Emsal Mahkeme Kararı Ankara 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/924 E. 2023/431 K. 22.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. … MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA

T.C.

1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2022/924 Esas
KARAR NO : 2023/431

BAŞKAN : … …
ÜYE : … …
ÜYE : … …
KATİP : … …

DAVACI/KARŞI DAVALI : 1- … –
2-….
VEKİLLERİ : Av. … – …
Av. … -….

DAVALI/KARŞI DAVACI : 1- … (TCKN: …) –
2- ….
VEKİLİ : Av. … – ….
DAVA/KARŞI DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ : 20/04/2001

BİRLEŞİK … … MAHKEMESİ’NİN … ESAS SAYILI DOSYASINDA
DAVACI : … (TCKN: …) –
VEKİLİ : Av. ….
Av. … – ….
DAVALI : 1- … – …
2- ….
VEKİLİ : Av. … – ….
DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ : 14/01/2011

KARAR TARİHİ : 22/06/2023
GR.KR.YZM.TARİHİ : 23/06/2023

Mahkememizde görülmekte olan Alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
ASIL DAVA;
İDDİA: Davacılar vekili dava dilekçesi ile özetle; müvekkillerine ait şirketin merkezinin …’da bulunduğunu ve …’da üretilen emtianın …’de şube açılarak satışına karar verildiğini, bu şubenin …Memurluğunun … sicil numarasında kayıt ettirilerek ilan edildiğini ve faaliyete geçirildiğini, şube müdürü olarak davalı …’ın tayin edildiğinin ve … Şubesi için tayin edilen bu davalının BK’nun 449.maddesi uyarınca ticari mümessil tayin edildiğini ve durumun ticaret sicilinde ilan edildiğini, yanlar arasında 20.01…. tarihli Sözleşme imzalandığını, …’de bulunan müşterilere … Şubesi aracılığı ile teslim edilen malların bedellerinin şube aracılığı ile asıl şirkete aktarıldığının … yılında 1.014.929,24 …’lik satış gerçekleştirildiğini, satış bedellerinden 393.359,23.-…’nin … tarafından tahsil edildiği halde şirket merkezine aktarılmadığını ve ihtar edilmesine rağmen davalının bu sorumluğunu yerine getirmediğini, daha sonra yapılan araştırmada bu davalının diğer davalı şirketin münferit yetkili müdürü sıfatı ile faaliyet yürüttüğünün tespit edildiğini, davalının bu eylemenin haksız rekabet olduğunu, hakkında …’na suç duyurusunda bulunulduğunu beyanla; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile 100.000 …’nin davalılardan müşterek ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP ve KARŞI DAVADA İDDİA: Davalı vekili cevap dilekçesi ve karşı dava dilekçesi ile özetle; müvekkili … ile davacılar arasında sözleşme imzalandığını, ancak müvekkilinin iddia edildiği gibi … Şubesinin ticari mümessili ve şube müdürü olmadığını, kendisine vekaletname verilerek işlemlerin yürütüldüğünü, davacıların … genelinde temsilcileri konumunda olduğunu, sözleşme uyarınca sabit giderlerin davacılar tarafından karşılanmasının ve komisyon ödenmesinin kararlaştırıldığını, müvekkilinin satış tutarlarının tamamını davacı şirketin hesaplarına aktardığını, davacıların herhangi bir alacağının bulunmadığını beyanla; asıl davanın reddine karar verilmesini talep etmiş, karşı davasında ise, davalılardan … ile davacı arasında imzalanan temsilcilik sözleşmesinin 5.maddesinde “Temsilcinin Komisyonu” başlığı altında düzenlenen maddeye uygun olarak kazanılan komisyondan kesinti yapılamayacağının kararlaştırıldığını, ancak dönem sonu cari hesap kesiminde tüm uyarılara rağmen gönderilen sabit giderlerin tamamının hesaplanan komisyonlardan kesildiğini, sözleşmenin 5. maddesindeki düzenlemeye istinaden yıllık sabit giderlerin hesap dökümü neticesinde kesilmemesi gerekirken …’ın davacı ile iş ilişkisinde bulunduğu …-… yılları arasında sözleşme ile kararlaştırılan komisyon alacaklarından cari hesap dökümü esnasında toplam 250.800 … tutarındaki