Emsal Mahkeme Kararı Ankara 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/848 E. 2022/819 K. 12.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2022/848 Esas – 2022/819
TÜRK MİLLETİ ADINA

T.C.
ANKARA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2022/848 Esas
KARAR NO : 2022/819

DAVA : Tapu İptali Ve Tescil (Satış Vaadi Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 31/05/2021
KARAR TARİHİ : 12/12/2022
GR.KR.YZM.TARİHİ : 15/12/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tapu İptali Ve Tescil (Satış Vaadi Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilleri ile davalı … İnş. Proje Müh. Müş. Tic. ve San. A.Ş. arasında yapılan 15.12.2012 tarihli satış vaadi
sözleşmesi ile ….. numaralı
bağımsız bölümün satımı konusunda anlaştıklarını,
Satış vaadi sözleşmesine göre davalının 30.05.2013 tarihinde taşınmazı müvekillerine
teslim etmeyi, müvekkillerinin de toplam 900.000,00-TL (762.712,00+KDV) TL olan satış
bedelinin 450.000,00-TL’sini 21.01.2013 tarihinde, 450.000,00 TL sini 30.04.2014 tarihinde
ödemeyi kararlaştırdıklarını, müvekkillerinin üzerlerine düşen edimleri yerine getirerek
ödemleri zamanında yaptıklarını, sözleşmede belirtilen devir tarihi geçmesine rağmen davalının 10.04.2014 tarihinde
iflasın açılması nedeniyle ofis tipi gayrimenkulün müvekkilleri adına tapu kayıt ve tescilinin
gerçekleşmediğini, satış vaadi sözleşmesinin iflas erteleme kararından önce yapıldığını, satıcının iflas durumu sonucunda müvekkillerine ait olan bağımsız bölümün arsa
sahibinin uhdesinde kaldığını, bağımsız bölümün müteahhidin yapmış olduğu imalatların
karşılığı olarak hak edişe girdiğini, Ankara Büyükşehir Belediye Encümeninin 07.02.2013
tarih karar no:218, kayıt no:561 sayılı kararı ile “27465 ada 2 parseldeki 03, 04, 13, 14, 15, 16, 21, 23, 24, 33, 34 nolu bağımsız bölümlere … İnş.Tic. ve San.A.Ş. veya
göstereceği 3.şahıslara tapu ferağı verilmesine, gereği için evrakın Emlak ve İstimlak Dairesi
Başkanlığına gönderilmesine” karar verildiğini,
15.12.2012 tarihli Satış Vaadi Sözleşmesi gereğince süresi içerisinde devir işlemleri gerçekleşmediğini ileri sürerek, öncelikle tensiben, dava konusu taşınmazın üçüncü kişilere devir ve temlikinin önlenmesini teminen tapu kaydı üzerine teminatsız olarak tedbir konulmasına, Ankara ili, Çankaya ilçesi, imarın 27462 ada 2 parselde bulunan 43 numaralı bağımsız bölümün tapu kaydının iptali ile üstün hakkımıza dayalı olarak müvekkiller adına tapuda kayıt ve tesciline karar verilmesini istemiştir.
Davacı vekili, mahkememizce verilen 25.10.2021 tarihli ara karar uyarınca sunduğu bila tarihli beyan dilekçesi ile; eldeki davadaki talebini bu kez; “…. parselde bulunan 43 numaralı bağımsız bölümün öncelikle tapu kaydının iptali ile müvekkiller adına tapuda kayıt ve tesciline, bu talebimizin kabul görmemesi halinde, fazlaya ilişkin her türlü dava ve talep hakkımız saklı kalmak kaydıyla şimdilik 300,000,00-TL nin temerrüt tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile davalılardan tahsili” şeklinde açıklamıştır.
