Emsal Mahkeme Kararı Ankara 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/406 E. 2022/658 K. 17.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2022/406 Esas – 2022/658

T.C.
ANKARA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2022/406 Esas
KARAR NO : 2022/658
DAVA : Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 06/06/2022
KARAR TARİHİ : 17/10/2022

Mahkememizde görülmekte bulunan Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
TALEP :
Davacı vekilince mahkememize sunulan dava dilekçesinde özetle; şirketlerimizin 2018/301438 ihale kayıt numarası ile ihalesi yapılan “Sosyal Tesis, Lokal Kantin Hizmetleri için Personel Hizmet Alımı İşi” ne ilişkin davalı şirket ile yapılan sözleşme sonrasında şirketileri adına tahakkuk ettirilen 06/2018 dönem 12.358,10-TL Damga vergisi karar pulu bedeli ve 18.537,15-TL vergi ziyai cezasının tahakkuk işleminin iptali talebi ile Ankara 3 Vergi Mahkemesinin … Esas sayılı dosyasına kayden açılan dava sonucunda dava konusu işlemin kısmen iptaline dair 29/03/2021 tarihli 2021/581 Karar sayılı kararınnı taraflarca istinaf kanun yoluna götürülmesini takiben dava konusu hakkında Finans ve Muhasebe Başkanlığınca 2015-2020 yılları arasında şirketlerinin ihale yöntemiyle gerçekleştirdiği hizmet alımları dolayısıyla şirketlerine tebliğ edilen ve şirketlerince dava konusu edilmiş, içeriği bir buçuk kat ergi ziyaı cezalı karar pulu damga vergisi ihbarnameleri ile içeriği gecikme zamlı karar pulu damga vergisi ihbarnameleriyle ilgili dava yolundan vazgeçilerek 09/06/2021 tarihli ve 31506 sayılı Resmi gazetede yayımlanan 7326 sayılı Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması ve Bazı Kanunlarda Değişiklik yapılması hakkında kanun kapsamında yeniden yapılandırma başvurusu yapılabilmesi noktasında alınan 02/08/2021 tarihli ve 124 nolu yönetim kurulu kararı ve 20/08/2021 tarihli ve 9634 sayılı makam olurunun gereği olarak dava yolundan vazgeçilmiş istinaf incelemesi neticesinde; Ankara Bölge İdare Mahkemesi 4 Vergi dairesince vazgeçme nedeniyle konusu kalmayan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair kesin karar verildiğini, Finans ve Muhasebe Başkanlığından alınan ilgi yazısı ile 02/08/2021 tarihli, ihbarnamelerin, 2018/301438 İKN ‘lu sözleşme dolayısıyla ödenen tutarın 12.500,84-TL olduğunun bildirildiği, müvekkili şirketçe ödenen 12.500,84-TL ‘nin anılan firmalardan yasal yoldan tahsilini teminen, ticari dava şartı olan Arabuluculuk işlemleri başlatıldığını ancak anlaşma sağlanamadığını beyan ederek, fazlaya dair talep hakları saklı kalmak kaydıyla 12.500,84-TL’nin ödeme tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya tahmiline karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekilince mahkememize sunulan cevap dilekçesinde özetle; davacının müvekkili şirketten herhangi bir alacağının bulunmadığını, zamanaşımı itirazlarının olduğunu beyan ettiklerini, davacının alacak kalemlerinin zamanaşımına uğradığını, zaman aşımı definde bulunduklarını, husumet itirazları olduğunu, davacı tarafın söz konusu ilişkisinden kaynaklı olarak müvekkili şirkete husumeti yöneltmesinin mümkün olmadığını, davanın husumet yokluğundan reddini talep ettiklerini, ihale makamının muafiyeti olmadığı göz önüne alındığında söz konusu damga vergisi karar pulu yükleniciden tahsil edileceğine dair Damga Vergisi Kanununda veya tebliğlerinden bir düzenleme bulunmadığını, müvekkili şirketten damga vergisi karar puluna istinaden talep edilebilecek bir tutarın söz konusu olmadığını, müvekkilinin damga vergisi karar pulu ödemesi halinde ihaleye katılmasının mümkün olmadığını, sözleşmeden önce gereklilikleri yerine getirerek sözleşme tarafı olan müvekkili şirkete sonradan işbu davaya konu yapılan alacaktan müvekkilinin bir sorumluluğunun bulunmadığını, söz konusu vergi müvekkili şirketin değil, ihaleyi düzenleyen kurumun ödemesi gereken vergi türü olduğunu, ihale kararı aldığı an bu vergiyi vergi dairesine ödemesi gerektiğini, davacı tarafın davayı açmakta hukuki yararının bulunmadığını, davacı taraf aynı konu için dava açtığını ve davanın kesinleştiğini, davacının dava dilekçesinde belirttiği üzere aynı konu için Ankara 3 Vergi Dairesi … karar sayılı kararı ile kesinleştiğini, beyan ederek, davanın müvekkili şirketler yönünden husumetten reddine, aksi halde müvekkili şirket yönünden karar verilmesine yer olmadığına, talebin kabul edilmemesi halinde müvekkili şirket yönünden davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE :
Dava, Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan Alacak davasıdır.
