Emsal Mahkeme Kararı Ankara 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/464 E. 2023/26 K. 16.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

T.C.
ANKARA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2022/464 Esas
KARAR NO : 2023/26

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – …
VEKİLİ : Av. … –
DAVALI : … -(TC …)

VEKİLİ : Av. … –
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 23/06/2022
KARAR TARİHİ : 16/01/2023

Mahkememizde görülmekte bulunan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:

TALEP :
Davacı vekili mahkememize sunduğu dava dilekçesinde özetle; müvekkili … Pazarlama ve Dağıtım Tic. A.Ş ile karşı taraf arasında 01/06/2014 tarihinden geçerli olmak üzere Açık Satış Noktası Sözleşmesi tanzim ve imza edildiğini, müvekkil şirket tarafından davalıya, öncelikli edim borçlusu olunmamasına rağmen, taraflar arasındaki sözleşmenin 12. Maddesi gereğince 25.370,00-TL nakit bazlı katkı sağlandığını, ancak davalı yanın Açık Satış Sözleşmesi ile yüklendiği edimlerini yerine getirmediklerinin, işletmelerini devrettiklerinin, işletme ruhsatının iptal edildiğinin, faaliyetlerini sonlandırdıklarının, TADK belgesini yenilemediklerinin, sözleşme konusu bira ürünlerini tüketici taleplerine uygun, düzenli ve süreklilik arz edecek şekilde satın almadıklarının, müvekkil şirketin yetkilendirdiği bayi veya distribütörden satın almadıkları müşteri taleplerini karşılayacak şekilde etkin olarak bulundurmadıkları ve satmadıklarının, Aralık 2014 ayından sonra hiç ürün alımında bulunmadıklarının, ticari faaliyetlerini sonlandırdıklarının, sözleşme hükümlerini ihlal ettiklerinin anlaşıldığını, sözleşmenin 20. Ve 21. Maddelerinin uygulama koşulları oluşması karşısında Ankara 15. Noterliği’nin 17 Aralık 2020 tarih ve 17200 yevmiye numaralı ihtarnamesi ile sözleşmenin feshedildiğini, sözleşmenin feshine davalı yan neden olduğundan yine sözleşmenin 21. Maddesi gereği 25.70,00 nakit bazlı katkının verildikleri tarihlerden itibaren işlemiş ticari faiz de dahil olmak üzere hesaben bulunan 69.005,91-TL cezai şart tutarının ihtarnamenin tebliğinden itibaren 3 gün içerisinde ödenmesi, aksi halde yasal yollara başvurulacağının kanundan ve sözleşmeden doğan başkaca bilcümle hakları saklı kalmak kaydıyla beyan ve ihtar edildiğini, ihtarnamenin semeresiz kalması karşısında Ankara 28. İcra Müdürlüğü’nün 2021/2350 sayılı dosyasından icra takibine geçildiğini, davalı tarafından borcun tamamına ve tüm ferilerine itiraz edilmesi üzerine icra takibinin durdurulmasına karar verildiğini beyan etmiş, davalı borçlunun itirazlarının iptaline, takibin takip talebindeki koşullarla devamına, itiraz konusu alacağın %20 sinden az olmamak üzere lehlerine tazminata hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıdan tahsiline hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili mahkememize sunduğu cevap dilekçesinde özetle; müvekkil ile davacı arasında 01/06/2014 tarihinde sözleşme yapıldığını, sözleşme tarihinde satıcı ile geçmiş 3 yıllık döneme ait ürün satışları da dikkate alınarak 48.000 litrelik taahhüt yapıldığını, bu sebeple müvekkile 25/10/2014 tarihinde 25.370,00-TL işletme katkı payı ödemesi yapıldığını, müvekkilin işletmeyi elinde olmayan mücbir sebeplerle devrettiğini, devir tarihinden sonra da davacının pazarladığı ürünlerin satışının devam ettiğini, davacının sözleşme hükümlerine tek taraflı lehine yorumlayarak ürün satışını yaptırmanın yanında katkı payı ve cezai şartı da tahsil amacıyla tamamen kötü niyetli hareket ettiğini beyanla, yetkisizlik kararı verilerek mahkemenin yetkili Tirebolu Asliye Hukuk Mahkemesi’nde açılmasını, hak düşürücü süre , haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olması nedeniyle davanın reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE :
Dava, Ticari Satımdan Kaynaklanan İtirazın İptali davasıdır.
Mahkememizce, Ankara 28. İcra Müdürlüğü’nün 2021/2350 esas sayılı icra takip dosyası kayıtları, Tirebolu Sulh Hukuk Mahkemesi 2020/7 değişik iş sayılı dosyası kayıtları, Güce Esnaf ve Sanatkarlar Odası kayıtları dosya arasına alınmıştır.
01.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6335 sayılı kanunla değişik TTK’nun 4 ve 5.maddesinde ticari davalar açıkça belirtilmiştir. Buna göre;
“IV – Ticari davalar, çekişmesiz yargı işleri ve delilleri
1. Genel olarak
MADDE 4- (1) Her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ile tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın;
a) Bu Kanunda,
b) Türk Medeni Kanununun, rehin karşılığında ödünç verme işi ile uğraşanlar hakkındaki 962 ila 969 uncu maddelerinde,
c) 11/1/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun malvarlığının veya işletmenin devralınması ile işletmelerin birleşmesi ve şekil değiştirmesi hakkındaki 202 ve 203, rekabet yasağına ilişkin 444 ve 447, yayın sözleşmesine dair 487 ila 501, kredi mektubu ve kredi emrini düzenleyen 515 ila 519, komisyon sözleşmesine ilişkin 532 ila 545, ticari temsilciler, ticari vekiller ve diğer tacir yardımcıları için öngörülmüş bulunan 547 ila 554, havale hakkındaki 555 ila 560, saklama sözleşmelerini düzenleyen 561 ila 580 inci maddelerinde,