Davalı Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığı vekili cevap dilekçesinde özetle; Belediye Encümeninin 20.03.2008 tarih ve 359/1348 sayılı kararı ile
….. sayılı
parseller üzerine kat karşılığı inşaat yaptırılması işinin … İnş. Tic. ve San. A.Ş.’ne
ihale edilmiş olduğu, …. sayısı ile Noter
Sözleşmesi imzalandığı,
Söz konusu Kat Karşılığı İnşaat Yaptırılması işinde …. parsel üzerine toplam 73
adet ofis/mağaza, 27465/2 parsel üzerinde ise 112 adet konut parseli olarak
ruhsatlandırılarak ve 24.09.2010 tarihinde işe başlatılmış olduğu %61,01 İdareye, %38,99
… İnş.Tic. ve San. A.Ş.’ne olmak üzere ihale edilen ve sözleşmesinin 3. maddesi gereği
ihale kapsamındaki taşınmazların paylaşım aşamasına gelindiği için sözleşmenin 34.
maddesine göre Tatbikat projeleri ve m2 cetveli ile hisse oranına göre bağımsız bölümlerin
paylaşımı Belediye Meclisinin 13.04.2012 tarih 665 sayılı Kararı ile bağımsız bölümlerin
paylaşımının yapıldığını,
İş devam ederken yapılan ara hak edişlerle Yüklenici firmanın 27462 ada 2 parselde
27 adet bağımsız bölüm (1 adedi hisseli mağaza/ofis) hak ettiğini, 13 adet bağımsız bölümün
tapu devrinin yapıldığını, 14 adet bağımsız bölümün tapu devri için Encümen Kararı
alındığını, ancak yüklenicinin edinimini yerine getiremediği için tapu devri yapılamadığını, İnşaat çalışmaları devam ederken Ankara 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin …
Esas no.lu dosyasında 02.05.2013 günlü tensip tutanağı ile “taktik kayyımı” olarak kayyum
heyeti atandığını,
İşi alan yüklenici firma … İnş. Tic. ve San. A.Ş işin devamı sırasında mali
güçsüzlük içine girmesi sonucu, alacaklısı tarafından şirket aleyhine iflas yoluyla takip
başlatıldığını, şirketin iflasın ertelenmesi talepli dava dilekçesinin Ankara …Asliye Ticaret
Mahkemesinin …. Esas sayılı dosyasında incelenmiş olduğunu, 10.04.2014 gün
… sayılı kararı ile iflas erteleme talebini reddine ve bu tarihten itibaren iflasına karar
verildiğini,
Ankara … Asliye Ticaret Mahkemesinin …. Esas sayılı dosyasında yüklenici
firmanın iflas erteleme talebinin reddedilerek iflasın açılmasına karar verildiği için, 2886 Sayılı
Devlet İhale Kanununun 68.maddesi uyarınca “Müteahhit veya müşterinin iflas etmesi
halinde sözleşme bozulur. Bundan bir zarar doğarsa 62.maddeye göre işlem yapılır” ve yine
Devlet İhale Kanunun 62. maddesinde “ Sözleşme yapıldıktan sonra 63. maddede yazılı
hükümler dışında müteahhit veya müşterinin taahhüdünden vazgeçmesi veya taahhüdünü,
şartname ve sözleşme hükümlerine uygun olarak yerine getirmemesi üzerine, idarenin en az
10 gün süreli ve nedenleri açıkça belirtilen ihtarına rağmen aynı durumun devam etmesi
halinde, ayrıca protesto çekmeye gerek kalmaksızın kesin teminatı gelir kaydedilir ve
sözleşme feshedilerek hesabı genel hükümlere göre tasfiye edilir. Gelir kaydedilen kesin
teminat, müteahhit veya müşterinin borcuna mahsup edilemez.” hükmü doğrultusunda bahse
konu işin inşaat sözleşmenin bozulması nedeniyle teminat irat kaydedilerek kalan işin
yeniden ihale edilmesinin 23.05.2014 tarih 13278 sayılı Başkanlık Oluru ile onaylandığını,
