Emsal Mahkeme Kararı Ankara 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/608 E. 2022/789 K. 29.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2022/608 Esas – 2022/789
TÜRK MİLLETİ ADINA

T.C.
ANKARA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO :2022/608 Esas
KARAR NO :2022/789

DAVA :Şirket hisse devir sözleşmesinin re’sen tescili
DAVA TARİHİ :05/09/2022
KARAR TARİHİ :29/11/2022

Mahkememizde görülmekte olan şirket hisse devir sözleşmesinin re’sen tescili davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili; müvekkilinin, kısa süreliğine sahibi olduğu şirketteki 10 hissesini …. sayılı Limited Şirket Hisse Devri Sözleşmesi ile dava dışı …’a devrettiğini, şirket müdürünün tescil işlemlerini yaptırmadığını haricen öğrenmesi üzerine davalı kuruma başvurarak tescil talebinde bulunduğunu, ancak kendisine herhangi bir cevap verilmediği gibi bir işlemin de yapılmadığını ileri sürerek, hisse devir sözleşmesinin re’sen tescil edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı Ankara Ticaret Sicili Müdürlüğü vekili; işlemlerin tamamlanmasına ilişkin olarak kurumun bir sorumluluğunun bulunmadığını, nitekim hisse devrinin yapıldığı tarihte davacının şirket müdürü olduğunu, hisse devri işlemlerini tamamlama ve tescili gerçekleştirme sorumluluğunun davacıda olması nedeni ile dava açmakta hukuki yararının bulunmadığını, basiretli bir iş adamı gibi davranmadığını, hisse devri sözleşmesinin yeterli olmaması nedeni ile devrin genel kurulda onaylanması ya da genel kurula başvuru yapıldıktan sonra 3 ay içerisinde reddedilmeyen hisse geçişinin onaylandığının kabulünün gerektiğini, hisse devirlerinin noter huzurunda hazırlanmasından sonra tescil için kuruma bir başvuru yapılması gerektiğini, bu bağlamda kuruma belirtilen usuller çerçevesinde yapılmış bir talep bulunmadığından müvekkiline husumet yöneltilmesinin doğru olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Dava, şirket hisse devri sözleşmesinin resen tescil edilmesine karar verilmesi istemine ilişkindir.
Bilindiği ve Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 24.02.2020 gün ve 2019/3559-2020/1920; 26.10.2015 gün ve 2015/4058-10985 sayılı ilamlarında da belirtildiği üzere; 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 595. maddesi gereğince şirket sözleşmesinde aksi öngörülmemişse esas sermaye payının devri için ortaklar genel kurulunun onayının şart olduğu, aynı kanunun 598. maddesi uyarınca da payların geçişlerinin tescil edilmesi için şirket müdürleri tarafından ticaret siciline başvurulması gerektiği, müdür tarafından başvurulmadığı takdirde ayrılan ortağın, bu paylarla ilgili olarak adının silinmesi için ticaret siciline başvurabileceği, bu durumda limited şirketteki hissesini noterden devreden davacının hisse devrinin onaylanmasına ilişkin şirkete yapacağı yazılı başvuru sonrasında ortaklar kurulundan karar alamadığı durumda ya da almasına rağmen şirket müdürü tarafından ticaret siciline başvurulmaması halinde, ayrılan ortak olarak ticaret sicil müdürlüğüne başvuruda bulunabileceği, davalı müdürlüğün de yukarıda belirtilen yasa hükümleri gereğince talep halinde işlem yapmak zorunda olduğu, eldeki davada davacının, hisse devrinin onaylandığına dair ortaklar kurulu kararı sunmadığı gibi TTK’nin 595/son. fıkrasına göre hisse devrinin tescili için şirkete başvuru yaptığına dair bir delil de ibraz etmediği hususları birlikte değerlendirildiğinde, 6102 sayılı Kanunun 598/2. maddesi gereğince davacının işbu davayı açmakta hukuki yararının bulunmadığı anlaşıldığından, HMK’nin 114/1-h. hükmündeki dava şartının bulunmaması sebebiyle aynı kanunun 115/2. hükmü uyarınca davanın usulden reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda da açıklandığı üzere;
1-Davanın hukuki yarar yokluğu nedeniyle usulden REDDİNE,
2-Alınması gerekli karar ve ilam harcı peşin alındığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına,
3-Yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davacı tarafından yatırılan gider avansından artan kısmının HMK’nin 333. maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde ve istek halinde yatırana iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliği tarihinden itibaren 2 hafta içinde Ankara Bölge Adliye Mankemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.29/11/2022