Emsal Mahkeme Kararı Ankara 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/581 E. 2023/361 K. 31.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. … 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2022/581 Esas – 2023/361
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.

1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2022/581 Esas
KARAR NO : 2023/361

HAKİM :…
KATİP :…

DAVACI :….
VEKİLLERİ : Av. …
Av. …

DAVALI :…
VEKİLİ : Av. …

DAVA : Alacak (Rücuen Alacak)
DAVA TARİHİ : 16/08/2022
KARAR TARİHİ : 31/05/2023
KR.YZL.TARİHİ : 23/06/2023

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
İDDİA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı şirket ile müvekkili idare arasında imzalanan 03.08.2015 tarihli sözleşme ile hizmet alımı işi kapsamında çalıştırılan personellerden …, …, …, …, …’in davalı tarafından işten çıkartılması sonucunda, adı geçen işçiler tarafından hem davalı şirket hem de müvekkili şirket aleyhine işçi alacakları ile ilgili olarak dava açıldığını, … yönünden; … …’nin … Esas sayılı ilamı ile hükme bağlanan alacak kalemlerinin …Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası üzerinden başlatılan icra takibi sonrası ferileri ile birlikte toplam 18.276,54 TL’nin müvekkili idare tarafından icra dosyasına yatırıldığını, … yönünden…’nin … Esas sayılı ilamı ile hükme bağlanan alacak kalemlerinin … Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası üzerinden başlatılan icra takibi sonrası ferileri ile birlikte toplam 17.497,90 TL’nin müvekkili idare tarafından icra dosyasına yatırıldığını, … yönünden…’nin … E. sayılı ilamı ile hükme bağlanan alacak kalemlerinin … Müdürlüğünün … E. sayılı dosyası üzerinden başlatılan icra takibi sonrası ferileri ile birlikte toplam 17.527,79 TL’nin müvekkili idare tarafından icra dosyasına yatırıldığını, … yönünden; … …’nin … E. sayılı ilamı ile hükme bağlanan alacak kalemlerinin … Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası üzerinden başlatılan icra takibi sonrası ferileri ile birlikte toplam 25.963,11 TL’nin müvekkili idare tarafından icra dosyasına yatırıldığını, … yönünden…’nin … Esas sayılı ilamı ile hükme bağlanan alacak kalemlerinin …Müdürlüğünün… Esas sayılı dosyası üzerinden başlatılan icra takibi sonrası ferileri ile birlikte toplam 17.483,64 TL’nin müvekkili idare tarafından icra dosyasına yatırıldığını; ….’nin 04.07.2019 tarih ve … sayılı emsal kararı ve taraflar arasında imzalanan sözleşme ile yürürlükteki mevzuat gereği müvekkili idare tarafından ödenmek zorunda kalınan 96.748,98 TL’nin, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere ödeme tarihinden itibaren başlayacak avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve talep etmiştir.

CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile davacı idare arasında “… ….” sözleşmesi imzalandığını; söz konusu hizmet alımı ihalesinin feshinin, … tarafından yönetim kurulunun “asgari ücret artışı” neden gösterilen kararı ile müvekkili şirketin iradesi dışında gerçekleştirildiğini, müvekkili şirketin hizmet alım sözleşmesinin feshine sebebiyet vermediği açık olduğundan işçilik alacaklarından sorumlu olmadığını, feshedilen hizmet alımı sözleşmesi nedeniyle müvekkili şirketin maddi ve manevi zarara uğradığını, davacı idare tarafından müvekkili şirketin hakediş ve teminat alacaklarının ödenmemiş olduğunu; ihalenin feshinde müvekkili şirketin hiçbir kusurunun bulunmadığını ve müvekkili şirket iradesi dışında alınan fesih kararı sebebiyle doğan işçilik alacaklarının ödenmesinden müvekkili şirketin sorumlu olmadığını, davacı kurumun müvekkili şirkete