Emsal Mahkeme Kararı Ankara 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/301 E. 2022/608 K. 05.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
ANKARA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2022/301 Esas
KARAR NO : 2022/608

DAVA : İstirdat
DAVA TARİHİ : 25/04/2022
KARAR TARİHİ : 05/10/2022
KR.YZL.TARİHİ : 06/10/2022

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
İDDİA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı … … Mühendislik Enerji Üretim A.Ş. 24/01/2013 tarihli ve EÜ/4249 -3/25/34 sayılı üretim lisansı kapsamında … Rüzgar Enerji Santralinde rüzgar enerjisine dayalı elektrik üretim faaliyeti ile iştigal ettiğini, davalı ise Enerji Piyasası Denetleme Kurumun’dan aldığı iletim lisansı kapsamında doğal tekel konumunda iletim faaliyetinde bulunduğunu, bu durumun sonucu olarak müvekkili şirket tesislerinde ürettiği elektriği sisteme vermek için davalının işlettiği trafo merkezini ve iletim hatlarını kullanmak zorunda olduğunu, 4628 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu uyarınca, rüzgar enerjisine davalı üretim tesisi kurmak üzere aynı bölge ve/veya aynı trafo merkezi için birden fazla lisans başvurusunun olması durumunda sisteme bağlanacak olanı belirlemek için yapılacak yarışmanın ve yarışma sonucunda belirlenen rüzgar enerjisine dayalı elektrik üretim santrali katlı payının ödenmesine ilişkin usul ve esasların belirlenmesi amacıyla yürürlüğe giren Rüzgar Enerjisine Dayalı Üretim Tesisi Kurmak Üzere Yapılan Lisans Başvurularına İlişkin Yarışma Yönetmenliği kapsamından yarışma düzenlendiğini, bu bağlamda yenilenebilir enerji alanı içi yapılan yarışmayı, dava dışı … Enerji Yatırım Üretim ve Tic. A.Ş.kazanarak, enerji iletim hattına bağlanma hakkına sahip olduğunu, dava dışı … Enerji Yatırım Üretim ve Tic. A.Ş.tarafından kazanılan bu hak davacı müvekkiline EPDK’ya başvurularak devredildiğini, böylece … … için verilen 15/03/2012 tarihli, EÜ/3734-2/2279 numaralı üretim lisansının sonlandırılarak 24/01/2013 tarihli ve EÜ/4249/3 sayılı Kurul Kararı ile müvekkili davacı şirket adına üretim lisansı verilmesinin uygun görüldüğünü, yapılan sözleşme kapsamında müvekkili şirket … TM’nin 34,5 kV harasından EİH’na bağlantı hakkı kazanıp, rüzgar enerjisi üretmeye başladığını ve hatta bağlantı yaptığını, ilerleyen süreçte davalı ile müvekkili arasında yapılan sözleşmeye ve konuya ilişkin yasal düzenleme olan yönetmeliğe aykırı şekilde hesaplama yaparak, fahiş tutarlı olan güncelleştirilmiş kümülatif … katkı payını müvekkili şirketten talep ettiğini, davalı, bu yanlış hesaplamayı taraflar arasında bağlayıcı olmayan ve hatta hukuki değeri kalmayan ayrıca müvekkili şirket tarafından sunulmayan teklif mektubuna göre yaptığını, oysa ki taraflar … katkı payı hesaplaması için Teklif Mektubunda yer alan hesaplama yönteminden ayrılarak, aralarında sözleşme imzalamak suretiyle Yönetmelik’te bulunan hesaplama yöntemini kabul ettiğini, müvekkili yapılan bu yanlış hesaplamayı ilerleyen süreçte farkettiğini, dava konusu talepte çözülmesi gereken temel sorun … Katkı payı tutarının hesaplanması yöntemi olduğunu, gerçekten de taraflar arasındaki uyuşmazlık … Katkı Payı hesaplanmasının, Teklif Mektubu’na göre mi yoksa taraflar arasında yapılmış Sözleşme’ye yani … Katkı Payı Anlaşması’na göre mi yapılacağı ve bu bağlamda davalı TEİAŞ’a yapılan fazla ödemenin tespiti ve bunun iadesine ilişkin olduğunu beyanla, taraflar arasında düzenlenen sözleşme hükümlerine aykırı olarak tahakkuk ve tahsil edilen fazla ödenen … Katkı Payu tutarının şimdilik 20.000,00 TL’sinin ödeme tarihlerinden itibaren işleyecek TCMB’nin değişen oranlarda en yüksek ticari avans faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; her şeyden önce, dava konusu uyuşmazlığın çözümünde idari yargı mercilerinin görevli olduğunu, davanın (yargı yolu) görev yönünden reddine karar verilmesini, dava konusu … Katkı