Emsal Mahkeme Kararı Ankara 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/841 E. 2023/1 K. 05.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
ANKARA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2022/841 Esas
KARAR NO : 2023/1

DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 06/12/2022
KARAR TARİHİ : 05/01/2023
KR.YZL.TARİHİ : 06/01/2023

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
İDDİA :Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket … Elektrik ve Dağıtım A.Ş. tarafından davalı …’in “…ANKARA” adresindeki ticarethanesinde kaçak tüketime ilişkin ihbar üzerine görevli servis elemanlarının 20/11/2020 tarihinde yaptıkları kontrolde davalının sayaçtan geçmeden ölçümsüz şekilde tüketim yapmak suretiyle kaçak elektrik tükettiği tespit edildiğini, bunun üzerine müvekkili şirket vekili olarak taraflarınca Kaçak Elektrik Tahakkuk Hesap Detayında belirtilen fatura tutarı üzerinden borçlu davalıya takip başlatıldığını, Ankara …İcra Dairesinde … Esas Sayılı icra dosyası üzerinden borçlu davalıya tebliğ edilen ödeme emrine 20/06/2022 tarihinde itiraz edilmiş olduğunu, takibin durdurulmasına karar verildiğini, söz konusu karar ve borçlu tarafın itiraz dilekçesi taraflarına tebliğ edilmediğini, haricen icra dairesinde yapılan kontrol esnasında görüldüğünü, takibin devamına ve borçlu davalının haksız itirazının iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı yan dava dilekçesinde kaçak elektrik kullanımına dayalı uyuşmazlıkların, 6502 sayılı Kanun kapsamında olmadığından bahisle davanın “haksız fiil” hükümlerine göre ve müvekkilin de ticarethane sahibi olması nedeniyle görevli mahkemenin Asliye Ticaret Mahkemeleri olduğunu iddia ettiğini, oysa icra takibine dayalı hukuki işlem tüketici hukukundan kaynaklandığını, müvekkili … ticari işletme sahibi veya tacir olmadığını, müvekkilinin esnaf olduğunu ve esnaflık sınırını aşacak nitelikte geliri bulunmadığını, işletme usulüne göre defter tuttuğunu, bu nedenle huzurdaki davanın görevsiz mahkemede açıldığını, görevsiz mahkemede açılmış bu davanın usulden reddinin gerektiğini, itirazın iptali davasına dayanak icra takibi Ankara Batı İcra Dairesi … Esas numarası ile açıldığını, müvekkili bu icra takibine süresi içerinde 19/01/2021 tarihinde borca ve yetkiye itirazda bulunduğunu, icra takibinin durdurulduğunu, davacı taraf anılan bu dosyayı yetkili icra dairesi olan Ankara İcra Dairelerine gönderildiğini, Ankara …İcra Dairesi … Esasına kaydolduğunu, ancak iş bu itirazın iptali davası 06/12/2022 tarihinde açıldığını, davacı yan, kaçak enerji kullanımından dolayı tutulan tutanakta ve bu tutanağa istinaden düzenlenen kaçak elektrik kullanım faturasında herhangi bir hesaplama hatasının bulunmadığını ifade ettiğini, oysa davacı kurumca tahakkuk edilen tutar hayatın olağan akışına aykırı olup kullanımının çok üzerinde olduğunu, müvekkilinin tek başına kullanımının sonucu olarak, kaçak elektrik kullanıldığı iddiasıyla tespit edilen miktar 2020 yılı ekonomik verilerine göre oldukça yüksek bir tutar olduğunu, bir hesaplama hatasının yapıldığını, ilerleyen safhalarda dosyanın bilirkişiye tevdii durumunda elektrik kullanım miktarının ölçümlenmesiyle, söz konusu tutarların hukuka aykırı nitelikte olduğu anlaşılacağını beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER, KABUL VE DEĞERLENDİRME : Dava, kaçak elektrik tüketiminden kaynaklandığı iddia edilen alacak için başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
Ankara …İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasının Uyap kayıtları, … Elektrik Dağıtım A.Ş.yazı cevabı, Ankara Vergi Dairesi Başkanlığı yazı cevabı, Ankara Ticaret Odası yazı cevabı getirtilerek dosya kapsamına alınmıştır.
