Emsal Mahkeme Kararı Ankara 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/378 E. 2022/573 K. 22.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2022/378 Esas – 2022/573
TÜRK MİLLETİ ADINA

T.C.
ANKARA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2022/378 Esas
KARAR NO : 2022/573

DAVA : Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 15/12/2015
KARAR TARİHİ : 22/09/2022
GR.KR.YZM.TARİHİ : 26/09/2022

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP : Davacı vekili dava dilekçesi ile özetle; … Genel Müdürlüğü ile … İnşaat A.Ş arasında 13.01.1998 tarihinde imzalanan sözleşme ile Erzurum-… Başköy Barajı İnşaatı işini yüklenen … … A.Ş’nin söz konusu işin yapımını taşeronluk sözleşmesi ile davalı … İnş.A.Ş’ye devrettiğini, müvekkili şirket ile davalı arasında 07.07.2011 tarihinde imzalanan taşeronluk sözleşmesi ile davalının, taşeronluk sözleşmesi ile yapımını üstlendiği işin yapımı konusunda anlaştıklarını, müvekkili şirketin sözleşmede belirtilen sürede sözleşme ile kendisine yüklenen edimlerin yapımına başladığını ve süresinde sözleşme uyarınca teslim edilmesi gereken bölümleri eksiksiz yaparak teslim ettiğini, davalının ilk olarak 24.02.2015 tarihinde müvekkili şirket tarafından yazılı olarak yer teslimi yapılması konusunda uyarıldığını, ayrıca bu yazıda kamulaştırma işlemlerinin tamamlanamaması halinde 2015 yılı çalışma döneminde dolgu işlerinin yapılamayacağı ve işin sözleşme ve iş programına uygun bitirilemeyeceğinin davalıya bildirildiğini, … tarafından 16.04.2015 tarihinde asıl yüklenici … … A.Ş ‘nin kamulaştırılması bitirilmeyen arazilere müdahale edilmemesi konusunda uyarıldığını, asıl yüklenici … … A.Ş tarafından 04.06.2015 tarihli tutanak ile işe başlamak üzere şantiye sahasına gidildiğini, ancak köylülerin kamulaştırma probleminin çözülmemesi nedeni ile çalışmaları durdurduklarının tespit edildiğini, 28.04.2015 tarihli tutanakla … kontrol mühendisleri, köylüler, … İnş. … A.Ş, davalı ve müvekkili şirket yetkililerinin birlikte aynı konularla ilgili yeniden tutanak düzenlediklerini, İdare tarafından kamulaştırma işlemlerinin tamamlanmadığı, yer tesliminin yapılmadığı halde asıl yükleniciye, davalı ve müvekkiline işi başlanması konusunda yazılar yazıldığını, müvekkili şirket tarafından davalıya gönderilen ihtarlar ile kamulaştırmanın tamamlanmaması nedeniyle köylülerin bölgede çalışmaya izin vermediğini, şantiyenin terör olaylarının gerçekleştiği bir bölgede olması nedeniyle çalışma güvenliğinin olmadığını, bir araçlarının teröristlerce yakıldığı, inşaat alanında çalışma güvenliği konusunda … Kaymakanlığı’na başvurulduğu, çalışma güvenliğinin sağlanamayacağının bildirildiği, ana yüklenici … … A.Ş tarafından düzenlenen 26.10.2015 tarihinde idareye hitaben yazılan yazıda 26.10.2015 tarihi itibari ile şantiye sahası içinde hazır olunduğu ancak kamulaştırma ve güvenlik probleminin giderilemediğinin bildirildiği, müvekkili şirketçe … Asliye Hukuk Mahkemesinin 2015/26 D.İş sayılı dosyası ile 27.10.2015 tarihi itibari ile yeterli araç ve personelin inşaat alanında bulunduğunun tespit edildiği, müvekkili şirketin sözleşmenin imzalanmasından bugüne kadar yukarıda belirtilen koşullarda işin yaklaşık %70’ini tamamladığını, kamulaştırma ve güvenlik problemleri nedeni ile müvekkili şirketin sözleşme konusu işe devam edebilmesinin fiilen ve hukuken imkansız hale geldiğini, müvekkili şirket tarafından davalıya gönderilen ihtarnamelere rağmen davalının yer teslimi yapamaması ve özellikle idarenin bölgeyi gerek köylüler gerekse terör bakımında güvenli çalışmaya uygun hale getirmemesinin sözleşmenin müvekkili bakımından feshine imkan tanıdığını, müvekkili şirketin mevcut koşullar altında sözleşme konusu işe devam edememekte olduğunu, davalıya sözleşme uyarınca teslim ettiği teminat mektupları nedeniyle risk altında bulunduğunu, işe