Emsal Mahkeme Kararı Ankara 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/279 E. 2022/309 K. 20.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA

T.C.
ANKARA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2022/279 Esas
KARAR NO : 2022/309

DAVA : İTİRAZIN İPTALİ
DAVA TARİHİ : 16/02/2021
KARAR TARİHİ : 20/04/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 22/04/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilince sunulan dava dilekçesinde özetle; “…müvekkili ile davalı tarafından kurulan … Sportif Organizasyon Tanıtım Eğitim ve Ticaret Limited Şirketi’nin 23.01.2015 tarihinde ticaret siciline tescil edildiğini, şirket sermayesinin %51’inin davalı …’ya, %49’unun ise müvekkili …’a ait olduğunu, ….yevmiye numaralı şirketin kuruluşuna ilişkin ana sözleşmenin Sermaye başlıklı 6. Maddesine göre şirket sermayesinin 49 paya karşılık gelen kısmının müvekkili tarafından, 51 paya karşılık gelen kısmının ise davalı tarafından karşılanması gerektiğini, ancak söz konusu sözleşmeye rağmen davalı tarafından şirkete herhangi bir sermaye konulmadığı, borçlu ve kefil sıfatı ile imzaladığı sözleşmelere hiçbir şekilde ödeme yapmadığını, söz konusu ödemelerin müvekkili tarafından karşılandığını, müvekkili tarafından şirkete ve buna bağlı olarak da kurulacak olan spor salonuna konulan yapılan giderlerin %51’lik kısmı ve müvekkil tarafından davalıya kişisel giderleri için verilen borcun tamamının ödenmesi için Ankara …İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalı tarafın tamamen dayanaktan yoksun ve haksız olarak icra takibine itiraz ettiğini ve takibinin durmasına neden olduğunu ve bu nedenlerle de Ankara …İcra Müdürlüğü … Esas sayılı dosyasındaki itirazın iptaline ve takibin devamına, alacağın davalıdan faizi ile tahsiline, haksız ve kötü niyetli itiraz nedeni ile davalı hakkında takip tutarının %20’si oranında icra inkar tazminatına, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin de davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini…” talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; “…davacının davasını tarafların kurucusu oldukları dava dışı ticaret şirketine ilişkin yapılan bir kısım masraf iddialarına dayandırdığı, bu nedenle görevli mahkemenin Asliye Ticaret mahkemeleri olduğunu, davanın zamanaşımına uğradığını, tarafların dava konusu ortaklıklarının sermaye ortaklığı olmadığını, tarafların aralarında yapmış oldukları anlaşma gereği davacı tarafından sermaye borcunun yerine getirileceğini, müvekkili tarafından da emek konulacağını, nitekim davacının, spor salonu olarak işletmek üzere girişimde bulunması gerektirir bu alanda bir bilgisi ve tecrübesinin bulunmadığını, buna karşın müvekkilinin ise uzun yıllardan beri spor eğitmenliği yaptığını, bunun dışında davacının aradaki anlaşma gereği üstlenmesi gereken; işletmenin ruhsat ve izin için gereken mimari projelerinin, işletmenin ticari faaliyetleri kapsamında alınan alet ve ekipmanlarının, işletmenin ticari faaliyetleri dolayısıyla yapılan dekorasyon ve tadilat işlerinin, kiranın, mobilyalarının mali yükünü üstlenmemesi nedeniyle bu maliyetlerin, müvekkili ve babası tarafından mali güçleri oranında karşılanmaya çalışıldığını ancak ne var ki bu çaba dava konusu ticari işletmenin faaliyete geçmesine yetmediğini, dava dışı şirketin vergi borçlarının da müvekkili tarafından tek başına ödenmeye devam edildiğini, bu nedenlerle de davanın reddine ve davacı tarafından kötüniyetli ve haksız olarak başlatılan icra takibi sebebiyle davacı aleyhine %20’den az olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini…” talep etmiştir.
Dava, İtirazın İptali davasıdır.
Ankara …. Asliye Hukuk Mahkemesinin …. sayılı görevsizlik kararı ile dosya mahkememize gönderilmekle mevcut esasa kaydı yapılmıştır.
01.01.2019 tarihinde yürürlüğe giren 7155 sayılı yasanın 20. Maddesi ile değişik 6102 sayılı yasanın 5/a. maddesinde; “bu kanunun 4. maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalarda konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır.” hükmü ile aynı kanunun 6325 sayılı kanunda değişiklik yapan 23. Maddesinde ” (2) Davacı, arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini dava dilekçesine eklemek zorundadır. Bu zorunluluğa uyulmaması hâlinde mahkemece davacıya, son tutanağın bir haftalık kesin süre içinde mahkemeye sunulması gerektiği, aksi takdirde davanın usulden reddedileceği ihtarını içeren davetiye gönderilir. İhtarın gereği yerine getirilmez ise dava dilekçesi karşı tarafa tebliğe çıkarılmaksızın davanın usulden reddine karar verilir. Arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması hâlinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilir.” hükmü yer almaktadır. Bu hükümlerden anlaşılacağı üzere konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talebi içeren ticari davalarda arabuluculuk başvurusunun dava şartı olduğu ve başvuru sonucunda düzenlenen son tutanağın dava dilekçesine eklenmenin zorunlu olduğu anlaşılmakla, davacı tarafından mahkemeye sunulan dava dilekçesi ve eklerinde dava şartı olarak zorunlu arabuluculuğa başvurduğuna dair herhangi bir kayıt bulunmaması, dava açılmadan önce arabuluculuk sürecinin sonuçlandığının anlaşılmaması üzerine dava şartının gerçekleşmediği kanaati hasıl olduğundan davanın HMK. 114. ve 115. maddeleri gereğince usulden reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm fıkrası tesis kılınmıştır.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçelere binaen;
1-Davanın HMK. 114. ve 115. maddeleri gereğince usulden REDDİNE,
2-Alınması gerekli karar ve ilam harcı 80,70TL olduğundan ve peşin olarak alınan 2.028,03TL harcın mahsubu ile bakiye 1.947,33 TL harcın karar kesinleştiğinde talep halinde yatırana iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı duruşmada kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 5.100,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yatırılan gider avansından artan kısım var ise karar kesinleştiğinde talep halinde yatırana iadesine,
Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere karar verildi. 20/04/2022

Katip …
¸e-imza

Hakim …
¸e-imza