Taraflar arasındaki ihtilafın; Davacının 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu kapsamında yapmış olduğu 2018/301438 İKN’li hizmet alım ihalesini kazanan ve sözleşme yapılan davalı şirketten ödemek zorunda kaldığı ihale karar pulu, damga vergisi talep edip edemeyeceği, edebilecek ise miktarı noktasında toplanmıştır.
Mahkememizce, … A.ş’ye müzekkere yazılarak, dava konusu 2018/301438 İKN’lu işe ilişkin idari şartname, teknik şartname, sözleşme ve dava konusu damga vergisi, karar puluna dair ödemelere ilişkin tüm bilgi, belgeler dosya arasına alınmıştır.
Mahkememizce tüm dosya kapsamında yapılan inceleme ve değerlendirme neticesinde;
Eldeki alacak istemine ilişkin davaya konu ihale karar pulu (damga vergisi) mükellefinin ihale kararında tek başına imzası bulunan ve 5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu ile 448 sayılı Damga Vergisi Kanunu gereğince davacı idare olduğunun açık bir şekilde ortaya konulduğu ve dava konusu verginin ilgili mevzuat ve Mahkeme kararları gereğince usulsüz olarak davalıdan tahsil edilen verginin iade edilerek davalı idareden tahsil edildiği, iş bu davanın konusununda 17/10/2022 tarihli ön inceleme duruşmasında davacı vekillinin de doğru tespit edildiği beyanı ile sabit hale gelen davacı tarafından 4734 sayılı Kanun kapsamında yapılan hizmet alımı ihaleleri neticesinde, ihale üzerinde bırakılan davalılar ile davacı idare arasında imzalanan sözleşmeler uyarınca ihale karar pulu bedellerinden kimin sorumlu olduğu ve idarenin bu bedeller ile gecikme zammının davalılardan talep edilip edilemeyeceği uyuşmazlığına ilişkin olduğu görülmektedir.
4734 sayılı Kamu ihale Kanunun kapsamında yapılan ihaleler üç ana aşamadan oluşmakta olup bunlar ihaleye hazırlık aşaması, ihale süreci aşaması ve sözleşme imzalanmasıyla başlayan sözleşmenin uygulanması yani taahhüdün sözleşme imzalayan yükleniciler tarafından yerine getirilmesi aşamasıdır. İlk iki aşmada idare ve vergi hukuku alanına girerken idare hukuku kuralları uygulanması gerekirken , üçüncü aşmada özel hukuk hükümlerinin uygulanması gerekmektedir. Yine ilk iki aşamadaki öncelilikle idarece uyulması gerekli ihaleye hazırlık işlemleri ve ihale onay belgesinin imzalanmasıyla başlayıp sözleşmenin imzalanmasına kadar olan işlemelerin yer aldığı ihale sürecine yönelik kuralların belirlenmesine ilişkin ikincil mevzuat kapsamında ihale ve alım türlerine göre Yönetmelikler, kamu ihale genel tebliği, idari şartname, teknik şartname, genel şartname ve sözleşme tasarısı şeklinde 4734 sayılı Kanunun verdiği yetkiye dayanılarak Kamu ihale kurumu tip dökümanlar düzenlenmiş ve yayınlanmıştır.