devam edilmesinin mümkün olmaması karşısında davalının müvekkili şirkete ait teminat mektuplarının paraya çevrilmesinin müvekkili şirketi haksız bir şekilde zarara uğratacağını ve yeni uyuşmazlıkların doğmasına neden olacağını, mevcut koşullar altında müvekkili şirketin sözleşme uyarınca üzerine düşen edimlerini yerine getirdiğini, davalının müvekkili şirkete ait teminat mektuplarını elinde bulundurmasının hiçbir haklı nedeninin bulunmadığını beyanla; fazlaya ilişkin her türlü hak, talep ve alacakları saklı kalmak kaydıyla, öncelikle teminat mektuplarının dava sonuna kadar ödenmesinin ihtiyati tedbir yolu ile durdurulmasına, bu konuda bankalara müzekkere yazılmasına, taraflar arasında mevcut 07.07.2011 tarihli Sözleşmenin feshine, teminat mektuplarının hükümsüzlüğüne ve müvekkili şirkete iade edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesi ile özetle; dava dışı … ile ihbar olunan … İnş. A.Ş. arasında 31.12.1997-B.0.07.B.M.K.0.04/55-113/033074 sayılı Maliye Bakanlığı vizeli ve 13.01.1998 tarihli Başköy Barajı İnşaat İşi Sözleşmesi akdedildiği, daha sonra yüklenici şirket ile müvekkili şirket arasında Başköy Alt Yüklenicilik Sözleşmesi imzalandığı, daha sonra davacı şirket ile müvekkili şirket arasında 07.07.2011 tarihinde taşeronluk sözleşmesi imzalandığı, ana sözleşmede belirlenen işlerin davacı şirkete taşere edildiği, davacının sözleşmenin feshine gerekçe olarak sunduğu hususların müvekkili şirket sorumluluğunda olmadığı, bu hususların sözleşme feshine değil iş teslim süresinin uzatılmasına sebep olabileceği, kamulaştırma işlemlerinden idarenin sorumlu olduğu, terör olaylarının geçici bir durum olduğu, ayrıca davanın dava dışı … İnş.A.Ş.’ye ihbarı gerektiğinden bahisle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE : Dava, eser sözleşmesinin feshi ve sözleşme gereğince verilen teminat mektuplarının iadesi talebine ilişkindir.

Somut olayda; T.C. Orman ve Su İşleri Bakanlığı Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü tarafından Erzurum-Hınız Başköy Baraj İnşaatı Yapım İşinin 2886 sayılı Devlet İhale Kanuna göre 16/12/1997 tarihinde … İnşaat A.Ş’ye ihale edildiği, idare ile … İnşaat A.Ş arasında 30/12/1997-B.0.007.BMK.0.04/55-113/033074 sayılı Maliye Bakanlığı vizeli 13/01/1998 tarihli Başköy Barajı İnşaat İşi sözleşmesinin akdedildiği, mütakiben yüklenici … İnşaat A.Ş ile davalı … … A.Ş arasında Başköy Alt Yüklenicilik Sözleşmesi’nin imzanlandığı, yine davacı Maki..Ltd.Şti ile davalı … … A.Ş. arasında 07/07/2011 tarihinde Başköy Baraj İnşaatına ilişkin taşeronluk sözleşmesi akdedildiği noktasında taraflar arasında ihtilaf yoktur . Taraflar arasındaki ihtilafın idare tarafından kamulaştırma işlemlerinin gerçekleştirilmemesi ve inşaat alanında davacı tarafından iddia olunan terör olayları sebebiyle davacı alt taşeronun, taraflar arasında akdedilen 07/07/2011 tarihli sözleşmeye fiilen ve hukuken devam edebilme imkanının bulunup bulunmadığı, bu suretle sözleşmenin feshinin ve sözleşme gereğince verilen teminat mektuplarının iadesinin gerekip gerekmediği noktasında toplandığı anlaşılmıştır.
Öncelikle her ne kadar davacı baraj inşaatının bulunduğu alanda terör olayları sebebiyle güvenliğin sağlanamadığı, bu sebeple edimlerini ifa edemediğini beyan etmişse de; … İlçe Jandarma Komutanlığından gelen 24/02/2017 tarihli müzekkere ekinde bulunan tutanaktan, baraj inşaatı içerisinde terör olaylarının olmadığı, inşaat faaliyetinin yapılabileceği anlaşılmakla davacının anılı iddiasının subuta ermediği kabul edilmiştir. Her ne kadar davacı vekili 18/10/2007 tarihli dilekçesi ekinde bir takım terör olaylarına ilişkin gazete küpürleri ibraz etmişse de resmi evrak niteliğindeki tutanak içeriği nazara alındığında münferit bir takım terör olaylarının davacı yönünden sözleşmeden dönmeyi gerektirecek düzeyde olmadığı mahkememizce kabul edilmiştir.
