Emsal Mahkeme Kararı Ankara 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/757 E. 2023/267 K. 18.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. … 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.

1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2021/302 Esas
KARAR NO : 2023/249

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – (T.C:…) – ….
VEKİLİ : Av. … – ….

DAVALI : – …
VEKİLİ : Av. … -….

DAVA : Kooperatif Üyeliğinin Tesbiti
DAVA TARİHİ : 06/05/2021
KARAR TARİHİ : 12/04/2023
KR.YZL.TARİHİ : 22/05/2023

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
İDDİA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili …, davalı … Kooperatifi ile Ortaklık Senedi imzalayarak kooparatifin üyesi olduğunu, aidat borçlarını da düzenli olarak ödediğini, ancak müvekkili tarafından şifahen yapılan başvurularda davalı yanca kendisinin Kooperatif üyesi görülmediğinin bildirildiğini, bunun üzerine müvekkili tarafından davalıya, …. Noterliği vasıtası ile 01.03.2021 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarname çekilerek, ihtarnamenin tebliğinden itibaren 3 iş günü içinde müvekkilin kooperatif üyesi olduğunu, borç ve haklarının yazılı olarak bildirilmesini, aksi halde üyelik için yasal yollara başvurulacağının ihtar edildiğini, buna rağmen müvekkiline herhangi bir cevap verilmediğini, bu nedenle müvekkilinin davalı kooperatif üyesi olduğunun tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı … kooperatif kayıtlarında 15.05.1984 tarihli kooperatif yönetim kurulu kararı ile üyelik kabulü yapıldığı belirlendiğini, ortalık senedi kooperatif kayıtlarında bulunmamakta olup davacı yanın ibrazı ile görüldüğünü, kooperatif kayıtlarında davacı yanın hiçbir ödemesine rastlanmadığını, ortaklık senedinin yasa ve yerleşmiş yargı içtihatları gereği resmi senet, üyelik ve ödeme ispat külfetini haiz bir belge olmadığını, kooperatifin 37 yıl belge saklama külfeti olmadığı gibi kooperatif merkez değişimleri nedenli eski kayıtların mevcut olmadığını, kooperatif kayıtlarında davacı yanca taahhüt edilen üyelik giriş peşinat ödemesi yapılmadığından … nolu üyeliğin 20.06.1984 tarihli yönetim kurulu kararı ile peşinat ödemesi yapan kişilere tahsis edildiğinin belirlendiğini, 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu ve ana sözleşme gereği üyelik haklarına dair ihtilaflar 5 yıllık zamanaşımına tabi olup, davacı yanın talebi 1984 yılına dayalı olduğundan zamanaşımı itirazında bulunur davanın zamanaşımından reddini talep ettiklerini, davacı yanın kooperatife üye olduktan sonra ilgili yasa ve ana sözleşme gereği üyelik vecibesi hiçbir ödemede bulunmadığını, 37 yıl boyunda kooperatife hiçbir ödemede bulunmayan, hiçbir talep veya yazışmada bulunmayan kişinin kooperatif üyelikleri ve tahsis edilen konutların kıymetlenmesi sonrası işbu taleple ortaya çıkması TMK 2. md. aykırı olup itibar edilemeyeceğini, müvekkili kooperatif konut inşaat ve teslim amacını gerçekleştirilerek Tasfiye aşamasına geldiğini, beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER, KABUL VE DEĞERLENDİRME: Dava, kooperatif üyeliğinin tespiti istemine ilişkindir.
…’nün yazı cevabı, … Müdürlüğü’nün yazı cevabı, … Şubesi, … Bankası …/…, … Bankası, … A.Ş. … …Müdürlüğü, … Bankası … Şubesi, … bankası …/… Şubesi yazı cevabı getirtilerek dosya kapsamına alınmış, tarafların bildirdiği tüm deliller toplanmıştır.
Davacı dayanağı ortaklık senedi mahkeme kasasında muhafaza edilmek üzere dosya arasına alınmıştır.
