Emsal Mahkeme Kararı Ankara 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/494 E. 2023/665 K. 16.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA

T.C.
ANKARA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2022/494 Esas
KARAR NO : 2023/665

BAŞKAN : … …
ÜYE : … …
ÜYE : … …
KATİP : … …

DAVACI : … –

VEKİLLERİ : Av. … – ….
Av. … – …

DAVALI : … – …
VEKİLLERİ : Av. … – ….
Av. … -….

DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ : 04/07/2022
KARAR TARİHİ : 16/11/2023
GR.KR.YZM.TARİHİ : 16/11/2023

Mahkememizde görülmekte olan Alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili dilekçesi ile özetle; Müflis … A.Ş.’den olan 221.059.319,95-TL (Asaleten 51.110,17-TL nakdi, 245.000,00-TL gayrinakdi kefaleten199.075.426,78-TL nakdi, 21.687.783,00-TL gayrinakdi) alacaklarının ….. no.lu başvuru ile iflas masasına kaydettirildiğini, dilekçelerinin ekinde iflas tarihi itibariyle şirketlere ait alacak tutarımızı gösterir hesaplama tabloları, şirketlere ait sözleşme, ihtarname ve takip talebi (takip başlatılanlar için) örnekleri ve şirketlerin bankaları nezdindeki gayrinakit risklerini gösterir tabloların ibraz edildiğini, iflas müdürlüğünün ise alacak taleplerinin 5.267,54-TL’lik kısmını kabul ederek 221.054.052,41-TL’sinin reddedildiğini, iflas idaresinin alacaklarını reddetmesinin haksız ve yersiz olduğunu, bankalarının … Bankası’na bildirdiği en yüksek ticari kredi faiz oranının %100 fazlasının uygulanacağı hükmü gereği akdi faiz oranının %36, temerrüt faiz oranının ise %72 olduğunu, bankalarının 16.02.2012 tarih ve … sayılı Banka Yeni Kredi Fiyatlama Politikaları konulu Genel Mektubunda Bankada TL kredilerde fiilen uygulanabilecek en yüksek faiz oranının … Bankası’na % 36 olarak bildirildiğini, temerrüt faizinin ise söz konusu bildirilen oranın %100 fazlasıyla uygulanacağının açıkça hükme bağlandığını, bankaları tarafından borçlularca ödenmeyen krediler için başlatılan icra takibinde söz konusu mevzuata uygun şekilde işlem tesis edildiğini, akdi faizin anaparaya kapitalize edilmesinin TTK 8. maddesine uygun olduğunu, faize faiz işletilmesinin yasak olmasına rağmen TTK. 8. maddesinde bu kuralın istisnalarının da belirtildiğini, bankacılık işlemlerinden kaynaklanan alacaklarda kat tarihinden temerrüt tarihine kadar akdi faiz yürütülüp anaparaya kapitalize edilerek temerrüt tarihinden itibaren asıl alacak + akdi faiz + akdi faizin BSMV’si toplamına temerrüt faizi işletmek suretiyle takip tarihinde alacağın saptanması gerektiğini beyan ederek; fazlaya ilişkin hakları da saklı kalmak üzere İflas İdaresince reddedilen 221.054.052,41-TL alacağın iflas masasına kayıt ve kabulüne, ikinci alacaklılar toplantısına yukarıda belirtilen alacak tutarı üzerinden katılmalarına ve iş bu katılma kararının …. İflas sayılı dosyasına bildirilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı … memurları vekili cevap dilekçesi ile özetle; müvekkili şirket aleyhine açılan haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davayı kabul etmediklerini, müvekkili müflis … A.Ş. firmasının da dahil olduğu müflis … A.Ş. bünyesinde bulunan … A.Ş., … A.Ş., … A.Ş., … A.