sabit giderlerden haksız yere kesinti yapıldığını, tüm yazışmaların sonuçsuz kaldığını, kesilen sabit giderler ile eksik ödenen komisyonlardan dolayı çok daha fazla alacak var ise de açılan davanın 100.000 … olduğundan takas definde bulunduklarını beyanla; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile 100.000 … alacağın takas edilmesine, 100.800 … alacağın ise kesinti tarihinden dava tarihine kadar … Bankası’nın … markına uyguladığı bir yıllık en yüksek mevduat faiz oranı ile tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Karşı davacılar vekili 06.07.2001 tarihli ıslah dilekçesi ile özetle; karşı dava dilekçesi ile karşı tarafın açtığı alacak davasının değeri 100.000 … olduğundan bu miktar için takas definde bulunduklarını, ayrıca fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak sabit giderlerden kaynaklanan alacağa ilişkin 150.800 … kesintinin faizi ile birlikte tahsili talebi ile dava açtıklarını, 21.05.2001 tarihli dava dilekçesinin sonuç ve istem kısmında ise 150.800 …’ın istenmesi gerekirken maddi hata yapılarak talep bölümünde belirttiklerinden farklı olarak hata ile 150.800 …’lık karşı dava yerine 100.800 … yazıldığını beyanla; karşılık dava değerinin 150.800 … olarak ıslah edildiği beyan edilmiştir.

BİRLEŞİK … … MAHKEMESİNİN … ESAS SAYILI DOSYASI;
İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesi ile özetle; davalı şirketin … merkezli bir firma olduğunu, müvekkili ile davalı şirket arasında 20.01…. tarihinde bir sözleşme akdedildiğini, anılan sözleşme ile müvekkilinin davalının …’deki şubesi ile ilgili yapacağı çalışmalar kapsamında kendisine ödeneceği kararlaştırılan sabit ücret ve davalı şirketin …’deki satışları üzerinden alacağı komisyon oranlarının belirlendiğini, sözleşmenin 21.01.2001 tarihinde davalı şirket tarafından feshedildiğini, taraflar arasında çeşitli mahkemelerde görülen davalar bulunduğunu, davalı şirketin ayrıca müvekkili aleyhine … Mahkemesinin … Esas sayılı dosyası ile alacak davası ikame edildiğini, müvekkili tarafından da karşı dava açıldığını, müvekkilinin davalı şirketten alacaklı durumda olduğunun … Mahkemesinde yapılan yargılama neticesinde anlaşıldığını beyanla; fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak müvekkilinin sabit ücret ödemelerinden kaynaklanan alacaklarına ilişkin olarak … Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyasında 100.800 … kısmi talepte bulunulduğunu, işbu dava ile … ve … dönemine ilişkin 150.000 …, … ve 2000 yıllarına ilişkin de 250.800 … olmak üzere davalı şirketten toplam 400.800 … tutarında alacağı olması sebebiyle bu tutarın ticari faizi ile birlikte ödenmesi için ek dava niteliğindeki bu davayı açma zarureti hasıl olduğunu, sözleşmeden kaynaklı sabit ücret alacağının ticari reeskont faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı … vekili cevap dilekçesi ile özetle; müvekkilinin … yılından beri faaliyet gösteren … firması olduğunu, sektöründe lider olduğunu, … yılında …’de bir şube kurmaya karar verildiğini, kuruluş öncesinde ileride kurulacak şubenin yetkilisi ile de bir sözleşme akdedildiğini, bu doğrultuda akdedilen sözleşmenin … yılı itibari ile fiilen sona erdiğini, taraflar arasında akdedilmiş olan 20.01…. tarihli Sözleşme’nin 7. maddesi ile tahkim hususunun düzenlendiğini, tahkim şartının varlığı sebebi ile mahkememizin görevsiz olduğunu, alacağın zamanaşımına uğradığını, alacağın 150.800 …’lık kısmının derdest olan … Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyasından da talep edildiğini, talep edilen sabit ücretin sadece davacı temsilcisinin ücreti olmayıp, bunun dışında müvekkilinin … şubesinin bir kısım ofis giderlerine ve çalışanların bazı ödemelerini de kapsadığını, davacının bir alacağının bulunmadığını, … yılının ilk çeyreğinden sonrasına ve 2000 yılına ilişkin olarak tazminat talebinin dayanağının bulunmadığını beyanla; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