Kooperatif defter ve kayıtlarının cevap dilekçesinde nerede olduğunun bildirildiği gözetilerek bu defter ve kayıtlar ile dosyaya temin edilen tüm belgeler incelenmek sureti ile davalı kooperatifin kuruluşundan itibaren davacının kooperatif ile olan irtibatının ne olduğu, kooperatif ortaklarının kooperatife karşı aidat ve/veya benzeri bir mali yükümlülüklerinin olup olmadığı davacı ve diğer ortakların bu yükümlülüklerini yerine getirip getirmediklerini ve dolayısı ile davacının davalı kooperatife üye olup olmadığının tespiti amacıyla dosya bilirkişiye tevdi edilmiş, 21/04/2022 tarihli bilirkişi raporunda; davanın, kooperatif üyeliğinin tespiti talebine ilişkin olduğu, dosyaya kazandırılan Genel Kurul Hazirun Cetvellerinde davacının ismine rastlanılmadığı, keza, bankalardan gönderilen ekstrelerin incelenmesinde, davacının herhangi bir ödeme yaptığına dair bir kayıt görülmediği, davacının ortaklık başvurusunda bulunduğu 1984 yılından, dava tarihi olan 2021 yılına kadar kooperatifle herhangi bir suretle irtibata geçtiğine dair bir bulgu olmaması karşısında, yaklaşık 37 yıl sonra açılan davanın, …. nin emsal kararı doğrultusunda TMK nun 2. maddesine aykırı olacağının takdirinin mahkememize ait olduğu rapor edilmiştir.
Bilirkişi tarafından hazırlanan 21/04/2022 tarihli raporda; kooperatifin niteliği, dava dışı üyelerin kooperatife karşı yükümlülükleri, üyelerin yükümlülüklerini yerine getirip getirmedikleri ve davacının bu konularda diğer üyelerle aynı ya da farklı durumda olup olmadığı hususlarında açıklama yapılmadığından bu hususların açıklanması ve ayrıca davacının itirazlarının değerlendirilmesi amacıyla dosya bilirkişiye tevdi edilmiş, 27/09/2023 tarihli bilirkişi ek raporunda; kök raporda belirtilen görüş ve tespitlerde bir değişiklik olmadığı tespit edilmiştir.
Daha önce kurulan bilirkişi görevlendirmeye dair ara kararlar alınan raporlar gözetilerek, tarafların itirazlarının değerlendirilmesi ve davacının neticeten kooperatif üyesi olup olmadığının belirlenmesi amacıyla dosya bilirkişiye tevdi edilmiş, 12/12/2022 tarihli bilirkişi raporunda; huzurdaki davanın kooperatif ortaklığının tespiti istemine ilişkin olduğu, kooperatifin yasal muhasebe kayıtları üzerinde yapılan incelemede, kooperatifin ortaklarından aidat tahsil ettiği, başka bir ifadeyle kooperatif ortaklarının aidat ödeme yükümlülüğü bulunduğu ve kooperatif ortaklarından tahsil edilen bu aidatların da kooperatifin en son Aralık 2020 tarihinde tanzim edilen Genel Mizan’da yer alan … Hesabı’nda takip edildiğinin tespit olunduğu, davacı … vekili tarafından …’ın, dava dilekçesi ekinde Ortaklık Senedi ile 1984 yılında kooperatife ortak olduğunu ve kooperatif giriş aidatı olarak 15.000,00 TL peşinat ile 500.00 TL ortaklık sermaye payı ve 1.200,00 TL Kooperatif genel giderlerini … Şubesi’ne yatırdığını beyan etmesine rağmen, söz konusu ödemelere ilişkin makbuz/dekont vb. somut herhangi bir ödeme belgesini dosyaya sunamadığı, kooperatifin yasal kayıtları üzerinde yapılan incelemelerde de davacı … tarafından iddia konusu ortaklık sebebiyle davalı kooperatife yapılmış bir ödemenin ve ortaklık kaydının söz konusu olmadığı, … tarafından Mahkemeye gönderilen 24.09.2021 tarihli yazı ekinde yer alan 1995, 1996, 199,7 1998, 1999 ve 2000 yılları olağan/olağanüstü genel kurul tutanakları ekinde yer alan Hazirun Cetvelleri üzerinde yapılan incelemede, davacı …’ın