Emsal Mahkeme Kararı Ankara 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/918 E. 2023/265 K. 18.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. … 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA

T.C.

1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO :2022/918 Esas
KARAR NO :2023/265

HAKİM :…
KATİP :…

DAVACI :…
VEKİLİ :Av. …
DAVALI :…
VEKİLİ :Av. …
DAVA :Menfi tespit
DAVA TARİHİ :28/12/2022
KARAR TARİHİ :18/04/2023

Mahkememizde görülmekte olan menfi tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili; taraflar arasındaki sözleşme gereğince müvekkilinden alınan 166.000,00 TL tutarındaki teminat senedine ilişkin olarak haksız şekilde icra takibi başlatıldığını ileri sürerek, davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine, … Müdürlüğünün 2021/2177 Esas sayılı dosyasının iptaline, davalının haksız icra takibi sebebiyle alacak tutarının yüzde 20’si oranında icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, asliye hukuk mahkemesinde dava açılması gerektiğini, senette teminat amacıyla verildiğine ilişkin bir ibarenin bulunmadığını, davacının edimini yerine getirmemesi nedeni ile senedin icra takibine konulduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
Dava, icra takibine konulan bono nedeni ile borçlu olunmadığının tespitine ilişkindir.
Bilindiği üzere, hukuk mahkemelerinin hangileri olduğu ve bunların kuruluşu 5235 sayılı … Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yetkileri Hakkında Kanunun 4 ve 5’inci maddelerinde düzenlenmiştir.
Kanunun 6’ncı maddesinin ikinci fıkrasına göre asliye hukuk mahkemeleri, sulh hukuk mahkemelerinin görevleri dışında kalan ve özel hukuk ilişkilerinden doğan her türlü dava ve işler ile kanunların verdiği diğer dava ve işlere bakar. Bu husus 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 2’nci maddesiyle de teyit edilmiştir. Anılan maddenin ikinci bendi Hukuk Muhakemeleri Kanununda ve diğer kanunlarda aksine düzenleme bulunmadıkça, asliye hukuk mahkemesinin diğer dava ve işler bakımından da görevli olduğunu vurgulamıştır.
Asliye Ticaret Mahkemeleri de 5235 sayılı Kanunun üçüncü fıkrasında düzenlenmiştir ve 6102 sayılı … Kanununun 5’inci maddesinin … numaralı bendi uyarınca bu mahkemeler, aksine hüküm bulunmadıkça, dava olunan şeyin değerine veya tutarına bakılmaksızın tüm ticari davalar ile ticari nitelikteki çekişmesiz yargı işlerine bakmakla görevlidir.
Bir davanın ticari nitelikte olup olmadığı, bir diğer ifade ile asliye ticaret mahkemesinde görülüp görülmeyeceğinin belirlenmesi işi de … Kanununun 4’üncü maddesinde gösterilen ilkelere göre yapılmalıdır. Öğretide de benimsenen görüşe göre ticari davalar mutlak ticari davalar ve nispi ticari davalar olarak iki gruba ayrılmaktadır. … Kanununun 4 üncü maddesinin 1’inci bendinin (a) alt bendi uyarınca bu kanunda düzenlenen hukuk davaları mutlak ticari davalardır. Nispi ticari davalar ise konusu ne olursa olsun, her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davalarıdır (TTK.m.4/1). Kanuni düzenleme uyarınca sadece mutlak ya da nispi ticari davalar asliye ticaret mahkemesinde görülürken, bunlar dışında kalan davalar (istisnalar saklı kalmak kaydıyla) asliye hukuk mahkemelerinde görülmelidir.
Somut olayın bu kapsamda değerlendirilmesi gerekirse; davalı yanca davacı aleyhine … Müdürlüğünün 2021/2177 Esas sayılı dosyası ile başlatılan takibin 166.000,00 TL tutarlı bonoya ilişkin olduğu, davacı taraf, söz konusu bononun teminat senedi olduğunu iddia etmesine rağmen davalı yan, senedin teminat amacıyla verilmediğini, davacının edimini yerine getirmediğini savunduğu, dolayısıyla karşılıklı edimlerin ifa edilip edilmediği noktasında toplandığı anlaşılan uyuşmazlığın çözümünde kambiyo senetlerine ilişkin kuralların tartışılmayacağı konusunda tereddüt bulunmamaktadır.
Her ne kadar bono, kambiyo senedi olarak TTK’de düzenlenmiş ise de kambiyo senedinin doğumuna neden olan temel ilişkinin araç devrine dair sözleşmeye dayandığı, uyuşmazlığın münhasıran bonoya dayanmadığı, davacının tacir olmadığı, davalının da sözleşme tarihinden sonra 2021 yılı itibari ile tacir olduğu, davanın TTK’de sayılan mutlak ve nispi ticari dava niteliğinin bulunmadığı, davada mahkememizin değil, genel görevli mahkeme olan asliye hukuk mahkemesinin görevli olduğu anlaşılmıştır (… HGK’nin 09.11.2016 tarih ve 2014/19-1241-2016/1033; …. HD’nin 14.09.2017 ve 2016/19351-2017/5869 sayılı ilamları ile yerleşik diğer içtihatları).
Hal böyle olunca davaya bakma yetki ve görevinin asliye hukuk mahkemesinin görev alanı içerisinde kaldığı anlaşılmakla davanın usulden reddine karar verilerek aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçeleri yukarıda ayrıntılı şekilde açıklandığı üzere;
1-Mahkememizin görevsizliği nedeni ile HMK’nin 114/1-c. ve 115/2. maddeleri uyarınca davanın usulden REDDİNE,
2-Kararın kesinleşmesine müteakip talep halinde dosyanın yetkili ve görevli … Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine,
3-HMK’nun 331/2. maddesi gereğince yargılama giderlerinin görevli mahkemece hüküm altına alınmasına,
4-İş bu ilam taraflardan birinin süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten; kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde kararı veren mahkememize başvurarak, dava dosyasının görevli ya da yetkili mahkemeye gönderilmesini talep etmesi gerektiği, aksi takdirde resen HMK 20. maddesi gereğince mahkememizce davanın açılmamış sayılmasına karar verileceği hususunun taraflara ihtaratına,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, kararın tebliği tarihinden itibaren 2 hafta içinde … Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 18/04/2023

Katip …
¸e-imza

Hakim …
¸e-imza