d) Fikri mülkiyet hukukuna dair mevzuatta,
e) Borsa, sergi, panayır ve pazarlar ile antrepo ve ticarete özgü diğer yerlere ilişkin özel hükümlerde,
f) Bankalara, diğer kredi kuruluşlarına, finansal kurumlara ve ödünç para verme işlerine ilişkin düzenlemelerde,
öngörülen hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ticari dava ve ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi sayılır. Ancak, herhangi bir ticari işletmeyi ilgilendirmeyen havale, vedia ve fikir ve sanat eserlerine ilişkin haklardan doğan davalar bundan istisnadır.
(2) Ticari davalarda da deliller ile bunların sunulması 12/02/2011 tarihli ve 6100 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu hükümlerine tabidir.
2. Ticari davaların ve çekişmesiz yargı işlerinin görüleceği mahkemeler
MADDE 5- (1) Aksine hüküm bulunmadıkça, dava olunan şeyin değerine veya tutarına bakılmaksızın asliye ticaret mahkemesi tüm ticari davalar ile ticari nitelikteki çekişmesiz yargı işlerine bakmakla görevlidir.
(2) Bir yerde asliye ticaret mahkemesi varsa, asliye hukuk mahkemesinin görevi içinde bulunan ve 4 üncü madde hükmünce ticari sayılan davalarla özel hükümler uyarınca ticaret mahkemesinde görülecek diğer işlere asliye ticaret mahkemesinde bakılır. Bir yerde ticaret davalarına bakan birden çok asliye ticaret mahkemesi varsa, iş durumunun gerekli kıldığı yerlerde Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulunca, asliye ticaret mahkemelerinden biri veya birkaçı münhasıran bu Kanundan ve diğer kanunlardan doğan deniz ticaretine ve deniz sigortalarına ilişkin hukuk davalarına bakmakla görevlendirilebilir.
(3) Asliye ticaret mahkemesi ile asliye hukuk mahkemesi ve diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişki görev ilişkisi olup, bu durumda göreve ilişkin usul hükümleri uygulanır.
(4) Asliye ticaret mahkemesi bulunmayan yargı çevresindeki bir ticari davada görev kuralına dayanılmamış olması, görevsizlik kararı verilmesini gerektirmez; asliye hukuk mahkemesi, davaya devam eder” düzenlemesini içermektedir.
01.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6102 sayılı TTK’nun 6335 sayılı Kanunla değişik 4.md.de ticari davalar sayılmış olup, aynı kanunun 6335 sayılı kanunla değişik 5.md.de ise ticari davaların Asliye Ticaret Mahkemelerinde görüleceği, 5/3.md.de ise Asliye Ticaret Mahkemesi ile Asliye Hukuk Mahkemesi arasındaki ilişkinin görev ilişkisi olduğu düzenlenmiştir. Bu durumda eldeki uyuşmazlığın ticari dava olup olmadığının 6102 sayılı TTK 4.md.ne göre belirlemek gerekir. Bu düzenlemeye göre, bir uyuşmazlığın ticari dava sayılması için TTK 4/1.mad.ye göre her iki tarafında tacir olması ve ticari işletmeleri ilgili hususlardan doğması gerekir. TTK 4/2.md.ne göre ise tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın “a-f” bentlerinde sayılan hususlardan doğan uyuşmazlıklar ticari dava sayılmaktadır.
Mahkememizce yapılan yargılama ve deliller ile birlikte değerlendirilmesi neticesinde, taraflar arasında imzalanan Açık Satış Noktası Sözleşmesi gereğince cezai şart ve katkı payı tahsili amacı ile Ankara 28 İcra Müdürlüğünün 2021/2350 sayılı icra dosyasına yapılan icra takibine davalının itirazı üzerine itirazın iptali istemi ile açılan eldeki davada, davalı tarafın tacir sıfatının bulunmadığı, davanın mutlak ticari dava olmadığı, ticari dava niteliğinin olmadığı anlaşılmakla, HMK 2. Maddesi gereğince dava esası yönünden görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğu saptanmış olup; HMK 114/1-c maddesi gereğince, mahkemenin görevli olup olmadığına ilişkin dava şartının, HMK’nun 115 maddesi gereğince mahkemece davanın her aşamasında resen dikkate alınması gerektiği gözetilerek, mahkememizin görevsizliği nedeni ile HMK’nun 114-c ve 115/2 maddesi uyarınca davanın usulden reddine karar verilmesi gerektiği kanaatine varılmış ve aşağıdaki hüküm fıkrası tesis kılınmıştır.

HÜKÜM :
1-Mahkememizin görevsizliği nedeni ile HMK nun 114/1-c ve 115/2 maddesi uyarınca davanın usulden REDDİNE,
2- Kararın kesinleşmesine müteakip talep halinde dosyanın yetkili ve görevli Ankara Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesi’ne gönderilmesine,
3-HMK’nun 331/2 maddesi gereğince yargılama giderlerinin görevli mahkemece hüküm altına alınmasına,
4-İş bu ilam taraflardan birinin süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten; kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde kararı veren mahkememize başvurarak, dava dosyasının görevli ya da yetkili mahkemeye gönderilmesini talep etmesi gerektiği, aksi takdirde resen HMK 20. Maddesi gereğince mahkememizce davanın açılmamış sayılmasına karar verileceği hususunun taraflara ihtaratına,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliği tarihinden itibaren 2 hafta içinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 16/01/2023

Katip … Hakim …
¸e-imzalıdır

¸e-imzalıdır