isminin söz konusu tutanaklarda kooperatif ortağı sıfatıyla yer almadığı; sadece davalı kooperatif vekili tarafından mahkemeye sunulan 09.06.2021 tarihli cevap dilekçesi ile:”..kooperatif kayıtlarında davacı yanca taahhüt edilen üyelik giriş peşinat ödemesi yapılmadığından … nolu üyeliğin 20.06.1984 tarihli yönetim kurulu kararı ile peşinat ödemesi yapan kişilere tahsis edildiğinin belirlendiği…” yolunda beyanda bulunulduğu, …’ın konu ile ilgili olarak kararlılık kazanmış uygulamalarının özetle:”…Kooperatifin aidat toplamasına rağmen davacının kuruluştan itibaren kooperatife herhangi bir ödemesinin bulunmadığı, kooperatifin genel kurullarına katılmadığı, hazirun listelerinde adının yer almadığı anlaşılmaktadır. Kooperatife karşı aidat yükümlülüğü bulunan davacı ortağın uzun süre kooperatife uğramaması, aidat borcunun bulunup bulunmadığını takip etmemesi yani kooperatif ile ilişkisini kesmiş ve genel kurullara katılma yönünde de bir irade ortaya koymamış olması nedeniyle üyeliğinin sona erdiğini zımnen kabul ettiği, diğer bir anlatımla üyelik haklarından zımnen vazgeçerek eylemli olarak ortaklıktan çıkma iradesini yansıttığı anlamına gelir. Sonuç itibarıyla, böyle bir ortağın kooperatifin kuruluşundan itibaren 20 yıl gibi uzun bir süre geçtikten sonra üyeliğin tespiti istemiyle açtığı davanın TMK’nın 2. maddesinde öngörülen dürüstlük kuralına aykırı düştüğü ilke olarak kabul edilerek davacının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile davanın kabulüne karar verilmesi hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir..”; “..Dava, ihraç kararının iptali ve üyeliğinin tespiti istemine ilişkindir. Aidat yükümlülüğü bulunan bir kooperatifte ortağın uzun süre kooperatife uğramaması, aidat borcunun bulunup bulunmadığını takip etmemesi halinde üyeliğinin sona erdiğini ortağın zımnen kabul ettiği, diğer anlatımla üyelik haklarından zımnen vazgeçtiğini benimsediği, eylemli olarak ortaklıktan çıkma iradesini yansıttığı ve böyle bir davacının açtığı davanın TMK’nun 2. Maddesinde öngörülen iyiniyet kuralına aykırı düştüğü ilke olarak kabul edilmelidir…” yolunda olduğu; yukarıdaki hususların bir bütün olarak dikkate alınması halinde, davacı …’ın davalı kooperatife herhangi bir ortaklığının söz konusu olmadığı, davalı kooperatif vekili tarafından mahkemeye sunulan 09.06.2021 tarihli cevap dilekçesi ile:”..kooperatif kayıtlarında davacı yanca taahhüt edilen üyelik giriş peşinat ödemesi yapılmadığından … nolu üyeliğin 20.06.1984 tarihli yönetim kurulu kararı ile peşinat ödemesi yapan kişilere tahsis edildiğinin belirlendiği…” yolunda beyanda bulunulduğu dikkate alınmak suretiyle, bahse konusu Ortaklık Senedi sebebiyle 1984 yılında doğmuş bir ortaklığının söz konusu olduğunun kabul edilmesi halinde dahi, davacı …’ın aidat yükümlülüğü bulunan bir kooperatife yaklaşık 37 yıl süre ile uğramaması, aidat borcu bulunup bulunmadığını takip etmemesi sebebiyle kooperatife olan ortaklığının sona erdiğini zımnen kabul ettiği, artaklık haklarından zımnen vazgeçtiğini benimsediği, eylemli olarak ortaklıktan çıkma iradesini yansıttığı ve böyle bir davacının açtığı davanın TMK’nun 2. Maddesinde öngörülen iyiniyet kuralına aykırı düştüğünün mahkemeye ait olduğu rapor edildiği rapor edilmiştir.
Taraflar arasındaki ihtilafın; davacı …’ın davalı Kooperatifin halen üyesi olup olmadığının tespitine ilişkin olduğu anlaşılmıştır.
