Emsal Mahkeme Kararı Ankara 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/827 E. 2023/504 K. 19.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2022/827 Esas – 2023/504
TÜRK MİLLETİ ADINA

T.C.
ANKARA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2022/827 Esas
KARAR NO : 2023/504

HAKİM :…
KATİP : …

DAVACI : …
VEKİLİ : Av. …
DAVALI : …
VEKİLLERİ : Av. …
Av. ….

DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 01/12/2022
KARAR TARİHİ : 19/09/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 04/10/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı sigortalısı … ile sürücüsü … olan … plakalı aracın davacıya ait … plakalı araca 22/06/2022 tarihinde sol yandan çarptığını ve maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, davalının sigortalısının kazanın meydana gelmesinde asli ve %100 oranda kusurlu olduğunu, aracın çamurluğunun ve tamponunun tamamen kullanılamaz hale gelmiş olduğunu ve değiştirtildiğini, araçta yapılan onarımdan dolayı değer kaybı oluştuğunu, davalı şirketin 18/11/2022 tarihinde 2.145,77 TL ödeme yaptığını ancak gerçek değer kaybının altında bir ödeme olduğunu, bu nedenlerle fazlaya ilişkin dava ve talep hakları saklı kalmak üzere müvekkiline ait … plakalı araçta meydana gelen kaza sonucu belirsiz değer kaybı fark alacağının şimdilik 100,00 TL ‘sinin kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalı sigorta şirketinden tahsil edilerek müvekkiline ödenmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı sigorta şirketine yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın yetkisiz ve görevsiz mahkemede açıldığını, davanın değer kaybına ilişkin olması sebebiyle değer kaybı ve hasar bedelinin belirlenebilir olduğunu bu sebeple davanın belirsiz alacak davası olarak açılmasının mümkün olmadığını, davayı kabul anlamına gelmemek kaydı ile müvekkili şirketin sorumluluğunun yalnızca poliçe limiti ile sınırlı olduğunu, mevcut poliçe limitinin 43.000,00 TL olduğunu, bilirkişi hesaplamasının ZMMS genel şartlar değer kaybı hesaplama formülü dikkate alınarak yapılması gerektiğini, müvekkili şirketin sigortalının mali mesuliyet sigortasından kaynaklanan sorumluluğundan sigortalının kusuru oranında sorumlu olacağını, müvekkili şirketin fazla ödeme yapmaması bakımından bilirkişi incelemesi yapılarak kusur değerlendirmesi yapılması gerektiğini, davacının kaza tarihinden itibaren faiz işletme talebinin hukuka aykırı olduğunu, borcu kabul anlamına gelmemekle birlikte ihbar tarihi olan 15/11/2022 tarihinden 45 gün işletilerek ulaşılacak günün tarihinin faiz için esas alınacak tarih olacağını, değer kaybı bedelinin davacı tarafından ispatlanması gerekmekte olup davacının talebinin fahiş olduğunu, hasar miktarının bilirkişi incelemesi ile tespit edilmesi gerektiğini bunun haricinde gerçek zararın tespitinin mümkün olmadığını tüm bu nedenlerle davanın reddine karar verilerek yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini istemiştir.
YAPILAN YARGILAMA, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ:
Dava temelinde haksız fiile dayanmakta olup kaza neticesinde uğranılan maddi zararın, kazaya sebebiyet veren aracın sigortacısından aralarında imzalanmış olan poliçe limitleri dahilinde tazminine ilişkindir.
Türk Borçlar Kanunu’nun 49.maddesine göre; ”Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür.”
Yukarıda anılan yasal düzenlemeye istinaden, Mahkememizce tensip tutanağı düzenlenmiş, davacının dava dilekçesinde bildirdiği deliller ilgili kurumlara müzekkere yazılmak suretiyle toplanmış, hasar dosyası celp edilerek dava dosyası arasına eklenmiş, ön inceleme duruşma günü tayin edilerek taraflar duruşmaya davet edilmiştir.
Davaya konu kazaya karışan araçların trafik sicildeki ruhsat bilgileri ve tramer kayıtları müzekkere ile celp edilerek dava dosyası arasına eklenmiştir.
Davacının huzurdaki davayı açmadan önce usulüne uygun şekilde arabuluculuk yoluna başvurduğu, anlaşmaya varılamadığına dair son tutanağın aslının dosyaya sunulduğu, dava şartlarının sağlandığı, Mahkememizin görevli ve yetkili olduğu görülmekle, taraflar arasındaki uyuşmazlık noktaları tespit edilmiş, tarafların sulh olamaması üzerine ön inceleme duruşması tamamlanarak işin esasına girilmiştir.
Mahkememizce dosya re’sen seçilen kusur ve makine mühendisi bilirkişiden oluşan 2 kişilik heyete tevdi edilerek rapor alınmıştır.
Mahkememize sunulan raporda,
-Kusur bilirkişisi, kazanın … plakalı araç sürücüsünün ağır ihmal ve ihlali ile kazanın meydana geldiğini, davaya konu … plakalı araç sürücüsünün kazanın meydana gelmesinde etken bir davranışı olmadığı yönünde görüş ve tespit bildirmiştir.
-Makine mühendisi bilirkişi tarafından; bilirkişi araçtaki hasarın ve değişen parçaların kazanın meydana gelişiyle uyumlu olduğu, aracın tramer kayıtlarına göre davaya konu kaza haricinde 7 hasar kaydının daha olduğu ve daha evvel aynı yerden hasar almış olduğu, değer kaybının ilk aldığı hasarla beraber oluşacağı, aracın huzurdaki dava sebebiyle değer kaybı meydana gelmeyeceği yönünde görüş ve tespit bildirmiştir.
GEREKÇE VE KANAAT:
Yukarıda belirtilen bilirkişi raporu taraflara usulüne uygun şekilde tebliğ edilmiş, denetime elverişli, dosya kapsamına, aracın tramer kayıtlarına uygun görülerek hükme esas alınmıştır.
Huzurdaki davada ispat yükü davacı tarafta olup gelinen aşamada davacı taraf 22/06/2022 günlü kazada her ne kadar kusuru yoksa da aracında değer kaybı oluştuğuna dair iddiasını ispat edememiştir. Dosya kapsamındaki tüm deliller, yukarıda anılan mevzuat hükümleri hep birlikte değerlendirildiğinde davanın reddine dair aşağıda yazılı şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Nedenleri gerekçeli kararda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gereken 269,85 TL maktu harcın, peşin alınan 80,70 TL peşin harçtan mahsubu ile bakiye 189,15 TL harcın davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,
3-Zorunlu arabuluculuk gideri olan 1.320,00 TL’nin davacıdan alınarak Hazineye irat kaydına,
4-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari ücret Tarifesinin 13/2 maddesi uyarınca hesaplanan 100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
5-Yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davacı tarafından yatırılan gider avansından artan kısmının HMK’nin 333. maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliği tarihinden itibaren 2 hafta içinde …. Bölge Adliye Mahkemesine istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 19/09/2023

Katip …
¸e-imza

Hakim …
¸e-imza