Söz konusu iş kapsamında 12 nolu pursantaj hakediş ile 11.02.2013 tarih 2754 sayılı
yüklenici dilekçesinde (27462 ada 2 sayılı parsel de 36, 37, 43, 44, 72 nolu bağımsız bölümlerin
( 5adet) talep edildiği ve 12 nolu pursantaj hakedişe göre 4,52 adet bağımsız bölüm hak ettiği
için 27462 ada 2 parselde 36,37,43,44 ve 72 nolu bağımsız bölümler için 14.02.2013 tarih
261/760 sayılı Encümen Kararı ile 19.02.2013 tarih 3898 sayılı Çankaya Tapu Sicil
Müdürlüğü’ne … veya göstereceği 3.şahıslar adına tescil yapılmasının talep edildiği, son
hak edişte avans olarak verilen 43 nolu bağımsız bölümün … Adına Tapu devrinin
yapıldığını, Müflis … inşaat Proje Mühendislik Ticaret ve Sanayi A.S davacı …
… ve dava arkadaşı ile aralarında yapılan satış vaadi sözleşmesini idarelerine bildirilmediğini, bu nedenle yüklenici Müflis … İnşaat Proje Mühendislik Ticaret ve Sanayi A.Ş
arsa sahibi idarelerine karşı öncelikle 01.04.2008 tarih ve 17452 sayısı ile Noter Sözleşmesi
imza altına alman sözleşmeden kaynaklı edinimi tamamen yerine getirmediği gibi, Müflis
… İnşaat Proje Mühendislik Ticaret ve Sanayi A.Ş ile davacı … … ve dava
arkadaşı ile aralarında yapılan satış vaadi sözleşmesini tüm alacak ve borç iş ve işlemlerinin
İflas ve Tasfiye Masasından talep edilmesi gerektiğini, açılan davada idarelerine atfedilecek herhangi bir kusurun bulunmadığını savunarak davanın reddini dilemiştir.
Davalı müflis … İnş. Proje Müh. Müş. Tic. ve San. A.Ş. iflas idare memurluğu
vekili cevap dilekçesinde özetle; huzurdaki davanın usul ve yasaya aykırı
Olduğunu, dava dilekçesi ekinde ibraz edilen 30.05.2013 tarihli satış vaadi sözleşmesinin
imzalanmasından sonra, sözleşmenin tarafı olan … A.Ş. hakkında iflas kararı verilmiş
olduğunu, davalılar arasındaki …. yevmiye numarasında kayıtlı
03.02.2010 tarihli Gayrimenkul Satış Vaadi Sözleşmesi gereği Müflis … A.Ş. adına
düşecek bağımsız bölümlerin tamamının İİK 184 maddesi gereğince iflas masasına dahil
olduğunu, davacı tarafın huzurdaki davayı açmadan evvel, iflas masasına müracaat ettiğini, davacı
taleplerinin alacaklılar toplanmasında alacaklılarca değerlendirildiği ve 18.06.2015 tarihinde
yapılan Olağanüstü Alacaklılar Toplantısında “tapuya şerh edilmeyen sözleşmeler sebebiyle
üçüncü şahısların taleplerinin reddi gerekir” gerekçesiyle, davacının taleplerinin reddine karar
verildiğini, dava dilekçesinde dava değerinin 300.000,00-TL olarak gösterilmiş olduğu, ancak
davanın hukuki nitelendirmesi sayın mahkemeye ait olmak üzere; davaya konu taleplerin
dayanağı satış vaadi sözleşmesinde yazılı satış bedeli veya taşınmazın dava tarihine göre
tespit edilecek değeri üzerinden nispi karar ve ilam harcının 1/4’ünün peşin olarak
yatırılmasının gerektiğini, yargı harçlarının davanın açıldığı sırada ödenmesi kural olduğundan harç noksanlığı
ikmal edilmeden yargılamaya devam olunmasının mümkün olmadığını,
Satış vaadi sözleşmesinin tarihi 15.12.2012 tarihi olarak gösterildiğini, davanın açıldığı
tarihe kadar aradan geçen sürenin 9 yıl olduğunu, bu süre zarfında davacının mülkiyet
