Emsal Mahkeme Kararı Ankara 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/595 E. 2022/835 K. 15.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA …ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2022/662 Esas – 2022/860
TÜRK MİLLETİ ADINA

T.C.
ANKARA
…ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2022/662 Esas
KARAR NO : 2022/860

DAVA : İflas (Doğrudan Alacaklı Tarafından Talep Edilen İflas (İİK 177))
DAVA TARİHİ : 29/09/2022
KARAR TARİHİ : 22/12/2022
GR.KR.YZ.TARİH : 23/12/2022

Mahkememizde görülmekte olan İflas (Doğrudan Alacaklı Tarafından Talep Edilen İflas (İİK 177)) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesi ile özetle; müvekkilinin işçi alacağının ödenmemesi nedeniyle davalıya karşı açmış olduğu işçilik alacaklarına ilişkin dava sonucunda Ankara …İş Mahkemesi’nin … Esas, … Karar sayılı ilamıyla, işçi alacağı ve yargılama giderlerinin davalı şirket tarafından ödenmesi gerektiğine karar verildiğini, ancak yine de müvekkiline ödeme yapılmadığını, müvekkili tarafından borcun tahsili amacı ile borçluya karşı ilamlı icra takibine başlandığını, … …İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra dosyasından davalıya ödeme emrinin gönderilerek tebliğ edildiğini, davalı şirket yasal süresi içinde ödeme emrine itiraz etmediğinden takibin kesinleştiğini, şirketin borca batık durumda olduğunu, davalı şirket yetkilisine ödeme yapılması için gerekli ihtarların yapıldığını, ayrıca … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra dosyasında defaaten bakiye borç muhtırasının gönderildiğini, benzer mahiyette işçilik alacaklarına yönelik olarak Ankara …İş Mahkemesi’nin … Esas sayılı mahkeme ilamlarına ilişkin olarak icraya konulan … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra dosyasının da davalı şirket tarafından ödenmediğini beyanla; davalarının kabulü ile davalı … İnşaat Sanayi Yatırım Ve Turizm A.Ş’nin iflasına karar verilmesini istemiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; haksız ve hukuka aykırı davanın reddinin gerektiğini, mahkememizce düzenlenen 29/09/2022 tarihli tensip tutanağı (8) ve (9) no’lu ara kararlar gereği davacının verilen kesin süreler içerisinde iflas ve gider avansını yatırmadığından davanın esasına girilmeden usulden reddine karar verilmesi gerektiğini, taraflar arasında akdedilen 24.10.2018 tarihli borç yapılandırma protokolü ile “alacaklı” Musa Kazım Engür’ün de taraf olarak içinde bulunduğu, alacak kalemleri toplamı olarak toplam 120.000,00-TL’nin belirlenen vadelerde ödenmesinin kararlaştırıldığını ve protokol gereğince müvekkili şirketçe davacılar vekiline ilk taksit olan 12.000,00-TL’nin yatırıldığını, ancak anılan ödemenin davacı tarafça ilgili icra takip dosyasına bildirilmediğini, taraflar arasında protokolün akdedildiğini, huzurdaki iflas davasının dayanağının artık ilama bağlanan alacağın ödenmemesi değil, protokole bağlanan alacağın ödenmemesi/protokole aykırılık iddiası olduğunu, davacı ile müvekkili şirket arasında söz konusu olan uyuşmazlığın ilama bağlı alacakların ödenip ödenmemesi değil, protokole aykırılık söz konusu olup olmadığı noktasında olduğunu, sulh protokolüne aykırılık olup olmadığı hususlarının ise huzurdaki davada irdelenmesi mümkün olmayıp, anılan iddialar ile görevli mahkemede yeni bir dava ikame edilmesi gerektiğini, davacılar vekilince taraflar arasında akdedilen protokolün feshedildiğine dair müvekkili şirkete halihazırda gönderilmiş usulüne uygun bir yazılı bildirim söz konusu olmadığını, sulh sözleşmesine ilişkin uyuşmazlığa ilişkin herhangi bir dava ikame edip anılan hususta bir karar alınmamış olması hususları karşısında, huzurdaki davanın yasal mevzuat gereğince doğrudan doğruya iflas davası açma şartının mevcut olmadığı ve davanın dava şartı yokluğundan usulden reddi gerektiğini, söz konusu protokol kapsamında 30.10.2018 tarihinde taksit ödemesinin yapıldığını, ödemenin protokol kapsamında hangi dosya için