Emsal Mahkeme Kararı Ankara 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/462 E. 2022/680 K. 21.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA

T.C.
ANKARA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2022/462 Esas
KARAR NO : 2022/680

DAVA : Ticari Şirket (Olağanüstü Genel Kurul İstemli)
DAVA TARİHİ : 22/06/2022
KARAR TARİHİ : 21/10/2022
GR.KR.YZM.TARİHİ : 25/10/2022

Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Olağanüstü Genel Kurul İstemli) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA : Davacı vekili dava dilekçesi ile özetle; davalı …’nin 26.07.2018 tarihinde … tarafından tek ortaklı olarak beheri 25,00-TL değerinde 120.000 paya ayrılmış toplam 3.000.000,00-TL nakdi sermaye ile kurulduğunu, ardından 17.06.2020 tarih, 2020/02 sayılı genel kurul kararı ile sermaye artırımına gidildiğini ve şirketin sermayesi, beheri 25,00-TL olmak üzere 300.000 pay olarak toplamda 7.500.000,00-TL’ye arttırıldığını, müvekkilinin 29.01.2021 tarihinde …. yevmiye numaralı pay devri sözleşmesi ile söz konusu şirketin %54 hissesini devraldığını, pay devrine ilişkin olarak 4.050.000,00-TL ödeyerek şirket ortağı olduğunu ve şirkete karşı sermaye borcunu yerine getirdiğini, şirketin kurucu ortağı ve aynı zamanda 22.08.2019 tarih 2019/02 numaralı genel kurul kararı ile şirket müdürü olan …’nin pay devrinden sonraki süreçte müdürlük görevini ifa da özen yükümlülüğüne aykırı davranışlar sergilediğini, şirket menfaatlerini dürüstlük kuralı çerçevesinde gözetme yükümlülüğüne aykırı davranışlar yaparak gerek şirket gerekse müvekkili açısından büyük zararların doğmasına sebebiyet verdiğini, şirket kaynaklarını kişisel menfaati doğrultusunda keyfi bir şekilde kullanan kurucu ortağın müvekkilinin şirketin mali konuları hakkında bilgi sahibi olmasını her fırsatta engellediğini, nitekim Müdürler Kurulu tarafından 25.03.2022 tarihinde alınan karar uyarınca 18.04.2022 tarihinde yapılacak olan 2021 yılı olağan genel kurul toplantısına ilişkin olarak pay çoğunluğunu elinde bulunduran müvekkiline herhangi bir çağrı yapılmadığını ve müvekkilinin söz konusu toplantıya katılamadığını, bunun üzerine taraflarınca …. yevmiye numaralı ihtarnamesi ile genel kurulun toplantıya çağrıldığını, adres yetersizliği ve şirketin muhtarlıkta herhangi bir kaydı olmaması nedeniyle iade edildiğini, taraflarınca ihtarnamede gösterilen adresin ticaret sicilinde ilan olunan adresi olduğunu ve iade olan ihtarnamenin TK md.35 hükmü uyarınca yeniden gönderilmesi mümkün olmadığından gerek Noter ile yapılan harici görüşmeler gerekse yerleşik içtihatlar doğrultusunda taraflarınca gönderilen ihtarnamenin usulüne uygun bir şekilde tebliğ edildiğini ve ihtarnamenin tüm hüküm ve sonuçlarını doğurduğunu beyan ederek; TTK.’nun 412. maddesi uyarınca dosya üzerinden yapılacak olan inceleme neticesinde kayyum marifeti ile Genel Kurulun Toplantıya Çağrılması taleplerinin kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesi ile özetle; Olağan Genel Kuruldan kısa bir zaman sonra olağanüstü genel kurul isteyebilmek için, ya önceki toplantıda görüşülmeyen konu veya daha önce görüşülen konudan sonra oluşan yeni olayların mevcut olması gerektiğini, burada kısa bir zaman önce