Ş., firmaları enerji ve inşaat sektöründe faaliyet gösteren grup şirketlerdir. Halen faaliyet izni kapsamında, 3 adet hidroelektrik santral yapım ve işletmesinin devam ettiğini, yurtdışında da faaliyet gösteren şirketlerin yurtdışı alacaklarında yaşanan aksaklıklar sebebiyle dönemsel bir mali kriz yaşadığını, bu mali kriz neticesinde faaliyetler ile birbirlerini tamamlamaları sebebiyle holding bünyesindeki bu şirketlerin tamamı hakkında, iflas erteleme talepli olarak …. ‘ne dava açıldığını ve …. Esasına kaydedildiğini, yargılama neticesinde ise anılı mahkeme tarafından 23/12/2015 gün, …. sayılı kararı ile tüm şirketler hakkında, “23/12/2015 günü saat 11.11 itibariyle” iflas karar verildiğini, iflas kararı ile birlikte …. iflas dosyasının açılarak tüm şirketlerin iflas işlemlerine bu tek dosya üzerinden başlandığını, I. Alacaklılar toplantısının yapılarak iflas idaresinin tayin edildiğini, anılan mahkeme kararının … 07/12/2016 gün, …. sayılı kararı ile Bozulduğunu, bir kısım müdahiller tarafından karar düzeltme talebinde bulunulmuş ise de karar düzeltme taleplerinin de … ‘nin 22/06/2017 gün, …. sayılı kararı ile reddedildiğinden bozma ilamının kesinleştiğini, dava dosyası mahkemesine dönerek 18/07/2017 günlü tensip zaptı ile duruşma gününün 22/11/2017 olarak tayin edildiğini, başka bir ifade ile, 23/12/2015 günü saat:11.11 tarihi itibari ile başlayan iflas işlemleri de ortadan kalkmış tekrar iflas erteleme haline döndüğünü, usule ilişkin olarak; müflis şirkete ilişkin iflas yargılamasının … kararı ile bozulduğunu, anılan … kararında karar düzelte kanun yolunun açılması, tarafların karar düzeltmeye başvurmuş olması sebebi ile yargılamanın karar düzeltme aşamasında olduğunu, bu sebeplerle iflas yargılamasının bekletilmesini talep ettiklerini, yargılama sırasında iki farklı iflas tarihi olması sebebiyle sıra cetveline konu alacağın hesaplanmasında esas alınarak iflas tarihinin hangisi olacağı hususunun … Esas sayısına kayden incelemede olduğunu, sıra cetveli ilanı ile başlayan hak düşürücü sürede davanın açılmadığını, arabuluculuk şartı yerine getirilmeden huzurdaki davanın açıldığını, esasa ilişkin olarak; anılan talebin evleviyetle somut gerçekliğe aykırı olup hukuka ve kanuna aykırı olduğunu, davayı ve iddiaları kabul anlamına gelmemek kaydıyla davacı bankanın …. Esas sayılı dosyada taşınmazı sattığını, ancak bu bedelleri borçtan düşmediğini, hukuki yararı bulunmayan ve şartları oluşmayan tedbir talebine ilişkin olarak; 2. Alacaklılar toplantısının yapılabilmesi için hukuki zorunluluk olan “iflas kararın kesinleşmesi” hususunda, huzurdaki somut olayda söz konusu olmadığını, iflas kararının … … tarafından bozulduğu sonrasında verilen direnme kararının da 10.02.2022 tarih …. sayılı ilamı ile … … tarafından bozulduğunu, dolayısı ile iflas kararının kesinleşmesi bir yana iflas yargılamasının bozma gerekçelerinden hareketle yeniden yapılacak olması hususları birlikte değerlendirildiğinde tedbir şartlarının oluşmadığının izahtan vareste olduğunu, talep edilen tutarın hesaplanma yani iflas tarihi daha net olmamakla birlikte tek taraflı talep edilen, tutar üzerinden tedbir kararının verilmesi ve toplantı nisabına etkili olacağı için haksız ve hukuka aykırılık oluştuğunu beyan ederek; cevap ve beyanlarının kabulü ile haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
KABUL VE GEREKÇE: Dava, İİK 235. maddesi kapsamında kayıt kabul davası kabul edilerek yargılamaya devam edilmiştir.
…. Esas sayılı dosyasında görülen iflas erteleme davasının yapılan yargılaması sonucunda 23/12/2015 tarih, …. sayılı kararla iflas erteleme taleplerinin reddine ve davacıların iflasına karar verildiği, kararın …’nin 07/12/2016 tarih, …. sayılı ilamı ile bozulduğu, mahkemece 22/11/2017 tarih …. sayılı kararla önceki kararda direnilmesine karar verildiği, temyiz üzerine …. 10/02/2022 tarih …. sayılı ilamı ile direnme kararının bozulduğu, mahkemece davanın …. esasına kaydedildiği, 27/04/2023 tarihinde iflas kararının … … kararın ilamıyla ortadan kalktığı, iflasın açılması neticesinin sona erdiğ,i önceki halin yeniden doğduğu anlaşılmakla mahkemece iflas kararından önce verilmiş olan tedbirlerin devam ettiğine karar verildiği, 22/05/2023 tarihli kararda da iflas erteleme tedbirlerinin açıkça karara bağlandığı anlaşılmıştır.
