Emsal Mahkeme Kararı Ankara 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/347 E. 2022/349 K. 13.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2022/347 Esas – 2022/349
TÜRK MİLLETİ ADINA

T.C.
ANKARA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
(DENİZ İHTİSAS MAHKEMESİ SIFATIYLA)
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2022/347 Esas
KARAR NO : 2022/349

DAVA : ALACAK (Gemi Ve Yük Alacaklılığından Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 03/09/2015
KARAR TARİHİ : 13/05/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 18/05/2022

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Gemi Ve Yük Alacaklılığından Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile özetle; T.C. Demir Yolları İşletmesi Genel Müdürlüğü ile davalılardan … Büyükşehir Belediyesi arasında imzalanan 28.04.2006 tarihli sözleşme gereğince Bandırma Limanı’nın (1) nolu rıhtımının kullanımına ilişkin sözleşmeye vekil eden 13.05.2010 tarihli özelleştirme sözleşmesi gereğince halef olduğunu, … Büyükşehir Belediyesi ile TCDD arasında yapılan sözleşmenin 7.1.maddesi uyarınca vekil eden şirketin (1) nolu rıhtımda Deniz otobüslerinin hareket saatlerinin bildirilmesinin sözleşmeye uygun olarak 1 saat öncesi ve yanaşmadan sonraki boşaltma süresi sonunda (1) nolu rıhtımı kullanmak istediğine ilişkin bildirimini çektiğini, buna karşılık diğer davalı … Deniz Otobüsleri San. ve Tic. A.Ş.’nin … Büyükşehir Belediyesi’nin deniz otobüsleri işletmesinin özelleştirilerek kendilerine geçtiğini ve böylece sözleşmenin halefi olarak taraf bulunduklarını, (1) nolu rıhtımda gemilerinin sefer saati sonrasında da konaklama yaptıklarını ve burayı daimi olarak kullanmak zorunda olduklarının bildirildiğini, vekileden şirket ile muhataplar arasında ihtilafa konu (1) nolu iskelenin kullanımı hususunda ihtilaf bulunduğunu, davalıların deniz otobüsleri sefer saatlerinden 1 saat önce ve boşaltma işleminden sonraki kalan kısmında iskelede bulunmalarının fuzuli işgal eylemi ve buna ilişkin tarifeye göre ücretlendirilmesi gereken bir durum olduğunu beyanla; vekil eden ile davalılar arasında Bandırma Limanı’nın (1) nolu rıhtımının sözleşme kapsamındaki kullanım süresi sonrasındaki fuzuli işgali nedeni ile doğan fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere 01.07.2014 – 31.08.2014 tarihleri arasındaki 29.760,00-$ Amerikan Doları karşılığı olan 87.494,00-TL fuzuli işgal bedelinin davalılardan müştereken ve müteselsilen 01.09.2014 tarihinden itibaren işleyecek ticari faiz ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Dava; ilk olarak Ankara …Asliye Ticaret Mahkemesinin 2015/1378 esasına kaydedilmiş olup, Davanın Deniz Ticaret Mahkemesi sıfatıyla Ankara …Asliye Ticaret Mahkemesinde açıldığı, Ankara …Asliye Ticaret Mahkemesince Denizcilik İhtisas Mahkemesi sıfatıyla mahkememizin görevli olduğu gerekçesiyle dosyanın mahkememize gönderilmesine karar verildiği ve mahkememizde 2016/339 esasına kaydedildiği, mahkememizce verilen 11/04/2016 tarihli gerekçeli kararda, Denizcilik İhtisas Mahkemeleri lav edildiği halde HSYK kararına istinaden Denizcilik İhtisas Mahkemesince davanın görülmesi gerektiği gerekçesiyle dosyanın mahkememize gönderilmesinin uygun olmadığı, mahkemeler arasındaki ilişkinin görev ilişkisi olduğu gerekçesiyle dosyanın yeniden Ankara …Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine karar verildiği, ancak dosyanın genel tevziye tabi tutularak Ankara …Asliye Ticaret Mahkemesinin 2016/472 esasına kaydedildiği, Ankara …Asliye Ticaret Mahkemesinin 24/05/2016 tarihli gerekçeli kararında dosyanın merci tayini için Yargıtay’a gönderilmek üzere Ankara 1. Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine karar verildiği, Ankara …Asliye Ticaret Mahkemesi ile mahkememiz tarafından verilen kararların görevsizlik kararı yerine gönderme kararı olmasından dolayı mahkememizce dosya tekrar yukarıdaki esasa kaydedilmiştir.
GEREKÇE: Dava, Bandırma Limanı 1 nolu rıhtımı sözleşmesi kapsamında fuzuli işgalden kaynaklı alacağın tahsili istemine ilişkindir.
Bilindiği gibi; 6762 sayılı TTK’nun 4.maddesi, son fıkra hükmü ile bu kanunun Deniz Ticaret Kitabında düzenlenen uyuşmazlıklardan kaynaklanan hukuk davalarını görmek üzere Deniz İhtisas Mahkemelerinin kurulması hususu düzenlenmiştir.
6762 sayılı TTK’nun 5136 sayılı kanunun 1.maddesi ile eklenen son fıkrası hükmü “20/04/2004-5136 S.K. 1.mad) İş durumunun gerekli kıldığı yerlerde Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulunun olumlu görüşü ile Adalet Bakanlığınca, bu Kanunun Dördüncü Kitabında yer alan deniz ticaretine ilişkin ihtilaflara bakmak ve asliye derecesinde olmak üzere Denizcilik İhtisas Mahkemeleri kurulur. Bu mahkemelerin yargı çevresi Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu tarafından belirlenir” düzenlemesini içermektedir.
