Emsal Mahkeme Kararı Ankara 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/726 E. 2023/24 K. 16.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

T.C.
ANKARA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2022/726 Esas
KARAR NO : 2023/24

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … –

VEKİLİ : Av. … –
DAVALI : … –

VEKİLİ : Av. … –
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 26/10/2015
KARAR TARİHİ : 16/01/2023

Mahkememizde görülmekte bulunan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
TALEP :
Davacı vekilince Mahkememize sunduğu 26/10/2015 tarihli dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin, davalı şirkete kumaş, astar, vb malzemeleri 17/01/2013 ile 08/10/2014 tarihleri arasında, kestiği toplam 34 fatura karşılığı 44.515,91-TL tutarında malzeme sattığını, davalının müvekkile 28.400-TL ödeme yaptığını, bakiye 16.115,91-TL tutarındaki alacağın ödenmediği için Ankara 2.İcra Müdürlüğünün 2015/22492 Esas sayılı takip dosyası ile ilamsız icra takibi başlatıldığını, davalının icra takibine borcunun olmadığından bahisle borca itiraz edip borcun durmasına sebebiyet verdiğini, itirazının haksız olduğunu, davalının faturalara itiraz etmediği, fakat borcu olmadığına itiraz ettiği, borcunun ödediğinin ispatlaması gerektiğini, bu nedenle haksız açılan itirazın iptali ile takibin aynen devamına, %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili mahkememize sunduğu 21/12/2015 tarihli cevap dilekçesinde özetle; Müvekkiline 16.115,91-TL tutarında ödeme yapılmadığından bahisle icra takibi başlatıldığını, takibe itiraz edildiğini, davacı ve davalı müvekkilinin aralarındaki mal alışverişinin 2012 yılına dayandığını, davacı tarafın 2012 yılında kendilerine fazladan ödemeler yapıldığından bu hususları belirtmeksizin sonraki dönemlere ait mal alışverişi ve kesilmiş faturaları takibe konu ettiklerini, müvekkilinin borcu olmadığını, davalı müvekkil ile davacı şirket arasında ticari güvene dayalı olarak aldığı emtialara karşılık düzenlenen faturaların ödemeleri kayıtlara girmeksizin müşteri çekleri ciro edilerek verildiğini ancak bu hususların belirtilmediğini, emtialarının bir kısmının ürün hatasında ötürü kargo yolu ile iade edildiğini, taraflar arasındaki güven ilişkisi dikkate alınarak faturaların iade edilmediğini, 44.515,19-TL fatura bedelinin fazlasının ödendiğini, davacıya verilmiş olan 6.500,00-TL müşteri senedi bulunduğunu ve borcunun kalmadığını beyan ederek davanın reddini talep etmiştir.
GEREKÇE :
Dava, Ticari Satımdan Kaynaklanan İtirazın İptali davasıdır.
Taraflar arasındaki ihtilafın, davalı şirkete kumaş, astar vb malzemelerin satışi nedeniyle satış sözleşmesi gereğince davacının davalıdan alacaklı olup olmadığı hususlarında toplandığı anlaşılmıştır.
Ankara 2.İcra Müdürlüğünün 2015/22492 Esas sayılı dosyası celp edilmiş, dosyada 17/01/2013 ile 08/10/2014 tarihleri arasında kesilen 34 adet fatura alacağından kalan bakiye alacak 16.115,91-TL dayanak olarak gösterilmiş, işlemiş faizde eklenerek toplam 17.878,67-TL üzerinden ilamsız takip açıldığı görülmüş, 19/10/2015 tarihli davalı şirketçe borcu bulunmadığı belirtilmekle itiraz edilmiş, İcra dairesince 20/10/2015 tarihinde takibin durdurulmasına karar verilmiştir.
Davalı tarafça, davacı firmaya yapılan ödeme listesine ilişkin belgeler, ilgili bankalardan istenilmiş, dosyaya kazandırılmıştır.
Mahkememizin 2015/720 Esas, 2019/957 Karar, 18/11/2019 tarihli kararı ile toplanan delillere ve hükme esas alınan 18/10/2019 tarihli bilirkişi raporuna göre, taraflar arasında 2012 yılından başlayarak 2015 yılına kadar ticari satıma dayalı cari hesap ilişkisinin bulunduğu, 2012 yılı sonundaki davalı alacağı olan 7.396,64 TL’nin davacı alacağı olan 16.125,04 TL’den mahsubu ile davacının bakiye cari hesap alacağının 8.728,44 TL olacağı, faturalardaki farklılıklardan fatura üzerindeki toplamadan kaynaklanan 8,00 TL haricinde 6,95 TL farkın bu miktardan düşülmesi suretiyle davacının takip tarihi itibariyle alacağının 8.095,49 TL olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile davalının icra takibine yaptığı itirazın iptaline, takibin 6.763,69 TL asıl alacak, 737,65 TL işlemiş faiz üzerinden devamına, icra inkar tazminatı isteminin reddine karar verilmiş verilen karar taraflarca istinaf edilmesi üzerine Ankara BAM 22 Hukuk Dairesinin 2020/394 Esas, 2022/1204 Karar, 30/09/2022 tarihli ilamı ile “…………Mahkemece ‘’….davacının cari hesap bakiye alacağının 8.728,44 TL olacağı, tespit edilen faturadaki farklılıklardan fatura üzerindeki toplamadan kaynaklanan 8,00 TL haricindeki 6,95 TL farkın bu miktardan düşülmesi suretiyle davacının takip tarihi itibariyle 8.095,49 TL davalıdan alacağının olduğu anlaşılmakla, davanın kısmen kabulüne karar vermek gerekmiş …
