Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C. … 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO :2022/317 Esas
KARAR NO :2023/149
HAKİM :…
KATİP :…
DAVACI :…
VEKİLLERİ :Av. …
Av. …
DAVALI :…
VEKİLİ :Av. …
DAVA İHBAR OLUNAN :….
DAVA :Alacak
DAVA TARİHİ :23/03/2018
KARAR TARİHİ :07/03/2023
Mahkememizde görülmekte olan alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili; müvekkilinin davalı şirketten satın aldığı 2.500 adet … lambanın tesliminden sonra çoğunun gün ışığı renginden beyaza döndüğünü, bir kısmının da sebepsiz yere patlaması üzerine yapılan görüşmeler sonrasında davalı yanın malın ayıplı olduğunu kabul ettiğini ve satın alınan tüm lambaları değiştirdiğini, ancak yeniden teslim alınan ve gün ışığı renginde olması gereken spot ışıklardan 107 âdetinin sarıdan beyaza döndüğünü, 52’sinin ise sebepsiz yere patladığını, diğer lambaların da beyaza dönmeye ve patlamaya devam ettiğini ileri sürerek, müvekkilinin satım sözleşmesinden dönerek, davalıdan alınan 2.500 adet ayıplı lambanın iadesi ile ödenen bedelden şimdilik 5.000,00 TL’sinin satım tarihinden işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili; davacının maldaki ayıbı tespit ettikten hemen sonra satıcıya bildirmekle mükellef olduğunu, davacı tarafın ayıp iddiasına rağmen spot ışıkları kullanmaya devam ettiğini, dava konusu satım ilişkisinden sonra da aynı malları satın aldığını, ürün tesliminden 10 ay sonra ayıp ihbarında bulunulmasının makul olmadığını ve kötü niyetli davranıldığını, davacının dava dilekçesinde, spot ışıkların teslim alınmasından kısa bir süre sonra beyaza döndüğünü kabul ettiğini ve ayıp ihbarında bulunmadığını, davalı firmanın da davaya konu spot aydınlatmaları dava dışı üçüncü bir firmadan satın aldığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkememizce verilen davanın reddi kararı, … …’nin 2019/1428-2022/412 sayılı ilamı ile; dava dilekçesinde lambaların satın alınmasından sonra çoğunun gün ışığı renginden beyaza döndüğü, bir kısmının da sebepsiz yere patladığı, bunun üzerine satıcı ile yapılan görüşmeler sonrasında davalı yanca malın ayıplı olduğunun kabul edilerek lambaların değiştirildiği, ancak yeniden teslim alınan lambaların da gün ışığı renginde olması gereken spot ışıklardan 107 âdetinin sarıdan beyaza döndüğü ve 52’sinin ise sebepsiz yere patladığı, diğer lambaların da beyaza dönmeye ve patlamaya devam ettiğinin belirttiği, mahkemece 22.01.2019 tarihli celsede, taraflara lambalar teslim edildikten sonra davalı tarafından değişim yapıldığına ilişkin tüm delillerin sunulması için kesin süre verildiği, davalı vekili tarafından değişim iddiasının reddedildiği, davacı tarafından ise bu hususta herhangi bir delil ileri sürülmemiş ise de dava dilekçesinde yemin deliline dayanılmasına karşın mahkemece bu hususta yemin delili hatırlatılmadığı gibi, 09.04.2019 tarihli celsede sözlü yargılamaya geçildikten sonra davacı yanca bu yönde yemin deliline dayanıldığı ve davacıya karşı tarafa yönelik olarak yemin teklif etme hakkının hatırlamadığı, o halde; davacının yemin teklif etme hakkının hatırlatılması ve yukarıda belirtilen yasa maddeleri kapsamında bir değerlendirme yapılarak gerektiğinde yeni bir bilirkişi incelemesi yaptırılması suretiyle oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeyle yazılı şekilde karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu işaret edilerek kaldırılmıştır.
Dava, satım sözleşmesine konu alan emtiaların ayıplı olduğundan bahisle sözleşmeden dönme hakkının kullanılarak satış bedelinin tahsili istemine ilişkindir.
Dosya içeriği ile toplanan delillerden; tarafların bildirmiş olduğu deliller toplandıktan sonra mahkememizce spotların kullanılmış olduğu işyerlerinde yapılan keşif sonrası düzenlenen 28.09.2018 günlü bilirkişi raporunda, ortaya çıkan arızanın normal bir muayene ile anlaşılamayacağı, zamanla gerçekleştiği gözetildiğinde ürün kullanılmadan sorunun fark edilemeyeceği, gizli ayıbın var olup olmadığı, ihbar yükümlülüğünün yerine getirilip getirilmediği hususlarının mahkemenin takdirinde olduğu yönünde görüş belirtildiği anlaşılmıştır.
