Emsal Mahkeme Kararı Ankara 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/375 E. 2023/52 K. 23.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

T.C.
ANKARA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2022/375 Esas
KARAR NO : 2023/52

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – …
VEKİLİ : Av. … –
DAVALI : … (TC:…)

VEKİLİ : Av. … –
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 26/05/2022
KARAR TARİHİ : 23/01/2023

Mahkememizde görülmekte bulunan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
TALEP :
Davacı vekilince mahkememize sunulan dava dilekçesinde özetle; davalı …’ya 13.10.2018 tarihli 27.075,10 TL, 25.09.2018 tarihli 10.620 TL ve 29.06.2020 tarihli 148.572,61 TL olmak üzere toplam 186.267,71 TL tutarında inşaat malzemesi satışı yapıldığı ve bu satış karşılığında herhangi bir ödeme yapılmaması üzerine bahsi geçen faturalar dayanak olmak üzere Ankara 4. İcra Müdürlüğünün 2022/5314 Esas sayılı dosyası ile icra takibine gidildiğini ancak davalı tarafın borcu bulunmadığını ileri sürerek itirazda bulunmuş ise de ticari ilişkiden kaynaklı fatura alacağı olduğunu, davalının itiraz dilekçelerinde borcun ödendiğine dair beyan, makbuz, veya dekont bulunmadığını yalnızca borcun inkar edilmesi suretiyle davacının alacağına geç kavuşmasının amaçlandığını, davalının itirazının haksız ve mesnetsiz olduğunu belirterek, davalının icra takibine yaptığı itirazının iptalini ve takip konusu alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkâr tazminatına hükmedilmesini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekilince mahkememize sunulan cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin davacı şirket sahibi … …’i daha önceden tanıdığı/arkadaşı olduğu ve davalıya ortak alım satım yaparak ticaret yapmayı teklif ettiği müvekkilinin de bu teklifi kabul ettiği ve yaklaşık 3 yıl süreyle iş bazlı ortaklık şeklinde birlikte çalıştıktan sonra davalı …’nun birlikte yaptıkları ticareti sonlandırmak istediği, iş yeri ve vergi levhasının davalı müvekkil … üzerine olduğu, davacının hiçbir resmi belgede adının geçmediği ve bu ortaklık için kendi aralarında adi bir defter tuttukları, davalı …’nun davacı şirket … Ltd. Şti. ve bu şirketin sahibi olan … …’e tüm borçlarına mahsuben 17.01.2022 düzenlenen 28.02.2022, 30.03.2022, 30.04.2022 ve 30.05.2002 ödeme tarihli olmak üzere toplam 400.000 TL tutarında 4 ayrı senet verdiği ve bu senetlerin vadelerinde ödenerek geri teslim alındığı bu nedenle davacı şirket … Ltd.Şti. ve sahibi … …’in davalı …’dan hiçbir hak ve alacağı bulunmadığı gibi davacının almış olduğu bir araç için davalının ödeme yaptığından dolayı kendilerinin davacıdan alacaklı durumda olduklarını, davacı taraf ile aralarında yapılan ticari hesaplaşmaya şahit olan tanıklarında bulunduğu, ayıca davalı … tarafından davacı şirkete, savunma dilekçeleri ekinde sunulan dekontlarda görüleceği üzere, 10.01.2020 tarihinde 2.300 TL, 10.02.2020 tarihinde 2.191 TL, 09.03.2020 tarihinde 2.191 TL olmak üzere toplam 6.682 TL tutarında banka havalesi ile ödeme yapıldığı, bu ödemelerinde icra takibine konu olan faturalardan düşülmesi gerektiği, davacının 400.000 TL tutarındaki senetleri tahsil ettikten sonra kendisinin ve şirketinin hiçbir hak ve alacağının kalmadığını bilmesine rağmen senetlerin lehtar kısmında gerçek kişi isminin yazılmış olmasını ve taraflar arasında ibraname düzenlenmemiş olmasını fırsat bilerek ve kötü niyetli olarak malları dahi teslim edilmemiş faturaları dayanak yaparak haksız ve kötü niyetli olarak icra takibi başlattığını ayrıca 2018 ve 2020 yıllarında düzenlenmiş olan faturalara aradan 4 yıl ve 2 yıl geçtikten sonra hiçbir ihtara konu yapmadan, yukarıda bahsi geçen senetleri alıp tahsil ettikten sonra icra takibine konu etmesi gerçekte alacağın olmadığının ve davacının kötü niyetli olduğunu gösterdiğini belirterek davacının davasının reddine, %20’den aşağı olmamak üzere tazminata mahkum edilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