Dikimevi Vergi Dairesi tarafından gönderilen yazı cevabında; davalının tarh dosyası ve GİBİntranet kayıtlarının tetkikinde; 28/10/2014 tarihi itibarıyla “Gayrimenkul acentelerinin Faaliyetleri (Gayrimenkulün Ücret veya Sözleşme Temeline Dayalı Olarak Satın Alınması, Satılması ve Kiralanmasında Aracılık vb.)” faaliyetine, 09/12/2014 tarihi itibarıyla da “Başka Yerde Sınıflandırılmamış Diğer Mesleki, Bilimsel, ve Teknik Faaliyetler (Çevre Danışmanlığı, Güvenlik Danışmanlığı, Matematikçiler, İstatikçiler, Agronomlar vb. Tarafından verilen Danışmanlık Hizmetleri, Patent Aracılığı vb.)” faaliyetine başladığı, yazı tarihi itibarıyla mükellefiyetinin devam ettiği, işe başlama tarihinden (28/10/2014) itibaren İşletme Hesabı esasına (İkinci Sınıf) göre defter tuttuğu, söz konusu ödevlinin yıllık gelir vergisi beyannamelerinde, 2016 yılından itibaren zarar beyan etmesi nedeniyle; VUK 177.madde kapsamıda kıyaslama yapılamadığından, mahkememiz yazısındaki belirlemelere göre esnaf olarak değerlendirilebileceği ifade edilmiştir.
Ticaret Sicil Müdürlüğü’nden gelen yazı cevabında ise; davalının tacir kaydına rastlanmadığı bildirilmiştir.
Dava; ticari dava olduğundan bahisle mahkememizde açılmıştır.
Ticaret mahkemeleri sadece ticari davalar bakımından görevlidirler. Ticari davalar mutlak ticari davalar, nispi ticari davalar ve yalnızca bir ticari işletmeyle ilgili olmasına rağmen ticari nitelikte kabul edilen davalar olmak üzere üç gruba ayrılmaktadır. Birici gurupta mutlak ticari davalar yer alır. Mutlak ticari davalar, tarafların tacir olup olmadığına ve işin bir ticari işletmeyi ilgilendirip ilgilendirmediğine bakılmaksızın ticari sayılan davalardır. Mutlak ticari davalar, TTK’nın 4. maddesinde ve diğer bazı kanunların ilgili hükümlerinde açıkça gösterilmiştir. İkinci gurupta, nispi diğer ticari davalar yer almakta olup nispi ticari davalar, her iki tarafın tacir olduğu ve işin de tarafların ticari işletmesi ile ilgili olması halinde ticari nitelikte sayılan davalardır. Bir davanın nispi ticari dava sayılabilmesi için hem her iki tarafın ticari işletmesini ilgilendirmesi hem de iki tarafın tacir olması gerekir. Üçüncü grup ticari davalar ise yalnızca bir tarafın ticari işletmesini ilgilendiren havale, vedia ve fikri haklara ilişkin davalardır. Bu gruptaki davaların ticari nitelikte sayılması için yalnızca bir yanın ticari işletmesi ile ilgili olması yeterli görülmüştür.
Bu hukuki açıklamalar ışığında somut olaya bakıldığında; davanın ticari bir dava olarak değerlendirilmesi mümkün değildir. Çünkü, davacı şirket olup tacir sıfatını haiz ve ticari işletmesini ilgilendiren bir dava söz konusu ise de; davalı taraf olan … tacir sıfatını taşımamaktadır. İlgili kurumlara yazılan müzekkerelere verilen cevabi yazılarda; davalının tacir olarak değerlendirilmesini gerektiren herhangi bir bilgiye yer verilmemiştir. Aksine, yukarıda ayrıntıları yazılı Ankara Ticaret Odası ve Dikimevi Vergi Dairesi’nin yazı cevaplarından davalının esnaf olduğu anlaşılmaktadır. Sadece davacının tacir olması ve işin davacının ticari işletmesi ile ilgili olması davayı ticari hale getirmeyeceği gibi Asliye Ticaret Mahkemesini de görevli hale getirmez. Kaçak elektrik kullanıldığı iddia edilen yerin, esnaf işletmesi/ticarethane olması yani davalının tüketici sıfatını haiz olmaması sebebiyle Tüketici Mahkemesi’nin görevli sayılması mümkün değildir. Görevli mahkeme, kaçak elektrik kullanıldığı iddia edilen yerin esnaf işletmesi olması sebebiyle Asliye Hukuk Mahkemesi’dir. Davanın görevli mahkemede görülmesine ilişkin dava şartı kamu düzenine ilişkin olup her aşamada resen gözetilmesi gerektiğinden aşağıdaki şekilde görevsizlik kararı vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1)Mahkememizin görevsizliği nedeni ile HMK nun 114/1-c ve 115/2 maddesi gereğince davanın usulden REDDİNE,
2)Kararın kesinleşmesine müteakip talep halinde dosyanın görevli Ankara Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine,
3)HMK’nun 331/2 maddesi gereğince yargılama giderlerinin görevli mahkemece hüküm altına alınmasına,
4)İş bu ilam taraflardan birinin süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten; kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde kararı veren mahkememize başvurarak, dava dosyasının görevli ya da yetkili mahkemeye gönderilmesini talep etmesi gerektiği, aksi takdirde resen HMK 20. Maddesi gereğince mahkememizce davanın açılmamış sayılmasına karar verileceği hususunun taraflara ihtaratına,
Dair, tarafların yokluğunda, dava değeri itibari ile kesin olarak verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 05/01/2023

Katip … Hakim …
¸e-imzalıdır ¸e-imzalıdır