hakedişlerini ödemediğini, açılan işçilik alacakları davalarında hükmedilen işçilik alacaklarını, davacı kurumun müvekkili şirkete ödemesi gereken yani elde tuttuğu hakedişlerin içerisinde ödendiğini düşündüklerini, bu durumun davacı kurumun muavin defter kayıtları ile ortaya çıkarılabileceğini, davacı kurumun mahkeme kararıyla hüküm altına alınan alacak kalemlerinin tahsilini kötü niyetli olarak hem müvekkili şirketin davacı kurumdan alması gereken hakedişlerden hem de işbu dava ile tekrar müvekkili şirketten istediğini ve bu durumun dürüstlük kuralına aykırı olduğunu, … … Mahkemeleri’nde açılmış olan emsal davalarda alınan bilirkişi raporlarında, davacı kurumun muavin defter kayıtlarının incelenmesi neticesinde dava dışı işçilerin işçilik alacakları ile ilgili olarak davacı kurumun, dava dışı işçinin işvereni şirkete ait hakedişlerden ve kesin teminatlardan kesinti yaparak işçilik alacaklarının dava dışı işçilere ödediğinin tespit edildiğini, kabul anlamına gelmemekle birlikte davacı kurum tarafından dava dosyasına sunulan muavin defter kayıtlarında dava dışı işçilere yapılan ödemelerin davacı kurumun destek hizmetleri bütçesinden ödendiğinin görüldüğünü, davacı kurumun bu ödemeleri dava dışı işçilerin isimlerini ve işçilik alacak dosya bilgilerini belirtmeden toplu olarak müvekkili şirketin hakediş ve kesin teminatlarından kestiğini, müvekkili şirketin iradesi dışında davacı kurum tarafından, asgari ücret artışı neden gösterilerek feshedilen ihale nedeniyle oluşan rücuya konu edilen işçilik alacaklarından davacı idarenin münferiden sorumlu olduğunu, kabul anlamına gelmemekle birlikte davacı kurumun müteselsil sorumluluk kapsamında azami işçilik alacaklarının %50’si oranında müvekkili şirkete başvurabileceğini, davacı kurumun 17.02.2016 tarihli 62 karar sayılı toplantı karar tutanakları ile ihale kapsamında istihdam edilen işçilik alacaklarını ödeme konusunda sorumluluğun davacı kurumda olduğunun belirtildiğini, 22.02.2019 tarihinde yayımlanan Kanunun 11. maddesi ile 4857 sayılı İş Kanununun 112. maddesine eklenen fıkra gereği davacı kurumun dava dışı işçilerin alacak kalemlerinden münferiden sorumlu olduğunu ve bu nedenle davacı kurumun, müvekkili şirketten söz konusu ödemeleri rücu’en talep edemeyeceğini, taraflar arasındaki ihale sözleşmeleri gereği de müvekkili şirketin dava dışı işçilere ödenen alacak kalemlerinden sorumluluğunun bulunmadığını, davacı kurum tarafından yayımlanan 01.10.2014 tarihli 9416 sayılı Genelge ve 08.02.2015 tarihli kıdem tazminatlarının ödenmesi hakkında yönetmelik hükümleri doğrultusunda işçilerin kıdem, ihbar, yıllık izin alacaklarından davacı …’nin sorumlu olduğunu, somut olayda davacı kurumun, müvekkili şirkete hakedişler içerisinde ek bir kıdem veya ihbar tazminatı ödemesi yapılmadığını ve bu bedellerin haksız bir şekilde müvekkil şirketten tahsil edilmeye çalışıldığından dolayı haksız ve mesnetsiz olduğunu, Kamu İhale Genel Tebliği gereği yıllık ücretli izin alacağı bakımından müvekkili şirketin sorumluluğunun bulunmadığını, zamanaşımı ve faize karşı itirazda bulunduklarını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER, KABUL VE DEĞERLENDİRME: Dava, rücuen tazminat istemine ilişkindir.
Dava açılmadan evvel arabulucuya müracaat edilmiş olup işbu dava şartı yerine getirilmiştir.
…/…Dairesi’nin… esas sayılı dosyasının Uyap kayıtları, …’nün … Esas sayılı dosyasının Uyap kayıtları, …/…Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasının Uyap kayıtları, … …’nin … Esas sayılı dosyaları aslı getirtilerek dosya kapsamına alınmış, tarafların bildirdiği diğer tüm deliller toplanmıştır.
