Emsal Mahkeme Kararı Ankara 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/48 E. 2022/583 K. 27.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA

T.C.
ANKARA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2022/48 Esas
KARAR NO : 2022/583

DAVA : TAZMİNAT
DAVA TARİHİ : 31/12/2013
KARAR TARİHİ : 27/09/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 26/10/2022

Mahkememizde görülmekte olan tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili; müvekkili ile dava dışı … şirketi arasında düzenlenen nakliyat emtia sigorta poliçesine esas dava konusu eşyanın, … (Çin Halk Cumhuriyeti)’dan Haydarpaşa’ya taşınması amacıyla 10.09.2011 tarihinde … şirketine teslim edildiğini, eşyayı barındıran konteynerin …. limanında elleçlenmesi sırasında devrildiğini, bunun neticesinde eşyanın tamamen zıyaa uğradığını, bu kapsamda sigortalıya 04.11.2011 tarihinde 37.806,00 TL sigorta tazminatı ödendiğini, taşıyıcının hakimiyetinde olduğu sırada eşyanın zıyaı uğramasından ötürü davalının sorumluluğunun bulunduğunu ileri sürerek, 37.806,00 TL tazminatın ödeme tarihinden itibaren işleyecek kanuni ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili; TTK’nin 1237. madde hükümleri gereğince davanın 9 aylık süre içerisinde açılmaması sebebiyle zamanaşımı yönünden reddinin gerektiğini, davaya konu sigorta poliçesinin düzenlenme tarihinin 04.11.2011 olduğunu, eşyanın ise 14.09.2011’de zıyaa uğradığının iddia edildiğini, ayrıca poliçede taşıma aracı olarak “…” olarak ismi yer almakta iken konişmentoda “…” isminin geçmekte olduğunu, buna göre taşımanın tamamlanmasının ardından sigorta sözleşmesi yapılmış olabileceğini, davalı şirketin davaya konu taşıma işini organize eden firmanın acentesi olduğunu, fiili taşıma işinin … tarafından gerçekleştirildiğini, davacı tarafın eksper raporu da dahil olmak üzere iddialarını ispatlayıcı nitelikte belge ibraz etmediklerini, davaya konu eşyanın konteynere yüklenmesi ile mühürlenmesi işlemlerinin gönderen tarafından yapıldığını, kazanın hatalı yükleme sonucunda meydana geldiğini, taşımanın … satım sözleşmesine dayandığını, Lahey Kurallarının 4. maddesi gereğince, yükleticinin veya mal sahibinin, acentesinin veya mümessilinin hareket ve ihmallerinden taşıyanın sorumlu olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Dava, davacı … şirketine nakliyat poliçesi ile sigortalı yükün, deniz yolu ile taşınması sırasında yükte meydana gelen zıyaa nedeniyle davacının sigortalısına yaptığı ödemenin rücuen tahsili istemine ilişkindir.
Mahkememizce verilen 02.10.2015 tarih ve 2013/917-2015/704 sayılı kararının Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 2016/7286-2017/4476 ilamı ile deniz hukuku öğretim görevlisinden alınan raporda, içinde cam emtiasının bulunduğu konteynerin taşıyıcının hakimiyeti altında iken düşürülmesi nedeniyle emtia zararından taşıyıcının sorumlu olduğunun belirtildiği, mahkemece, bu rapordan sonra emtiada ne miktar zarar bulunduğu ve zararın tutarı konusunda rapor almak için bilirkişi ücretini yatırmak üzere mehil verildiği ve kesin sürenin gereğinin yerine gelmemesi nedeniyle davanın reddedildiği anlaşılmış ise de bilirkişi olarak seçilen deniz hukukçusunun uzmanlık alanının, bu emtia zararının tutarı konusunda görüş bildirmeye elverişli olmayıp, kesin mehil sonuç doğurucu nitelikte olmadığı, bu nedenle yazılı gerekçeyle davanın reddine karar verilmesinin doğru olmadığından bahisle bozulduğu, bunun üzerine yeniden yapılan yargılama sonucunda verilen davanın reddi kararının incelemesini yapan Yargıtay 11. HD’nin 22.01.2020 tarih ve 2019/2891-2020/645 sayılı ilamı ile kesin süre içerisinde bilirkişi ücretinin yatırılmaması halinde sonuçlarının ne olduğunun tereddüde yer vermeyecek şekilde ilgili tarafa bildirilmemesi nedeniyle verilen kesin mehilin sonuç doğurucu nitelikte olmadığı, HMK’nin 266. maddesi uyarınca hakimlik mesleğinin gerektirdiği hukuki bilgiyle çözümlenmesi mümkün konularda bilirkişiye başvurulmayacak olması karşısında deniz hukukundan anlayan bilirkişiden görüş alınmasına dair ara karar kurulmasının da doğru olmadığı gerekçesiyle kararımızın bozularak dosyanın mahkememize gönderildiği anlaşılmıştır.