KABUL VE GEREKÇE: Asıl dava, davalı … yönünden 20.01…. tarihli sözleşmeye dayalı olarak açılan alacak, yine davalı … davalı şirket yönünden haksız rekabetten kaynaklanan tazminat, karşı dava 20.01…. tarihli sözleşmeye istinaden … tarafından açılan alacak, birleşik dava ise yine 20.01…. tarihli sözleşmeye dayalı olarak açılan alacak davası niteliğindedir.
Mahkememizin … esas-… karar sayılı ilamı ile; asıl davada davalı … aleyhine açılan davanın kabulüne, karşı davanın esastan reddine, birleşen davada ise; 20.01…. tarihli sözleşmenin “Nihai Şartlar” başlıklı 7.maddesinin (a) bendi ile sözleşmeden kaynaklanan veya ilişkili olan her türlü uyuşmazlığın tahkimde görülmesinin kararlaştırıldığı, davadaki talebin sözleşmeden kaynaklanan sabit giderlerden kaynaklanan alacak talebine ilişkin olduğu ve tahkim ilk itirazının cevap dilekçesi ile cevap süresi içerisinde sunulduğu gerekçesi ile davalı şirketin tahkim ilk itirazının kabulü ile davanın usulden reddine karar verilmiş, ilam davalı-karşı davacılar-birleşik davacı vekili tarafından temyiz edilmiş, … … esas-…karar sayılı ilamı ile; “Mahkemece, asıl davada davalı … aleyhine açılan davanın kabulüne, karşı davanın esastan reddine, birleşen davada ise; 20.01…. tarihli sözleşmenin “Nihai Şartlar” başlıklı 7.maddesinin (a) bendi ile sözleşmeden kaynaklanan veya ilişkili olan her türlü uyuşmazlığın tahkimde görülmesinin kararlaştırıldığı, davadaki talebin sözleşmeden kaynaklanan sabit giderlerden kaynaklanan alacak talebine ilişkin olduğu ve tahkim ilk itirazının cevap dilekçesi ile cevap süresi içerisinde sunulduğu gerekçesi ile davalı şirketin tahkim ilk itirazının kabulü ile davanın usulden reddine karar verilmiştir. Yukarıdaki özetten de anlaşılacağı üzere, … tarafından açılan birleşen davada “tahkim itirazında” bulunan davalı şirket, kendi davasında (asıl davada) sözleşmedeki tahkim koşulunu dikkate almadan genel mahkemede davasını açmıştır. Geçerli tahkim sözleşmesi veya şartına rağmen sözleşmenin taraflarının davalarını hakem yerine mahkemelerde açmış olmaları durumunda; tahkim sözleşmesinin veya şartının uygulanmasından vazgeçmiş olduklarının kabulü gerekir. Çünkü, Türk Medeni Kanunu’nun 2. maddesi gereğince herkes, haklarını kullanırken ve borçlarını yerine getirirken dürüstlük kurallarına uymak zorundadır. Bir hakkın açıkça kötüye kullanılmasını hukuk düzeni korumaz. Bu itibarla, mahkemece birleşen davada davalı şirketin tahkim itirazının reddedilmesi ve işin esasına girilerek bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamış, davalı-karşı davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile birleşen davaya yönelik hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir.” şeklindeki gerekçe ile birleşen davada davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile birleşen davaya yönelik hükmün bozulmasına, bozma sebep ve şekline ve bozma ilamına uyulması halinde birleşen davada verilecek hükmün asıl davayı ve buna karşılık açılan karşı davayı etkileyecek mahiyette bulunmasına göre, asıl davada davalı- karşı davada davacılar vekilinin asıl ve karşı davaya yönelik temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına karar vermiş, mahkememizce birleşen dava yönünden tesis edilen bozma ilamına uyularak yargılamaya devam olunmuştur.
