mahsubu ile bakiye 614,02 TL karar harcının davalıdan tahsili ile Hazine’ye irat kaydına,
3-Zorunlu arabuluculuk gideri olan 1.320,00 TL’nin davalıdan alınarak Hazine’ye irat kaydına,
4-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yatırılan 297,90 TL harç toplamı ve 1.072,00 TL posta, tebligat ve bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.369,90 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yatırılan gider avansından artan kısmının HMK’nun 333.maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde ve istek halinde yatırana iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, kararın tebliği tarihinden itibaren 2 hafta içinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.14/09/2022

Katip … Hakim …
¸e-imzalıdır ¸e-imzalıdır