Dava tarihinde davalı şirketlerin iflas halinde oldukları, iflas tasfiye işlemlerinin …. iflas sayılı dosyasında yürütüldüğü, dava sırasında iflas kararının …. kararı üzerine bozulması nedeniyle ortadan kalktığı ve davalıların müflis sıfatlarının sona erdiği, bu şekilde davanın alacak davasına dönüştüğü anlaşılmıştır.
Dava tarihinde kayıt kabul niteliğinde olan dava, iflasın ortadan kalkması nedeniyle alacak davasına dönüşür.
İİK 235 maddesi gereğince açılan sıra cetveline itiraz (kayıt kabul) davasında görevli mahkeme Ticaret Mahkemesi ise de iflasın ortadan kalkması halinde görevli mahkeme alacağın niteliğine göre belirlenir. (…Uyuşmazlığın, taraflar arasındaki iş sözleşmesinden kaynaklanan işçi alacağından kaynaklanması ve davanın kayıt kabul davası olarak Ticaret Mahkemesine açılması halinde;…. ; Dairemizin 12.09.2012 tarih ve …. ; 16.10.2014 tarih ve …. . sayılı ilamlarında açıklandığı üzere; iflasın açılmasından sonra Ticaret Mahkemesi’ne açılan kayıt kabul davası sırasında iflasın kaldırılması ya da iflas kararının bozulup bozma kararının kesinleşmesi halinde, alacağın esasıyla görevli olan mahkeme, Asliye ya da Sulh Hukuk Mahkemesi veya İş Mahkemesi ise bu mahkeme görevli hale gelir ve Ticaret Mahkemesi’nce davanın görev bakımından usulden reddi gerekir. … … 10/05/2016 tarih …)
Taraflar arasındaki dava genel kredi sözleşmesinden kaynaklanmaktadır.
…. ‘nin 25/11/2021 tarih ve 1232 sayılı kararı ile; “26.09.2004 tarihli ve 5235 sayılı …. Kuruluş, Görev ve Yetkileri Hakkında Kanun’un 5. maddesinin beşinci fıkrasında, özel kanunlarda başkaca hüküm bulunmadığı takdirde ihtisaslaşmanın sağlanması amacıyla, gelen işlerin yoğunluğu ve niteliği dikkate alınarak daireler arasındaki iş dağılımının … tarafından belirlenebileceği düzenlenmiştir. Asliye ticaret mahkemelerine gelen işlerin vasıf ve mahiyeti itibarıyla çeşitli olması, bu çerçevede finans davalarının yoğunluğu ve niteliklerinin farklı olması göz önünde bulundurularak, gerek uygulama birliğinin sağlanması, gerekse etkinlik ve verimliliğin artırılması ile ihtisaslaşmanın önemi nazara alınarak, finans davalarında iş dağılımı bakımından iki veya daha fazla dairesi bulunan mahallerde ihtisaslaşmaya gidilmesinde fayda olacağı değerlendirilmiştir.
Kanuni düzenlemelerden ya da …. kararlarından kaynaklı olarak, asliye ticaret mahkemesinin hangi dairelerinin iflâs ve konkordato, deniz ticareti ve deniz sigortaları gibi davalar dolayısıyla gelecek işlere ilişkin ihtisas mahkemesi sıfatıyla bakacağı gözetilerek, aynı dairelerde iş yoğunluğu oluşmaması bakımından finans davalarına olabildiğince farklı dairelerde bakılmak üzere ihtisas mahkemeleri belirlenmiştir.
Bu itibarla;
1) 13.01.2011 tarihli ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4. maddesinin birinci fıkrasının (f) bendinden,
2) 22.11.2001 tarihli ve 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun, rehin karşılığında ödünç verme işi ile uğraşanlar hakkındaki 962 ilâ 969. maddelerinden,
3) 19.10.2005 tarihli ve 5411 sayılı Bankacılık Kanunu’ndan (142. Maddesinde düzenlenenler hariç),
