Emsal Mahkeme Kararı Ankara 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/694 E. 2023/89 K. 06.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2022/694 Esas – 2023/89

T.C.
ANKARA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2022/694 Esas
KARAR NO : 2023/89

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :

DAVA : Tapu İptali Ve Tescil
DAVA TARİHİ : 16/11/2011
KARAR TARİHİ : 06/02/2023

Mahkememizde görülmekte bulunan Tapu İptali Ve Tescil davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
TALEP :
Davacı vekili 21/11/2011 sistem tarihli dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin 06/04/2004 tarihinde kooperatife üye olduğunu, 21/08/2006 tarihinde Ankara 10. Noterliği tarafından kura çekimi yapıldığını, müvekkili adına….. numaralı daire isabet ettiğini, müvekkili kurada çekiliş yaptığı yerin Etimesgut Belediyesine ait bir yer olduğunu öğrendiğini, bunun üzerine kooperatife dilekçe yazarak 2006/1702 sayılı karar ile adına isabet eden yerin 202 nolu karar ile…..nolu daire olarak değiştirdiğini, kooperatife karşı tüm yükümlülükleri yerine getirmesine rağmen adına düşen dairenin … adlı kişiye devredildiğini öğrendiğini, kooperatife müracaat ettiğinde ise muhatap bulamadığını, … İnş. San. Tic. Ltd. Şti. Kooperatifin müteahhidi olup şirketin sorumlu müdürü …. olduğunu, bu şahsın aynı zamanda kooperatifin kurucu üyesi olduğunu, hem kurucu hem de kooperatifin müteahhidi olmasının hukuken yasak olduğundan müvekkilinin kandırıldığını beyanla; …. daireye ihtiyati tedbir konulmasına, söz konusu dairenin tapusunun iptali ile tarafına tesciline, mümkün olmadığı takdirde fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 10.000,00-TL ‘nin faizi ile birlikte davalılardan alınarak müvekkiline ödenmesine karar verilmesine, 2007 yılından itibaren kira alacağının tespiti ile müvekkiline ödenmesini talep etmiştir.
CEVAP :
Davalı kooperatif vekili; davacının kooperatif üyesi olduğunu, müflis kooperatife karşı dava açmasının yasal olarak mümkün olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir. Davalı şirket yetkilisi; inşaatın kooperatifin iflas etmesi nedeniyle sözleşmede belirtilen seviyeye ulaşmadığını, kooperatifin sözleşmede belirtilen miktarda daireye hak kazanmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Davalı … davaya cevap vermemiştir.
GEREKÇE :
Dava, davacının üyesi olduğu kooperatiften kendisine kura sonucu düşen dairenin başka kişi adına kayıtlı olması nedeniyle tapu tescilinin iptali ile kendi adına kayıt ve tesciline yönelik tapu iptali ve tescili davasıdır.
Taraflar arasında davacının üyesi olduğu kooperatif tarafından verilmesi gereken konutun kurada kendisine çıkmış olmasına rağmen, bir başkasına satıldığından kendisine verilmediğinden bahisle öncelikle …… tapusunun iptali ile davacı adına tescilini, mümkün olmadığı takdirde fazlaya dair haklı kalmak kaydıyla 10.000,00-TL’nın faizi ile birlikte tahsili ve 2007’den itibaren kira alacağının tespiti ve tahsili talepli iş dava açılmış olup, Davacı vekilince sunulan 17/04/2013 tarihli ıslah dilekçesi ile davacı vekili talebini 32.250,00-TL ‘ye artırarak bu miktarın 20/11/2007 tarihinden itibaren en yüksek mevduat faiziyle birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizin 2011/669 Esas, 2017/267 Karar, 10/04/2014 tarihli kararında davanın reddine karar verilmiş, Mahkememizden verilen davacı vekilinin temyizi üzerine Yargıtay 23.Hukuk dairesi Başkanlığına gönderilmiş, Yargıtay 23.Hukuk Dairesinin 2014/10329 Esas, 2015/6935 Karar, ve 27/10/2015 tarihli kararı ile bozulmasına karar verilmiş, dosya mahkememize gönderilmekle 2018/775 Esasa kayıt edilmiş, Yargıtay bozma ilamı doğrultusunda, bilirkişi heyetinden yeni rapor alınmasına karar verilmiş Kooperatif alanında uzman nitelikli hesap uzmanı ile Gayrimenkul değerleme Uzmanından oluşan heyet tarafından sunulan, 14/10/2019 tarihli raporda, yapılan incelemede, davacı ….