Emsal Mahkeme Kararı Ankara 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/476 E. 2023/20 K. 16.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2022/476 Esas – 2023/20

T.C.
ANKARA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2022/476 Esas
KARAR NO : 2023/20

HAKİM :
KATİP :
DAVACI :
VEKİLLERİ :
DAVALI
VEKİLİ :
DAVA : Tazminat (Rücuen Tazminat)
DAVA TARİHİ : 31/05/2021
KARAR TARİHİ : 16/01/2023
Mahkememizde görülmekte bulunan Tazminat (Rücuen Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
TALEP :
Davacı vekilince sunulan dava dilekçesinde özetle; dava dışı başka bir şirketi de dava ederek özetle; davacının bina ve eklentilerinin güvenlik işinin ihaleyle temin edildiğini; bu hizmetin alındığı yüklenicilerin işçileri kendilerinin belirlediğini ve giderlerine kendilerinin katlandığını; dava dışı …’in 19/12/2007 ile 31/03/2014 tarihleri arasında çalıştığı işyerinde de güvenlik hizmetinin farklı dönemlerde davalılardan alındığını; davalılarla imzalanan sözleşmenin 7. maddesine göre işçiye ödenecek kalemlere ilişkin bedelin ücretin içinde olduğunun yazılı olduğunu; Sözleşmenin eki Teknik Şartnamenin 15. maddesine göre işçiye yapılacak ödemelerde yüklenicinin sorumluluğunun bulunduğunu; işçinin farklı dönemlerde davalı (tefrikle dava dışı kalan) …’da sonrasında ise davalı … iş ortaklığında çalıştığını; imzalanan sözleşmelere göre (Genellikle 37.2 madde) işçilerin özlük haklarını ödemenin yüklenicinin sorumluluğunda olduğunu ve idarenin sorumluluğunun bulunmadığını, ödeme yaparsa idarenin rücu hakkının bulunduğunu; işin sona etmesinden sonra işçinin başka yerde çalıştırılması veya çalıştırılmaması yetkisinin yüklenicide olduğunu; işçinin …. İş Mahkemesi’nin 2016/285 E sayılı dosyası ile işçilik alacağı davası açtığını, 2018/219 K. Sayılı ve 08/05/2018 tarihli kararla işçilik alacaklarının ödenmesine karar verildiğini; bu karara istinaden … İcra Müdürlüğü’nün 2018/17786 E sayılı dosyası ile icra takibine geçildiğini; dosya borcu olarak 13.530,22 TL’nin 16/07/2020 tarihinde ödendiğini; rücu edilecek alacağa işleyecek faiz oranının her sözleşmede farklı olduğunu; son iki sözleşmede faiz oranı belirlenmediğinden bu dönemler için ticari faiz taleplerinin olduğunu belirterek 13.530,22 TL’nin 16/07/2020 tarihinden sözleşmelerde belirtilen faiz oranıyla, sözleşmede hüküm bulunmayan hallerde ticari faiziyle tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalılar vekilince sunulan cevap dilekçesinde özetle; yetki itirazlarının bulunduğunu, müvekkil şirketin davacıdan ihale ile iş aldığını, ihaleyi kazananın mevcut işçilerle çalışmaya devam ettiğini, ancak davacının ihaleye çıktığı işçi sayısını zaman içerisinde düşürdüğünü, bunun yanı sıra müvekkili şirket ve davacı arasında imzalanan sözleşmelerin yada teknik ve idari şartnamelerin hiç birisinde asıl işverenin işçilik alacaklarını müvekkili şirketlere rücu edebileceği yönünde bir düzenleme bulunmadığını, müvekkil şirketin ihale ile iş aldığını ve ihale şartnamesinde yazmayan hiç bir kalemi işçilere ödemesi mümkün olmadığını, ihale makamının kıdem tazminatı yönünden davalılara herhangi bir ödeme yapmadığını, bu nedenle söz konusu alacağın ihale makamı olan davacı tarafından ödenmesi gerektiğini, aksi durumun ihale şartnamesine de aykırılık oluşturduğunu, davacının ödediği verginin müvekkili şirketleri ilgilendirmediğini, iş bu dava sonunda haklı çıkmaları şartıyla vergi dairesinden geri ödenmesi yada mahsubu için talepte bulunabileceklerini, ödenen verginin iadesinin talep edileceği görevli mahkemenin de huzurda ki mahkeme olmadığını, ayrıca alacakların zamanaşımına uğramış olup rücu imkanı bulunmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE :
Dava, İşçi Alacağından Kaynaklanan Rücuen Tazminat istemine ilişkindir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın; davacının aleyhine sonuçlanan iş mahkemesi kararı sonrasında işçilik alacaklarının tahsil edilmiş olduğu gerekçesi ile davalılara rücu etmekte haklı olup olmadığı noktasında toplanmıştır.
