Emsal Mahkeme Kararı Ankara 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/466 E. 2022/672 K. 20.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA

T.C.
ANKARA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2022/466 Esas
KARAR NO : 2022/672

DAVA : Şirketin İhyası
DAVA TARİHİ : 27/11/2020
KARAR TARİHİ : 20/10/2022
GR.KR.YZM.TARİHİ : 25/10/2022

Mahkememizde görülmekte olan Şirketin İhyası davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP : Davacı dava dilekçesi ile özetle; … Ofis Sistemleri Proje ve Müşavirlik Hizmetleri Mobilya Dekorasyon İnşaat Sanayi İthalat İhracat Turizm ve Ticaret Ltd. Şti.’nin yatırım teşvik belgesinin iptal edilmesi sebebiyle firma adına gönderilen 24.12.2004 tarihli serbest dolaşıma giriş beyannamesi muhteviyatı eşyalar için 09.07.2016/17390511 tarih ve sayılı yazı ile adı geçen firmaya 6183 sayılı kanun hükümlerine istinaden borç bildiriminde bulunulduğu, firmanın Çankaya Ankara adresine gönderilen tebligatın iade edildiği, akabinde ilanen tebligat yapıldığı ve 31.01.2017/22275717 tarih ve sayılı yazı ile meskul firma adına ödeme emri düzenlendiği, iade edilen mazbataya istinaden ödeme emrinin ilanen tebliğ edildiği ve malvarlığı araştırmasına gidildiği, firmanı herhangi bir malvarlığının tespit edilemediği, …nden gelen müzekkere cevabından adı geçen şirketin ticaret sicilden terkin olduğu bildirilerek, ortakların adresinin gönderildiği, ortaklar adına ödeme emri düzenlendiği, ortaklardan Mehmet Aslanyıkar adına düzenlenen ödeme emrinin İstanbul 5. Vergi Mahkemesi’nin 2018/2236 esas sayılı ilamı ile; “olayda davacının ortağı olduğu şirkete ait tahakkuklar şirkete ulaşılamamış olunması sebebiyle resmi gazetede ilan edilmek suretiyle tebliğ edilmiş ise de ilan tarihi itibariyle şirketin ticaret sicilinden silinmiş olması, Türk Ticaret Kanunu hükümlerine göre, şirketlerin tüzel kişilikleri, ticaret sicilinden silinmeleriyle sona ermesi, bu tarihten sonra adı geçen şirketin haklara sahip olması, borçlu kılınmasının mümkün olmaması karşısında amme alacağı usulüne uygun olarak kesinleştirilmeden davacı adına şirket ortağı sıfatıyla düzenlenen dava konusu ödeme emrinde hukuka aykırılık bulunmadığı” şeklindeki gerekçeyle iptal edildiğini, kamu alacağının sürüncemede kalmaması için şirketin ihyasının gerektiğini beyan ederek, yatırım teşvik belgesi kapsamında tanınan muafiyet unsurunun ihlalinden kaynaklı 31.01.2017 tarih ve 22275717 sayılı ödeme emrinin tahsil edilebilmesi amacıyla mezkur şirketin ihyasına karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP : Davalı … cevap dilekçesinde özetle; 6102 sayılı yasanın geçici 7. maddesine dayanılarak yapılan terkin işlemi sebebiyle açılan davada müdürlüğün dava açılmasına sebebiyet vermediğini, kabul anlamına gelmemek şartıyla verilecek ihya kararında tasfiye memurunun atanmasının zorunlu olduğunu, yasal hasım olduklarından dolayı aleyhe vekalet ücreti ve yargılama giderine hükmedilmemesi gerektiğini beyan etmiştir.
GEREKÇE : Dava; ticaret sicilden resen silinen şirketin ihyası talebine ilişkindir.
Eldeki davada, … Ofis Sistemleri Proje ve Müşavirlik Hizmetleri Mobilya Dekorasyon İnşaat Sanayi İthalat İhracat Turizm ve Ticaret Ltd. Şti.’nin …’nün …. sicil numarasına kayıtlı iken 6102 sayılı TTK’nın geçici 7/1-b maddesi uyarınca 23/01/2014 tarihinde sicilden re’sen silindiği, ticaret sicilinden terkin edilen şirket adına T.C. Ticaret Bakanlığı tarafından yatırım teşvik belgesi kapsamında tanınan muafiyet unsurunun ihlalinden kaynaklı 31.01.2017 tarih ve … sayılı ödeme emrinin tanzim edildiği dosya kapsamı ile sabittir.