Taraflar arasında “Sosyal Tesis, Lokal, Kantin Hizmetleri İçin Personel Hizmet Alımı” işine ilişkin olarak yapılan ihale sonucunda ihaleyi kazanan davalı firma ile 21/06/2018 tarihinde sözleşme imzalandığı, anılan sözleşme incelendiğinde, ihtilaf konusu hususun çözümünde dikkate alınmak üzere sözleşmeden üstün tanınacak 2 adet belge türünün yine taraflar arasındaki sözleşmenin 8.2.maddesi gereğince hizmet işleri genel şartnamesi ve idari şartname olduğu ve buna göre davaya konu uyuşmazlığı çözümü için özel hukuk hükümlerin uygulandığı taahüdün yerine getirilmesi aşamasına ilişkin taraflar arasında imzalanan sözleşme hükümlerinin esas alınması gerektiği kanaatine varılmıştır.
Bu kapsamda sözleşmelerin ilgili maddeleri incelendiğinde ;
Sözleşmelerin “Sözleşme bedeline dahil olan giderler” başlıklı 6.1 maddesinde; “Taahhüdün (İlave işler nedeni ile meydana gelebilecek artışlar dahil) yerine getirilmesine ilişkin ilgili mevzuat gereğince yapılacak ulaşım, sigorta, vergi, resim ve harç, sözleşme damga vergisi, karar pulu, KİK Payı vb. giderler, personel giderleri, vergi ve sigorta primleri, personele ilişkin diğer yasal yükümlülükler,……sözleşme bedeline dahildir” düzenlemesi yer almakta olup sözleşme hükmünden açıkça anlaşılacağı üzere sözleşme imzalandıktan sonra taahhüdün yerine getirilmesi aşamasında ödenen damga vergisi ve karar pulunun sözleşme bedeline dahil olduğunun hüküm altına alındığı, oysaki dava konusu ihale karar pulunun sözleşme imzalanması öncesine ait ihale süreci aşamasında idare tarafından alınan ve davalıların imzasının taşımayan tek taraflı ihale kararlarına ilişkin olduğundan, davalıların yüklenmek zorunda olduğu sorumlulukları kapsamında bir gider olmadığı anlaşılmaktadır.
Yine sözleşmenin “Sözleşmenin ekleri” başlıklı 7 inci maddesinde;
” 7.1. Doküman, bu sözleşmenin eki ve ayrılmaz parçası olup, İdareyi ve Yüklenciyi bağlar. Ancak, sözleşme hükümleri ile dokümanı oluşturan belgelerdeki hükümler arasında çelişki veya farklılık olması halinde, ihale dokünında yer alan hükümler esas alınır.
7.2. İhale dokümanını oluşturan belgeler arasındaki öncelik sıralaması aşağıdaki gibidir:
a) İdari şartname,
b)Teknik Şartname ve ekleri
c)Sözleşme taslağı
ç)Birim Fiyat Teklif Mektubu ve eki Birim Fiyat Teklif Cetveli,
d)Kesin Teminat Mektubu
e)Zeyilname ve Açıklamalar (varsa)
Sözkonusu bu düzenleme ile de ihale dokümanının sözleşmenin ayrılmaz bir parçası olup sözleşme hükümleri ile ihale dokümanını oluşturan belgelerdeki hükümler arasında çelişki veya farklılık olması halinde belirlenen öncelik sıralamasıyla belgelere bakılması gerektiği, bir hiyerarşi üstünlük sıralamasının oluşturulduğu sıralamaya göre Hizmet işleri genel şartnamesi ve İdari Şartnamenin Sözleşme Tasarısından daha öncelikli ve üstün tutulduğu görülmektedir.