Mahkememizce, … İcra Dairesinin 2018/17786 sayılı icra dosyası uyap sureti, Sgk kayıtları dosyaya kazandırılmıştır.
… 2 Asliye Ticaret Mahkemesinin 2021/258 Esas sayılı dosyasında davalılar …Özel Güvenlik Şirketi ile Stk Güvenlik Şirketi ve … Özel Güvenlik Şirketi yönünden tefrik edilerek… Asliye Ticaret Mahkemesinin 2021/574 Esas, 2021/603 Karar, 25/11/2021 tarihli kararı ile yetkisizlik kararı verilmiş, Sakarya BAM 7 Hukuk Dairesinin 2022/605 Esas, 2022/877 Karar sayılı ilamı ile mahkememize gönderilmekle, işbu esasa kayıt olmuştur.
4857 İş Kanunu’nun 2/6 maddesi “asıl işveren, alt işverenin 4857 İş Kanunu’nun 2/6 maddesi “asıl işveren, alt işverenin işçilerine karşı o işyeri ile ilgili olarak bu Kanundan, iş sözleşmesinden veya alt işverenin taraf olduğu toplu iş sözleşmesinden doğan yükümlülüklerinden alt işveren ile birlikte sorumludur” hükmü yer almaktadır.
Dava, Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklı Rücuen Alacak davası olup, buna ilişkin olarak; Yargıtay 23.Hukuk Dairesinin 15/09/20120 tarihli ve 2017/2497 Esas ve 2020/2808 Karar sayılı ilamında; “Hizmet alım sözleşmeleri; ihale şartları ile belirlenen işin sözleşmede kararlaştırılan bedel ile yapılmasının üstlenildiği sözleşmelerdir. Bu sözleşme türünde yüklenicinin edimi, hizmetin kendi işçisi ile yerine getirilmesi, işverenin edimi ise sözleşme bedelinin ödenmesidir. Sözleşme kapsamında yapılması gereken iş yüklenici işçisi tarafından yerine getirilecektir. İş akdinin yüklenici ile işçi arasında yapıldığı hususu ihtilaflı değildir. SGK kayıtları da bu hususu doğrulamaktadır. Hizmet alımı tip sözleşmelerinde işverenin, yüklenici tarafından çalıştırılan işçinin ücretinin ödenmesi, sosyal haklarının takibi gibi denetim dışında işçiye karşı bir sorumluluğu yoktur. İşveren ile yüklenicinin İş Kanunu’na göre işçiye karşı müteselsilen sorumlu olmasına rağmen rücu ilişkisinde taraflar arasında imzalanan sözleşmenin uygulanması sözleşme hukukunun en temel ilkelerindendir.
İşçilik alacakları işveren tarafından ödenen işçinin; yüklenici işçisi olması, sözleşme ücretine işçinin ücret ve sosyal haklarının dahil olması, işverenin işçilik alacaklarından sorumlu olacağına dair sözleşmede bir hüküm bulunmaması hususları nazara alındığında davacı işverenin işçiyi çalıştıran yüklenicilerden ödediği bedeli ve ferilerinin tamamını talep etme hakkı bulunduğunun kabulü gerekir.
