Emsal Mahkeme Kararı Ankara 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/362 E. 2023/274 K. 26.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2022/362 Esas – 2023/274
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
ANKARA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2022/362 Esas
KARAR NO : 2023/274

HAKİM : …
KATİP : …

DAVACI :…
VEKİLİ : Av. …

DAVALI :…

DAVA : Rücuen Alacak
DAVA TARİHİ : 20/05/2022
KARAR TARİHİ : 26/04/2023
KR.YZL.TARİHİ : 26/05/2023

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
İDDİA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili kuruma bağlı … Müdürlüğüne bağlı olarak faaliyet sürdürmekte olan … bünyesinde, davalı yüklenici firma ile … güvenlik hizmet alım sözleşmesi akdedildiğini, 06.05.2014-15.07.2021 tarihleri arasında yüklenici firmalar bünyesinde güvenlik görevlisi olarak çalışan dava dışı işçi …’ın 06.02.2015-05.08.2015 tarihleri arasında … bünyesinde görev aldığını, …’ın işten ayrılması sonucu kendisine 43.770,67 TL kıdem tazminatının 26.11.2021 tarihinde ödendiğini, davalı yükleniciler ile müvekkili idare arasında imzalanan sözleşmelerde ve eklerinde sözleşme kapsamında çalıştırılan işçilerin ücreti ve her türlü işçilik alacaklarından firmaların sorumlu olacağının belirtildiğini, bu kapsamda dava dışı işçiye ödenen tutardan sorumlu olan davalıya başvurulduğu ve başvurudan sonuç alınamadığını, arabuluculuk görüşmelerinde dava dışı işçiyi çalıştıran … Güv. Eğt. Hiz. Ve Tic. Ltd. Şti. ile anlaşma yapıldığını, ancak davalı … Güv. Kor. Ve … Eğt. Hiz. Ltd. Şti ile -görüşme yapılamadan- anlaşma sağlanamadığını, dava dışı işçiye yapılan ödemeden her bir firmanın işçiyi çalıştırdığı dönemle ilgili sorumlu olduklarından fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak üzere davalı firmadan sorumlu olduğu tutarın ödeme tarihinden itibaren uygulanacak avans faiziyle birlikte davalı firmadan rücu’en tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı usulüne uygun tebliğe rağmen cevap dilekçesi sunmamıştır.
DELİLLER, KABUL VE DEĞERLENDİRME: Dava, rücuen alacak istemine ilişkindir.
Dava açılmadan evvel arabulucuya müracaat edilmiş olup işbu dava şartı yerine getirilmiştir.
Dava dışı işçi …’ın davacı tarafından yapılan ödemelere hak kazanıp kazanmadığı, kazanmış olması halinde tazminatın doğru hesaplanıp hesaplanmadığı, hesaplanan tazminattan davalının sorumluluğu ve ayrıca sorumlu olduğu miktarın tespiti amacıyla dosya bilirkişiye tevdi edilmiş, 21/11/2022 tarihli bilirkişi ön raporunda; davacı … A.Ş. … tarafından, dava dışı işçiye ödenen kıdem tazminatından, davalı … Güv. Kor. Ve … Eğt. Hiz. Ltd. Şti.’nin sorumlu olduğu tutarın rücu’en tazmini için açılan işbu davada, dava dışı işçi …’ın davacı tarafından yapılan ödemelere hak kazanıp kazanmadığı, kazanmış olması halinde tazminatın doğru hesaplanıp hesaplanmadığı, hesaplanan tazminattan davalının sorumluluğu ve ayrıca sorumlu olduğu miktarın dava dosyasında bulunan bilgi ve belgelerle tespit edilemeyeceği, mevcut bilgi ve belgelerin hesaplama yapılması için yeterli olmadığı, dava dışı …’a davacı tarafından yapılan kıdem tazminatı ödemesine ilişkin hesaplamaların nasıl yapıldığına ilişkin bilgi ve belgelerin (….), dava dışı …’ın davacı kurum/davalı şirket tarafından iş akdinin feshine ilişkin (….) bilgi ve belgelerin, dava dosyasına derc edilmesi durumunda, mahkeme tarafından tespiti istenen hususlara ilişkin raporun tanzim edilebileceği rapor edilmiştir.
Bilirkişi ön raporunda bahsi geçen belgelerin temin edilmiş olması karşısında 12/10/2022 tarihli celse ara kararları uyarınca bilirkişiden rapor alınmasına karar verilmiş, dosya bilirkişiye tevdi edilmiş, 15/01/2023 tarihli bilirkişi raporunda; davacı … A.Ş. … tarafından, dava dışı işçiye ödenen kıdem tazminatından, davalı … Güv. Kor. Ve … Eğt. Hiz. Ltd. Şti.’nin sorumlu olduğu tutarın rücu’en tazmini için açılan işbu davada; dava dosyasında mevcut bilgi ve belgeler doğrultusunda …kararlarına göre, dava dışı işçi …’ın davacı tarafından yapılan ödemelere hak kazandığı ve hesaplamaların mevcut bilgi ve belgelere göre doğru hesaplandığı değerlendirilmekle birlikte; nihai takdir ve hukuki değerlendirmesi mahkemeye ait olmak üzere, davacının davalıdan talep edebileceği alacak miktarının 3.040,80 TL olabileceği rapor edilmiştir.
Taraflar arasındaki ihtilafın; dava dışı işçi …’a davacı tarafından ödenen kıdem tazminatından davalının sorumlu olup olmadığı ve sorumlu ise miktarı noktasında toplandığı tespit edilmiştir.
Davacı vekili 08/03/2023 tarihli ıslah dilekçesi ile; davalıya karşı 100,00 TL üzerinden açılan dava değerini 2.940,80 TL daha arttırdığını, toplam 3.048,80 TL’nin ödeme tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