Tarafların iddia ve savunmasına göre davacı tarafın (özellikle muavin kayıtları) ve davalı tarafın kayıtları gerektiğinde yerinde incelenmek sureti ile davacının dava dışı işçilere ödediği işçilik ücretlerinden davalının sorumlu olup olmayacağı ve sorumlu olması halinde miktarlarının tespiti amacıyla (davalının savunduğu gibi işçilere ödeme yapmak üzere hakedişlerden kesinti yapılıp yapılmadığı özel olarak irdelenerek) dosya bilirkişiye tevdi edilmiş, 08/01/2023 tarihli bilirkişi ön raporunda; “Davacı … … tarafından, dava dışı işçilere icra takibi sonucu ödenmek zorunda kalındığı belirtilen işçilik alacakları ve ferilerinden, davalı … Yat. Gayr. Dan. A.Ş.’nin sorumlu olduğu tutarın rücu’en tazmini için açılan işbu davada, davalının sorumlu olduğu miktarın tespitinin yapılabilmesi için; davacı kurum tarafından ödenmek zorunda kalındığı belirtilen tutarlara ilişkin ödemelerin nasıl yapıldığına ilişkin ödeme belgelerinin (banka dekontu, ödeme emri vb.), dava dışı işçilerin başlattığı icra takiplerindeki tutarların toplamı ( 80.246,76 TL) ile davacı idare tarafından ödendiği belirtilen (96.748,98 TL) arasındaki farkın neden kaynaklandığına ilişkin belge (icra kapak hesabı vb.) ve bilgilerin, davalıya, davacı idare tarafından yapılmış olan hakediş ödemelerine ilişkin muhasebe işlem fişleri ve ödeme emirlerine (dava dışı işçilerin başlattığı icra takip tarihleri ile işbu davanın açıldığı tarih arasında yapılmış olan) ilişkin bilgi ve belgelerin, ibrazının mümkün olması durumunda (kolayca taşınması mümkün ise), davacı kurumun (dava dışı işçilerin başlattığı icra takip tarihleri ile işbu davanın açıldığı tarih arasında kayıt altına alınmış olan) muavin defter kayıtlarının (Mahkemeye ibrazının mümkün olmaması durumunda yerinde de inceleme yapılabileceği hususu da dikkate alınarak), davalının, davacı kuruma dava konusu hizmet alım sözleşmesi için vermiş olduğu kesin teminatlara ilişkin bilgi ve belgelerin (nev’inin, tutarının, iade edilip edilmediğinin, iade edildi ise iade edilen tutarın vb.) dava dosyasına derc edilmesi durumunda, mahkeme tarafından tespiti istenen hususlara ilişkin raporun tanzim edilebileceği” rapor edilmiştir.
Davacı vekilince ön rapordaki eksiklikler tamamlandıktan sonra dosya ön raporu düzenleyen bilirkişiye tevdi edilmiş, 21/02/2023 tarihli bilirkişi raporunda; ” Dava konusu olayda … …ile ihale alan davalı firma arasında akdedilen sözleşme eki teknik şartnamenin 14.6. maddesinde yüklenicinin yürürlükteki … Mevzuatı hükümlerine göre çalıştıracağı elemanların her türlü özlük haklarını karşılamak zorunda olduğu ve mvzuata göre işçi alınması, işçi çıkarılması, işçi haklarının ödenmesi ve sair konularda tüm sorumluluğun yükleniciye ait olduğu belirtildiğinden, davalı şirketin; hem davacı kurum ile aralarındaki sözleşme gereği hem de …’ın yerleşik içtihatları gereği, dava dışı işçilerin, işçilik alacaklarından ve ferilerinin tamamından sorumlu olacağı düşünüldüğünden, hukuki değerlendirmesi mahkemeye ait olmak üzere tam sorumluluk esasına göre hesaplama yapılması gerektiği, davacı kurum tarafından bilirkişi ön raporunun mahkemeye tesliminden sonra dava dosyasına sunulan ve bilirkişi olarak bizzat davacı kurumun yerinde muhasebe kayıtlarının