Emsal Mahkeme Kararı Ankara 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/268 E. 2023/29 K. 17.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA

T.C.
ANKARA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO :2022/268 Esas
KARAR NO :2023/29

HAKİM :… …
KATİP :… …

DAVACI :… -(T.C.No: … )
VEKİLLERİ :Av. … –
DAVALI :… – (T.C.No:… ) …
DAVA :İstirdat
DAVA TARİHİ :12/04/2022
KARAR TARİHİ :17/01/2023

Mahkememizde görülmekte olan istirdat davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili; 20.03.2020 keşide tarihli, 110.000,00 TL meblağlı ve…seri numaralı çekin müvekkiline verilmesinden önce keşide tarihinin 15.04.2021 olarak değiştirildiğini, müvekkilinin ise çeki …’e ciro ederek teslim ettiğini, paraf uyumsuzluğu nedeni ile ödeme yapılmaması üzerine davacının çeki….’den geri alarak ona ödemede bulunduğunu, keşideci …’un da müvekkiline ödeme yaparak çeki iade aldığını, ancak dava dışı ….’in, çekteki keşide tarihini 15.08.2021 olarak değiştirip yeniden tedavüle soktuğunu, bu şekilde çeki elinde bulunduran hamil …’ın müvekkili aleyhine Ankara 2. İcra Müdürlüğünün 2021/10232 sayılı dosyasıyla takip başlattığını ileri sürerek, davacının borçlu olmadığının tespitine ve alacağın % 20’sinden az olmamak üzere davalı aleyhine kötüniyet tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili 20.06.2022 havale tarihli dilekçesinde; davalıya yapılan ödeme nedeni ile menfi tespit davasını istirdat davasına dönüştürdüğünü beyan etmek sureti ile buna ilişkin ödeme belgelerini ibraz ettiği, 20.12.2022 tarihli celsede ise davalıya ve icra dosyasına 104.905,37 TL ödemede bulunulduğunu belirterek, bu miktar üzerinden davanın kabulüne karar verilmesini talep ettiği anlaşılmıştır.
Davalı davaya cevap vermemiştir.
Dava, istirdat istemine ilişkindir.
Davacı tarafça, davaya konu…seri numaralı 110.000,00.-TL bedelli çekin bankaya 13.04.2021 günü ibraz edilmesine rağmen banka tarafından ödeme yapılmaması nedeni ile ciranta …’e borcun ödenerek iade alınan çekin bu kez keşideciye verilerek karşılığında alacağın tahsil edildiği, düzenleyicisi tarafından keşide tarihi 15.08.2021 şeklinde değiştirilen çekin yeniden tedavüle sokulduğu, bu itibarla davalı tarafından başlatılan takibin haksız olduğu ileri sürülmüştür.
Davacı tarafça ibraz edilen ve ilgili banka tarafından mahkememize gönderilen çek görüntüsünden ve altındaki iade yazısından, çekin 13.04.2021 tarihinde … tarafından bankaya teslim edilmesine rağmen takas sistemine alınmadan adı geçene iade edildiğinin şerh düşüldüğü, bu tarihe kadar ki çekin lehtar ve cirantalarının ise sırasıyla ……, … ve … olduğu, ……. A.Ş’ye 16.08.2021 günü ibraz edilen ve kısmen karşılıksız olduğuna dair şerh düşülen çekte ise …’in cirosunun silindiği, hamilin … olduğu, çekin arkasındaki tüm ciroların beyaz ciro niteliğinde olduğu anlaşılmıştır.
Dosya kapsamı ile toplanan deliller hep birlikte değerlendirildiğinde, çekin keşide tarihinin 20.03.2021 olduğu, ilk ibraz tarihi olan 13.04.2021’den sonra 16.08.2021 tarihinde tekrar ibraz edildiği olayda, ilk ibrazdan sonraki devrin alacağın temliki hükümlerine tabi olduğu, TBK’nin 184. maddesi gereğince alacağın temlikinin yazılı bir şekilde yapılması gerektiği, şekil olarak cironun alacağın temliki şartlarını bünyesinde barındırdığı söylenemiyorsa, artık senedi devralan kişinin senede dayalı olarak hak sahibi sıfatını iktisap edemeyeceği ve kambiyo hukukuna ilişkin hiçbir hukuki imkandan özellikle İİK’nin 170/a-2. maddesi uyarınca kambiyo hukuku kapsamında takip hakkından yararlanamayacağı, eldeki davada, ilk ibrazdan sonra beyaz ciro ile gerçekleştirilen devrin alacağın temliki niteliği taşımadığı, buna göre takip alacaklısı davalının lehdar sıfatına haiz olmadığı, ortada geçerli yazılı bir temlik beyanı bulunmadığı, o halde …’ın ciranta olan davacı yönünden yetkili hamil olmadığı ve takip hakkının bulunmadığı, bu itibarla davacının dava konusu çek nedeni ile borçlu olmadığı anlaşılmıştır (Yargıtay 11. HD’nin 2021/1168-2022/3239; 12. HD’nin 29.12.2022 gün ve 2022/7334-14329 sayılı ilamları ile yerleşik diğer içtihatları).
Hal böyle olunca davacı tarafça icra dosyasına yapılan ödeme nedeni ile davanın istirdat davasına dönüştürülerek buna ilişkin belgelerin ibraz edildiği, icra müdürlüğünce de takip dosyasındaki borcun davacı tarafça ödendiğinin teyit edildiği de dikkate alınarak davanın kabulü ile 104.905,37 TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine ilişkin aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda da açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile;
2-104.905,37 TL’nin DAVALIDAN İSTİRDATI İLE DAVACIYA VERİLMESİNE,
3-Alınması gerekli karar ve ilam harcı 7.166,09-TL olduğundan, peşin alınan 1.914,49-TL harcın mahsubu ile bakiye 5.261,60-TL harcın davalıdan alınarak Hazineye irat kaydına,
4-Davacı duruşmada kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 16.735,81-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yatırılan 2.018,19 TL harç toplamı ve 44,00 TL posta, tebligat ücreti olmak üzere toplam 2.062,19 TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Taraflarca yatırılan gider avansından artan kısım var ise talep halinde karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliği tarihinden itibaren 2 hafta içinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.17/01/2023

Katip …
¸e-imza

Hakim …
¸e-imza