Emsal Mahkeme Kararı Ankara 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/765 E. 2023/56 K. 23.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2022/765 Esas – 2023/56

T.C.
ANKARA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2022/765 Esas
KARAR NO : 2023/56

HAKİM :
KATİP :
DAVACI :
VEKİLLERİ :
DAVALI :
DAVA : Tazminat (Rücuen Tazminat)
DAVA TARİHİ : 03/02/2015
KARAR TARİHİ : 23/01/2023

Mahkememizde görülmekte bulunan Tazminat (Rücuen Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
İDDİA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; … ile … arasında 24/07/2006 tarihli İşletme Hakkı Devir Sözleşmesi (İHDS) akdedildiğini, Özelleştirme Yüksek Kurulunun 07.03.2013 tarih 2013/20 sayılı kararı uyarınca 28.05.2013 tarihli “Hisse satış Sözleşmesi” ile … Enerji Dağıtım ve Perakende Hizmetleri A.Ş’ne satıldığını, İstanbul İli Avrupa Yakası elektrik dağıtım ve perakende satış işinin İHDS ‘nin imzalanmasından bu yana müvekkil şirket tarafından yerine getirildiğini, müvekkili şirketin İHDS öncesi döneme ait alacakları ödemek zorunda kalmakta olduğunu, bahisle davalı aleyhine dava açıldığını, bu davadan davalının haberdar olduğunu, ayrıca taraflar arasındaki İHDS’ nin 7.4 maddesi gereğince her türlü işlemlerin bütün sorumluluğunun …’a ait olduğunu, … tarafından yürütülmüş bulunan bu faaliyetlerin üçüncü kişiler tarafından ileri sürülecek her türlü talebin muhatabının … olduğunu, her türlü mali yükümlülüğün …’a ait olduğunun belirtildiğini, İHDS hükümleri ve hukukun genel prensipleri gereğince, davalı …’ın sorumluluğunda bulunan fakat müvekkil şirket tarafından ödenmek zorunda kalınan toplam 40.436,61 TL’nin 27/12/2010 tarihinden ve hazineye ödenmiş olan 1.594,90 TL temyiz harç ve masrafın hazineye ödenme tarihinden itibaren uygulanacak olan avans faizi ile birlikte davalı şirketten tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili cevap dilekçesi ile özetle; zaman aşımı süresinin geçmiş olduğunu, elektrik dağıtım şirketlerinin özelleştirme sürecinden önce de tüzel kişiliklerinin bulunduğunu, davacının rücu talebine dayanak olarak gösterdiği, mahkeme kararının müvekkili ile davacı arasında imzalanan 24.06.2007 tarihli işletme hakkı devir sözleşmesi hükümleri yürürlükteyken verildiğini, müvekkilinin sorumlu olduğuna ilişkin herhangi bir itirazda bulunulmadığını ve talebin sözleşmelere aykırı olduğunu savunarak davanın reddini talep etmiştir.
GEREKÇE :
Dava, Rücuen Tazminat davasıdır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın, davacı aleyhine 3. Kişinin zarar görmesinden dolayı açılan kamulaştırma davası sonucu ödenen bedelden taraflar arasında imzalanan sözleşme kapsamında kimin sorumlu olduğu noktasında toplandığı anlaşılmaktadır.
Mahkememizin 2015/120 Esas, 2015/919 Karar 09/12/2015 tarihli kararında davanın kabulüne karar verilmiş, verilen karar taraf vekillerince temyiz edilmiş, Yargıtay 11 Hukuk Dairesi’nin 05/06/2017 tarih ve 2016/9549 Esas -2017/3333 Karar sayılı bozma ilamı ile “……..Dava, işletme hakkı devir sözleşmesinden kaynaklanan rücuen alacak istemine ilişkin olup, mahkemece, yazılı şekilde davanın kabulüne karar verilmiştir. Ancak, rücuya konu Küçükçekmece 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2008/367 esas sayılı kamulaştırmasız el atma davası İHDS’nin imzalanmasından sonra … ve … aleyhine açılmış ve mahkemece, kamulaştırmasız el atılan yerin tapusunun iptali ile … adına irtifak hakkının tesciline ve kamulaştırmasız el atılan yerin tespit edilen bedelinin …’tan tahsiline karar verilmiş olup, bu karar Yargıtay denetiminden geçerek