ı’ya kura sonucu isabet eden dairenin kendisine teslim edilmediğinin anlaşıldığını, Kooperatif ortağının ödemesi gereken tutarların TEFE’ye göre 16/11/2011 dava tarihi itibariyle ödenmesi gereken toplam tutarın 74.416,43-TL olarak hesaplandığı, Kooperatif Ortağı …..’nın kooperatife ödediği tutarların TEFE’ye göre toplam 47.677,06-TL olarak hesaplandığı, taşınmazın dava tarihi itibariyle inşa halinde olması ve fiziki durumunun dava tarihi itibariyle yerinde incelemesinin yapılmaması nedeniyle dava tarihindeki gerçek değer tespitinin mümkün olmadığı, taşınmazın hali hazırda değerinin 90.000,00-Tl değerinde olduğu, taşınmazın dava tarihindeki değerine Ücretici Fiyat Endeksine verilerine göre Eylül/2019 dönemi ÜFE değeri 450,55, dava tarihi Kasım/2011 deki ÜFE değeri 200,32 olması ve inşaatın hali hazırdaki değerinin 90.000 TL’ye göre dava tarihi 16/11/2011 itibariyle taşınmaz değerinin 40.015,00-TL olacağının hesaplandığı, Yargıtay’ın belirlediği formüle göre kooperatifin davacı …’ya ödemesi gereken tazminat miktarının hesaplanmasında önce ortaklara tahsis edilen konut veya işyerinin dava tarihi itibariyle 40.015,00-TL olarak rayiç değerinin tespit edildiği, kooperatife düzenli ödeme yapan ortağın ödeme yaptıkları tarihler itibariyle dava tarihi itibariyle ödediği tutarın güncel tutarının ise 74.416,63-TL olarak hesaplandığı, kooperatifin davacıya ödemesi gereken tazminat tutarının 25.636,70-TL olarak hesaplandığı, rapor edilmiş, tarafların itirazlarını değerlendirmesi ve yeniden hesaplama yapılmak suretiyle ek rapor alınmasına karar verilmiş, 06/03/2020 tarihli ek raporda, tarafların kök raporlarının itirazlarının değerlendirilmesi sonrasında, müflis kooperatifin diğer üyelerine taşınmaz tahsil edildiğine dair bir bulguya rastlanılmadığı, davacı tarafından tapu iptal ve tescil, konut tazminatı talep edilen ana taşınmazın dava dışı …Konut Yapı Kooperatifine ait olduğu, malikler arasında davalı müflis kooperatifin yer almadığı bu nedenle davacının konut tazminat talebinin mahkemenin takdirinde olduğu, kök raporda dava tarihinin sehven hatalı olarak belirlenmesi nedeniyle yeniden yapılan hesaplama sonrasında, davacının davalı kooperatifin iflas tarihi itibariyle talep edebileceği tazminat tutarının toplam 23.339,88-TL olarak hesaplandığı, davacı şirket yetkililerinin Sincan 2.Ağır Ceza Mahkemesinin 2010/260 Esas sayılı dosyasında sanık sıfatının olmadığı, davalı şirketin kooperatif yetkililerinde gerçekleştirdiği hükme bağlanan dolandırıcılık eylemine iştirak ettiklerine dair, anılan kararda herhangi bir tespite yer verilmediği, davalı kooperatifin mahkumiyetlerine karar verilen yetkilileri ise işbu davada taraf olmadıklarından, haksız fiil sorumluluğuna dair bir tespit yapılmadığı, rapor edilmiştir.
Mahkememizin 2018/775 Esas, 2020/290 Karar sayılı dosyasında yapılan yargılama neticesinde, Davanın Kısmen Kabulü ile davalı … yönünden husumet yokluğu nedeniyle reddine, davalı Müflis SS Büyük Bayındır Konut Yapı Kooperatifi yönünden 23.339,88-TL’nin davacı lehine iflas masasına kaydına, 2 nolu karar ile alınan 23.339,88- TL alacağın tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte Davalı … … Ltd. Şti ‘den alınarak davacıya verilmesine ve fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiş, verilen kararın davacı vekili ve davalı kooperatif vekilince temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 6 Hukuk Dairesi 2021/2598 Esas, 2022/3235 Karar, 13/06/2022 tarihli ilamı ile “……………..1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir. 