4) 23.02.2006 tarihli ve 5464 sayılı Banka Kartları ve Kredi Kartları Kanunu’ndan,
5) 21.11.2012 tarihli ve 6361 sayılı Finansal Kiralama, Faktoring, Finansman ve Tasarruf Finansman Şirketleri Kanunu’ndan,
6) 06.12.2012 tarihli ve 6362 sayılı Sermaye Piyasası Kanunu’ndan,
7) 20.06.2013 tarihli ve 6493 sayılı Ödeme ve Menkul Kıymet Mutabakat Sistemleri, Ödeme Hizmetleri ve Elektronik Para Kuruluşları Hakkında Kanun’dan, Kaynaklanan ve asliye ticaret mahkemesinin görev alanına giren ticari davalara ve ticari nitelikteki çekişmesiz yargı kapsamında gelecek işlere;
a) İki veya üç asliye ticaret mahkemesi bulunan yerlerde …. numaralı,
b) Dört veya beş asliye ticaret mahkemesi bulunan yerlerde… numaralı,
c) Altı veya daha fazla asliye ticaret mahkemesi bulunan yerlerde … numaralı,
d) On veya daha fazla asliye ticaret mahkemesi bulunan yerlerde …. numaralı,
e) On dört veya daha fazla asliye ticaret mahkemesi bulunan yerlerde …. numaralı,
f) Yirmi veya daha fazla asliye ticaret mahkemesi bulunan yerlerde ….
numaralı asliye ticaret mahkemelerinin bakmasına,
(Örneğin asliye ticaret mahkemelerine bu kapsamda gelecek dava ve işlere;
a) …. ’de iki asliye ticaret mahkemesi bulunması nedeniyle …. numaralı,
b) …. ’da dört asliye ticaret mahkemesi bulunması nedeniyle … numaralı,
c)…. ’de yedi asliye ticaret mahkemesi bulunması nedeniyle …. numaralı,
d) … ’da on üç asliye ticaret mahkemesi bulunması nedeniyle ….numaralı,
e) …. ’da on dört asliye ticaret mahkemesi bulunması nedeniyle …. numaralı,
f) …. ’da yirmi bir asliye ticaret mahkemesi bulunması nedeniyle ….
numaralı asliye ticaret mahkemelerinin bakmasına) Bu kapsamda görülmekte olan dava ve işlerin iş bölümüne dayanılarak mezkûr mahkemelere gönderilmemesine, 15.12.2021 tarihinden itibaren gelecek yeni dava ve işlerin ise anılan ihtisas mahkemelerine tevzi edilmesine ve dosya sayısına göre genel tevziden de iş verilmeye devam edilmesine,” dair 25.11.2021 tarihinde karar verildiği anlaşılmıştır.
Buna göre, yukarıda belirtilen …. ‘nin söz konusu kararının …. nolu bendi (19/10/2005 tarihli ve 5411 Sayılı Bankacılık Kanununda 142.maddesinde düzenlenenler hariç), ile düzenlendiği üzere iş bu davanın açıldığı tarih itibari ile finans mahkemesi olarak belirlenen … numaralı Asliye Ticaret Mahkemeleri tarafından görülmesi gerektiği, belirtilen davalar bakımından anılan numaralı ticaret mahkemeleri ile diğer ticaret ticaret mahkemeleri arasında görev ilişkisi doğduğu, iş bu dava bakımından mahkememizin görevsiz olduğu sonuç ve kanaatine varılarak 6100 Sayılı HMK’nın 114/1 c ve 115. maddeleri gereğince davanın dava şartı (görev) yokluğundan usulden reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacının davasının HMK 114/1-c ve 115/2. maddeleri gereğince usulden REDDİNE,
2-Karar kesinleştiğinde ve 2 haftalık süre içerisinde talep halinde dosyanın …. Mahkemeleri’ne tevzi edilmek üzere tevzi müdürlüğüne GÖNDERİLMESİNE,
3-Kararın kesinleşmesi halinde HMK’nun 20. maddesi gereğince kesinleşmeden itibaren 2 haftalık talep süresi içerisinde mahkememize başvurarak dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesinin talep edilebileceğine, aksi halde davanın AÇILMAMIŞ SAYILMASINA karar verileceğine,
4-Harç, yargılama gideri ve vekalet ücretinin görevli mahkemede nazara alınmasına,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, kararın tebliği tarihinden itibaren 2 hafta içinde …. Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 16/11/2023

Başkan …
¸e-imza
Üye …
¸e-imza
Üye …
¸e-imza
Katip …
¸e-imza