Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C. … 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
…
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2022/455 Esas
KARAR NO : 2023/188
BAŞKAN : …
ÜYE : …
ÜYE : …
KATİP : …
DAVACI : …
VEKİLİ : Av. …
DAVALI : 1- …
VEKİLİ : Av. …
DAVALI : 2- …
VEKİLİ : Av. …
İHBAR OLUNAN: 1- …
VEKİLLERİ : Av. … – Av. …
İHBAR OLUNAN: 2- …
DAVA : İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 12/03/2018
KARAR TARİHİ : 23/03/2023
GR.KR.YZM.TARİHİ : 28/03/2023
Mahkememizde görülmekte olan İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; dava dışı … Tahhüt … A.Ş.’den 5 adet faturaya istinaden almış olduğu toplam 105 adet menkul malın adi şirket statüsündeki davalıların … Şantiyesinde davalıların zilyetliğinde bulunduğunu, 105 adet menkul malın davalılar tarafından müvekkiline iade edilmediği gibi menkul malları kullanan davalıların kira bedeli de ödemediğini beyan ederek, 105 adet menkul malın aynen müvekkiline iadesine, 02.01.2018 tarihinden bu yana haksız olarak menkul malları kullanan davalılardan şimdilik 1.000,00-TL’nin avans faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı … Yapı … A.Ş. vekili cevap dilekçesinde özetle; öncelikle davanın görevli mahkemede açılmadığını beyan etmiş, müteakiben … Adi Ortaklığına ait şantiyede iş kapsamında çalışan taşeron şirketlere ait sayısız taşınır mal bulunduğunu, davacı yanın dava dilekçesi ekinde ibraz etmiş olduğu faturalardaki taşınırların hangi sebeple müvekkilinin zilyetliğinde bulunduğuna dair kanaat getirdiğinin anlaşılamadığını, müvekkilinin ne … … A.Ş. ne de … İnş. … A.Ş. ile akdi ilişkisi ve hukuki bağının bulunmadığını, dava dilekçesi ekindeki faturaların tamamında “Not: VUK.230/5 maddesine göre malzemeler iş yerimizde teslim edildiğinden dolayı sevk irsaliyesi düzenlenmemiştir.” kaydının yer aldığını, buna göre malların davacıya teslim edildiğini tartışmasız olup, dava konusu malzemelerin teslimi veya tespiti yapılmadan malların lokasyonu veya zilyetliğine ilişkin tutanak tutulmadan 1.318.310,72 TL bedel ödemek suretiyle satın alınmasının ticari yaşamın olağan akışına aykırı olduğunu iddia ederek, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı … … A.Ş. vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın görevli mahkemede açılmadığını beyan etmiş, müteakiben … Adi Ortaklığına ait şantiyede iş kapsamında çalışan taşeron şirketlere ait sayısız taşınır mal bulunduğunu, davacı yanın dava dilekçesi ekinde ibraz etmiş olduğu faturalardaki taşınırların hangi sebeple müvekkilinin zilyetliğinde bulunduğuna dair kanaat getirdiğinin anlaşılamadığını, müvekkilinin ne … … A.Ş.’ne de … İnş … A.Ş. ile akdi ilişkisi ve hukuki bağının bulunmadığını, dava dilekçesi ekindeki faturaların tamamında “Not: VUK.230/5 maddesine göre malzemeler iş yerimizde teslim edildiğinden dolayı sevk irsaliyesi düzenlenmemiştir.” kaydının yer aldığını, buna göre malların davacıya teslim edildiğini tartışmasız olup, dava konusu malzemelerin teslimi veya tespiti yapılmadan malların lokasyonu veya zilyetliğine ilişkin tutanak tutulmadan 1.318.310,72-TL bedel ödemek suretiyle satın alınmasının ticari yaşamın olağan akışına aykırı olduğunu iddia ederek, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
KABUL VE GEREKÇE : Dava, istihkak ve menkul malın haksız kullanımı nedeniyle tazminat istemine ilişkindir.