GEREKÇE :
Dava Ticari Satımdan Kaynaklanan İtirazın İptali davasıdır.
Taraflar arasındaki ihtilafın; Tarafların ticari mal alım satımı nedeni ile düzenlenen davacı tarafından Ankara 4 İcra Müdürlüğünün 2022/5314 esas no’lu icra takibine dayanak fatura nedeni ile davacının alacaklı olup olmadığı var ise miktarı, davalının takibe itirazının yerinde olup olmadığı, borcun ödenip ödenmediği noktasında toplanmıştır.
Mahkememizce, vergi dairesi kayıtları ile Ankara 4 İcra Müdürlüğünün 2022/5314 sayılı dosyası uyap sureti dosya arasına alınmıştır.
Tarafların 2018-2020 yıllarına ilişkin ticari defterleri incelenmek sureti ile ticari defterlerinin açılış ve kapanış tasdiklerinin süresinde yapılıp yapılmadığı, delil niteliğine haiz olup olmadığı, tarafların ticari defterleri arasında var ise farklılık arz eden kayıtların tespiti ile ihtilaf konusu hususlarda tespit yapmak amacı ile mali müşavir bilirkişi marifeti ile inceleme yapılarak rapor düzenlenilmesine karar verilmiş, mahkememize sunulan 26/12/2022 tarihli raporda; davacı tarafın ticari defterlerinin açılış ve kapanış tasdiklerinin kanuni süreleri içerisinde yapılmış olduğu, kayıt nizamının usulüne uygun olduğu ve Türk Ticaret Kanunu kapsamında delil teşkil edeceği saptanmış ise de takdirin mahkemeye ait olduğu, dava konusu faturaların davacı tarafından resmi defter kayıtlarına alındığı ve BS formları ile beyan edildiği ve 320 satıcılar hesabının bakiyesine göre 186.267,71 alacaklı olduğu, davalı tarafından ise açılış ve kapanış tasdiklerinin kanuni süreleri içerisinde yapılmış olduğu, ancak kayıt nizamı bakımından Türk Ticaret Kanununun 64. Maddesi ve Vergi Usul Kanununun 175. Maddesine istinaden yürürlüğe giren Muhasebe Sistemi Uygulama Genel Tebliğlerine uygun olmamasından dolayı delil kudreti hususunda takdirin mahkemeye ait olduğu, dava konusu faturaların davalı tarafından resmi defter kayıtlarına alındığı ve BA formları ile beyan edildiği, davacıya ait 120 hesap bakiyesine göre 57.267,71 TL borçlu olduğu, her ne kadar davacı … Ltd. Şti’nin kesmiş olduğu fatura bedellerinin ödenmemiş olduğu şüphesi oluşmakla birlikte, davalı tarafından yapılan itirazların faturada belirtilen malların teslim alınmadığı halde ödemelerin yapıldığı yönünde olması nedeniyle ve ticari hayatın olağan akışında taraflar arasında kesilen fatura bedelinin çok üzerinde ve yüklü miktarda para alışverişinin mümkün olmadığı, dolayısıyla davacı ile davalı arasındaki borç-alacak ilişkisinin, davacı şirket sahibi olan dava dışı … …’in davacıya yaptığı ödemelerin mahiyetinin tespiti ile mümkün olabileceği, davacının icra inkar tazminat talebinin ise yine mahkeme takdirinde olduğu rapor edilmiştir.
Bilirkişi tarafından usul ve denetime uygun olarak düzenlenen bilirkişi raporu hüküm kurmaya ve denetime elverişli kabul edilmiştir.