Davacı, dava dilekçesi ile aynı zamanda idarenin kamulaştırma işlemi yapması iddiasıyla sözleşmenin feshinin talep etmişse de, taraflar arasında akdedilen sözleşmenin 5.5.maddesinde; yüklenici-davalıya verilecek süre uzatımı gibi her türlü ilave süresinin taşeron-davalıya aynen yansıtılacağının düzenlendiği, Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü’nden gelen 05/06/2017 tarihli müzekkereden, iş bitimi için yükleniciye ek ilave süre verilip iş bitim tarihinin 03/10/2016 tarihi olarak uzatıldığı anlaşılmakla, tacir olan davacının sözleşmenin 5.5. maddesine göre ilave sürenin kendisine yansıtılacağını bildiği halde sözleşme ayakta iken ilave süreye rağmen ilave sürenin dolum tarihinden önce 15/12/2015 tarihinde açmış olduğu işbu dava ile sözleşmenin feshini talep edemeyeceği, bu suretle anılı iddia yönünden davanın erken açıldığı belirlenmiştir.
Ayrıca taraflar arasında akdedilen sözleşmenin 8. maddesi yollamasıyla ana sözleşmenin 23. maddesi gereğince, ayakta olan sözleşme uyarınca bir kısım edimlerini yerine getirmediğini işin sadece %70 ni tamamladığını beyan eden davacının teminat mektuplarının iadesini dava tarihi itibariyle talep etmesinin mümkün bulunmadığı kabul edilmiştir.
Böylelikle, davacının bölgedeki terör olayları sebebiyle edimini ifa edemediğine yönelik iddiasının sübut bulmadığı, kamulaştırma işleminin idare tarafından yapılmadığına yönelik iddiasında, idarenin yükleniciye ilave süre tanıdığı ve sözleşmenin 5.5 maddesine göre ilave sürenin bitiminden önce davanın 15.12.2015 tarihinde erken açıldığı bu suretle davacının sözleşmenin feshini talep edemeyeceği, sözleşme ayakta iken ediminin %70 ni ifade eden davacının ana sözleşmenin 23. maddesi uyarınca teminat mektuplarının iadesinin isteyemeyeceği kabul edilerek davanın reddine karar verildiği, söz konusu kararın istinaf edilmesi üzerine Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 31. Hukuk Dairesi tarafından istinaf taleplerinin reddine karar verildiği, söz konusu kararın temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 6. Hukuk Dairesi’nin 2022/1045 Esas, 2022/1268 Karar sayılı kararı ile “… Bu geçici imkansızlığın, tahammül süresi geçmiş olmasına rağmen ortadan kalkmadığı açıktır. Sözleşmenin ifası için beklenmesi gereken tahammül süresi aşılmış olup, davacı tek taraflı fesihte haklıdır. Bu durumda sözleşme hükümleri ile 11/07/2021 tarihli Zeyilname’nin Teminatlar başlıklı (9) maddesi hükümleri değerlendirilerek teminat mektubunun iadesine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamış, kararın bozulması uygun bulunmuştur. … ” şeklinde mahkememiz kararının bozulduğu ve yukarıdaki yeni esasına kaydedildiği görülmüştür.
Mahkememizce yapılan değerlendirme sonunda; mahkememizce Yargıtay 6. Hukuk Dairesi’nin 2022/45 Esas, 2022/1268 Karar sayılı bozma ilamına uyulduğu, bozma ilamı doğrultusunda davacının 07/07/2011 tarihli Taşeronluk Sözleşmesi başlıklı sözleşmeyi haklı nedenle feshettiğinin mahkememizce de kabul edildiği, söz konusu sözleşmenin haklı nedenle feshedilmesi nedeniyle her ne kadar ana sözleşme ve zeyilnamede teminatların iadesi için işin tamamlanması öngörülmüş ise de, davacı tarafından sözleşme haklı nedenle feshedildiğinden ve işin tamamlanması söz konusu olamayacağından Yargıtay’ın bozma ilamı doğrultusunda davaya konu teminatların da davacıya iadesi gerekmiş ve davanın kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM :
1-Davanın KABULÜ ile dosya tarafları arasında imzalanan 07/07/2011 tarihli Taşeronluk Sözleşmesi başlıklı sözleşmenin davacı tarafından haklı nedenle feshedildiğinin tespitine,
2- Davacının teminat mektuplarının iadesi talebinin KABULÜ ile;
.. Şubesine ait, 09.12.2014 tarihli ve 900.000,00-TL bedelli, 313547 seri no’lu kesin teminat mektuplarının davalıdan alınarak davacıya iadesine,
2-Hüküm altına alınan miktar üzerinden hesaplanan 184.437,00-TL harçtan, peşin alınan 46.109,25-TL harçtan mahsubu ile bakiye 138.327,75-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 232.000,00-TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan toplam 520,80-TL (dava açılış masrafı, tebligat gideri ve posta gideri olmak üzere) yargılama gideri ile davacı tarafından peşin harç olarak yatırılan 46.109,25-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Bakiye gider avansından artan kısmının HMK’nun 333. maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde ve istek halinde yatırana iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, kararın tebliği tarihinden itibaren 2 hafta içinde temyiz yasa yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 22/09/2022