Payı Anlaşması gibi EPDK onayına tabi olan ve EPDK’nın ikincil düzenlemelerinde yer alan anlaşmaların ticari anlaşma olmadığını, bu anlaşmalardan kaynaklanan uyuşmazlıkların da idari yargıda görülmesi gerektiğini, ayrıca doktrinde ve yerleşik Yüksek Yargı kararlarında idari sözleşmeler, taraflardan en az birinin kamu tüzel kişisi olduğunu, bir kamu hizmetinin yürütülmesine ilişkin veya özel hukuku aşan birtakım hükümler içeren sözleşmeler olarak tanımlandığını, dava konusu faturaların idari sözleşme niteliğinde olduğu açık olan … Katkı Payı Anlaşması hükümleri uyarınca düzenlediği dikkate alınarak, idari bir sözleşmeden kaynaklanan dava konusu uyuşmazlığın çözümünün idari yargı mercilerine ait olduğunu, öncelikle davanın dava şartı noksanlığı bakımından reddine karar verilmesini, teklifin sabit fiyat kabul edilerek bu tutarın kümülatif değil, her yıla ait TÜFE oranında belirlenecek artışa göre hesaplanmasının gerektiği yönündeki davacı iddiasının, Yönetmelik ve eklerindeki düzenlemelere aykırı olduğu gibi, formülde yer alan TÜFE endeksinin uygulama amacına da uygun olmadığını beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER, KABUL VE DEĞERLENDİRME: Dava, istirdat istemine ilişkindir.
Davacı vekili duruşmada; dava dosyasının Ankara …Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyası ile irtibatlı olduğu iddiasında bulunarak birleştirme talebinde bulunmuştur.
Ankara …Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyasının getirtilen örneğinden halen derdest olduğu anlaşılmıştır.
HMK.nun 166/1. maddesine göre, aynı mahkemede görülmekte olan iki dava arasında bağlantı var ise davanın her aşamasında talep üzerine veya resen birleştirme kararı verilebilir. 14.02.1992 tarih ve 3/2 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme kararı gereğince bir yargı çevresi içinde kurulmuş bulunan aynı düzeydeki mahkemeler, davaların birleştirilmesi açısından aynı mahkeme sayılır. Davaların aynı sebepten doğması veya biri hakkında verilecek hükmün diğerini etkileyecek nitelikte bulunması halinde iki dava arasında bağlantı ve irtibat varsayılır. Kanun bu gibi durumlarda gerçeğin daha iyi ortaya çıkması ve taraflar arasındaki hukuki ilişkinin daha iyi karara bağlanmasını sağlamak için davaların birleştirilmesine imkan sağlamıştır (Yargıtay HGK. 03.10.2001, 14-929/679).
Bu kabulden hareketle somut olay incelendiğinde; Ankara …Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyası ile eldeki dava dosyanın taraflarının aynı olduğu, ihtilafa sebep sözleşmenin de aynı olduğu, verilecek hükümlerin aynı mahiyette ve aynı yönde olmasının hukuki güvenlik ve yargıya duyulan güven bakımından önem arzettiği, ayrıca dosyalarda yapılacak usul işlemlerinin benzer olacağı gözetildiğinde usul ekonomisinin birleştirmeyi gerektirdiği, böylelikle dosyalar arasında hukuki ve fiili irtibat bulunduğunun kabulünün gerektiği, dava dosyalarının birleştirilmesinde taraflar açısından hukuki yarar da olduğu kanaati ile davanın, daha önce açılan Ankara …Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyasındaki dava ile birleştirilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm fıkrası tesis kılınmıştır.
HÜKÜM:Nedenleri gerekçeli kararda açıklanacağı üzere;
1-HMK 166/1 maddesi uyarınca, davanın Ankara …Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyasındaki dava ile BİRLEŞTİRİLMESİNE,
2-Yargılamanın Ankara …Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosya üzerinden yürütülmesine,
3-Birleştirme kararının HMK166/3 maddesi gereğince derhal ilk davanın açıldığı mahkemeye bildirilmesine;
5-Harç, yargılama gideri ve vekalet ücreti ile ilgili olarak birleştirilen dosya üzerinden karar verilmesine,
Dair, tarafların yüzüne karşı, asıl karar ile birlikte tebliğden itibaren iki haftalık süre içerisinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 05/10/2022

Katip … Hakim …
¸e-imzalıdır ¸e-imzalıdır