Öncelikle, mahkememizin 13.02.2020 tarihli celsesinde birleşen dava yönünden sözleşmeden kaynaklanan alacak isteminde 10 yıllık zamanaşımı süresi dolmadığından davalı vekilinin zamanaşımı itirazının ve … bozma ilamı doğrultusunda tahkim itirazının esas hükümle birlikte temyiz yasa yolu açık olmak üzere reddine karar verilmiştir.
Eldeki davada, asıl davada davacı … ile … arasında 20.01…. tarihli sözleşme akdedildiği, bu sözleşme ile …’nin …’a anlaşmadaki yetkilerle temsilci olarak atadığı dosya kapsamı ile sabit olup, asıl davada taraflar arasındaki ihtilafın öncelikle davalı …’ın hangi tarihler arasında sözleşmeye istinaden görev yaptığı, …’dan sözleşme kapsamında davacının alacaklı olup olmadığı, yine … ile davalı şirketten davacının haksız rekabetten kaynaklanan alacağının bulunup bulunmadığı, var ise miktarı, karşı davada ve birleşik davadaki ihtilafın ise …’ın sözleşmeden kaynaklanan alacağının bulunup bulunmadığı, var ise miktarı noktasında toplandığı saptanmış olup, öncelikle sözleşme akit tarihinin 20.01…. olması, yine …’nün 17.01.2001 tarihli yazısında, …. Noterliği’nin 15.01.2001 tarih ve … yevmiye numaralı azilnamesi ile …’a verilen tüm yetkilerin iptal edildiğinin belirtilmesi ve yine …’nin … esas-… karar sayılı ilamındaki gerekçe doğrultusunda, mahkememizce …’ın sözleşmeden kaynaklanan yetkisinin 20.01…. tarihinde başlayıp, 15.01.2001 tarihinde sona erdiği kabul edilmiş ve bu kabulden hareketle mahkememizce alınan ilk ve ikinci bilirkişi raporları arasındaki çelişkiyi giderecek şekilde …, … ve … tarafından tanzim edilen ek ve kök rapor çerçevesinde, asıl ve karşı dava ile birleşik davanın ayrı ayrı değerlendirilmesi gerekmiştir.
