Emsal Mahkeme Kararı Ankara 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/647 E. 2023/371 K. 06.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. … 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA

T.C.

1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO :2022/647 Esas
KARAR NO :2023/371

HAKİM :… …
KATİP :… …

DAVACI :… – …
VEKİLİ :Av. … -…
DAVALI :… – … …
VEKİLİ :Av. … – …
DAVA :İtirazın iptali
DAVA TARİHİ :21/09/2022
KARAR TARİHİ :06/06/2023

Mahkememizde görülmekte olan itirazın iptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili; müvekkili tarafından, … hesabından “Emaneten verilen” açıklamasıyla davalı şirketin …Bankası hesabına borç para gönderildiğini, borcun ödenmemesi üzerine … … Esas sayılı dosyasında başlatılan takibin borçlunun itirazı ile durduğunu ileri sürerek, itirazın iptali ile takibin devamına, takip tarihinden itibaren asıl alacağa ticari faiz işletilmesine ve %20’den aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatı ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili; davacı tarafından gönderilen paraların 2018 yılının belli aylarında davalıya verilen borç paralara ilişkin olduğunu, ayrıca müvekkilinin davacıya olan 4.000,00 TL’lik borcunu 08.10.2020 tarihinde ödediğini, havalede yapılan açıklamanın yetersiz olduğunu, dava açmadan önce ihtar çekilmediğini belirterek, davanın reddine ve davacının aleyhine kötüniyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, borç olarak gönderilen paranın tahsili amacıyla başlatılan takibe vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
… Esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde; davacı alacaklı tarafından, davalı borçlu aleyhine 29.04.2019 ve 29.05.2019 tarihlerinde borçlunun …Bankasında bulunan IBAN numarasına gönderilen 30.000,00 TL’nin iadesi için ilamsız takip başlatıldığı, ödeme emrinin davalıya 28.06.2022 tarihinde tebliğ olunduğu, davalı vekili tarafından 01.07.2022 günlü dilekçe ile borcun tamamına itiraz edildiği, tarafların ticari defter ve kayıtları üzerinde inceleme yapan mali müşavir tarafından 23.03.2022 tarihinde düzenlenen bilirkişi raporunda, dava konusu 2 adet toplam 30.000,00 TL tutarlı dekontların yanların ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, tarafların ticari defterlerinin anılan hususta mutabık olduğu, davalının 2018 yılı defterleri vergi dairesinde olduğundan bu yıla ilişkin inceleme yapılamamış ise de 2019 yılı defterlerinin açılış maddesinde davalının davacıya borcu ya da alacağı olduğuna ilişkin kayıt görülmediği, 2020 yılı gönderildiği anlaşılan 4.000,00 TL’nin davacı şirketin kayıtlarında yer aldığı, bu itibarla davacının davalıdan 26.000,00 TL alacaklı olduğunun hesaplandığı yönünde görüş belirtildiği anlaşılmıştır.
Bilindiği üzere, TMK’nin 6. maddesine göre; herkes iddiasını dayandırdığı olguların varlığını ispat ile yükümlüdür. Buna göre ispat yükümlülüğü önce davacıdadır. Davacı hakkın varlığını ve miktarını yasal deliller ile ispat etmelidir.
Havale, karine olarak borç ödeme vasıtası gibi kabul edilir. Davacı tarafından 29.04.2019 ve 29.05.2019 tarihli ve 15.000,00’er TL bedelli …Bankasına ait dekontlar ile davalının banka hesabına “…” açıklamasıyla havale yapıldığı anlaşılmaktadır.
6098 sayılı TBK’nin 102. maddesinde “Kanunen geçerli bir açıklama yapılmadığı veya makbuzda bir açıklık bulunmadığı durumda ödeme, muaccel bir borç için yapılmış sayılır“ hükmü düzenlenmiştir. Davacının davasına dayanak yaptığı banka makbuzu, davalı hesabına yapılan havaleyi göstermektedir. Havale üzerinde “…” kaydı yer almaktadır. Davacının dayandığı belgede (havale makbuzunda) bulunan “…” açıklaması ile paranın … olarak gönderildiği, başka bir deyişle borç ödeme vasıtası niteliğinde bulunmadığı anlaşıldığından aksini ispat yükü davalı üzerinde bulunmaktadır (… sayılı ilamları ile yerleşik diğer içtihatlar).
Bu durumda, davacı şirket vekilinin davasına dayanak yaptığı banka makbuzları, davalı hesabına yapılan havaleleri gösterdiğinden, anılan belgelerde yazılı “…” kaydı gereğince ispat yükünün davalıda olduğu, defter kayıtlarına göre 2019 yılı başlangıcında davalının davacıdan alacaklı ya da borçlu olmamasına rağmen 29.04.2019 ve 29.05.2019 tarihli dekontların tarafların ticari defterlerine işlendikleri, bu tarihlerden sonra davalı tarafça yalnızca … tarafından gönderildiği anlaşılan 4.000,00 TL’ye ilişkin makbuzun dosyaya delil olarak sunulduğu, adı geçenin, davalı şirketin yetkili temsilcisi olduğu, davacı tarafça …’in ayrıca borçlu olduğuna dair bir belge ibraz edilemediği, bu itibarla davalı tarafından 4.000,00 TL tutarındaki borcun ödendiği kabul edilerek, davacının davasının kısmen kabulüne karar verilerek davalı borçlu tarafından icra dosyasına yapılan itirazın 26.000,00 TL asıl alacak yönünden kısmen iptali ile takibin kaldığı yerden bu miktar üzerinden aynı şartlarda devamına, söz konusu alacağın likit (belirlenebilir) bir alacak olması nedeni ile 26.000,00-TL asıl alacak üzerinden hesaplanacak %20 inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davacının takibi yaparken kötüniyetli olduğu ispat edilemediğinden davalının bu yöndeki isteminin reddine karar verilerek aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçeleri yukarıda da ayrıntılı şekilde açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜNE,
Davalının … Esas sayılı dosyasına yaptığı itirazın KISMEN İPTALİ ile 26.000,00-TL asıl alacak üzerinden takibin kaldığı yerden aynı şartlarda devamına, davacının fazlaya ilişkin talebinin reddine,
İİK’nin 67. maddesi uyarınca kabulüne karar verilen 26.000,00 TL’nin %20’si oranında hesaplanan icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Davalı tarafça talep edilen kötüniyet tazminat talebinin reddine,
3-Alınması gerekli karar ve ilam harcı 1.776,06 TL olduğundan peşin alınan 362,33 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.413,73 TL harcın davalıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
4-Zorunlu arabuluculuk gideri olan 1.320,00-TL’nin 1.143,91 TL’sinin davalıdan, geri kalan 176,09 TL’sinin davacıdan alınarak Hazineye irat kaydına,
5-Davacı duruşmada kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca kabul ve red oranına göre hesaplanan 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Davalı duruşmada kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca kabul ve red oranına göre hesaplanan 4.000,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
7-Davacı tarafından yapılan 454,53 TL harç toplamı ve 1.820,75 TL posta, tebligat ve bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 2.274,28 TL yargılama giderinin red kabul oranına göre hesaplanan 1.970,89 TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, geri kalanın davacı üzerinde bırakılmasına,
8-Davacı tarafından yatırılan gider avansından artan kısmın karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
Dair, davanın reddine karar verilen kısmın dava değeri dikkate alınarak davacı yönünden miktar itibari ile KESİN, davalı bakımından kararın tebliği tarihinden itibaren 2 hafta içinde … Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 06/06/2023

Katip …
✍ e-imzalı

Hakim …
✍ e-imzalı