Öncelikle mahkememizin 07/02/2019 tarihli celsesinde davanın nispi ticari dava olması karşısında davalıların görev itirazının esas hükümle birlikte istinaf yasa yolu açık olmak üzere reddine karar verilmiştir.
Eldeki davada, davacı, dava dışı … … A.Ş.’den satın aldığı … numaralı faturalarda belirtilen toplam 105 adet menkul malın davalı şirketler adi ortaklığına ait … Havalimanı Raylı Sistem Bağlantısı İnşaat ve Elektro-mekanik Sistemler Temin, Montaj ve İşletmeye Alma işine ait şantiyede bulunduğunu, 105 adet menkul malın şantiyede bulunduğu esnada müvekkili şirket tarafından alındığını, menkul malların davalılar tarafından müvekkiline iade edilmediği gibi haksız olarak kullanıldığını iddia ederek, işbu istihkak ve tazminat davasını açmış olup, davalıların davacı tarafından iddia olunan maddi vakaların tamamını inkar etmesi karşısında somut olayda, taraflar arasındaki öncelikli ihtilafın davacının satın aldığını iddia ettiği 105 adet menkul malın davalıların adi ortaklığının şantiyesinde bulunup bulunmadığı noktasında toplandığı saptanmıştır.
Mahkememizce davaya dayanak olan 5 adet faturanın davacı şirket ticari defterlerinde kayıtlı olup olmadığının tespiti amacıyla yapılan bilirkişi incelemesi neticesinde tanzim edilen 04.09.2019 tarihli rapordan, davacı şirket ticari defterlerinin açılış ve kapanış tasdiklerinin süresinde ve usulüne uygun olarak yapıldığı, bu suretle sahibine delil olma özelliğine haiz olduğu, davaya konu … numaralı faturalar ile dava dilekçesi ekinde yer almayan … seri numaralı faturanın davacı şirket ticari defterlerine 10.01.2018 tarihinde kaydedildiği, faturaya istinaden dava dışı … … A.Ş.’ye ödeme yapılmadığı saptanmış olup, yine menkul malların davalı şirketler adi ortaklığına ait şantiyede bulunup bulunmadığının tespitine yönelik alınan 13.05.2019 tarihli rapordan ise, faturaya konu malların ayırt edici özelliklerinin bulunmadığı, söz konusu malzemelerin faturadaki menkul mallar olup olmadığının ispat edilmesinin mümkün olmadığı, birçok menkul malda seri numarası yazmadığından eşleştirme yapılamadığı, seri numarası olan cihazların ise çok yıpranmış olmasından dolayı seri numaralarının tespit edilemediği, iş güvenliği yönünden uygun olmadığı için tünellere girilemediği, bu suretle birçok malzemeyi görmenin mümkün olmadığının beyan edildiği görülmüştür.
Uyuşmazlıkta, davacının menkul malların zilyedinin davalılar olduğunu beyan etmesi karşısında mülkiyet karinesinin davalılar yararına olduğu, aksinin davacı tarafından ispat edilmesi gerektiği, ibraz edilen 13.05.2019 tarihli bilirkişi raporunun her ne kadar sonuç ve kanaat bölümünde bilirkişi tarafından davaya konu … numaralı faturadaki malların … Adi Ortaklığına ait tünel inşaatı şantiyesinde bulunduğu kanaatinde olunduğu belirtilmiş ise de, sonuç bölümünün tamamen varsayıma dayandığı, nitekim anılı raporda bilirkişinin açıkça faturadaki malların ayırt edici işaretlerinin bulunmadığını, birçok malzemeyi tespit edemediğini, birçok menkul malda seri numarası yazmadığından eşleştirme yapılamadığını, seri numarası olan cihazların ise çok yıpranmış olmasından dolayı seri numaralarının tespit edilemediğini, şantiledeki malzemelerin faturadaki menkul mallar olup olmadığının ispat edilmesinin mümkün olmadığı, beyan etmesi karşısında anılı raporun sonuç ve kanaat bölümüne değil rapor içeriğine itibar edilerek, davacının 105 adet menkul malın maliki olduğunu ispat edemediği kabul edilmiştir. Yine her ne kadar davacı, davalı adi ortaklığın şantiyesinde bulunduğu esnada 105 adet menkul malı satın aldığını iddia etmiş ise de, davacı ticari defterlerine kaşıtlı olan 5 adet faturanın tamamında “Not: VUK.230/5 maddesine göre malzemeler iş yerimizde teslim edildiğinden dolayı sevk irsaliyesi düzenlenmemiştir.” kaydının yer aldığı, bu suretle faturadaki malın davacı tarafından teslim alındığı saptanmakla, davacının anılı iddiasının da dayanaksız kaldığı nazara alınarak, ispat edilemeyen davanın reddine karar verildiği, söz konusu karara karşı yapılan istinaf başvurusunun … Dairesi’nin 2020/462 Esas, 2021/871 Karar sayılı kararı ile reddedildiği, sonrasında yapılan temyiz başvurusu sonucu söz konusu kararın … Dairesi’nin 2022/790 Esas, 2022/4699 Karar sayılı kararı ile sair temyiz itirazları reddedilerek yemin delili hatırlatılmadığından dolayı bozulduğu ve mahkememizin yukarıdaki esasına kaydedildiği görülmüştür.