incelenmesi sonucunda: dava dışı işçilere, İcra Müdürlüklerine “630-Giderler Hesabı” kaydı yapılarak ödenen: …’na 13.664,01 TL, … 15.960,32 TL, … 15.989,30 TL, … 24.165,54 TL, …, 15.947,22 TL olmak üzere toplam 85.726,39 TL tutarın davalının hakediş veya teminat mektubundan herhangi bir kesinti yapılmaksızın doğrudan davacı kurumun kendi gider hesapları kullanılarak dava dışı işçilere -icra takipleri sonrası- ödenmiş olduğu; *…’na yapılan ödemeler Giderler Hesabı olarak (14.148,28 TL) ve Bütçe Emanetleri Hesabı olarak (3.158,89 TL) kayıtları yapılarak ödendiğinden, her iki hesaptaki vergi ve vb. Kesintiler dikkate alındığında ödenmesi gereken 16.714,78 TL toplam tutarın (orantılama sonrası 14.148,28/(3.158,89+14.148,28)=0,8174 orana göre bulunan) 13.664,01 TL tutar bulunduğu, dava dışı işçi …’na “Bütçe Emanetleri Hesabı” kaydı yapılarak ödenen 3.050,77 TL* tutarın ise “firmalara borçlar” açıklaması ile davalı şirketin hakedişinden kesinti yapılmak suretiyle ödenmiş olduğu, bu tespitlere göre davacı kurum tarafından dava dışı işçilerin başlatmış olduğu icra takipleri üzerine icra müdürlüklerine yapılan toplam 88.777,16 TL ödemenin 3.050,77 TL’sinin davalı şirketin hakedişinden kesilerek yapılan ödeme olduğu ve davacının bu tutarı işbu dava ile davalıdan talep etmesinin mükerrerliğe sebebiyet vereceği, bu nedenle davacının davalıdan talep edebileceği tutarın 3.050,77 TL’nin, toplam ödenen 88.777,16 TL’den tenzili sonucu bulunan 85.726,39 TL olabileceği ” rapor edilmiştir.
01/03/2023 tarihli duruşmanın 1 nolu ara kararı gereğince; “davacı …’ye müzekkere yazılarak davalı ile olan davaya konu hizmet alım sözleşmesi dolayısıyla davalının hakedişlerinde kesinti yapılıp yapılmadığının, yapılmış ise ne için ne kadar bir kesinti yapıldığının bildirilmesinin ve buna ilişkin belgelerin onaylı birer örneğinin gönderilmesinin istenilmesine, ” karar verilmiş, davacı … vekili 18/01/2023 havale tarihli dilekçesi ile istenilen belgeleri mahkememize sunmuştur.
Tarafların itirazların değerlendirilmesi için bilirkişi den ek rapor alınmasına karar verilmiş, 07/04/2023 tarihli bilirkişi ek raporunda; ” Dava dışı İşçi … ile ilgili olarak;… referans nolu 10.12.2021 tarihli ödeme emrinde, kesinti toplamı olarak 1.561,76 TL tutar belirtilmiştir. Bu vergi kesinti tutarlarının icra müdürlüğüne yapılan 16.714,78 TL tutar ile toplamı sonucu bulunan 18.276,54 TL tutar hesaplamalarda dikkate alınacaktır.
Dava dışı … ve … ile ilgili olarak:… referans nolu 08.02.2022 tarihli ödeme emrinde, kesinti toplamı olarak 4.632,27 TL tutar belirtilmiş olup; söz konusu ödeme emrinde işbu dava ile ilgili olmayan … adına yapılan kesintiler sonrası 16.663,86 TL aktarılmış olduğundan, (…’a ödenen tutar/toplam ödenen tutar=16.663,86/48.613,48=)0,342 oranına göre kesinti tutarı da oranlanmış ve … adına yapılan ödemelerden kesilen vergi kesinti tutarları olarak bulunan (4.632,27 x0,342=)1.584,23 TL tutarın toplam kesinti tutarından düşülmesi sonrası … ve … adı ve hesabına yapılan vergi kesinti tutarı (4.632,27-1.584,23=)3.048,04 TL olarak bulunmuştur. Bu vergi kesinti tutarlarının icra müdürlüğüne yapılan 31.949,62 TL tutar ile toplamı sonucu bulunan 34.997,66 TL tutar hesaplamalarda dikkate alınacaktır.