kesinleşmiştir. İşbu davada ise davacı tarafından icra dosyasına yatırılan kendi adına tesciline karar verilen, kamulaştırmasız el atılan yerin tespit edilen bedeli ile temyiz harç ve masraflarının davalı …’tan tahsili talep edilmektedir. Bu durumda, mahkemece, kamulaştırmasız el atılan yerin tapu kaydı incelenip kimin adına tescil edildiği araştırıldıktan sonra sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeye dayalı yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamış, kararın davalı yararına bozulması gerekmiştir………..” gerekçesi ile bozulmuş, mahkememizin 2017/645 Esasına kayıt olmuş, bozma ilamına uyularak, bozma ilamı doğrultusunda tapu kayıtları dosya arasına alınmış, yapılan yargılama sonucunda, mahkememizin 2017/645 Esas 2019/734 Karar 23/09/2019 tarihli kararı ile davanın kabulüne karar verilmiş, taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 27/01/2022 tarih ve 2020/7397 Esas – 2022/687 Karar sayılı bozma ilamı ile, ” …….Dava işletme hakkı devir sözleşmesinden kaynaklanan rücuen alacak istemine ilişkin olup, mahkemece yazılı şekilde davanın kabulüne karar verilmiştir. Davacının rücu talebine konu Küçükçekmece 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2008/367 esas, 2009/8 karar sayılı kamulaştırmasız el atma davası İşletme Hakkı Devir Sözleşmesi’nin imzalanmasından sonra davacı … ve dava dışı Teiaş aleyhine açılmış, mahkemece taşınmazın 1208 metrekarelik bölümü üzerinde davacı … adına irtifak hakkı tesisine karar verilmiş, karar Yargıtayca onanmak suretiyle kesinleşmiş ve tapuya tescil edilmiştir. Kaldı ki TMK 705/2 maddesinde de taşınmaz mülkiyetinin mahkeme kararı ile de kazanılacağı düzenlenmiş olup, sicil kayıtlarında davalı … adına müseccel bir tapu kaydı bulunmadığı da gözetildiğinde davacı kendi adına tescilli irtifak hakkı nedeniyle irtifak hakkı bedelini davalıdan talep edemeyeceğinden davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde davanın kabulüne karar verilmesi doğru olmamış bozmayı gerektirmiştir……. gerekçesi ile bozulmasına karar verilerek, işbu esasa kayıt olmuştur.
Mahkememizce yapılan yargılama, toplanan deliler ile dosyaya kazandırılan bilgi, belgeler ve Yargıtay ilamları ile birlikte yapılan değerlendirme neticesinde; Davacının rücu talebine konu Küçükçekmece 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2008/367 esas, 2009/8 karar sayılı kamulaştırmasız el atma davası İşletme Hakkı Devir Sözleşmesi’nin imzalanmasından sonra davacı … ve dava dışı Teiaş aleyhine açıldığı, mahkemece taşınmazın 1208 metrekarelik bölümü üzerinde davacı … adına irtifak hakkı tesisine karar verildiği, verilen kararın Yargıtayca onanmak suretiyle kesinleştiği ve tapuya tescil edildiği, ayrıca TMK 705/2 maddesinde de taşınmaz mülkiyetinin mahkeme kararı ile de kazanılacağı düzenlenmiş olduğu, sicil kayıtlarında davalı … adına müseccel bir tapu kaydı bulunmadığı da anlaşılmakla, davacının kendi adına tescilli irtifak hakkı nedeniyle irtifak hakkı bedelini davalıdan talep edemeyeceğinden davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM :
1-Davanın Reddine,
2-Alınması gerekli karar ve ilam harcı 179,90-TL olduğundan, peşin alınan 717,80-TL harçtan mahsubu ile bakiye 537,90-TL’nin talep halinde karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Taraflarca yatırılan gider avansından artan kısım var ise talep halinde karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, kararın tebliği tarihinden itibaren 15 gün içinde Yargıtay temyiz yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 23/01/2023

Katip Hakim

¸e-imzalıdır