A) Asıl ve karşı dava yönünden yapılan değerlendirmede;
Dava dilekçesinde davacının … yılında yapılan toplam 1.014.929,24 … mal satışı bedelinin davalı … tarafından müvekkili şirkete gönderilmediği iddiası ile fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile açmış olduğu davada, taraflar arasında akdedilen sözleşmenin 3.f, 4.g ve 5.e maddeleri uyarınca davalı …’ın müşteri tarafından ödenen meblağı davacıya aynen göndermekle mükellef olduğu, 3. heyet kök raporuna göre, davalı …’ın 23.02…. tarihli yazısında 1.014.929,24 …’yi muhtelif sebeplerle gönderemediğini kabul ettiği, ancak davacının 23.10.2000 tarihli yazısında bu bedelden kalan 393.359,23 …’yi …’dan istediği nazara alındığında, 393.359,23 …’nin ödendiğini ispat külfetinin … üzerinde olduğu, …’ın anılı bedeli ödediğini ispat edemediği ancak cevap dilekçesi ekinde davacının … A.Ş. … Şubesi’ne 24.04.2000 tarihinde 63.375.577.094 TL ödediğine ilişkin dekont ibraz ettiği, ödeme tarihi itibariyle ödenen miktarın 111.775,67 …’ye tekabül ettiği, bu suretle asıl davada davacı alacağının 281.583,56 … olduğu,
Karşı dava ve asıl davada davalıların mahsup itirazı yönünden yapılan değerlendirmede; taraflar arasında akdedilen sözleşmenin 4. maddesine göre … yılı için aylık 10.450 … sabit gider alacağının … tarafından …’a ödeneceğinin hüküm altına alındığı, bu durumda karşı davacı …’ın 20.01…. tarihinden 15.01.2001 tarihine kadar sabit gider alacağını talep hakkının bulunduğu, karşı dava yönünden ıslah dilekçesi içeriği nazara alındığında, karşı davacının …- … yılları talep etmiş olduğu 250.800 …’nin 100.000 …’lik kısmı için asıl davada mahsup itirazında bulunduğu, karşı davanın konusunun ise 150.800 … olduğu, ibraz edilen bilirkişi raporuna göre, … yılı Haziran ayına kadar …’ın sabit gider alacağının ödendiği, … yılı Temmuz ayından … yılı Aralık ayına kadar …’ın talep edebileceği sabit gider alacağının 62.700 … olduğu, mahsup itirazına itibar edilerek, davacı alacağı olan 281.583,56 …’den …’ın sözleşmeden kaynaklanan alacağı olan 62.700 … mahsup edildiğinde asıl davada davacının 218.883,56 … talep edebileceği, ancak asıl davada dava değerinin 100.000 … olduğu, …’ın tedavülden kaldırıldığı 01.01…. tarihi itibari ile (1) Euro = 1.95583 … olmakla 100.000 … karşılığı davacının 51.129,18 Euro’nun talep edilebileceği nazara alınarak, davacı … … tarafından davalı … aleyhine açılan davanın kabulü ile, 51.129,18 EURO’nun dava tarihinden itibaren 3095 sayılı Kanun’un 4/a maddesi gereğince devlet bankalarınca EURO ile açılmış 1 yıl vadeli mevduat hesabına ödenen en yüksek faiz oranı ile birlikte adı geçen davalıdan tahsili ile adı geçen davacıya verilmesine,
Ayrıca, asıl davada, davacıların davalı … yönünden 20.01…. tarihli sözleşmeye dayalı olarak açılan alacak, yine davalı … davalı şirket yönünden haksız rekabetten kaynaklanan tazminat davası açtığı, mahkememizin … esas sayılı ilamında asıl dava yönünden sadece davalı … aleyhine 20.01…. tarihli sözleşmeye dayanılarak açılan alacak davası yönünden hüküm tesis edildiği, davacı … … … Şubesince davalılar … ve … aleyhine açılan davanın reddine, davacı … … tarafından davalı … aleyhine açılan davanın reddine karar verildiği, ancak ilamın asıl davada davacı vekili temyiz edilmediği nazara alınarak ve bu suretle davalılar yararına doğan usuli müktesap haklar gözetilerek asıl davada yine davacı … … … Şubesince davalılar … ve … aleyhine açılan davanın reddine, davacı … … tarafından davalı … aleyhine açılan davanın reddine,