Dava dışı … ve… ile ilgili olarak:… referans nolu 11.02.2022 tarihli ödeme emrinde, kesinti toplamı olarak 3.333,99 TL tutar belirtilmiştir. Bu vergi kesinti tutarlarının icra müdürlüğüne yapılan 41.377,38 TL tutar ile toplamı sonucu bulunan 44.711,37 TL tutar hesaplamalarda dikkate alınacaktır.
Bu tespitlere göre davacı kurum tarafından dava dışı işçilerin başlatmış olduğu icra takipleri üzerine icra müdürlüklerine yapılan toplam 88.777,16 TL ödemeler toplamı ile dava dışı işçilere yapılan ödemelerden kesilen ve sorumlu sıfatıyla işçiler adına ödenen vergi kesintileri toplamı olan 7.943,79 TL tutarın toplamı sonucu bulunan 96.720,95 TL tutarın, 3.158,89 TL’sinin (*) davalı şirketin hakedişinden kesilerek yapılan ödeme olduğu ve davacının bu tutarı işbu dava ile davalıdan talep etmesinin mükerrerliğe sebebiyet vereceği, bu nedenle davacının davalıdan talep edebileceği tutarın (3.158,89TL’nin, 96.720,95 TL’den tenzili sonucu bulunan) 93.562,06 TL olabileceği sonuç ve kanaatine varılmıştır.
Kök raporda yapılan değerlendirmeler, dosya kapsamındaki bilgi ve belgelere göre yapılmış olmakla birlikte; davacı ve davalı itirazlarına göre yeniden değerlendirme ve hesaplamalar yapıldığı, nihai takdir ve hukuki değerlendirmesi mahkemeye ait olmak üzere, kök rapordaki değerlendirme ve hesaplamalar kısmının, işbu ek raporda yapılan değerlendirme ve hesaplamalar da dikkate alınarak kök raporun “sonuç” kısmının; “Dava dosyasındaki tüm talepler, iddialar, bilgi ve belgeler dikkate alınarak nihai takdir ve hukuki değerlendirmesi mahkemeye ait olmak üzere, davacının davalıdan talep edebileceği alacak miktarının 93.562,06 TL olabileceği” rapor edilmiştir.
Taraflar arasındaki ihtilafın; davacının dava dışı işçilere…’nin … Esas sayılı dosyalarında verilen kararlar gereği icra yoluyla ödediği bedelleri davalıdan rücuen talep edip edemeyeceği, edebilmesi halinde alacağın miktarı noktasında toplandığı tespit edilmiştir.
4857 İş Kanunu’nun 2/6 maddesi “asıl işveren, alt işverenin işçilere karşı o işyeri ile ilgili olarak bu Kanundan, iş sözleşmesinden veya alt işverenin taraf olduğu toplu iş sözleşmesinden doğan yükümlülüklerinden alt işveren ile birlikte sorumludur” hükmü yer almaktadır.
… Dairesinin 15/09/2020 tarihli ve …sayılı kararında da izah edildiği üzere; Hizmet alım sözleşmeleri; ihale şartları ile belirlenen işin sözleşmede kararlaştırılan bedel ile yapılmasının üstlenildiği sözleşmelerdir. Bu sözleşme türünde yüklenicinin edimi, hizmetin kendi işçisi ile yerine getirilmesi, işverenin edimi ise sözleşme bedelinin ödenmesidir. Sözleşme kapsamında yapılması gereken iş yüklenici işçisi tarafından yerine getirilecektir. İş akdinin yüklenici ile işçi arasında yapıldığı hususu ihtilaflı değildir. SGK kayıtları da bu hususu doğrulamaktadır. Hizmet alımı tip sözleşmelerinde işverenin, yüklenici tarafından çalıştırılan işçinin ücretinin ödenmesi, sosyal haklarının takibi gibi denetim dışında işçiye karşı bir sorumluluğu yoktur. İşveren ile yüklenicinin İş Kanunu’na göre işçiye karşı müteselsilen sorumlu olmasına rağmen rücu ilişkisinde taraflar arasında imzalanan sözleşmenin uygulanması sözleşme hukukunun en temel ilkelerindendir.
