Emsal Mahkeme Kararı Ankara 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/849 E. 2022/840 K. 15.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA

T.C.
ANKARA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2022/849 Esas
KARAR NO : 2022/840

DAVA : Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 25/06/2019
KARAR TARİHİ : 15/12/2022
GR.KR.YZ.TR : 16/12/2022

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP : Davalı … Madencilik ve Petrol Ürünleri San. Ve Tic. Ltd. Ştiile davacı arasında 19/09/2015 tarihli protokol ve bayilik sözleşmesi akdedildiği, bayilik sözleşmesi kapsamında davalı şirketin asgari alım taahhüdünde bulunduğu, söz konusu bayilik sözleşmesi gereği davacının kurumsal kimlik uygulaması için 20.176,00-USD * KDV, Otomasyon Sistemi için 4500 USD * KDV yatırım yaptığı ayrıca 1.770.000-TL satış destek primi verdiği, davalı şirketin asgari alım taahhüdünü davacının tüm sözlü uyarılarına rağmen yerine getirmediği, davacı davalıyı sözleşmenin ilk yılı için 29/07/2016 tarihli KEP adresine gönderdiği, taahhüt açığına dair e-posta ile, ikinci yıla ilişkin 04/07/2017 tarihli e-posta ile ve …. yevmiye numaralı yoksun kalınan karı gösteren ihtarname ile, son olarak sözleşmenin üçüncü yılına ilişkin olarak …. yevmiye numaralı kar mahrumiyetine ilişkin ihtarnamesi ile ihtar ettiğini ancak davalının izah edilen konulara ilişkin çözüm üretmediği, davalı şirketin 3500 m3 (2940 ton) beyaz ürün alma taahhüdünde bulunduğu ve bu taahhüdün altında kalması durumunda ödeme tarihindeki TCMB satış kuru üzerinden ton başına 150 USD karşılığı Türk Lirasını kar kaybı olarak davacıya ödemesi gerektiği, 3 yıllık süre zarfında yaklaşık 2971 ton beyaz ürünü eksik aldığını ve bu kapsamda davacının 445.650,00 USD kar kaybına sebep olduğu belirtilerek taraflar arasında imzalanmış sözleşme kapsamında 19/09/2018 tarihinden işleyecek avans faizi ile birlikte davalı şirketten ve kefalet limiti kapsamında diğer davalı …’dan müşterek ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili 09/09/2019 tarihli dilekçesinde özetle; davacı ile davalı arasında 19/09/2015 tarihli protokol ve bayilik sözleşmesi imzalandığı, yapılan sözleşme kapsamında davacının 1.500.000-TL * KDV yatırım bedeli ödemeyi kabul ettiği, bunun için davalı şirketin davacıya 03/12/2015 tarihli ve 07/01/2016 tarihli faturaları kestiği, davalı şirketin davacı lehine 2.000.000 TL bedelli ipotek tesis etmeyi kabul ettiği, davacı şirketin ödemeyi taahhüt ettiği bedeli 03/12/2015 -24/02/2016 tarihleri arasında yaygın olarak gerçekleştirdiği ve ödemelerin böyle yaygın olarak gerçekleşmesi sebebiyle satış taahhüdünü yerine getiremediğini, ayrıca davalı şirketin sözleşmesel yükümlülüğünü yerine getirebilmek için toplu alıcılara yakıt verme riskine girdiği, davacının ilk yıla ilişkin KEP mesajının sadece taahhüt açığı hakkında olduğu, davalı tarafından ilk yıla ilişkin gelen e-postaya karşılık olarak taahhüdün 24/02/2016 tarihinde başlamasını davacıdan rica ettiğini, davacı tarafından 04/07/2017 tarihli e-posta ile KEP adresine 1550 m3 taahhüt açığı bulunduğuna dair e-posta gönderildiği, 25/09/2017 tarihli ihtarname ile 1.605,4 m3 akaryakıt alımının eksik olduğunun ve yeni bir akaryakıt alım programı belirtilmesi gerektiğinin davacı tarafından davalıya bildirildiği, davalı şirketin 02/10/2017 tarihli cevabi ihtarında cezai şart isteme şartlarının oluşmadığını davacıya bildirdiğini, davacının saha müdürüne 50.000 TL para ödemesi yapıldığını ve yapılan bu ödemeye karşılık söz konusu ödemenin hibe iadesi kapsamında yapıldığına dair belge alındığını, 18/09/2018 tarihinde davacının saha müdürünün kurtuluş reçetesi isimli bir belge düzenleyerek davalıya bildirdiğini 18/09/2018 tarihinde davacının satış taahhüdüne ilişkin yeni ihtarname gönderdiğini, davalı şirketin 26/09/2018 tarihli ihtarname ile davacıya satışların gerçekleşmeme sebebinin davacının yüksek fiyatlı satışlarının olduğunun davacıya bildirildiği, davacı tarafından yapılan taahhüdü ihlal bildirimlerin Yargıtay’ın yerleşik kararlarına uygun olmadığını, davalının sözleşmeyi bu hali ile ifa imkanı kalmadığı belirtilerek, davalının talebinin reddine ve sözleşmeye sayın Mahkemece müdahale edilmesine karar verilmesini talep edilmiştir.
KABUL VE GEREKÇE: Dava, sözleşme ilişkisinden kaynaklı cezai şart talebine dayanmaktadır.
Davacı vekilinin mahkememizce görülen 08/12/2022 tarihli 18 nolu celsesindeki beyanıyla kefil … ve mirasçıları yönünden davadan feragat etmiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama sonunda, davacının … ve mirasçıları yönünden davadan feragat ettiğinden, davanın feragat nedeniyle reddine karar vermek gerektiği, yine davalı müteveffanın zorunlu arabuluculuğa katılmaması, külli halefi konumunda olan mirasçılarınında müteveffanın arabuluculuğa katılmamasının sonuçlarından sorumlu olması nedeni ile 6325 Sayılı Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A maddesinin 11.fıkrası gereği yargılama giderlerinin tamamından davalı müteveffanın mirasçılarını sorumlu tutmak gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM :
1-Davanın feragat nedeni ile REDDİNE,
2-Alınması gerekli karar ilam harcı peşin olarak alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
3-Zorunlu arabuluculuk gideri olan 1.320,00-TL’nin müteveffa mirasçılardan alınarak hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafından yapılan 1.155,27-TL (başvuru harcı ve posta gideri olmak üzere) yargılama gideri ile davacı tarafından peşin harç olarak yatırılan 80,70-TL’nin müteveffa mirasçılarından alınarak davacıya verilmesine,
5-Taraflarca yatırılan gider avansından artan kısmın HMK’nun 333.maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde, yatırana iadesine,
Dair tarafların yokluğunda tebliğden itibaren iki haftalık süre içerisinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 16/12/2022

Başkan …
¸¸
Üye …
¸¸
Üye …
¸¸
Katip …
¸¸