2-Dava, tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece verilen ilk kararın temyizi üzerine bozma kararında davalı kooperatifin iflas ettiği, kendisine konut tahsis edilmeyen ortağın tazminat isteminin iflas masasına kaydı mümkün olduğu, davalı kooperatife yönelik tazminat istemi yönünden taleple bağlı kalınarak uyuşmazlığın esasının incelenmesi ve sonucuna göre karar verilmesi gerektiği belirtilmiştir. Yapı kooperatifinin ana amacı ortakların akçalı yükümlülüklerini yerine getirmeleri karşılığında anasözleşmeye uygun, konut ya da işyeri teslim etmektir. Kendisine konut tahsis edilemeyen ortağın konut karşılığı tazminat isteyebilmesi için, kooperatifin inşaatlarının bitirilip konut tahsisi aşamasına gelmesi ve diğer üyelere tahsis ve teslim yapıldığı halde davacıya konut tahsis ve tesliminin yapılmaması gerekir. Bu husus, bu tazminatın istenebilmesinin ön koşuludur. Bu ön koşulun gerçekleşmesinden sonra, üye için çeşitli nedenlerle konut ya da işyeri tahsisi imkânsızlığı ortaya çıktığında ortağın uygun bir tazminat isteme hakkı bulunmaktadır. Bozma ilamında kendisine bağımsız bölüm tahsis edilmeyen ortağın tazminat talebini iflas masasına kaydettirebileceği belirtilmiş, davacının bu nitelikteki bir ortak olduğu hususunda bağlayıcı bir karar verilmemiştir. Dosya kapsamında inşaatların %60 seviyelerinde olduğu ve hiçbir ortağa konut tahsis edilmediği anlaşılmaktadır. Bozma ilamında da ayrıntılı gerekçe ile açıklandığı üzere ortağın ödediği aidatı iflas masasına kaydettirmesi mümkün değildir. Davalı kooperatifin davacı dışındaki diğer üyelerine bağımsız bölüm kazandırdığı da iddia ve isbat edilmediğine, davacıyı diğer üyelerden ayıracak bir özellik de bulunmadığına göre davacı alacak talebini iflas masasına kaydettirme hakkına sahip değildir. Bu gerekçe ile kooperatif aleyhine açılan davanın reddine karar verilmesi gerekirken, bozmaya yanlış anlam verilerek yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, kararın bozulması gerekmiştir……….. ” ilamı ile tekrar bozulmasına karar verilmiş ve işbu esasa kayıt edilmiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama, toplanan deliller ile Yargıtay Bozma ilamları ile birlikte yapılan değerlendirme neticesinde; Mahkememizin 2018/775 Esas, 2020/290 Karar sayılı ilamı bozulmasına yönelik Yargıtay 6 Hukuk Dairesi 2021/2598 Esas, 2022/3235 Karar, 13/06/2022 tarihli ilamında da belirtildiği üzere Müflis kooperatifin üyesi olan davacının iflas masasına başvurarak tazminat talebinin ret edilmesi üzerine açılan söz konusu davada, kendisine bağımsız bölüm tahsis edilmeyen ortağın tazminat talebini iflas masasına kaydettirebileceği, dosyanın incelenmesi neticesinde, kooperatifin üstlenmiş olduğu inşaatların %60 seviyelerinde bulunduğu ve hiçbir ortağa konut tahsis edilmediği, ortağın ödediği aidatı iflas masasına kaydettirmesi mümkün olmadığı, davalı kooperatifin davacı dışındaki diğer üyelerine bağımsız bölüm kazandırdığı iddiasının ispat edilemediği, davacıyı diğer üyelerden ayıracak bir özellik de bulunmadığı anlaşılmakla, davacının alacak talebini iflas masasına kaydettirme hakkına sahip olmadığından, talebinin reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM :
1-Davanın Reddine,
2-Alınması gerekli karar ve ilam harcı 179,90-TL harcın davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Taraflarca yatırılan gider avansından artan kısım var ise talep halinde karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
Dair, Davacı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliği tarihinden itibaren 15 gün içinde Yargıtay temyiz yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.06/02/2023

Katip Hakim
¸e-imzalıdır

¸e-imzalıdır