iddiasına yönelik olarak talepte bulunmamasının hayatın olağan akşına aykırı olduğunu, davanın açıldığı tarih itibariyle davacının satış vaadi sözleşmesine dayalı olarak dile
getirebileceği taleplerinin zamanaşımına uğradığını, davacının, iflas masasından ayın talebinde bulunabilmesi için satış vaadi
sözleşmesinin tapu siciline şerh edilmiş olmasının zorunlu olduğunu, satış vaadi sözleşmesi gereği davacının üzerine düşen edimleri yerine getirip
getirmediğinin araştırılmasının gerektiğini, satış vaadi sözleşmesinin “Bağımsız Birimin Satış Bilgisi ve Ödeme Şartları” başlıklı 9. maddesinin 3. paragrafında 900.000,00-TL’lik bedelin 21.01.2013 tarihinde 450.000,00-TL ve
12.02.2013 tarihinde 450.000,00-TL olarak ödeneceği; “Tapu Devri” başlıklı 8. madde de ise
alıcının borcunun tamamının ödenmiş olması durumunda bağımsız bölümün tapu devrinin
gerçekleştirileceği şeklinde düzenlendiğini,
Öncelikle satış bedelinin ödenmesi konusunda, dava dilekçesindeki açıklamalar ile
sözleşmenin ilgili maddesi arasında çelişki bulunduğu gibi ödemenin yapıldığına ilişkin olarak
sadece … şirketinin muavin defter kayıtlarına dayanılmasının da dikkat çekici olduğunu,
bu çelişkili ve şüphe arz eden durum karşısında dava dilekçesinde 2. taksit ödemesinin
30.04.2014 tarihinde yapıldığına dair açıklamanın büyük önem arz ettiğinin kabulünün
gerektiğini, davalı … şirketi hakkında 10.04.2014 tarihinde iflas kararı verildiğinden,
davacının 30.04.2014 tarihinde yapıldığını ifade ettiği 450.000,00-TL’lik ödemenin ne şekilde
ve kime ödendiğinin araştırılması gerektiğini,
Ankara İflas (21. İcra) Dairesi’nin …. sayılı dosyasının incelenmesinde bu tarihte
bu tutarda bir tahsilat kaydının bulunmadığının tespit edildiğini, bahsi geçen ödemenin iflas
kararından önce yapılmış olması halinde ise bu dönemde de … şirketi iflas erteleme
sürecinde kayyum denetiminde olduğundan, ödemenin …. Necatibey Şubesi
nezdindeki kayyum heyeti denetimindeki hesaba yapılmış olması gerektiğini, davacının üzerine düşen ispat külfetini usulüne uygun deliller ile yerine getirememesi
durumunda, satış vaadi sözleşmesine konu edimlerinin de yerine getirilmediği anlamına
geleceğinden ve ayrıca davacının huzurdaki davada tapu iptal ve tescil dışında herhangi bir
talebi bulunmadığından, yukarıdaki açıklamaları ve HMK 26. maddesi nazara alınarak
davacının tapu iptal ve tescil talebinin reddine karar verilmesi gerektiğini savunarak, davacının ihtiyati tedbir
talebinin reddine, Sayın Mahkemenin aksi kanaatte olması halinde iflas masasının muhtemel
zararlarına karşılık teminat alınmasına, Harçlar Kanunu 30-32 maddeleri gereğince eksik
harcın ikmaline, aksi takdirde HMK 150/5. maddesine göre işlem yapılmasına, usule ilişkin
itirazları doğrultusunda davanın usulden reddine karar verilmesini istemiştir.
KABUL VE GEREKÇE : Dava, Tapu İptali Ve Tescil (Satış Vaadi Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasıdır.
Ankara …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyası üzerinden Ankara Ticaret Sicil Memurluğunun … sicil numarasında kayıtlı davalı … İnş. Tic. Ve San. A.Ş aleyhine 10/04/2014 saat 13.14 itibariyle iflasının açılmasına kararı verildiği görülmüştür.