” şeklinde gerekçe oluşturulmuşken, Hüküm kısmında ise “…1-Davanın Kısmen Kabulü ile Ankara 2.İcra Müdürlüğünün 2015/22492 Esas nolu icra takibine yapılan vaki itirazın iptali ile takibin 6.763,69-TL asıl alacak 737,65-TL işlemiş faiz olmak üzere aynı şartlarda devamına…” şeklinde hüküm kurulmuştur. Dosya kapsamından anlaşıldığı üzere ilk derece mahkemesinin gerekçesi kendi içinde çeliştiği gibi, gerekçe ile hüküm fıkrası da çelişmektedir. Bu durumda, mahkemenin gerekçesine uygun, yukarıda açıklanan ilkeler doğrultusunda bir hüküm verdiği söylenemeyecektir.Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacıya talebi açıklattırılarak varsa eksik harcın ikmali ile usulüne uygun karar verilmesi bakımından ilk derece mahkemesi kararının esası incelenmeden kaldırılmasına, kaldırma nedenine göre taraf vekillerinin sair istinaf başvurularının bu aşamada incelemesine yer olmadığına karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur………” ilamı ile kaldırılmasına karar verilerek mevcut esasa kayıt olmuştur.
Mahkememizce Bam kararında belirtilen dava değeri ile takibin iptaline yönelik talep sonucunun davacı tarafça açıklanması hususunda 2 haftalık kesin süre verilmiş buna binayen sunulan beyan dilekçesinde faturalardan doğan asıl alacak üzerinden açtıkları ve peşin harcını da bunun üzerinden yatırdıklarını, sonuç ve istek kısmındaki ifadenin yanlış anlaşılmaya müsait olduğu ve ibarelerini takibin 16.125,00-TL üzerinden devamına şeklinde düzelttiklerini beyan etmiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama, toplanan deliller ile Ankara BAM kaldırma kararı ve dosyada bulunan hüküm kurmaya ve denetime elverişli kabul edilen bilirkişi raporları ile birlikte yapılan değerlendirme neticesinde; taraflar arasında ticari ilişki bulunduğu ve alım satıma dayalı hesap ilişkisinin var olduğunu, mahkememizce ticari defter ve kayıtlarının incelenmesine yönelik alternatifli olarak hazırlanan 18/10/2019 tarihli bilirkişi raporu hüküm kurmaya ve denetime elverişli olarak kabul edilmesi ile birlikte davalı tarafın defter ve TTK hükümleri gereği açılış tasdiklerinin bulunduğu, Yevmiye defterlerinde yılsonu noter kapanış tasdiklerinin usulune uygun ve süresinde yapıldığı, davanın esas değerinin, yukarıda açıklandığı üzere vekil tarafından sunulan beyanda 16.125,00-TL olduğu, davalı ödemelerinin büyük bir bölümünün kendi defter kayıtlarında yer almadığı ve 2015 yılında sonradan yapılan düzeltme kaydıyla defterlere intikal ettirildiği dikkate alınarak davalı defter kayıtları temel alınarak bir sonuca varılamayacağı, davacı defter kayıtlarında cari hesap bakiye alacağının 2015 yıl sonu itibariyle 16.125,04-TL olarak yer aldığı, fakat tarafların defter kayıtlarında 2012 C/H bakiyelerinin sıfırlanarak 2013 yılına devreden bakiyelerinin olmadığı, 2012 yılında 31/12/2012 tarihi itibariyle davacının 7.396,64-TL bakiye borcunun bulunduğu, 2012 yılı dikkate alınmadığında davacının alacağının takip tarihi itibariyle 16.125,04 TL olacağı, 2012 yılı sonundaki davalının alacağı olarak gözüken 7.396,64 TL ‘nin davacı alacağı olan 16.125,04 TL ‘den düşülmesi durumunda davacının cari hesap bakiye alacağının 8.728,44 TL olacağı, tespit edilen faturadaki farklılıklardan fatura üzerindeki toplamadan kaynaklanan davalı lehine olan 8,00-TL fark haricindeki fark toplamı olan 632,95-TL (531,64+101,30) bu miktardan düşülmesi suretiyle davacını takip tarihi itibariyle 8.095,49 TL davalıdan alacağının olduğu ve bu miktar üzerinden davanın kısmen kabulü ile takibin devamına, alacağın likit alacak olması nedeni ile icra inkar tazminatına hükmedilmekle, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM :
1-Davanın Kısmen kabulü ile takibin 8.095,49-TL asıl alacak üzerinden devamına,
-İİK 67 maddesi gereğince 1.619,09 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Alınması gerekli karar ve ilam harcı 553,00-TL olduğundan peşin alınan 185,83-TL harcın mahsubu ile bakiye 367,17-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davacı duruşmada kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca kabul ve red oranına göre hesaplanan 8.095,49-TL vekilat ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davalı duruşmada kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca kabul ve red oranına göre hesaplanan 8.029,51-TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yatırılan 213,53-TL harç toplamı ile 2.812,30-TL (posta, tebligat, bilirkişi ücreti) olmak üzere toplam 3.025,83-TL yargılama giderinin davanın kabul ve ret oranına göre hesaplanan 1.518,96-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, geri kalan kısmının davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı tarafından yatırılan 32,50-TL yargılama giderinin davanın kabul ve ret oranına göre hesaplanan 16,18-TL’sinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, geri kalan kısmının davalı üzerinde bırakılmasına,
7-Taraflarca yatırılan gider avansından artan kısmın karar kesinleştiğinde ve istek halinde yatırana iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, davanın değeri itibariyle kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 16/01/2023

Katip … Hakim …
¸e-imzalıdır

¸e-imzalıdır