6102 sayılı TTK’nın geçici 7. maddesinin 4 fıkrasında; “Kapsam dâhilindeki şirket ve kooperatiflerin ticaret sicilindeki kayıtlı son adreslerine ve sicil kayıtlarına göre şirket veya kooperatifi temsil ve ilzama yetkilendirilmiş kişilere bir ihtar yollanır. Yapılacak ihtar, ilan edilmek üzere Türkiye Ticaret Sicili Gazetesi Müdürlüğüne aynı gün gönderilir. İlan, ihtarın ulaşmadığı durumlarda, ilan tarihinden itibaren otuzuncu günün akşamı itibarıyla, 11/2/1959 tarihli ve 7201 sayılı Tebligat Kanunu hükümlerine göre yapılmış tebligat yerine geçer. Ayrıca anılan ilan, bildirici niteliği haiz olarak ilgili ticaret ve sanayi odası veya ticaret, sanayi ya da deniz ticaret odasının internet sitesinde aynen yayımlanır.” hükmü yer almaktadır.
Davalı … Müdürlüğünce ihyası istenen şirketin temsil ve ilzama yetkilendirilmiş kişilere ticaret sicilindeki adreslerine bu konuda ihtarat yapıldığına ilişkin tebligat bulunmamaktadır. Bu nedenle sicil işlemi hatalı olmakla birlikte münfesihlik durumu ortadan kalkmadığından tasfiye ile sınırlı olmak üzere ihyası karar verilebileceği gözetilerek, ihya isteminin kabulüne, TTK 547/2. maddesi gereğince tasfiye memuru olarak terkinden önce şirket yetkili temsilcisi olan … T.C. kimlik numaralı …’ın atanmasına, usulüne uygun şekilde de terkin işlemi yapmayan Ticaret Sicil Müdürlüğünün yargılama ve vekalet ücretine sorumlu tutulmasına karar verildiği, söz konusu karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulduğu, Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi’nin 2021/726 Esas, 2021/761 Karar sayılı kararı ile istinaf başvurusunun esastan reddine karar verildiği, söz konusu ret kararına karşı temyiz yoluna başvurulduğu, Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 2021/6683 Esas, 2022/2502 Karar sayılı kararı ile mevcut davada 6102 sayılı TTK’nun geçici 7.maddesi uyarınca, 5 yıllık hak düşürücü süre geçtiğinden esasa girilmeksizin karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmediğinden bahisle bozulduğu ve mahkememizin yeni esasına kaydedildiği görülmüştür.
Mahkememizce yapılan değerlendirme sonunda, Yargıtay bozma ilamına uyulduğu, uyma doğrultusunda yapılan değerlendirmede, ihyası istenilen şirketin ticaret sicilden 23/01/2014 tarihi itibari ile resen silindiği, mevcut davanın ise 27/11/2020 tarihinde açıldığı, 6102 sayılı TTK’nun geçici 7/15. maddesindeki 5 yıllık hak düşürücü sürenin davanın açılış tarihi itibari ile geçtiği anlaşıldığından, davacının talebinin reddine karar karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:
1-Davanın REDDİNE,
2-Davacı taraf harçtan muaf olduğundan harcın alınmasına yer olmadığına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Taraflarca yatırılan gider avansından artan kısmın HMK’nun 333.maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde ve istek halinde yatırana iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı kararın tebliği tarihinden itibaren 2 hafta içinde temyiz yasa yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 20/10/2022

Başkan …
¸e-imza
Üye …
¸e-imza
Üye …
¸e-imza
Katip …
¸e-imza