Emsal Mahkeme Kararı Ankara 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/707 E. 2022/705 K. 31.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2022/707 Esas – 2022/705
TÜRK MİLLETİ ADINA

T.C.
ANKARA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO :2022/707 Esas
KARAR NO :2022/705

DAVA :İTİRAZIN İPTALİ (Haksız eylemden kaynaklanan zarar nedeniyle)
DAVA TARİHİ :18/10/2022
KARAR TARİHİ :31/10/2022

Mahkememizde görülmekte olan itirazın iptali (haksız eylemden kaynaklanan zarar nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; çift taraflı kazaya karışan dava dışı …’na müvekkili sigorta şirketi tarafından kasko sigorta poliçesi kapsamında hasar bedelinin ödendiğini, ödenen bedelden olayda kusuru bulunan davalının sorumlu olduğunu, alacağın tahsili için başlatılan icra takibine davalının haksız yere itiraz ettiğini ileri sürerek, davalının takibe itirazının iptali ile takibin devamına ve icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Dava; kasko sigorta poliçesinden kaynaklanan rücuan alacağın tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Hemen belirtmek gerekir ki; sigortacının halefiyete dayalı olarak açtığı iş bu itirazın iptali davasında, görevli mahkemenin belirlenmesi konusunda; 22.03.1944 tarih ve 37-9 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme kararında “Sigortacının sorumlu kişi aleyhine açacağı dava, sigorta poliçesinden doğan bir dava değildir. Bu nedenle halefiyet davası ticari dava sayılamaz. Bu dava aynen sigortalı kimsenin sorumlu kişiye karşı açmış olduğu bir dava gibidir. Sigortalının muhtelif mahkemelerde dava açma hakkı varsa, aynı hak sigortacının halefiyet hakkına dayanan rücu davası için de söz konusudur” ilkesi benimsenmiştir. Buna göre; sigortacının halefiyete dayalı olarak açtığı davada, davanın nitelendirmesi yapılırken, davacının sigortalısı ile zarara neden olduğu iddia edilen arasındaki hukuki ilişkiye bakılması gerekir.
Somut olaya gelindiğinde; davacının sigortalısı ile davalı arasındaki hukuki ilişki haksız fiilden doğmuştur. Davalı tacir olmayıp, gerçek kişidir. Sigortalı araç da hususi otomobildir. Bu durumda TTK’nin 4/1. maddesindeki nispi ticari dava koşulları oluşmadığı gibi iş bu davanın aynı maddede düzenlenen mutlak ticari dava niteliği de bulunmamaktadır. Dolayısıyla haksız fiilden doğan davada genel görevli mahkeme olan asliye hukuk mahkemeleri davaya bakmakla görevlidir. TTK’nin 6335 sayılı Kanun ile değişik 5/3. maddesi uyarınca 01.07.2012 tarihinden itibaren asliye ticaret mahkemeleri ile asliye hukuk mahkemesi arasındaki ilişki, iş bölümü ilişkisi olmaktan çıkarılıp, görev ilişkisi haline dönüştürülmüştür. Mahkemenin görevli olması ise HMK’nin 114/1-c. maddesi uyarınca dava şartlarından olup, anılan kanunun 115. maddesi uyarınca da davanın her aşamasında mahkemece kendiliğinden araştırılır.
Hal böyle olunca, davacının halefiyete dayalı olarak açtığı itirazın iptali davasında asliye hukuk mahkemesinin görevli olduğu gözetilerek davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilerek aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-)Mahkememizin görevsizliği nedeni ile HMK’nin 114/1-c. ve 115/2. maddeleri gereğince davanın usulden REDDİNE,
2)Kararın kesinleşmesine müteakip talep halinde dosyanın görevli Ankara Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine,
3)HMK’nin 331/2. maddesi gereğince yargılama giderlerinin görevli mahkemece hüküm altına alınmasına,
4)İş bu ilam taraflardan birinin süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten; kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde kararı veren mahkememize başvurarak, dava dosyasının görevli ya da yetkili mahkemeye gönderilmesini talep etmesi gerektiği, aksi takdirde resen HMK’nin 20. maddesi gereğince mahkememizce davanın açılmamış sayılmasına karar verileceği hususunnu taraflara ihtaratına,
Dair, tarafların yokluğunda, kararın tebliği tarihinden itibaren 2 hafta içinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 31/10/2022