İşçilik alacakları işveren tarafından ödenen işçinin; yüklenici işçisi olması, sözleşme ücretine işçinin ücret ve sosyal haklarının dahil olması, işverenin işçilik alacaklarından sorumlu olacağına dair sözleşmede bir hüküm bulunmaması hususları nazara alındığında davacı işverenin işçiyi çalıştıran yüklenicilerden ödediği bedeli ve ferilerinin tamamını talep etme hakkı bulunduğunun kabulü gerekir.
Hizmet alım ihaleleri aynı yüklenici tarafından alındığı gibi, değişik yükleniciler tarafından da alınabilmektedir. Bu halde işyeri devri suretiyle işçiler yeni yükleniciye devredildiği için hizmet akitleri kesintiye uğramadan devam etmekte ve işçilik alacakları da bu doğrultuda hesaplanmaktadır.
İşçiye ödenen kıdem tazminatı iş sözleşmesinin feshedildiği tarihteki giydirilmiş ücret üzerinden hesaplanmakta olup bu kıdem tazminatının tamamından işçiyi çalıştırdıkları dönemle orantılı olarak yükleniciler işveren karşı sorumludurlar. Yıllık izinler kullanılmadığı takdirde iş sözleşmesinin feshi ile ücrete dönüşmektedir. Sözleşmeyi feshedenin son yüklenici olduğu ve yıllık izinlerin de bu fesih ile ücrete dönüştüğü göz önüne alındığında yıllık izin ücretinden son yüklenici sorumlu olacaktır. İhbar tazminatından da son işveren sorumludur. Bunların dışında hafta tatil ücreti, ücret alacağı, fazla mesai ücreti gibi işçiye ödenen tazminatlardan yükleniciler işverene karşı işçiyi çalıştırdıkları dönemle sınırlı olarak sorumlu olacaklardır.
Somut olayda; davacı ile davalı arasında yapılan sözleşmeler ve eki olan teknik şartnamelerde, davalının çalıştıracağı işçilerle ilgili tüm giderlerden sorumlu olacağı hüküm altına alınmıştır. Söz konusu sözleşme hükümlerine göre, dava dışı işçiler …, …, …, …, …’e davacı tarafından ödenen ücretlerden, davalı şirket kendi dönemi ile sınırlı olarak %50 prensibine göre değil tamamen sorumludur. Sözleşmede davalının tümden sorumlu olacağı yazılı olmasa dahi yapılan sözleşme/ihale bedelleri içerisinde çalıştırılacak işçilere ait alacakların da bulunması sebebiyle dava dışı işçilere ödenen bedellerin davalı tarafından, işçilere ödeme yapan davacıya ödenmesi gerekmektedir.
Yukarıda ayrıntılarına yer verilen bilirkişi asıl ve ek raporunda; dava dışı İşçi … ile ilgili olarak;… referans nolu 10.12.2021 tarihli ödeme emrinde, kesinti toplamı olarak 1.561,76 TL tutar belirtildiği, bu vergi kesinti tutarlarının bu işçi için icra müdürlüğüne yapılan 16.714,78 TL tutar ile toplamı sonucu bulunan 18.276,54 TL’nin tutar hesaplamalarda dikkate alınacağı, dava dışı … ve … ile ilgili olarak:… referans nolu 08.02.2022 tarihli ödeme emrinde, kesinti toplamı olarak 4.632,27 TL tutar belirtildiği ; söz konusu ödeme emrinde işbu dava ile ilgili olmayan … adına yapılan kesintiler sonrası 16.663,86 TL aktarılmış olduğundan, (…’a ödenen tutar/toplam ödenen tutar=16.663,86/48.613,48=)0,342 oranına göre kesinti tutarı da oranlandığı ve … adına yapılan ödemelerden kesilen vergi kesinti tutarları olarak bulunan (4.632,27 x0,342=)1.584,23 TL tutarın toplam kesinti tutarından düşülmesi sonrası … ve … adı ve hesabına yapılan vergi kesinti tutarının (4.632,27-1.584,23=)3.048,04 TL olarak bulunduğu, bu vergi kesinti tutarlarının icra müdürlüğüne yapılan 31.949,62 TL tutar ile toplamı sonucu bulunan 34.997,66 TL tutar hesaplamalarda dikkate alınacağı, dava dışı … ve… ile ilgili olarak:… referans nolu 11.02.2022 tarihli ödeme emrinde, kesinti toplamı olarak 3.333,99 TL tutar