Hizmet alım ihaleleri aynı yüklenici tarafından alındığı gibi, değişik yükleniciler tarafından da alınabilmektedir. Bu halde işyeri devri suretiyle işçiler yeni yükleniciye devredildiği için hizmet akitleri kesintiye uğramadan devam etmekte ve işçilik alacakları da bu doğrultuda hesaplanmaktadır.
İşçiye ödenen kıdem tazminatı iş sözleşmesinin feshedildiği tarihteki giydirilmiş ücret üzerinden hesaplanmakta olup bu kıdem tazminatının tamamından işçiyi çalıştırdıkları dönemle orantılı olarak yükleniciler işveren karşı sorumludurlar. Yıllık izinler kullanılmadığı takdirde iş sözleşmesinin feshi ile ücrete dönüşmektedir. Sözleşmeyi feshedenin son yüklenici olduğu ve yıllık izinlerin de bu fesih ile ücrete dönüştüğü göz önüne alındığında yıllık izin ücretinden son yüklenici sorumlu olacaktır. İhbar tazminatından son işveren sorumludur. Bunların dışında hafta tatil ücreti, ücret alacağı, fazla mesai ücreti gibi işçiye ödenen tazminatlardan yükleniciler işverene karşı işçiyi çalıştırdıkları dönemle sınırlı olarak sorumlu olacaklardır. ” hükmü yer almaktadır.
Mahkememizce, ihtilaf konusu hususlarda tespit yapmak amacı ile Nitelikli Hesap Uzmanı (Rücuen İşçi Alacağı) marifeti ile rapor düzenlenilmesine karar verilmiş, mahkememize sunulan 19/12/2022 tarihli bilirkişi raporunda, davacı/üst işveren’in dava dışı işçi … için katlandığı kıdem tazminatı ödemelerini ve ferilerini davalı alt işverenlere rücu edebileceği, davalıların 1.921,61-TL’den müteselsilen sorumlu olduğu, davalıların müştereken sorumlu olduğuna hükmedilmesi halinde ise her bir davalının ayrı ayrı 640,53-TL sorumluluğunun bulunduğu rapor edilmiştir.
Mahkememizce, Yerleşik Yargıtay ilamları doğrultusunda yapılan tespit neticesinde; dava dışı işçi …’in … İş Mahkemesine açtığı dava neticesinde yapılan icra takibi sonucu ödenen miktarın davalı şirketlerden tahsili talebinde, Yargıtay 23.Hukuk Dairesinin yerleşik içtihadı gereğince davalı şirketin dava dışı işçinin iş akdinin feshedildiği tarihte giydirilmiş ücret üzerinden ödenen kıdem tazminatının çalıştığı dönem dönem itibari ile davalıların sorumluluklarının bulunduğu anlaşılmakla, davanın kabulü ile 1.921,61-TL rücuen işçi alacağının ödeme tarihi olan 16/07/2020 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM :
1-Davanın Kabulü ile 1.921,61-TL rücuen işçi alacağının ödeme tarihi olan 16/07/2020 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
2-Alınması gerekli karar ve ilam harcı 179,90-TL peşin harç, 179,90-TL başvuru harcı olmak üzere toplam 359,80-TL harcın davalılardan müteselsilen tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Zorunlu arabuluculuk gideri olan 1.320,00-TL ‘nin davalılardan müteselsilen tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-Davacı duruşmada kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 1.921,61-TL vekalet ücretinin davalılardan müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yatırılan 1.589,90-TL (posta, tebligat, bilirkişi ücreti) yargılama giderinin davalılardan müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Taraflarca yatırılan gider avansından artan kısım var ise talep halinde karar kesinleştiğinde yatırına iadesine,
Dair, tarafların yokluğunda davanın değeri itibariyle kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.16/01/2023

Katip Hakim
¸e-imzalıdır

¸e-imzalıdır