Ankara …Asliye Ticaret Mahkemesi’nin… Karar sayılı kararı ile mevcut dosyanın İİK 235 maddesi kapsamında kayıt kabul davası olduğu ve Hakimler ve Savcılar Kurulu 1. Dairesi’nin 03/04/2018 tarihli 538 sayılı kararı uyarınca mevcut davaya bakma görevi Ankara 1., 2., 3., Ticaret Mahkemesinde olduğundan gönderme kararı verildiği ve mahkememize tevzi edildiği görülmüştür.
Mahkememizce yapılan değerlendirme sonucunda Ankara …Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından her ne kadar mevcut dosya kayıt kabul davası olduğundan bahisle mahkememize gönderilmiş ise de, davacının dava dilekçesindeki talebinin ofis niteliğinde olan taşınmazın tapu iptali ve tescili olduğu, her ne kadar davacıdan alınan açıklama dilekçesi ile tapu iptal tescil talebi kabul edilmediği takdirde tazminata hükmedilmesi yönünde ikinci talep alınmış ise de, bilindiği gibi iddia ve savunmanın genişletilmesi yasağından sonra talep kısmının genişletilebilmesi için davalının açık muvafakatinin olması ya da ıslah dilekçesinin sunulmasının gerektiği, mevcut olayımızda tazminat yönünden böyle bir muvafakat veya ıslahın bulunmadığı, bu nedenle mevcut davadaki talebin sadece tapu iptali ve tescil talebi olduğu, bu kabul çerçevesinde gönderme kararı değerlendirildiğinde İİK 235 maddesi kapsamında masaya sadece alacak taleplerinin kayıt edilebileceği, mahkememizin tapu iptali ve tescil talebinin masaya kayıt etmesinin mümkün olmadığı, dava konusunun taşınır mal olmaması nedeni ile istihkak hükümlerinin de mevcut olaya uygulanmasının mümkün olmadığı, uyuşmazlığın çözümünde iflas hukukuna ilişkin bir değerlendirmenin de yapılmayacağı, zira İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi’nin 2022/3168 Esas, 2022/2417 Karar sayılı kararı, Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesi’nin 2021/1037 Esas, 2021/901 Karar sayılı kararlarında da tapu iptal ve tescil talebinin İİK 235 maddesi kapsamında bir kayıt kabul talebi olarak değerlendirilemeyeceğinin açıkça belirtildiği görülmüş olup, tüm bu hususlar birlikte değerlendirildiğinde mevcut davanın konusunun tapu iptali ve tescil olması, tapu iptali ve tescil talebinin masaya kaydının mümkün olmaması ve istinaf kararları göz önüne alındığında mevcut davanın bir kayıt kabul davası olmadığı ve HSK’nın 03/04/2018 tarih ve 538 sayılı kararı kapsamında bulunmadığı ve bu nedenden ötürü mahkememizce mevcut davaya bakma görevinin Ankara …Asliye Ticaret Mahkemesinde olduğu anlaşılmıştır. Ankara …Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından gönderme kararı verilmiş ise de, mahkememizce olayın nihai çözümü açısından karşı görevsizlik verilmesinin daha uygun olduğu kabul edilmiş ve mahkememizin karşı görevsizliğine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davaya bakma görevinin ANKARA …TİCARET MAHKEMESİ’NDE olduğundan dolayı mahkememizin karşı görevsizliğine ve davanın usulden reddine,
2-Kararın istinaf edilmeksizin kesinleşmesi halinde dosyanın RESEN görevli mahkemenin tespiti için ilgili İstinaf Mahkemesine gönderilmesine,
3-HMK’nun 331/2. maddesi gereğince yargılama giderlerinin yetkili ve görevli mahkemece hüküm altına alınmasına,
4-İş bu ilam taraflardan birinin süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten; kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde kararı veren mahkememize başvurarak, dava dosyasının görevli ya da yetkili mahkemeye gönderilmesini talep etmesi gerektiği, aksi takdirde resen HMK 20. maddesi gereğince mahkememizce davanın açılmamış sayılmasına karar verileceği hususunun taraflara ihtaratına;
Dair, taraf vekillerinin yokluğunda, kararın tebliği tarihinden itibaren 2 hafta içinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 12/12/2022