belirtildiği, bu vergi kesinti tutarlarının icra müdürlüğüne yapılan 41.377,38 TL tutar ile toplamı sonucu bulunan 44.711,37 TL’nin tutar hesaplamalarda dikkate alınacağı, bu tespitlere göre davacı kurum tarafından dava dışı işçilerin başlatmış olduğu icra takipleri üzerine icra müdürlüklerine yapılan toplam 88.777,16 TL ödemeler toplamı ile dava dışı işçilere yapılan ödemelerden kesilen ve sorumlu sıfatıyla işçiler adına ödenen vergi kesintileri toplamı olan 7.943,79 TL tutarın toplamı sonucu bulunan 96.720,95 TL tutarın, 3.158,89 TL’sinin (*) davalı şirketin hakedişinden kesilerek yapılan ödeme olduğu ve davacının bu tutarı işbu dava ile davalıdan talep etmesinin mükerrerliğe sebebiyet vereceği, bu nedenle davacının davalıdan talep edebileceği tutarın (3.158,89TL’nin, 96.720,95 TL’den tenzili sonucu bulunan) 93.562,06 TL olabileceği belirlenmiştir.
Davacı, dava dilekçesinde her bir işçi için ödediğini iddia ettiği tutarı ayrı ayrı göstermek suretiyle toplam 96.748,98 TL’nin ödeme tarihinden itibaren rücuen tahsilini talep etmiştir. Davalının, işçileri çalıştırdığı dönemle sınırlı olarak tam sorumluluğunun bulunduğu, davalının sorumlu olduğu miktarın bilirkişi … tarafından hazırlanan yukarıda ayrıntıları yazılı denetime uygun 07/04/2023 tarihli ek raporu ile toplam 93.562,06 TL olarak belirlendiği, bu toplam miktar içersinde davacı tarafından dava dışı işçi … için ( hakediş nedeniyle yapılan 3.158.89 TL tutarındaki miktar düşüldüğünde ) 15.117,65 TL’nin 10/12/2021 tarihinde, dava dışı … ve … için 34.997,66 TL’nin 09/02/2022 tarihinde, dava dışı … ve… için 44.711,37 TL’nin 14/02/2022 tarihinde ödendiği ve ödeme tarihlerinden itibaren davacının avans faizi de talep edebileceği gözetilerek bilirkişi raporundaki bu hesaplamaya göre davanın kısmen kabulüne dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜNE,
A)15.117,65 TL’nin 10/12/2021 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
B)34.997,66 TL’nin 09/02/2022 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
C)43.446,75 TL’nin 14/02/2022 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-Alınması gerekli karar ve ilam harcı 6.391,22 TL olduğundan peşin alınan 1.652,24 TL harcın mahsubu ile bakiye 4.738,98 TL harcın davalıdan tahsili ile Hazine’ye irat kaydına,
3-Zorunlu arabuluculuk gideri olan 1.320,00-TL’nin 1.276,52 TL’sinin davalıdan, geri kalan 43,48 TL’sinin davacıdan alınarak Hazine’ye irat kaydına,
4-Davacı duruşmada kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca kabul ve red oranına göre hesaplanan 14.969,93 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davalı duruşmada kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca kabul ve red oranına göre hesaplanan 3.186,92 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak bu davalıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan 1.732,94 TL harç toplamı ve 3.666,25 TL posta, tebligat ve bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 5.399,19 TL yargılama giderinin red kabul oranına göre hesaplanan 5.221,34 TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, geri kalanın davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Davacı tarafından yatırılan gider avansından artan kısmın karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, kararın tebliği tarihinden itibaren 2 hafta içinde … Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 31/05/2023

Katip …. Hakim …
¸e-imzalıdır ¸e-imzalıdır