Hemen belirtilmelidir ki; her iki tarafın da tacir olması nedeni ile bu uyuşmazlıkta ayıba ilişkin ihbar külfetinin düzenlendiği TTK’nin 23/1-c. maddesinin uygulanacağı, bu hüküm uyarınca alıcının maldaki ayıp açıkça belli ise iki gün içerisinde ayıbı satıcıya ihbar etmek zorunda olduğu, ayıp belli değil ise sekiz gün içerisinde malı incelemek veya inceletmek ve ayıp ortaya çıkarsa da bu sürede ihbar etmek yükümlülüğünün bulunduğu, diğer durumlarda TBK’nin 223. maddeleri hükmünün uygulanacağı, bu maddeye göre; satılanda olağan bir gözlem ile ortaya çıkarılamayacak bir ayıp bulunduğunun sonradan anlaşılması halinde alıcının ayıbı derhal satıcıya bildirmekle yükümlü olduğu, bildirmediği takdirde malı bu ayıpla kabul etmiş sayılacağı konusunda tereddüt bulunmamaktadır.
Bu bilgiler ışığında somut olayda; davacı ile davalı arasında 13.01.2017, 20.01.2017, 24.01.2017 ve 11.04.2017 tarihli faturalardan kaynaklı spot lamba alımına ilişkin bir ticari ilişkinin bulunduğu, davacı tarafından söz konusu lambaların ayıplı olduğu iddia edilerek davalıya çekilen 02.02.2018 tarihli ihtarnamede, 159 adet spot lambanın bedelinin 7 gün içerisinde taraflarına iade edilmesinin talep edildiği, sonrasında açılan mevcut davada, sözleşmeden dönülmüş olması nedeniyle 2.500 adet spot lambanın bedelinin iadesinin istenildiği, davalı tarafından ise dava konusu lambaların teslimden itibaren uzun bir sürenin geçtiği, dava dilekçesinde satımdan kısa bir süre sonra lambaların bozulduğunun iddia edilmesi nedeni ile süresi içerisinde ayıp ihbarında bulunulmadığı, bundan dolayı davanın reddinin talep edildiği görülmüş olup bu çerçevede değerlendirilme yapıldığında; yemin deliline dayanan ve 09.04.2019 tarihli duruşmada bu hakkını kullanmak isteyen davacı tarafa kaldırma kararı doğrultusunda bu hakkının hatırlatılması üzerine adı geçen yanca bu hakkın kullanıldığı, yemin edasında bulunan davalı şirket yetkilisince; lambaların ayıplı olmadığı, herhangi bir değişim yapılmadığı belirtilerek yemin edildiği görüldüğünden davacı tarafça satımdan hemen sonra lambaların tümünün değiştirildiği iddiasının kanıtlanamadığı anlaşılmıştır. Öte yandan, davacı tarafından en son malın teslim alındığı 11.04.2017 tarihinden itibaren 2 ve 8 günlük süreler içerisinde davalı tarafa 6102 sayılı TTK’nin 18/3. maddesi kapsamındaki belgelerle bir bildirimde bulunulmadığı, yine dava dilekçesinin ve davacı tarafından davalıya çekilen ihtarnamenin içeriğinden de görüleceği üzere, söz konusu ürünlerde gizli bir ayıp olduğu kabul edilse dahi bu ayıbın ortaya çıkması anından itibaren derhal davalı tarafa anılan madde kapsamındaki belgelerle bildirimde bulunulması gerekirken, dosyadaki bilgi ve belgeler ile yemin delilinden, bu bildirimin hemen yapılmadığı görülmüş olup tüm bu hususlar birlikte değerlendirildiğinde, taraflar arasında bir satım anlaşmasının olması, söz konusu satış gereğince en son malın teslim edildiği tarihten itibaren 2 ve 8 günlük süreler içerisinde davalı tarafa ihbarda bulunulmaması ve spotlarda bir gizli ayıbın söz konusu olması halinde dahi bunun ortaya çıktığı andan itibaren davalı yana hemen bir ihbarda bulunmaması nedenleri ile davacı tarafından davalıya söz konusu ürünlerde var olduğu iddia edilen ayıplar nedeniyle süresi içerisinde ihbarda bulunulmadığına yönelik kanaat oluşmuş ve davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçeleri yukarıda da açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gerekli karar ve ilam harcı 179,90-TL olduğundan, peşin alınan 85,39-TL’nin mahsubu ile bakiye 94,51-TL’nin davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,
3-Davalı duruşmada kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 5.000,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Taraflarca yatırılan gider avansından artan kısım var ise talep halinde karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, kararın tebliği tarihinden itibaren 2 hafta içinde … Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 07/03/2023
Katip …
¸e-imza
Hakim …
¸e-imza