olağan genel kurulunun yapıldığını, Olağan genel kurulda da ticari duruma göre oluşan olayların da görüşüldüğünü, davacının kötü niyetli olduğunu, sırf şirketi zor duruma düşürerek mevcut yönetimden öç alma duygusu ile hareket ettiğini, pay sahibi olan davacının genel kurulun gündemine herhangi bir madde koymasını içeren bir ihtarnamede bulunmadığını, böyle bir izin istenmesinin de TTK.nun 367. maddesinde belirtilen şartlara bağlı olduğunu, somut olayda böyle bir durumun söz konusu olmadığını, bu nedenle davayı açmaya hakkının olmadığını, ayrıca çağrıyı yapanların, pay senetlerinin en az onda birini rehin etmelerinin zorunlu olduğunu, davacının bunu da yerine getirmediğini, olağanüstü genel kurul çağrısına ilişkin istemde, gündemde bulunması gereken hususların açıklanarak gösterilmesi gerektiğini, davacının payının %54 olduğundan azlık pay sahibi olmadığını, TTK 410/2. maddesi uyarınca da kanun maddesinde belirtilen şartların somut olayda mevcut olmadığını, davacı tarafın kanuna uygun olarak genel kurul toplantısına çağrıldığını, davacının Ticaret Sicil Gazetesinde yapılan 29.03.2022 tarihli ilan ile toplantıya çağrıldığını, genel kurul toplantısına ilişkin çağrının davacının adresine iadeli taahhütlü mektupla gönderildiğini, davacının bu davayı açmada hukuki yararının olmadığını beyan ederek; davacının hukuka aykırı olarak azlık pay sahibi olmamasına, hakim ortak olmasına karşın TTK 412. maddesi uyarınca davayı açmış olması, kaldı ki 410/2 uyarınca da şartların mevcut olmaması ve diğer tüm nedenlerle davacının işbu davayı açmada hukuki yararı bulunmamasına karşın açılan haksız davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
KABUL VE GEREKÇE : Dava, TTK 411 ve 412. maddeleri uyarınca, genel kurulun toplantıya çağrılması hukuki sebebine dayanmaktadır.
Taraflar arasındaki ihtilafın davalı şirket yönüne TTK 411 ve 412. maddeleri uyarınca genel kurul toplantıya çağırma şartlarının oluşup oluşmadığı noktasında toplandığı anlaşılmıştır.
Eldeki davada, Ankara Ticaret Sicil Müdürlüğü’nün … sicil numarasına kayıtlı davalı şirketin adresinin, …Yenimahalle/Ankara olduğu, ortaklarının … ve … olduğu, …’nın adresinin …Çerkezköy/Tekirdağ olduğu, söz konusu şirketin %54 hissesinin …’ya, %46 hissesinin Sadek Naime’ye ait olduğu anlaşılmıştır.
6102 sayılı TTK’nın 617/3. maddesinde ”Toplantıya çağrı, azınlığın çağrı ve öneri hakkı, gündem, öneriler, çağrısız genel kurul, hazırlık önlemleri, tutanak, yetkisiz katılma konularında anonim şirketlere ilişkin hükümler, bakanlık temsilcisine ilişkin olanlar hariç kıyas yoluyla uygulanır. Her ortak kendisini genel kurulda ortak olan veya olmayan bir kişi aracılığıyla temsil ettirebilir” şeklinde düzenlemenin bulunduğu görülmüştür.
6102 sayılı TTK’nın 411/1. maddesinde ”Sermayenin en az onda birini, halka açık şirketlerde yirmide birini oluşturan pay sahipleri, yönetim kurulundan yazılı olarak gerektirici sebepleri ve gündemi belirterek, genel kurulu toplantıya çağırmasını veya genel kurul zaten toplanacak ise karara bağlanmasını istedikleri konuları gündeme koymasını isteyebilirler, esas sözleşme ile çağrı hakkı daha az sayıda paya sahip pay sahiplerine tanınabilir” şeklinde düzenleme bulunduğu görülmüştür.