Bu bağlamda yapılan inceleme neticesinde Hizmet işleri genel şartnamesinde dava konusu ihale karar puluna (damga vergisi) ilişkin herhangi bir düzenlemeye yer verilmediği, dava konusu ihale dokümanında yer alan ….idari şartnamenin “Teklif fiyata dahil olan masraflar” başlıklı 21.1 maddesinde ilgili mevzuatı gereğince hesaplanacak sigorta, vergi, risem, harç vb. diğer giderlerin tamamı isteklilerce teklif edilecek fiyata dahil olacaktır. Bu gider kalemlerinde artış olması ya da benzeri yeni gider kalemlerinin oluşması hallerinde, teklif edilen fiyatın bu tür artış ya da farkları karşılayacak payı içerdiği kabul edilecektir. ”
21.1 maddesinde yer alan gider kalemlerinde artış olması ya da benzeri yeni gider kalemlerinin oluşması hallerinde, teklif edilen fiyatın bu tür artış ya da farkları karşılayacak payı içerdiği kabul edilmek ile sözleşmenin uygulanması sırasındaki ödenecek vergilerin teklif fiyata dahil olan giderle kapsamında kabul edildiği, dava konusu sözleşme öncesi işleme dayanan ihale karar pulunun teklif fiyata dahil giderler kapsamında belirtilmediği ayrıca idare tarafından işin mahiyetine göre doldurulan 21.1, 21.2, 21.3, 21.4, 21.5 ve 21.6 maddelerinde de ihale karar pulunun teklif fiyata dahil giderler arasında olduğuna dair bir düzenlemeye yer verilmediği anlaşılmıştır.
Yukarıda yer alan açıklamalar tespitler neticesinde; davacı kabulünde de olan dava konusu ihtilafta esas alınarak taraflar arasında imzalanan sözleşmelerin 6.1 maddeleri gereğince sözleşme imzalandıktan sonra taahhüdün yerine getirilmesi aşamasında ödenen damga vergisi ve karar pulunun sözleşme bedeline dahil olduğunun hüküm altına alındığı, yine sözleşmenin 7 inci maddesi uyarınca sözleşmenin ayrılmaz bir parçası olarak belirtilen sözleşme ile dokümanlar arasında çelişki ve farklılık çıkması halinde oluşacak uyuşmazlıkların çözümü noktasında öncelikle hiyerarşi ile bakılacak belgeler incelendiğinde de sözleşmeden daha üstün tutulan idari şartnamenin 25 inci maddesinde teklif fiyata dahil olan giderler arasında sözleşmenin uygulaması sırasındaki ödenecek verginin sayılıdığı anlaşılmakla dava konusu daha önce davalılardan tahsil edildikten sonra, Ankara 3. Vergi Mahkemesinin … Esas sayılı dava sonucunda görülen 29/03/2021 tarihli ve 2021/581 Karar sayılı ilamı neticesinde; davacının vergi mükellefi olduğu ve davacının ödemesi gerektiğinden davalılar iade edilen davacı tarafından anılan mahkeme kararı gereği Hazineye ödenen, sözleşme öncesi idare tarafından alınan ihale karar pulu (damga vergisi) bedelleri ile gecikme zammı bedellerinin istemli talebinin yerinde olmadığından davacının davasının reddine, yine red sebebi tek olduğundan davalı lehine tek vekalet ücretine hükmetmek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM :
1-Davanın Reddine,
2-Alınması gerekli karar ve ilam harcı 80,70-TL olduğundan, peşin alınan 213,49-TL harçtan mahsubu ile bakiye 132,79-TL harcın karar kesinleştiğinde talep halinde yatırana iadesine,
3-Zorunlu arabuluculuk gideri olan 1.320,00-TL’nin davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,
4-Davalı duruşmada kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 9.200,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
6-Taraflarca yatırılan gider avansından artan kısım var ise talep halinde karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, kararın tebliği tarihinden itibaren 2 hafta içinde Ankara Bölge Adliye Mankemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 17/10/2022