… …Müdürlüğü’ne müzekkere yazılarak davalı şirketlerin yetkili temsilcilerinin sorulduğu, söz konusu müdürlük tarafından verilen 18/10/2022 tarihli yazı cevabına göre … …A.Ş.’nin yetkililerinin … ve …, … Yapı…A.Ş.’nin yetkililerinin …, …, … ve … olduğunun bildirildiği görülmüştür.
Mahkememizce yapılan yargılama sonunda, mahkememizce bozma ilamına uyulduğu, bozma ilamı sonrasında davacı tarafından yemin deliline başvurulması üzerine davalı şirketlerin yetkililerine yemin davetiyesi çıkartıldığı, söz konusu şirket yetkililerinden …, …, …, … ve …’in 08/12/2022 tarihli celsede …’ün ise 09/02/2023 tarihli celsede dava konusu malların adi ortaklığa ait olduğu şeklinde yeminleri eda edildiği görülmüş olup tüm bu hususlar birlikte değerlendirildiğinde, davalılar tarafından yeminin eda edilmesi nedeni ile davacının davasını ispat edemediğinden davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM :
1- Davanın REDDİNE,
2-Alınması gereken harcın 179,90-TL olarak kabulü ile peşin alınan 22.530,52-TL (187,86-TL peşin harç + 22.342,66-TL tamamlama harcı) harçtan mahsubu ile bulunan 22.350,62-TL harcın karar kesinleşmesine müteakip talep halinde yatırana iadesine,
3-Davalılar kendilerini vekil ile temsil ettirdiklerinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 153.464,86-TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalılara verilmesine,
4-Yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davacı tarafından yatırılan gider avansından artan kısmın HMK’nun 333. maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde, yatırana iadesine,
Dair, Davacı vekili Av. … (..) ile Davalı … vekili Av. …, Davalı … vekili Av. … ile Av. …, İhbar Olunan … vekili Av. ..’ın yüzüne karşı kararın tebliği tarihinden itibaren 2 hafta içinde … Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere oy çokluğu ile karar verildi. 23/03/2023
Başkan …
¸e-imza
Üye …
(muhalif)
Üye …
¸e-imza
Katip …
¸e-imza
MUHALEFET ŞERHİ:
Yemin, taraflardan birinin davanın çözümünü ilgilendiren bir olayın doğru olup olmadığı konusunu, kanunda belirtilen usule uyarak, mahkeme önünde, kutsal sayılan değerlerle teyit eden ve kesin delil vasfı yüklenmiş sözlü açıklamalardır (… ).
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun “Yemine davet” başlıklı 228. maddesi; “Yemin teklif edilen kimse, duruşmada bizzat hazır bulunmadığı takdirde, kendisine yemin için bir davetiye çıkarılır.