Karşı davacının asıl davadaki mahsup itirazı sonrasında … tarafından talep edilen bakiye sabit giderlerden kaynaklanan bakiye bir alacak kalmadığı dikkate alındığında, adı geçen karşı davacı tarafından karşı davalı … aleyhine açılan davanın reddine, yine karşı davacı ….Ltd. Şti.’nin 20.01…. tarihli sözleşmenin tarafı olmadığından anılı sözleşmeye istinaden talepte bulunamayacağının kabulü ile davacı ….Ltd. Şti.’nin açmış olduğu davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
B) Birleşen dava yönünden yapılan değerlendirmede;
…-… dönemine ilişkin alacağın karşı davada dava konusu, asıl davada ise mahsup itirazına konu edilmesi karşısında birleşik dava konusu alacağın 2000 yılı Ocak ayından 15 Ocak 2001 arasındaki dönemine ilişkin olduğu, ibraz edilen 3. bilirkişi heyeti kök ve ek raporuna göre 12 ay 15 günlük dönem için davacının talep edebileceği alacağın 130.625 … olduğu, …’ın tedavülden kaldırıldığı 01.01…. tarihi itibari ile (1) Euro = 1.95583 … olmakla 100.000 … karşılığı davacının davalılardan 66.787,50 Euro’nun talep edilebileceği nazara alınarak, 66.787,50 EURO’nun dava tarihinden itibaren 3095 sayılı Kanun’un 4/a maddesi gereğince devlet bankalarınca EURO ile açılmış 1 yıl vadeli mevduat hesabına ödenen en yüksek faiz oranı ile birlikte adı geçen davalılardan tahsili ile davacıya verilmesine karar verildiği, söz konusu kararın …’nin … Esas, …Karar sayılı kararı ile birleşen davada davalılar vekilinin sair temyiz itirazları reddedilerek dönemsel edimlerde zamanaşımı süresinin 5 yıl olması nedeni ile birleşen dosyada zamanaşımı süresinin 5 yıl olduğu kabul edilerek değerlendirme yapılması gerektiğinden bahisle, birleşen dosya davalılar yararına bozulduğu ve mahkememizin yukarıda belirtilen yeni esasına kaydedildiği görülmüştür.
Mahkememizce yapılan yargılama sonunda, mahkememizin … esas … karar sayılı kararının sadece birleşik dava yönünden, birleşik dosya davalısı tarafından temyiz edilmesi, söz konusu mahkeme kararında asıl ve karşı dava yönünden verilen kararların temyiz edilmemesi ve bu kararlar yönünden ilgili mahkeme kararının kesinleşmesi nedeniyle söz konusu asıl ve karşı dava yönünden yeniden hüküm tesis edilmemiştir, birleşik … … Mahkemesinin … esas sayılı dosyası yönünden ise söz konusu birleşik dosya davalısının temyiz talebinin kabul edilerek birleşik dosya davalısı lehine dosyanın bozulduğu, bu çerçevede yapılan incelemede dönemsel edimlerde zaman aşımının … bozma ilamında belirtildiği gibi 5 yıl olduğu, birleşik davada talep edilen dönemsel edimlere ilişkin sözleşmenin 21/02/2021 tarihinden fesih edildiği, birleşik davanın ise 14/01/2011 tarihinde açıldığı, sözleşmenin feshinden birleşik davanın açıldığı tarihe kadar 5 yıllık zaman aşımı süresinin geçtiği, bu nedenle birleşik dosya davalılarının yapmış olduğu zaman aşımı definin yerinde olduğu anlaşılmış ve birleşik davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM :
1-ASIL VE KARŞI DAVA YÖNÜNDEN;
– Mahkememizin … Esas, … Karar sayılı kararında asıl ve karşı dava yönünden verilen kararlar kesinleştiğinden YENİDEN HÜKÜM TESİSİNE YER OLMADIĞINA,
2-BİRLEŞİK DAVA YÖNÜNDEN;
1- Davanın Reddine,
2-Harçlar Kanunu’na göre alınması zorunlu 179,90-TL harcın peşin alınan 6.217,15-TL harçtan mahsubu ile bakiye 6.037,25‬-TL harcın karar kesinleştiğinde istek halinde yatırana iadesine,
3-Davalılar kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 62.601,19-TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Taraflarca yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmın HMK’nun 333. maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde, yatırana iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, kararın tebliği tarihinden itibaren 2 hafta içinde temyiz yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 22/06/2023

Başkan …
¸e-imza
Üye …
¸e-imza
Üye …
¸e-imza
Katip …
¸e-imza