Davacı taraf, davalı kooperatif adına atfen düzenlenmiş bila tarihli ortaklık senedine dayalı olarak eldeki davayı açmıştır. Davalı vekili, davanın öncelikle zamanaşımı nedeniyle ve aksi halde esastan reddine karar verilmesini istemiştir.
Dava, mülkiyet hakkına dayalı olarak açılan tespit istemini içerdiğinden mahiyeti gereği zamanaşımına tabi değildir. Davalı vekilinin zamanaşımı savunması bu nedenle yerinde görülmemiştir.
Kooperatif kayıtları incelenerek alınan bilirkişi raporları ve toplanan diğer delillerden; kooperatifin ortaklarından aidat tahsil ettiği, başka bir ifadeyle kooperatif ortaklarının aidat ödeme yükümlülüğü bulunduğu ve kooperatif ortaklarından tahsil edilen bu aidatların da kooperatifin en son Aralık 2020 tarihinde tanzim edilen Genel Mizan’da yer alan … Hesabı’nda takip edildiği, davacı … vekili tarafından …’ın, dava dilekçesi ekinde Ortaklık Senedi ile kooperatife ortak olduğunu ve kooperatif giriş aidatı olarak 15.000,00 TL peşinat ile 500.00 TL ortaklık sermaye payı ve 1.200,00 TL kooperatif genel giderlerini … Şubesi’ne yatırdığını beyan etmesine rağmen, söz konusu ödemelere ilişkin makbuz/dekont vb. somut herhangi bir ödeme belgesine ulaşılamadığı, davacı … tarafından iddia konusu ortaklık sebebiyle davalı kooperatife yapılmış bir ödemenin ve ortaklık kaydının söz konusu olmadığı, … tarafından Mahkemeye gönderilen 24.09.2021 tarihli yazı ekinde yer alan 1995, 1996, 199,7 1998, 1999 ve 2000 yılları olağan/olağanüstü genel kurul tutanakları ekinde yer alan Hazirun Cetvellerinde davacı …’ın isminin kooperatif ortağı sıfatıyla yer almadığı anlaşılmıştır. Bu tespitler ile davacının dosyaya aslını da sunduğu bila tarihli ve kim tarafından imzalandığı belli olmayan ortaklık senedinin tek başına ortaklık tespiti için hüküm ifade etmeyeceği hususu birlikte gözetildiğinde davacının, davalı kooperatifin ortağı olduğunu ispat edemediği değerlendirilmiştir.
Bir an için davacının kooperatife üye olduğu kabul edilse bile, davalı kooperatifin aidat toplamasına rağmen davacının kuruluştan itibaren kooperatife herhangi bir ödemesinin bulunmaması, kooperatifin genel kurullarına katılmaması, hazirun listelerinde adının yer almaması, kooperatife karşı aidat yükümlülüğü bulunan davacı ortağın 37 yıl süre ile kooperatife uğramaması, aidat borcunun bulunup bulunmadığını takip etmemesi yani kooperatif ile ilişkisini kesmiş ve genel kurullara katılma yönünde de bir irade ortaya koymamış olması nedeniyle üyeliğinin sona erdiğini zımnen kabul ettiği, diğer bir anlatımla üyelik haklarından zımnen vazgeçerek eylemli olarak ortaklıktan çıkma iradesini yansıttığı, sonuç itibarıyla, böyle bir ortağın kooperatifin kuruluşundan itibaren 37 yıl gibi uzun bir süre geçtikten sonra üyeliğin tespiti istemiyle açtığı davanın, TMK’nın 2. maddesinde öngörülen dürüstlük kuralına aykırı düştüğü anlaşılmakla davanın reddine dair karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gereken 179,90 TL maktu harcın, peşin alınan 59,30 TL harçtan mahsubu ile bakiye 120,60 TL harcın davacıdan tahsili ile Hazine’ye irat kaydına,
3-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 9.200,00 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
4-Yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davacı tarafından yatırılan gider avansından artan kısmının HMK’nun 333.maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde ve istek halinde yatırana iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı kararın tebliği tarihinden itibaren 2 hafta içinde … Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 12/04/2023

Katip … Hakim …
¸e-imzalıdır ¸e-imzalıdır