yapıldığının belli olmadığını, ödemenin davacı tarafından da ne bu davaya konu icra dosyasına ne de başka bir icra dosyasına bildirilmediğini, bu noktadan hareketle davacının borcunun ödenmemesi iddiasının gerçek olmadığı yanında iflas için gerekli şartların oluşmadığının da kabulünün gerektiğini, müvekkili şirket hakkında iflas şartlarının oluşmadığını, müvekkilinin aciz halinde olmadığını, müvekkili şirket hakkında iflas durumunda olduğunu bildirmediği iddiası ile Ankara …İcra Ceza Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyasından yapılan yargılamada gerek alınan bilirkişi raporunda gerekse Mahkemenin beraat kararında şirketin malvarlığının borçları karşılamaya yettiği ve şirketin iflas durumunda olmadığını, ancak ödemelerin çok büyük bir kısmının Finansal Yeniden Yapılandırma Sözleşmesi gereğince bu sözleşme tarafı olan Tasarruf Mevduat Sigorta Fonu’na yapıldığının tespit edildiğini, müvekkili … İnş. San. Yat. ve Turz. A.Ş. ve diğer tüm … grubu şirketler ile TMSF ve alacaklı 21 banka arasında imzalanan Finansal Yeniden Yapılandırma Sözleşmesi Gereğince müvekkili şirket 4743 Sayılı kanuna tabi bir hükmi şahıs hüviyetinde olduğunu, 30.04.2003 tarihinde yürürlüğe giren FYYS kapsamında şirketler 19 yıldır TMSF ve alacaklı bankalara borçlarını ödemekte ve ticari faaliyetlerini TMSF denetim ve gözetiminde sürdürdüğünü, müvekkili şirketin malvarlığında azalma meydana gelecek ödemeleri yapması ancak bu protokol hükümlerine göre TMSF denetiminde olabileceğini beyanla; cevap dilekçelerinin kabulü ile haksız ve mesnetsiz davanın öncelikle usuli itirazları doğrultusunda usulden reddine; uygun görülmediği takdirde esastan reddine karar verilmesini istemiştir.
KABUL VE GEREKÇE :Dava, İİK’nın 177/1-4. maddesi uyarınca açılan doğrudan iflas istemine ilişkindir.
Eldeki davada, davalı … İnşaat Sanayi Yatırım ve Turizm Anonim Şirketi Ankara Ticaret Sicil memurluğunun … sicil numarasına kayıtlı olup, muamele merkezinin Ankara ili, Çankaya ilçesi olduğu, davacının … 1.İcra Dairesi’nin … Esas sayılı takip dosyası ile davalı borçlu hakkında Ankara 37.İş Mahkemesi’nin … Esas, … Karar sayılı ilamı dayanak gösterilerek ilamlı icra takibine girişildiği, davacı-alacaklının ilama istinaden davalı vekiline göndermiş olduğu ilamın yerine getirilmesine dair icra emrinin davalı vekiline 07/07/2017 tarihinde tebliğ edildiği, icra emrinin tebliğine rağmen dosya borcuna ilişkin ödeme yapılmadığı tüm dosya kapsamı ile sabit olup, taraflar arasındaki ihtilaf İİK. 177/4. maddesi gereğince alacaklının talebi sebebiyle açılan doğrudan iflas koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediği noktasında toplanmaktadır.
Mahkememizce yapılan yargılama sonunda davacı vekili tarafından 15/12/2022 tarihli uyap üzerinden vermiş olduğu e-imzalı dilekçe ile HMK 123.madde kapsamında davasının geri aldığını beyan ettiği, geri almanın davalı tarafından uyap üzerinden verilen 19/12/2022 tarihli e-imzalı beyanı ile kabul edildiği görülmüş olup tüm bu hususlar birlikte değerlendirildiğinde davacının davasının 6100 Sayılı HMK.nın 123.maddesi gereğince açılmamış sayılmasına yine davalının vekalet ücreti ve yargılama gideri talebi olmadığından lehine vekalet ücreti ve yargılama giderine hükmedilmeyerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM :
1-Davanın açılmamış sayılmasına,
2-Alınması gerekli karar ve ilam harcı 80,70-TL peşin olarak alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı her ne kadar duruşmada kendisini bir vekil ile temsil ettirmiş ise de talebi olmadığından lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-Davacı tarafından yatırılan gider avansından kullanılmayan kısım ile 20.000,00-TL iflas avansının HMK’nun 333. maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde, yatırana iadesine,
Dair hazır olan davalı vekilinin yüzüne karşı tebliğiden itibaren on günlük süre içerisinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.22/12/2022