Emsal Mahkeme Kararı Ankara 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/548 E. 2023/169 K. 14.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. … 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.

1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO :2022/548 Esas
KARAR NO :2023/169

HAKİM :…
KATİP :…

DAVACI :…
VEKİLİ :Av. ….
DAVALI :…
DAVA :Tazminat
DAVA TARİHİ :29/12/2020
KARAR TARİHİ :14/03/2023

Mahkememizde görülmekte olan cismani zarar nedeni ile tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 19.06.2010 tarihinde davalı …’nun sevk ve idaresinde olan … plakalı aracın seyir halindeyken virajı alamayarak dere yatağına düşmesi neticesinde tek taraflı, ölümlü, yaralanmalı ve maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, araç içerisinde yolculuk yapan davacının da yaralandığını, 15 yıllık ceza zamanaşımı süresinin dolmadığını, araç sürücüsünün kazanın meydana gelmesinde asli ve tam kusurlu olduğunu, müvekkilinin herhangi bir kusurunun bulunmadığını, kaza nedeniyle davacının manevi zararının oluştuğunu, kazaya karışan … plakalı aracın davalı … Sigorta şirketinin teminatı altında olduğunu ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 100,00’er TL geçici ve sürekli iş göremezlik tazminatı ve 20.000,00 TL manevi tazminatın 19.06.2010 kaza tarihinden işleyecek yasal faiziyle, maddi tazminatın 13.11.2020 tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
… sigorta şirketi ile birlikte diğer davalılar haklarında açılan davanın tefrik edildiği, iş bu dosyada davalılar … … şirketi ile … bakımından yeni esas kaydıyla devam olunarak adı geçenler yönünden verilen davanın reddi kararının istinaf edilmesi sonrasında davacı vekili tarafından şirket hakkında açılan davadan feragat edildiği, diğer davalı yönünden verilen hükmü inceleyen …. Hukuk Dairesinin 2022/1526-1679 sayılı ilamıyla gerçek kişi … aleyhine açılan davanın zorunlu arabuluculuk dava şartına tabi olmadığı gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulmasının usul ve yasaya aykırı olduğu işaret edilerek kararın kaldırılması üzerine … şirketi yönünden istinaf mahkemesince olumlu olumsuz karar verilmediğinden ve feragat konusunda mahkememizce de karar verilmesi mümkün olduğundan adı geçen yönünden dava tefrik edilmiştir.
Eldeki davada davacı vekilinin 08.11.2022 tarihli celsede … sigorta şirketinden alacaklarını aldıklarından yalnızca manevi tazminat yönünden davaya devam etmek istediklerini belirttiği anlaşılmıştır.
Sigorta hasar dosyası, hastane ve … kayıtları, sosyal ekonomik araştırma evrakları, … Mahkemesi 2010/161-2011/38 sayılı dosyasının bir sureti getirtilerek dosya içerisine eklenmiştir.
Tefrikine karar verilen 2020/717 Esas sayılı dosyası da iş bu dosyanın arasına alınmış olup, ilgili dosyada, … Başkanlığının 29.07.2021 tarihli raporunda, …’nın 19.06.2010 tarihinde meydana gelen trafik kazasına bağlı maluliyet oranının tayinine mahal olmadığına, kişinin tedavisine başlanmasından itibaren tedavi süresince ortaya çıkan bakıcı ihtiyaç süresinin 2 ay olduğu, tıbbi iyileşme süresinin 4 aya kadar uzayabileceği bildirilmiştir.
Dosya içeriği, toplanan deliller ile 2020/717 Esas sayılı dosyasındaki raporlar hep birlikte değerlendirildiğinde, meydana gelen kazada davacının yolcu konumunda olması ve şoförün direksiyon hakimiyetini kaybetmesi sonucu tek taraflı meydana gelmesi nedeni ile kusur raporuna ihtiyaç duyulmadığı, meydana gelen kazada davalı sigortalı araç sürücüsünün %100 kusurlu, davacının ise kusursuz olduğu, bu kabul çerçevesinde davacıdaki iş gücü kaybının tespiti için … Başkanlığınca düzenlenen 29.07.2021 tarihli rapora göre davacının 19.06.2010 tarihinde meydana gelen kazada kalıcı maluliyetinin bulunmadığı, kişinin tedavisine başlanmasından itibaren tedavi süresince ortaya çıkan bakıcı ihtiyaç süresinin 2 ay olduğu, tıbbi iyileşme süresinin 4 aya kadar uzayabileceğinin rapor edildiği anlaşılmıştır.
Bilindiği üzere manevi tazminat talep edilmesi halinde, TBK’nin 51. maddesindeki “Hâkim, tazminatın kapsamını ve ödenme biçimini, durumun gereğini ve özellikle kusurun ağırlığını göz önüne alarak belirler.” hükmüne uygun şekilde manevi tazminat miktarı belirlenmelidir. Kazanın meydana gelmesinde, zarara neden olanın yanında zarar görenin kusurunun bulunmuş olması, manevi olarak zarar görenlerin tazminat hakkını ortadan kaldırmaz. Hâkim, kusur durumlarını da nazara alarak uygun bir miktar manevi tazminata hükmedebilir.
Somut olayda 22.06.1966 günlü ve 7/7 sayılı … Birleştirme Kararının gerekçesinde açıklanan ve takdir olunan manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlara uygun olarak hakkaniyet ve nesafet ölçüsünde karar verilmesi gerektiği de dikkate alınarak; davacının sürekli maluliyetinin bulunmaması, bakıcı ihtiyaç süresinin 2 ay olması, tıbbi iyileşme süresinin 4 aya kadar uzayabileceğinin rapor edilmesi, kazanın 19.06.2010 tarihinde gerçekleşmesi ile davacının sosyal ve ekonomik durumu hep birlikte gözetilerek davanın kısmen kabulü ile davacı lehine 700,00 TL manevi tazminata hükmedilmesine ve fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilerek aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçeleri yukarıda da açıklandığı üzere;
1-Davanın kısmen kabulü ile; 700,00-TL manevi tazminatın 19.06.2010 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-Alınması gerekli karar ve ilam harcı 179,90-TL olduğundan, peşin alınan 69,00-TL’nin mahsubu ile bakiye 110,90-TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
3-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 700,00-TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 131,20 TL harç toplamı, 339,00-TL tebligat ve posta gideri ücreti olmak üzere toplam 470,20 TL yargılama giderinin red kabul oranına göre hesaplanan 16,46 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafça yatırılan gider avansından artan kısmın HMK’nin 333. maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde, yatırana iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliği tarihinden itibaren 2 hafta içinde … Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 14/03/2023
Katip …
¸e-imza

Hakim …
¸e-imza