Emsal Mahkeme Kararı Ankara 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/589 E. 2022/822 K. 14.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
ANKARA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO :2021/767 Esas
KARAR NO :2022/845

DAVA :İtirazın iptali
DAVA TARİHİ :03/12/2021
KARAR TARİHİ :20/12/2022
Mahkememizde görülmekte olan itirazın iptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili; müvekkili şirketin 22.04.2021 tarihli 15.354,36 TL, 14.04.2021 günlü 5.076,00 TL, 30.03.2021 tarihli 40.714,92 TL ve 23.03.2021 günlü 16.740,00 TL tutarlarındaki e-faturalara ilişkin alacağın tahsili amacıyla Ankara …İcra Müdürlüğünün … sayılı dosyası ile başlatılan icra takibinin davalı tarafın itirazıyla durduğunu ileri sürerek, itirazın iptali ile takibin devamına ve % 20 oranında icra inkâr tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili; mahkemenin yetkisiz olduğunu, davacı tarafın müvekkilinden bir alacağının bulunmadığını, mutabık kalınmadan başlatılan takibin haksız ve kötü-niyetli olduğunu, dolayısıyla likit olmayan alacak nedeni ile icra inkar tazminatına hükmedilemeyeceğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
Dava, faturalara dayalı alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibine karşı yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
Dosya içeriği ile toplanan delillerden; davanın açılmasından önce başlatılan arabuluculuk görüşmelerinin anlaşamama ile sonuçlandığı, davalı tarafın ticari defterleri üzerinde gerçekleştirilen inceleme sonucunda düzenlenen 04.10.2022 tarihli bilirkişi raporunda özetle, tarafların e-fatura mükellefi oldukları, e-faturaların her birinin “ticari fatura” senaryosu ile düzenlendiği, iade faturalarının da temel fatura senaryosuna göre tanzim edildiği, davalı şirket tarafından davaya konu faturalar ile ilgili e-fatura PORTALI üzerinden ya da KEP veya noter yoluyla ret ya da itirazda bulunulduğuna ilişkin herhangi bir belge sunulmadığı, aynı şekilde iade faturası olarak düzenlenen faturaların içeriği ürünlerin davacı firmaya teslim edildiğine dair irsaliye ya da teslim evrakının da bulunmadığı, ayrı ayrı tanzim edilen iade faturaları ile davacı tarafından düzenlenen 4 adet faturanın birbiriyle uyumlu olduğu, davalı şirketin defter kayıtlarında, faturaların ve mal alışlarının bulunmasına rağmen bu alışlara dair herhangi bir ödeme kaydının bulunmadığı, davacı tarafından eklenen teslime ilişkin sevk irsaliyelerinde isimleri ve imzaları bulunan…. 2021/03 ve 2021/04 SGK primlerinde davalı firmanın personeli olduklarının tespit edildiği, irsaliyelerde davacı tarafından mal teslim edilen adreslerin davalının üretimde bulunduğu farklı adresler olduğu, bu farklı adreslerde malları teslim alan ve teslim aldığına dair irsaliyeleri imzalayan personelin davalı şirketin personeli olduğu, faturaların içeriği mal miktarının 4 faturada toplam 1348 kg kaşar peyniri ile 152 adet 17 kg beyaz peynir olduğu, dosyaya örnek olarak konulan 29 Mart 2021 tarihli 5 adet irsaliyenin ve taraflarına sunulan 1 adet e-irsaliye şeklinde düzenlenen sevk irsaliyelerinin içeriği mal toplamının ise 912 kg kaşar peyniri ile 98 adet 17 kg teneke beyaz peynir olduğu, teslimlerin 2021 yılının Mart ve Nisan aylarında gerçekleştiği, icra takibi sonrasında iade faturası düzenlendiği, takip öncesinde miktara, tutara ya da mükellefiyette hataya ilişkin bir itirazda bulunulmadığı, icra takibine müteakip davalı şirketin iade faturası düzenleyerek davacı şirket ile arasındaki cari hesap bakiyesini sıfırladığı, mal alışlarını da Gelir Dairesi Başkanlığına BA formu ile bildirdiği, davalı firmanın davacının düzenlendiği faturalara ait KDV’yi faturaların ilgili ay defterlerine almak sureti ile indirim konusu yaptığı, davalı yanın ticari defterlerinin lehine delil vasfına haiz olduğu ve davacı ile olan ticari ilişkisini takip ettiği cari (açık) hesabın 11.08.2021 tarihi itibari ile hesap bakiyesi vermediği, böylelikle davalı yanın kendi ticari defter kayıtlarındaki hesaba göre takip tarihi itibari ile davacı tarafa cari (açık) hesap nezdinde 77.885,28 TL borcunun bulunduğu, incelenen dönemlere ait yevmiye kayıtlarında ve muavin hesap ekstresinde, taraflar arasında finans kuruluşu, çek, senet, nakit ödeme (tediye, tahsilat) vs. olarak yapılmış herhangi bir ödemeye ilişkin yevmiye kaydının bulunmadığı, davacı şirketin davalıdan alacaklı olduğu yönünde görüş belirtildiği anlaşılmıştır.
Toplanan delillere, bilirkişi raporuna ve tüm dosya kapsamına göre; hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılan davada, davacı tarafça fatura alacaklarının tahsili amacıyla başlatılan takipte davalı yanca icra takibi ile borca itiraz edildiği, yargılama sırasında davalı şirketin defterleri üzerinde yapılan inceleme sonucunda, icra takibine konu faturaların tümünün itiraz edilmeksizin davalı tarafça defterlere işlendiğinin tespit edildiği, aynı şekilde malların davalı şirket çalışanları tarafından teslim alındığı ve mal alımlarının şirket kayıtlarına işlendiği, davacı tarafça da sevk irsaliyelerin sunulduğu, davalı şirket tarafından mal alımlarının kayıtlara işlenmesine rağmen iade faturalarının düzenlenmesinden sonra mal çıkışlarının yapılmadığı, itiraz edilmeksizin defterlere kaydedilen faturaların iadesinin icra takibinden sonra yapılmasının sonuca etkili olmayacağı, bu itibarla 15.354,36 TL, 5.076,00 TL, 40.714,92 TL ve 16.740,00 TL faturaların ticari alım satım ilişkisi neticesinde kesildiği anlaşıldığından, davanın kabulü ile 77.885,28 TL asıl alacak yönünden itirazın iptaline, cari hesaba dayalı alacağın likit olması nedeniyle davacı lehine icra inkar tazminatına hükmedilmesine ilişkin aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ İLE;
Davalının Ankara …İcra Dairesinin … Esas sayılı dosyasına yaptığı İTİRAZIN İPTALİNE, takibin 77.885,28 TL asıl alacak bakımından kaldığı yerden aynı şartlarda devamına,
İİK 67. madde uyarınca asıl alacak miktarı olan 77.885,28 TL’nin %20 oranında hesaplanan icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Alınması gerekli karar ve ilam harcı 5.320,34-TL olduğundan, 1.330,09-TL’nin mahsubu ile bakiye 3.990,25-TL davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
3-Zorunlu arabuluculuk gideri olan 1.320,00-TL’nin davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
4-Davacı duruşmada kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 12.462,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yatırılan 1.397,89-TL harç toplamı ile 1.145,50TL (posta, tebligat, bilirkişi ücreti) olmak üzere toplam 2.543,39‬-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,

Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, kararın tebliği tarihinden itibaren 2 hafta içinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 20/12/2022

Katip …
¸e-imza

Hakim …
¸e-imza