4857 İş Kanunu’nun 2/6 maddesi “asıl işveren, alt işverenin işçilere karşı o işyeri ile ilgili olarak bu Kanundan, iş sözleşmesinden veya alt işverenin taraf olduğu toplu iş sözleşmesinden doğan yükümlülüklerinden alt işveren ile birlikte sorumludur” hükmü yer almaktadır.
…… sayılı kararında da izah edildiği üzere; Hizmet alım sözleşmeleri; ihale şartları ile belirlenen işin sözleşmede kararlaştırılan bedel ile yapılmasının üstlenildiği sözleşmelerdir. Bu sözleşme türünde yüklenicinin edimi, hizmetin kendi işçisi ile yerine getirilmesi, işverenin edimi ise sözleşme bedelinin ödenmesidir. Sözleşme kapsamında yapılması gereken iş yüklenici işçisi tarafından yerine getirilecektir. İş akdinin yüklenici ile işçi arasında yapıldığı hususu ihtilaflı değildir. … kayıtları da bu hususu doğrulamaktadır. Hizmet alımı tip sözleşmelerinde işverenin, yüklenici tarafından çalıştırılan işçinin ücretinin ödenmesi, sosyal haklarının takibi gibi denetim dışında işçiye karşı bir sorumluluğu yoktur. İşveren ile yüklenicinin İş Kanunu’na göre işçiye karşı müteselsilen sorumlu olmasına rağmen rücu ilişkisinde taraflar arasında imzalanan sözleşmenin uygulanması sözleşme hukukunun en temel ilkelerindendir.
İşçilik alacakları işveren tarafından ödenen işçinin; yüklenici işçisi olması, sözleşme ücretine işçinin ücret ve sosyal haklarının dahil olması, işverenin işçilik alacaklarından sorumlu olacağına dair sözleşmede bir hüküm bulunmaması hususları nazara alındığında davacı işverenin işçiyi çalıştıran yüklenicilerden ödediği bedeli ve ferilerinin tamamını talep etme hakkı bulunduğunun kabulü gerekir.
Hizmet alım ihaleleri aynı yüklenici tarafından alındığı gibi, değişik yükleniciler tarafından da alınabilmektedir. Bu halde işyeri devri suretiyle işçiler yeni yükleniciye devredildiği için hizmet akitleri kesintiye uğramadan devam etmekte ve işçilik alacakları da bu doğrultuda hesaplanmaktadır.
İşçiye ödenen kıdem tazminatı iş sözleşmesinin feshedildiği tarihteki giydirilmiş ücret üzerinden hesaplanmakta olup bu kıdem tazminatının tamamından işçiyi çalıştırdıkları dönemle orantılı olarak yükleniciler işveren karşı sorumludurlar. Yıllık izinler kullanılmadığı takdirde iş sözleşmesinin feshi ile ücrete dönüşmektedir. Sözleşmeyi feshedenin son yüklenici olduğu ve yıllık izinlerin de bu fesih ile ücrete dönüştüğü göz önüne alındığında yıllık izin ücretinden son yüklenici sorumlu olacaktır. İhbar tazminatından da son işveren sorumludur. Bunların dışında hafta tatil ücreti, ücret alacağı, fazla mesai ücreti gibi işçiye ödenen tazminatlardan yükleniciler işverene karşı işçiyi çalıştırdıkları dönemle sınırlı olarak sorumlu olacaklardır.
Somut olayda; davacı ile davalı arasında yapılan sözleşmeler ve eki olan teknik şartnamelerde, davalının çalıştıracağı işçilerle ilgili tüm giderlerden sorumlu olacağı hüküm altına alınmıştır. Söz konusu sözleşme hükümlerine göre, dava dışı işçi …’e davacı tarafından ödenen ücretlerden, davalı şirket kendi dönemi ile sınırlı olarak %50 prensibine göre değil tamamen sorumludur. Sözleşmede davalının tümden sorumlu olacağı yazılı olmasa dahi yapılan sözleşme/ihale bedelleri içerisinde çalıştırılacak işçilere ait alacakların da bulunması sebebiyle dava dışı işçilere ödenen bedellerin davalı tarafından, işçiye ödeme yapan davacıya ödenmesi gerekmektedir. Davalının, işçiyi çalıştırdığı dönemle sınırlı olarak tam sorumluluğunun bulunduğu, davalının sorumlu olduğu miktarın bilirkişi … tarafından hazırlanan yukarıda ayrıntıları yazılı denetime uygun 15/01/2023 tarihli rapor ile 3.048,80 TL olarak belirlendiği gözetilerek bilirkişi raporundaki bu hesaplamaya göre aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜNE,
3.040,80 TL’nin 26/11/2021 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Hüküm altına alınan miktar üzerinden hesaplanan 207,72 TL harçtan, peşin alınan 130,92 TL harcın mahsubu ile bakiye 76,80 TL karar harcının davalıdan tahsili ile Hazine’ye irat kaydına,
3-Dava şartı olan zorunlu arabuluculuk gideri 1.320,00 TL olduğundan söz konusu ücretin davalıdan alınarak Hazine’ye irat kaydına,
4-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 3.040,80 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yatırılan 211,62 TL harç toplamı ve 1.546,00 TL posta, tebligat ve bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.757,62 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yatırılan gider avansından artan kısmının HMK’nun 333.maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde ve istek halinde yatırana iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davanın değeri itibariyle kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 26/04/2023

Katip …. Hakim …
¸e-imzalıdır ¸e-imzalıdır