Emsal Mahkeme Kararı Ankara 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/59 E. 2022/582 K. 27.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2022/59 Esas – 2022/582
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
ANKARA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO :2022/59
KARAR NO :2022/582

DAVA :TAZMİNAT (Rücuan tazminat)
DAVA TARİHİ :26/01/2022
KARAR TARİHİ :27/09/2022

Mahkememizde görülmekte olan rücuan tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili; müvekkili ile davalı şirket arasında imzalanan hizmet alım sözleşmesi kapsamında yüklenici tarafından çalıştırılan dava dışı işçilerin işten çıkarılmaları nedeni ile iş mahkemelerinde açmış oldukları alacak davaları sonucunda mahkemelerce tahsiline karar verilen işçilik alacaklarını ödemek zorunda kaldıklarını ileri sürerek, … için 3.447,90 TL, … yönünden 3.442,76 TL, …..bakımından 3.444,72 TL olmak üzere ödenen toplam 27.548,45 TL’nin ödeme tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili; davacı tarafın müvekkili şirket ile yaptığı hizmet alım sözleşmesi sırasında işçiler tarafından açılan davalara ilişkin işçi alacaklarını müvekkilinin hak edişinden kestiğini, dolayısı ile mükerrer menfaat elde etmek çabasında olduğunu, kesintilerin, işçilerin isimleri ile işçilik alacakları belirtilmeden toplu olarak yapıldığını, ücret alacaklarının kurumun sorumluluğunda olduğunu, 4857 sayılı Kanunun 112. maddesine göre de kıdem tazminatının rücu edilebilmesi için sözleşmede açık hüküm bulunması gerektiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
Dava, hizmet alım sözleşmesinden kaynaklanan rücuan tazminat talebine ilişkindir.
Dosya içeriği ile toplanan delillerden; davanın açılmasından önce yapılan arabuluculuk başvurusunun anlaşamama olarak sonuçlandığı, nitelikli hesap uzmanı ile bankacı bilirkişiler tarafından düzenlenen 01.06.2022 tarihli raporda, davalı tarafın, sözleşme hükümleri gereğince işçi alacaklarının 27.548,45 TL’lik kısmından sorumlu olduğu, davacı kurumun bunları kendi gider hesabından ödediği, davalının hak edişlerinden veya hesaplarından kesinti yapılmış olduğuna ilişkin bir kaydın bulunmadığının belirtildiği anlaşılmıştır.

Hemen belirtilmelidir ki, hizmet alım sözleşmeleri; ihale şartları ile belirlenen işin sözleşmede kararlaştırılan bedel ile yapılmasının üstlenildiği sözleşmelerdir. Bu sözleşme türünde yüklenicinin edimi, hizmetin kendi işçisi ile yerine getirilmesi, işverenin edimi ise sözleşme bedelinin ödenmesidir. Sözleşme kapsamında yapılması gereken iş yüklenici işçisi tarafından yerine getirilecektir. İş akdinin yüklenici ile işçi arasında yapıldığı hususu ihtilaflı değildir. Hizmet alımı tip sözleşmelerinde işverenin, yüklenici tarafından çalıştırılan işçinin ücretinin ödenmesi, sosyal haklarının takibi gibi denetim dışında işçiye karşı bir sorumluluğu yoktur. İşveren ile yüklenicinin İş Kanununa göre işçiye karşı müteselsilen sorumlu olmasına rağmen rücu ilişkisinde taraflar arasında imzalanan sözleşmenin uygulanması sözleşme hukukunun en temel ilkelerindendir.
Hizmet alım ihaleleri aynı yüklenici tarafından alındığı gibi değişik yükleniciler tarafından da alınabilmektedir. Bu halde işyeri devri suretiyle işçiler yeni yükleniciye devredildiği için hizmet akitleri kesintiye uğramadan devam etmekte ve işçilik alacakları da bu doğrultuda hesaplanmaktadır.
İşçiye ödenen kıdem tazminatı iş sözleşmesinin feshedildiği tarihteki giydirilmiş ücret üzerinden hesaplanmakta olup bu kıdem tazminatının tamamından işçiyi çalıştırdıkları dönemle orantılı olarak yükleniciler işverene karşı sorumludurlar.
4857 sayılı İş Kanununun 112. maddesi ile üst işverene getirilen sorumluluk, işçilere karşı olan bir sorumluluk olup tarafların birbirine karşı sorumluluğunun sözleşme hükümlerine göre belirlenmiş olması gereklidir.
Buradan hareketle; taraflar arasında imzalanan sözleşmenin 7, 22 ve 31. maddeleri ile bunun eki olan ve ihtilaf halinde öncelikle uygulanması gereken teknik şartnamenin 14.6 maddesi ile idari şartnamenin 25. maddesinde, yüklenici ile ilgili sorumlulukların ve personellerden dolayı meydana gelecek zararların yüklenici tarafından karşılanacağının düzenlenmesi, tarafların defter kayıtları üzerinde yapılan incelemede, davalının hesabından veya hak edişlerinden dava konusu ile ilgili kesintilerin yapılmadığının anlaşılması, iş mahkemelerince hükmedilen ve asıl işveren tarafından ödeme yapılan işçilerin yüklenicinin işçileri olmaları, sözleşme ücretine işçilerin ücret ve sosyal haklarının dahil olması ile işverenin işçilik alacaklarından sorumlu olacağına dair sözleşmede bir hüküm bulunmaması hususları birlikte nazara alındığında, davacı işverenin işçileri çalıştıran yükleniciden ödediği bedeli ve ferilerinin tamamını talep etme hakkı bulunduğunun kabulünün gerektiği anlaşılmakla, davanın kabulü ile davacı tarafça dava dışı işçilere ödenen meblağlardan 24.109,23 TL’nin 02.04.2021 tarihinden, 3.439,22 TL’nin ise 16.07.2021 tarihinden itibaren işletilecek avans faizi birlikte davalı şirketten tahsiline ilişkin aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:
1-a)27.548,45 TL alacağın 24.109,23 TL’si yönünden 02.04.2021 tarihinden, 3.439,22 TL’si bakımından ise 16.07.2021 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
2-Alınması gerekli karar ve ilam harcı 1.881,83 TL olduğundan, peşin alınan 470,46-TL’nin mahsubu ile bakiye 1.411,37-TL’nin davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
3-Zorunlu arabuluculuk gideri olan 1.320,00-TL’nin davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
4-Davacı duruşmada kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 9.200,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yatırılan 574,16-TL harç toplamı ile 6.104,50-TL (posta, tebligat, bilirkişi ücreti) olmak üzere toplam 6.678,66-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Taraflarca yatırılan gider avansından artan kısım var ise talep halinde karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, kararın tebliği tarihinden itibaren 2 hafta içinde Ankara Bölge Adliye Mankemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.27/09/2022