Emsal Mahkeme Kararı Ankara 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/403 E. 2022/762 K. 23.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
ANKARA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2022/403 Esas
KARAR NO : 2022/762

DAVA :Alacak
DAVA TARİHİ : 04/06/2022
KARAR TARİHİ : 23/11/2022
KR.YZL.TARİHİ : 22/12/2022

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
İDDİA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket, borcun meydana geldiği tarihte ve halen mantolama malzemelerinin üretimini ve satımını yapan bir şirket olduğunu, davalı ile müvekkili şirket arasında ticari bir ilişki kurulduğunu, bu ilişkiye binaen taraflar aralarında pek çok kez alım-satım yaptığını ve müvekkili şirket tarafından bu ticari alım-satımlar listelendiğini, her ne kadar müvekkili şirket, davalı ile aralarında olan ticari ilişkiye güvenerek davalıyla iş yapmaya devam etse de müvekkilinin tüm iyi niyetine rağmen bir süre sonra davalı taraf borcunu ifa etmekten kaçındığını, davalının müvekkili şirkete en az 55.976,39 TL borcu olduğunu, davalının düzenlenen faturalara itiraz ettiğini, davalı tarafça davaya konu faturalara yasal süresi içerisinde itiraz edilmediğinden, davalının fatura içeriklerini kabul etmiş sayılması gerektiğini, zira taraflar arasında sürekli olarak alım-satım yapılmış ve bu durum davalı taraf borcunu ifadan kaçınıncaya kadar devam ettiğini, bu durumda davalı tarafın faturalardan haberdar olmadığını düşünmek hayatın olağan akışına aykırı bir durum olacağını, müvekkili şirketin alacağının tespiti için bilirkişi incelemesi gerektiğini beyanla, davalının borcunu ifaden kaçınması nedeniyle müvekkili şirketin uğramış olduğu zararından dolayı fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 100,00 TL alacağın, borçların muaccel olduğu tarihten itibaren avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı usulüne uygun tebliğe rağmen cevap dilekçesi sunmamıştır.
DELİLLER, KABUL VE DEĞERLENDİRME: Dava, faturaya dayalı alacak istemine ilişkin olup ticari dava olduğundan bahisle mahkememizde açılmıştır.
Davalı …’nın tacir olup olmadığının belirlenmesi bakımından ilgili vergi dairesi ve ticaret odasına yazılan müzekkerelere verilen cevaplarda; tacir kaydının olmadığı, işletme hesabı esasına göre defter tuttuğu, 2021 yılında beyan edilen kazanç toplamının 307.247,45 TL olduğu bildirilmiştir.
Ticaret mahkemeleri sadece ticari davalar bakımından görevlidirler. Ticari davalar mutlak ticari davalar, nispi ticari davalar ve yalnızca bir ticari işletmeyle ilgili olmasına rağmen ticari nitelikte kabul edilen davalar olmak üzere üç gruba ayrılmaktadır. Birici gurupta mutlak ticari davalar yer alır. Mutlak ticari davalar, tarafların tacir olup olmadığına ve işin bir ticari işletmeyi ilgilendirip ilgilendirmediğine bakılmaksızın ticari sayılan davalardır. Mutlak ticari davalar, TTK’nın 4. maddesinde ve diğer bazı kanunların ilgili hükümlerinde açıkça gösterilmiştir. İkinci gurupta, nispi diğer ticari davalar yer almakta olup nispi ticari davalar, her iki tarafın tacir olduğu ve işin de tarafların ticari işletmesi ile ilgili olması halinde ticari nitelikte sayılan davalardır. Bir davanın nispi ticari dava sayılabilmesi için hem her iki tarafın ticari işletmesini ilgilendirmesi hem de iki tarafın tacir olması gerekir. Üçüncü grup ticari davalar ise yalnızca bir tarafın ticari işletmesini ilgilendiren havale, vedia ve fikri haklara ilişkin davalardır. Bu gruptaki davaların ticari nitelikte sayılması için yalnızca bir yanın ticari işletmesi ile ilgili olması yeterli görülmüştür.
Somut olayda; davalının tacir olup olmadığının tespiti bakımından yazılan müzekkerelere verilen cevaplarda davalının tacir olduğuna dair herhangi bir bilgiye yer verilmediği, davanın faturaya dayalı alacak isteminden ibaret bulunduğu, yukarıda da açıklandığı üzere sadece davacının tacir sıfatına sahip olması sebebiyle davanın ticari dava olarak kabul edilemeyeceği, her iki tarafında tacir ve uyuşmazlığın da tarafların ticari işletmesi ile ilgili olması gerektiği, ayrıca mevcut davanın TTK’ nun 4. maddesinde düzenlenen mutlak ticari dava niteliğinde de olmadığı, böylelikle Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılmasının gerektiği, Türk Ticaret Kanunu ile Türk Ticaret Kanunu’nun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunda Değişiklik Yapılmasına Dair 6335 sayılı yasanın 2. Maddesi ile 6102 sayılı yasanın 5. Maddesinin değiştirildiği, bu değişiklik sonucu, Asliye Ticaret Mahkemesi ile Asliye Hukuk Mahkemesi ve diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişkinin görev ilişkisi olup bu durumda göreve ilişkin usul hükümleri uygulanacağının belirlendiği, görev hususunun kamu düzeni ile ilgili olması karşısında yargılamanın her safhasında ve resen nazara alınmasının gerektiği, davanın açıldığı tarih itibariyle davaya bakmanın Asliye Hukuk Mahkemesi’nin görev alanı içerisinde kaldığı, mahkememizin görev alanı içerisinde olmadığı anlaşılmakla davanın mahkememizin görevsizliği nedeniyle usulden reddine ve kararın kesinleşmesine müteakip talep halinde dosyanın görevli Ankara Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesi’ne karar vermek gerkemiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1)Mahkememizin görevsizliği nedeni ile HMK nun 114/1-c ve 115/2 maddesi gereğince davanın usulden REDDİNE,
2)Kararın kesinleşmesine müteakip talep halinde dosyanın görevli Ankara Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine,
3)HMK’nun 331/2 maddesi gereğince yargılama giderlerinin görevli mahkemece hüküm altına alınmasına,
4)İş bu ilam taraflardan birinin süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten; kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde kararı veren mahkememize başvurarak, dava dosyasının görevli ya da yetkili mahkemeye gönderilmesini talep etmesi gerektiği, aksi takdirde resen HMK 20. Maddesi gereğince mahkememizce davanın açılmamış sayılmasına karar verileceği hususunun taraflara ihtaratına,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı kararın tebliği tarihinden itibaren 2 hafta içinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 23/11/2022

Katip … Hakim …
¸e-imzalıdır ¸e-imzalıdır