Emsal Mahkeme Kararı Ankara 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/34 E. 2022/422 K. 06.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2022/34 Esas – 2022/422

T.C.
ANKARA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2022/34 Esas
KARAR NO : 2022/422

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 25/02/2020
KARAR TARİHİ : 06/06/2022

Mahkememizde görülmekte bulunan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
TALEP :
Davacı vekilince sunulan dava dilekçesinde özetle; 10/06/2010 tarihinde davacı müvekkilinin sevk ve idaresindeki … plakalı motosiklet ile 3 nolu sağlık ocağı istikametinden Cevher Dudayev caddesini takebin şehir merkezi istikametine doğru seyir halinde iken, dava dışı sürücü … sevk ve idaresindeki … sayılı araç ile Pınarbaşı Mahallesi, 1109 sokaktan gelip Stad mahallesi 911 sokağa seyir halinde iken Cevher Dudayev caddesi 911. İle 1109 Sokak kavşağına geldiği esnada müvekkilinin sevk ve idaresindeki motosiklete çarpması neticesinde yaralamalı trafik kazası meydana geldiğini, bahse konu kaza neticesinde davacı müvekkilinin ağır şekilde yaralandığını, sürekli iş göremezliğe maruz kaldığını, müvekkilinin yaralanmasına neden olan … plakalı aracın kaza tarihi itibariyle 101000014173646 nolu Zorunlu Mali Mesuliyet sigorta poliçesi ile davalı … Sigorta A.ş. ‘nin teminatı kapsamında olduğunu, davacı müvekkilinin uğramış olduğu zararları tazminle yükümlü olduğunu, bu nedenle müvekkilinin şimdilik 1.000,00-TL’lik sürekli iş göremezlik nedeniyle uğramış olduğu maddi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalı sigorta şirketlerinden teminat limiti ile sınırlı olmak üzere tahsili ile müvekkili davacıya ödenmesine karar verilmesini, her türlü yargılama harç ve giderleri ile vekalet ücretinin davalı sigorta şirketi üzerine bırakılmasına karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekilince sunulan cevap dilekçesinde özetle; huzurdaki davanın süresinde açılmadığını ve TTK 1420 maddesi gereğince zamanaşımı defini ileri sürdüklerini, davanın KTK m.110 gereğince “Motorlu araç kazalarından dolayı hukuki sorumluluğa ilişkin davalar, sigortacının merkez veya şubesinin veya sigorta sözleşmesini yapan acentenin bulunduğu yer mahkemelerinden birinde açılabileceği gibi kazanın vuku bulduğu yer mahkemesinde de açılabilir” hükmünün havi olduğunu, müvekkil şirketin adresinin İstanbul olduğunu, poliçeye aracılık eden … Sigorta … Ltd. Şti’nin adresinin Konya olduğunu, söz konusu kazanın Konya il sınırları içerisinde gerçekleştiğini, davanın Ankara ile hiçbir ilgisinin bulunmadığını ve yetkisiz mahkemede açıldığını, KTK 97 uyarınca sigorta şirketine kanunda belirtilen evraklar ile müracaat edilmediğini ve davanın usulden reddinin gerektiğini, müvekkil şirket tarafından geçerli sağlık kurulu raporu ve SGK hizmet döküm belgesi talep edildiğini davacının talep edilen evrakları tamamlayıp 14/01/2020 tarihinde tarafına yolladığını, davacının sigorta şirketinde başvurusunda samimi olmadığını, müvekkil şirket yaptığı aktüer hesaplamaya göre %8 üzerinden ödeme yapmayı kabul etmiş olmasına rağmen davacının bu talebe cevap dahi vermediğini, davacının sigorta şirketine başvurusundan sonuç almasının istemediğini, sigorta şirketine başvurunun tazminat davalarında özel bir dava şartı olduğunu, geçerli bir başvuru olmadığı için dava şartının tamamlanmadığını, davacının maluliyet oranının belirlenmesi için muayene olması gerektiğini, davacının kaskını takmadığını ve kusur durumu açık olduğunu, müterafik kusur durumu nedeniyle toplam tazminat üzerinden en az %20 oranında müterafik kusur indirimi yapılması gerektiğini, haksız fiil sebebiyle meydana gelen maddi zararın tazmini sebebiyle açılan davalarda avans faizi istenmesinin hatalı olduğunu, müvekkilinin temerrüde düşmediğini, bu durumda kaza tarihinden değil dava tarihinden itibaren yasal faize hükmedilesi gerektiğini beyanla dava hakkında yetkisizlik kararı verilmesini, dava zamanaşımı süresi geçtikten sonra açıldığından davanın reddini, aksi kanaat halinde davanın esastan reddine, yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE :
Dava, Trafik kazasından kaynaklı Tazminat davasıdır.
Hastane evrakları, Seydişehir Cumhuriyet Başsavcılığının 2010/1144 sayılı soruşturma dosyası uyap sureti, poliçe ve hasar dosyası, tescil kayıtları, sosyal ve ekonomik durum tespiti, SGK kayıtları dosya arasına alınmıştır.
Taraflar arasındaki ihtilafın, trafik kazası sonucu davacının sürekli iş göremezlik tazminatı hak edip etmediği, hak etmiş ise miktarı, kazadaki kusur durumu olup olmadığının tespiti noktasında toplandığı görülmüştür.
Mahkememizin 2020/130 Esas, 2020/431 Karar, 07/09/2020 tarihli kararı ile yetkisizlik kararı verilmiş, Seydişehir Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmekle, Seydişehir Asliye Hukuk Mahkemesince verilen görevli ve yetkili mahkemenin tespiti amacı ile Yargıtay 5. Hukuk Dairesinin 2021/11038 E. – 2021/13999 K. Sayılı ilamı ile Mahkememiz yargı yeri olarak belirlenmiş, söz konusu dosya işbu esasa kayıt olmuştur.
Öncelikle mahkememize davalı vekilinin zamanaşımı itirazının değerlendirilmesi gerekmiştir.
2918 sayılı KTK’nın 109/1 maddesinde “Motorlu araç kazalarından doğan maddi zararların tazminine ilişkin talepler, zarar görenin zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten başlayarak 2 yıl ve her halde, kaza gününden başlayarak 10 yıl içinde zamanaşımına uğrar” hükmüne, yine aynı kanunun 109/II maddesinde ise, “dava, cezayı gerektiren bir fiilden doğar ve Ceza Kanunu bu fiil için daha uzun bir zamanaşımı öngörmüş ise, bu süre maddi tazminat talepleri için de geçerlidir.” hükmüne yer verildiği, somut olayda davaya konu kaza nedeni ile Seydişehir Cumhuriyet Başsavcılığı Hazırlık Bürosu’nun … soruşturma sayılı hazırlık evrakı ile Trafik Güvenliğini Tehlikeye Sokma, Taksirle Bir Kişinin Yaralanmasına Neden Olma suçundan dolayı soruşturma işleminin yürütüldüğü bu suretle eldeki davada 5237 sayılı TCK’nın 89/4 ve 66/1-e maddelerine göre uzayan ceza zamanışımı süresi 8 yıl olduğu, davaya konu kazanın 10/06/2010 tarihinde meydana geldiği, davanın ise 8 yıllık uzayan ceza zamanaşımı süresi dolduktan sonra 25/02/2020 tarihinde açıldığı, böylelikle davalı tarafça süresinde sunulan zamanaşımı definin kabulü ile dava tarihi itibari ile zamanaşımı dolduğu nazara alınarak davanın zamanaşımı nedeni ile reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm fıkrası tesis kılınmıştır.
HÜKÜM :
1-Davanın Zamanaşımı nedeni ile Reddine,
2-Alınması gerekli karar ve ilam harcı 80,70-TL olduğundan, peşin alınan 54,40-TL’nin mahsubu ile bakiye 26,30-TL harcın davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,
3-Zorunlu arabuluculuk gideri olan 1.320,00-TL’nin davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,
4-Davalı duruşmada kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’nin 13/2.maddesi uyarınca hesaplanan 1.000,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
6-Davacı tarafından yatırılan gider avansından artan kısım var ise karar kesinleştiğinde talep halinde yatırana iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliği tarihinden itibaren 2 hafta içinde Ankara Bölge Adliye Mankemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.06/06/2022