Mahkememizce yapılan inceleme, toplanan deliller ile birlikte hüküm kurmaya ve denetime elverişli kabul edilen bilirkişi raporu ile birlikte yapılan değerlendirme neticesinde; davacı tarafın ticari defterlerinin açılış ve kapanış tasdiklerinin kanuni süreleri içerisinde yapıldığı, usulüne uygun olduğu ve lehine delil teşkil edeceği, dava konusu faturaların davacı tarafından resmi defter kayıtlarına alındığı ve BS formları ile beyan edildiği satıcılar hesabının bakiyesine göre 186.267,71 alacaklı olduğu, davalı tarafından ise açılış ve kapanış tasdiklerinin kanuni süreleri içerisinde yapılmış olduğu, ancak kayıt nizamı bakımından Türk Ticaret Kanununun 64. Maddesi ve Vergi Usul Kanununun 175. Maddesine istinaden yürürlüğe giren Muhasebe Sistemi Uygulama Genel Tebliğlerine uygun olmadığı, dava konusu faturaların davalı tarafından resmi defter kayıtlarına alındığı ve BA formları ile beyan edildiği, hesap bakiyesine göre 57.267,71 TL borçlu olduğunun tespit edildiği, her ne kadar davalı tarafından takibe dayanak olan faturaların davacı şirket sahibi ile davalı … arasında tüm borçlara mahsuben toplam 400.000,00-TL tutarında senet alışverişi yapıldığı, bu senetlerin vadelerinde ödenerek geri teslim alındığı bu nedenle davacıya herhangi bir borçlarının olmadığı alacaklı durumda oldukları iddia edilmiş ise de; davacı şirket sahibine yapılan ödemeler ve senetlerin davaya konu icra takibine dayanak faturalara ilişkin olup olmadığı ayrıca davalının ticari defter kayıtlarında 57.267,71-TL davalı şirkete borçlu olduğu, söz konusu faturaların davalı tarafından Ba formları ile beyan edildiği görülmekle, davalının iddialarına itibar edilmeyerek davaya konu faturalara ilişkin malların davacı şirkete teslim edildiğinin kabulünün gerektiği ayrıca HMK 222 gereğince davalı ile davacı defterleri arasındaki uyumlu olan miktar olan 57.267,71-TL kadar borcu olduğunun tespiti ile davanın kısmen kabul kabulü ile Ankara 4 İcra Müdürlüğünün 2022/5314 Esas sayılı icra takibine yapılan itirazın iptali ile takibin 57.267,71-TL asıl alacak üzerinden aynı şartlarda devamına, alacağın likit alacak olması nedeni ile davacı lehine icra inkar tazminatına hükmetmek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis kılınmıştır.
HÜKÜM :
1-Davanın Kısmen Kabulü ile Ankara 4 İcra Müdürlüğünün 2022/5314 Esas sayılı icra takibine yapılan itirazın iptali ile takibin 57.267,71-TL asıl alacak üzerinden aynı şartlarda devamına,
-İİK 67 maddesi gereğince 11.453,54 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Alınması gerekli karar ve ilam harcı 3.911,96-TL olduğundan, peşin alınan 1.944,17-TL’nin mahsubu ile bakiye 1.967,79-TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
3-Zorunlu arabuluculuk gideri olan 1.320,00-TL’nin kabul ret oranına göre 405,76-TL’sinin davalıdan geri kalan 914,24-TL’sinin davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,
4-Davacı duruşmada kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 9.200,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davalı duruşmada kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 20.350,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yatırılan 2.024,87-TL harç toplamı ile 861,00-TL (posta, tebligat, bilirkişi ücreti) olmak üzere toplam 2.885,87-TL yargılama giderinin 887,11-TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, geri kalan kısmının davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Taraflarca yatırılan gider avansından artan kısım var ise talep halinde karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, kararın tebliği tarihinden itibaren 2 hafta içinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.23/01/2023

Katip … Hakim …
¸e-imzalıdır

¸e-imzalıdır