Yemin davetiyesine, yemine konu hususlar hakkında sorulacak sorular ile geçerli bir özrü olmaksızın yemin için tayin olunan gün ve saatte mahkemeye bizzat gelmediği veya gelip de yemini iade etmediği yahut yemini eda etmekten kaçındığı takdirde, yemin konusu vakıaları ikrar etmiş sayılacağı yazılır.”;
“Yemin etmemenin sonuçları” başlıklı 229. maddesinin … fıkrası; “Yemin için davet edilen kimse, tayin edilen gün ve saatte mahkemede geçerli bir özrü olmaksızın bizzat hazır bulunmaz yahut hazır bulunup da yemini iade etmez ya da yemini eda etmekten kaçınırsa yemin konusu vakıaları ikrar etmiş sayılır.” şeklinde düzenlenmiştir.
Öte yandan; adi ortaklık, emeklerini veya araçlarını herhangi bir müşterek amaç doğrultusunda birleştirerek, bu amaca ulaşma konusunda birlikte çaba göstermeyi sözleşmeyle birbirlerine karşı yükümlenen kişilerce oluşturulan, tüzel kişiliği bulunmayan bir kişi topluluğudur (…).
Diğer taraftan, mahkemenin de kabulünde olduğu gibi adi şirket ortakları arasında maddi anlamda mecburi dava arkadaşlığı bulunmaktadır.
Maddi bakımdan mecburi dava arkadaşlığında, ihtiyari dava arkadaşlığının aksine görülmekte olan tek bir dava vardır. Dolayısıyla dava arkadaşları birbirinden bağımsız hareket edemez. Buna göre; mecburi dava arkadaşlarının hep birlikte yemin teklif etmesi gerektiği gibi, mecburi dava arkadaşlarının hepsine karşı birlikte yemin teklif edilebilir; birine (veya birkaçına) karşı yemin teklif edilemez. Yeminin mecburi dava arkadaşlarının hepsi tarafından eda edilmesi gerekir; birinin (veya birkaçının) ettiği yemin ile yemin eda edilmiş sayılmaz; yani bütün mecburi dava arkadaşları yeminden kaçınmış sayılır. (…)
Somut olayda; davalılar arasında adi ortaklık ilişkisi bulunduğu, iddiasını ispatla yükümlü olan davacı, zorunlu dava arkadaşı olan davalılara yemin teklifinde bulunmuş olup, ihtaratlı yemin davetiyesi ile duruşmaya çağrılan davalılardan … şirketi yetkilileri ile … şirket yetkilisi …’in, şantiyede bulunan malların adi ortaklığa ait olduğuna ilişkin yemin etmelerine rağmen, adi ortaklığın tarafı olan … şirketin diğer yetkililerinden… ve …’in “Malların tam olarak kime ait olduğunu bilmiyorum ancak şantiye bize ait olduğuna göre mallar da bize aittir” şeklinde belirsiz ve şüpheli şekilde yemin edasında bulundukları, yine … şirketinin diğer yetkilisi …’in “Yemin metninde geçen ve dava dilekçesinin içerisinde bahsedilen menkul mallar şirketimizin büyüklüğüne göre çok küçüktür. Söz konusu menkul malların kime ait olduğunu bilmiyorum ancak şantiye bize ve diğer ortağımıza ait olduğuna göre mallar da bize aittir” diye yemin ettiği, dolayısıyla … şirketi yetkililerinden … dışındaki şirket yetkililerinin, şantiyede bulunan malların adi ortaklığa ait olduğuna ilişkin yemin edasında bulunamadıkları anlaşılmıştır.
Bu durumda; mecburi dava arkadaşlarından birinin veya birkaçının ettiği yemin ile yemin eda edilmiş sayılamayacağı, diğer bir anlatımla bütün mecburi dava arkadaşlarının yemini eda edemedikleri sayılacaklarından, yargılamaya son veren ve kesin delil niteliğinde olan yemin delili ile kanıtlandığı anlaşılan davanın kabulüne karar verilmesi gerektiği görüşü ile davanın reddi yönündeki çoğunluğun görüşüne iştirak etmiyorum.
Üye …
¸e-imza