Bozma ilamı sonrasında dosyanın tevdi edildiği deniz yolu taşımacılığı uzmanı ile metalurji mühendisi tarafından düzenlenen bilirkişi raporunda, dosya kapsamındaki fotoğrafların detaylı incelemesinin yapıldığı, camların henüz gemiye taşınmadan camların içerisinde bulunduğu koyteynerin karada devrilmesi sonucunda kırıldığı, konşimentodan anlaşıldığı üzere taşıma şeklinin … olması nedeni ile sorumluluk ve riskin yükleyici/satıcı firmanın sorumluluğunda olduğu, alıcının ya da taşıyıcının sorumluluğunun henüz doğmadığı, zıyaının davalı firmanın hatasından kaynaklanmadığı yönünde görüş bildirildiği anlaşılmıştır.
Öncelikle … kavramı üzerinde durmakta fayda bulunmaktadır. Incoterms 2000’de en çok tartışılan bu teslim şeklinde teslimin yapılacağı yerin açık olmaması nedeni ile bu husus Incoterms 2010’da açık bir şekilde belirtilmiş olup, “Gemi Küpeştesi /Gemi Bordası’’ kavramı yerine “Mallar gemide bulunduğunda’’ kavramı getirilmiştir. … teslim şeklinde, satıcı gerekli bütün gümrük işlemlerini yapmakla yükümlüdür. Fabrikadan liman gümrüğüne kadar olan masraflar satıcıya ait olup, satıcının sorumluluğu geminin güvertesine kadar devam eder. Başka bir anlatımla satıcı gümrük işlemlerini de yaptıktan sonra malı gemi yanında değil gemi güvertesinde teslim eder. Gemiye yükleme yapma sorumluluğu satıcıdadır.
Bu bilgiler ışığında somut olayı değerlendirmek gerekirse; taşıma sözleşmesinin 4020347 ve 4030284 numaralı koyteynerin içerisinde bulunan camlara ilişkin yapıldığı, yükleme limanının Lıanyungang, koyteynerlerin toplanıp yüklerin elleçlendiği ve gümrük işlemlerinin yapılarak ana gemiye aktarımın yapıldığı limanın ise Qıngdao olduğu, dava konusu malın satış faturasında … (Free On Board-gemide masrafsız teslim) teslim şartlı olarak satıldığı, Incoterms 2010 rehberi doğrultusunda, satıcının borcunun satış konusu emtiayı gümrük işlemleri tamamlanmış olarak alıcı tarafından tayin edilen ana gemiye teslim ederek ifa edilmiş sayılacağı, bu zamana kadarki masraf ve rizikolardan satıcının sorumluluğunun bulunduğu, koyteynerlerin konişmentoda belirtilen mühürler bozulmadan gönderilene teslim edilmesi nedeniyle karadan gemiye yükleme yapıldığı sırada camların arasında ayraç kullanılıp kullanılmadığı, sabitleme noktalarının yerinde olup olmadığı, sağlam ve eksiksiz yüklenip yüklenmedikleri, başka bir anlatımla kırık hatasının kök nedeni hususunda açıklık bulunmadığı gibi dosyada yer alan fotoğraflardan dava konusu zararın konteynerin ana gemiye getirilmesi esnasında camların içerisinde olduğu koyteynerin, TIR’ın devrilmesi ile düşerek karada gerçekleştiğinin tespit edilebildiği, davaya dayanak konişmento da … (malzemenin koyteynere hasarsız ve sağlam bir şekilde taşındığını gösterir) kaydının mevcut olmadığı, bu haliyle zararın ne şekilde oluştuğu belli olmadığı gibi gemide teslim şartı doğrultusunda sorumluluk ve riskin yükleyici/satıcı firmada olduğu, alıcının ya da taşıyıcının sorumluluğunun henüz doğmadığı, zıyaının davalı firmanın hatasından kaynaklanıp kaynaklanmadığı, kaynaklanmış ise gemide gerçekleşip gerçekleşmediği hususlarının davacı tarafça ispatlanamadığı, bu nedenle davanın reddine karar verilmesi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM :
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gereken 80,70 TL maktu harcın, peşin alınan 561,42 TL harçtan mahsubu ile bakiye 480,72 TL harcın davacıdan tahsili ile Hazine’ye irat kaydına,
3-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
4-Yargılama giderlerinin davacı taraf üzerinde bırakılmasına,
5-Taraflarca yatırılan gider avansından artan kısmının HMK’nin 333. maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde ve istek halinde yatırana iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, kararın tebliği tarihinden itibaren 15 gün içerisinde Yargıtay Temyiz yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 27/09/2022

Katip …
¸e-imza

Hakim …
¸e-imza