Bu düzenleme gereği, Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulunca 01.04.2005 tarih ve 188 sayılı karar ile “… II-Denizcilik ihtisas mahkemesi kurulmayan yerlerde,
a)-Ticaret mahkemesi bulunan yerlerde;
1-Bir ticaret mahkemesi bulunan yerlerde bu mahkemenin,
2-Birden fazla ticaret mahkemesi bulunan yerlerde 1 numaralı ticaret mahkemesinde,
b)Ticaret mahkemesi bulunmayan yerlerde;
1-) Bir asliye hukuk mahkemesi olan yerlerde bu mahkemede,
2-) Birden fazla asliye hukuk mahkemesi bulunan yerlerde, 1 numaralı asliye hukuk mahkemesinde bakılmasına,…” düzenlemesini içeren ilke kararı yayınlanmıştır.
6762 sayılı TTK’nun 4/son maddesi ve HSYK’nun 01.04.2005 tarih ve 188 sayılı kararı gereği Ankara’da Deniz İhtisas Mahkemesi kurulmadığı için 01.04.2005 tarihinden bu yana 6762 sayılı Kanunun Dördüncü Kitabında yer alan Deniz Ticaretine ilişkin ihtilaflara mahkememizce bakılmaktadır. Ancak, 01.07.2012 tarihinde yürürlüğe geren 6102 sayılı TTK’nun 4.maddesinde Deniz İhtisas Mahkemelerine ilişkin bir düzenleme yer almamakta olup, 6102 sayılı kanun ile Deniz İhtisas Mahkemelerinin lav edildiği anlaşılmaktadır. Bu düzenleme dikkate alınarak 6103 sayılı TTK Uygulanması ve Yürürlüğü Hakkındaki Kanunun 8.maddesi ile kanunun yürürlüğe girmesinden sonra TTK’nun, Deniz Ticaretine ilişkin uyuşmazlıkların hangi mahkemelerde görüleceğine ilişkin düzenleme yapılmıştır.
6103 sayılı TTK’nun Uygulanması ve Yürürlüğü Hakkındaki Kanunun 8.maddesi aynen “Deniz ticaretine ve deniz sigortalarına ilişkin hukuk davaları
MADDE 8- (1) 6762 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca kurulmuş bulunan denizcilik ihtisas mahkemesinin görmekte olduğu davalar, Türk Ticaret Kanununun 5 inci maddesinin ikinci fıkrasının ikinci cümlesi gereğince, Türk Ticaret Kanununun yürürlüğe girmesinden itibaren bir ay içinde, Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu tarafından, Türk Ticaret Kanunu ile diğer kanunlardan doğan deniz ticaretine ve deniz sigortalarına ilişkin hukuk davalarına bakmakla görevli kılınacak asliye ticaret mahkemesine devredilir.
(2) Türk Ticaret Kanununun yürürlüğe girmesinden önce açılmış olan deniz ticaretine ve deniz sigortasına ilişkin hukuk davalarını görmekte olan mahkemeler, yargı çevreleri içinde ve görev alanlarına giren sonuçlanmamış davaları ve işleri devredemezler.” düzenlemesini içermektedir.
6103 sayılı kanunun 8.maddesi gereğince HSYK’ca … ve İzmir İllerinde TTK’nun Denizcilik Kitabından kaynaklanan uyuşmazlıkları görmek üzere görevli mahkemeler belirlenmiş, bu illerin dışında ise böyle bir görevlendirme yapılmamıştır. Bu durumda, 01.07.2012 tarihinden sonra 6102 sayılı kanunun Deniz Ticaret Kitabından doğan uyuşmazlıklar ticari dava sayılacak, ticari davalar ise 6102 sayılı TTK’nun 5.maddesi gereğince Ticaret Mahkemelerince görülecektir.
Ankara Bölge Adliye Mahkemesi …Hukuk Dairesi’nin 2017/728 Esas, 2017/829 Karar sayılı ilamı ile Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin 2014/5172 Esas, 2014/9090 Karar ve 05.06.2014 tarihli ilamı da bu doğrultudadır.
Bu açıklamalar ışığında, somut olaya gelince; Ankara …Asliye Ticaret Mahkemesince, Denizcilik İhtisas Mahkemeleri lav edildiği halde, bu sebeple geçerliliği bulunmayan HSYK’nun 24.03.2005 tarih ve 188 sayılı kararı gerekçe gösterilerek, faliyette bulunmayan Denizcilik İhtisas Mahkemelerine görevsizlik kararı verildiği anlaşılmaktadır. Bu nedenlerden ötürü mevcut davada Ankara …Asliye Ticaret Mahkemesi görevli olduğundan mahkememizin karşı görevsizliğine, Ankara …Asliye Ticaret Mahkemesinin görevli olduğunun tespitine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davaya bakma görevinin ANKARA …ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’NDE olduğundan dolayı mahkememizin karşı görevsizliğine ve Ankara …Asliye Ticaret Mahkemesinin görevli olduğunun tespitine,
2-İlam istinaf edilmeksizin kesinleştiği takdirde mercii tayini için dosyanın re’sen ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ’NE gönderilmesine,
3-HMK nun 331/2 maddesi gereğince yargılama giderlerinin yetkili ve görevli mahkemece hüküm altına alınmasına,
4-İş bu ilam taraflardan birinin süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten; kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde kararı veren mahkememize başvurarak, dava dosyasının görevli ya da yetkili mahkemeye gönderilmesini talep etmesi gerektiği, aksi takdirde resen HMK 20. maddesi gereğince mahkememizce davanın açılmamış sayılmasına karar verileceği hususunun taraflara ihtaratına;
Dair, tarafların yokluğunda kararın tebliği tarihinden itibaren 2 hafta içinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 13/05/2022