6102 sayılı TTK’nın 412. maddesinde ”Pay sahiplerinin çağrı ve gündeme madde konulmasına ilişkin istemleri yönetim kurulu tarafından reddedildiği veya isteme 7 iş günü içinde olumlu cevap verilmediği taktirde aynı pay sahiplerinin başvurusu üzerine genel kurulun toplantıya çağrılmasına şirket merkezinin bulunduğu yerdeki Asliye Ticaret Mahkemesi karar verebilir. Mahkeme toplantıya gerek görürse gündemi düzenlemek ve kanun hükümleri uyarınca çağrıyı yapmak üzere kayyım atar. Kararında kayyımın görevlerini ve toplantı için gerekli belgeleri hazırlamaya ilişkin yetkilerini gösterir, zorunluluk olmadıkça mahkeme dosya üzerinden inceleme yaparak karar verir. Karar kesindir.” şeklinde düzenleme bulunduğu görülmüştür.
Mahkemece yapılan değerlendirmede; mevcut olayımızdaki davalı şirketin Limited şirket statüsünde olduğu, limited şirketlere ilişkin TTK’nın 617/3. maddesi gereğince anonim şirketlere ilişkin TTK’nın 411 ve 412. maddelerinin kıyas yolu ile limited şirketlere uygulanacağı görülmektedir. Davacının davalı şirketteki hisse oranı %54 olduğundan dolayı TTK’nın 411/1. maddesindeki şartı davacı taşımaktadır. Davacı tarafından şirketin TTK 412. Maddeye göre toplantıya çağrılabilmesi için öncesinde yönetim kuruluna başvuru yapılması, yönetim kurulu tarafından başvurunun reddedilmesi ya da 7 iş günü içerisinde cevap verilmemesi gerekmektedir. Davacı tarafından her ne kadar yönetim kuruluna Ankara 2. Noterliği’nin 20/05/2022 tarih ve 09735 yevmiye nolu ihtarnamesi ile başvurduğu iddia edilmişse de söz konusu ihtarnamenin bir suretinin davacı tarafından dosyaya sunulmadığı sadece ihtarnamenin tebliğine ilişkin tebligat parçasının sunulduğu, söz konusu tebligat parçasında da tebligatın iş hanında birden fazla hane bulunduğundan adresin yetersizliği gerekçe gösterilerek bila ikmal iade edildiği görülmüştür. Davacı TTK 412. Maddenin aramış olduğu dava öncesi yönetim kuruluna başvurulduğuna ilişkin şartı gerçekleştirdiğini, …. tarihli ihtarnamesini dosyaya sunmaması nedeniyle ispat edememiştir. Davacı 18.04.2022 tarihinde yapılan 2021 yılı olağan genel kuruluna çağrılmadığını iddia etmiş ise de, davalı şirketin dosyaya vermiş olduğu cevap dilekçesinin ekinde sunduğu tebligattan da açıkça anlaşılacağı gibi davalı şirket tarafından davacının ticaret sicilindeki kayıtlı adresine genel kurul çağrı tebligatının gönderildiği ancak tebligatın adreste tanınmadığından bahisle bila ikmal iade edildiği, bu çerçevede davacının genel kurula çağrılmadığı yönündeki iddiasının yerinde olmadığı anlaşılmıştır. Tüm bu sebepler göz önüne alındığında davacı tarafından TTK 412. maddedeki yönetim kuruluna başvuru şartının gerçekleştiğinin ispatlanmaması ve diğer iddialarının da asılsız olması göz önüne alındığında mahkememizde davacının talebinin reddi gerektiği yönünde kanaat oluşmuş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM :
1- Davanın REDDİNE,
2-Harçlar Kanununa göre alınması zorunlu olan 80,70-TL harç peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
3-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 9.200,00-TL maktu vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Davacı tarafından yatırılan gider avansından artan kısmın HMK’nun 333.maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde, yatırana iadesine,
Dair, tarafların yokluğunda dosya üzerinden yapılan inceleme sonucu TTK’nın 412/son cümlesi uyarınca kesin olarak oy birliği ile karar verildi. 21/10/2022

Başkan …
¸e-imza
Üye …
¸e-imza
Üye …
¸e-imza
Katip …
¸e-imza