Emsal Mahkeme Kararı Ankara 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/259 E. 2023/34 K. 17.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2022/259 Esas – 2023/34
TÜRK MİLLETİ ADINA

T.C.
ANKARA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO :2022/259 Esas
KARAR NO :2023/34

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLLERİ :
DAVALI
DAVA :Rücuan tazminat
DAVA TARİHİ :08/04/2022
KARAR TARİHİ :17/01/2023

Mahkememizde görülmekte olan rücuan tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili; müvekkili ile davalı arasında imzalanan hizmet alım sözleşmesi kapsamında davalı şirket tarafından çalıştırılan dava dışı işçi …’nın davacı kurumda şoför olarak çalıştığı sırada emekliliği nedeniyle iş akdinin sona erdirilmesi üzerine kurum tarafından kendisine 41.895,47 TL kıdem tazminatı ödemesi yapıldığını, dava dışı şirketlerden tahsilat yapılmasına rağmen davalı şirketin ödeme yapmadığını ileri sürerek, rücu kapsamında 16.423,31 TL’nin ödeme tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı şirket vekili, zamanaşımı sürelerinin geçtiğini, dava dışı işçinin davacı kurumun çalışanı olduğunu, ihalenin konusunun iş değil işçi olduğunu, yasa boşlukları doldurularak muvazaalı hareket edildiğini, yarı yarıya sorumluluğun devam ettiğini belirterek, davanın reddini savunmuştur.
Dava, hizmet alım sözleşmesinden kaynaklanan rücuan tazminat talebine ilişkindir.
Dava dışı işçiye ödenen alacaktan davalıların sorumluluklarının bulunup bulunmadığı hususunun tespitine ilişkin görevlendirilen nitelikli hesap uzmanı tarafından düzenlenen 02.10.2022 tarihli raporda, dava dışı …’nın 01.12.2014-21.06.2017 tarihleri arasında çalışmasına rağmen SGK tarafından gönderilen hizmet dökümlerine göre 900 günlük sigortalılık süresinin olduğunun görüldüğü, hak edilmiş kıdem tazminatının 41.895,47 TL olduğu, sözleşmenin “Diğer Hususlar” başlıklı 36. maddesinin 7 no’lu fıkrasında, İş ve Sosyal Güvenlik yasalarının işveren ve çalışana yüklemiş olduğu tüm yükümlülüklerden yüklenicinin sorumlu olduğunun belirtilmiş olduğu, 900 gün dikkate alınarak yapılan hesaplama sonucunda alacak miktarının 16.031,43 TL olabileceği sonuç ve kanaatine varıldığının belirtildiği, aynı şekilde sözleşmeler ile eki ve ayrılmaz parçası sayılan ihale dokümanını oluşturan belgeler arasında sayılan teknik ve idari şartnamelerin ilgili hükümlerinde sürücülerin işe alınması, işten çıkarılması neticesinde doğabilecek tüm yükümlülükler, iş kazaları sonucunda meydana gelecek sorumlulukların yükleniciye ait olacağı, İş ve Sosyal Güvenlik yasalarının işverene ve çalışana yüklemiş olduğu tüm yükümlülüklerden yüklenicinin sorumlu olduğu, bu hususlara uyulmaması nedeniyle idarenin uğrayacağı zararlardan yüklenicinin sorumluluğunun bulunduğu, yüklenicinin, işin görülmesi sırasında ve/veya işin görülmesi nedeniyle istihdam ettiği kişiler ile yaşayacağı hukuki ihtilaflarda yürürlükteki mevzuat hükümleri uyarınca meydana gelen tüm zararlardan kurumun sorumlu olmayacağı, kurumun belirtilen nedenlerle herhangi bir ödeme yapmak zorunluluğunda kalması durumunda yapılan bu ödemeyi başkaca bir ihbara ve/veya ihtara gerek olmadan, tamamen, nakden ve defaten kuruma ödeneceğinin kabul edildiğinin hüküm altına alındığı anlaşılmıştır.
Hemen belirtilmelidir ki, hizmet alım sözleşmeleri; ihale şartları ile belirlenen işin sözleşmede kararlaştırılan bedel ile yapılmasının üstlenildiği sözleşmelerdir. Bu sözleşme türünde yüklenicinin edimi, hizmetin kendi işçisi ile yerine getirilmesi, işverenin edimi ise sözleşme bedelinin ödenmesidir. Sözleşme kapsamında yapılması gereken iş yüklenici işçisi tarafından yerine getirilecektir. İş akdinin yüklenici ile işçi arasında yapıldığı hususu ihtilaflı değildir. SGK kayıtları da bu hususu doğrulamaktadır. Hizmet alımı tip sözleşmelerinde işverenin, yüklenici tarafından çalıştırılan işçinin ücretinin ödenmesi, sosyal haklarının takibi gibi denetim dışında işçiye karşı bir sorumluluğu yoktur. İşveren ile yüklenicinin İş Kanununa göre işçiye karşı müteselsilen sorumlu olmasına rağmen rücu ilişkisinde taraflar arasında imzalanan sözleşmenin uygulanması sözleşme hukukunun en temel ilkelerindendir.
Hizmet alım ihaleleri aynı yüklenici tarafından alındığı gibi, değişik yükleniciler tarafından da alınabilmektedir. Bu halde işyeri devri suretiyle işçiler yeni yükleniciye devredildiği için hizmet akitleri kesintiye uğramadan devam etmekte ve işçilik alacakları da bu doğrultuda hesaplanmaktadır.
İşçiye ödenen kıdem tazminatı iş sözleşmesinin feshedildiği tarihteki giydirilmiş ücret üzerinden hesaplanmakta olup bu kıdem tazminatının tamamından işçiyi çalıştırdıkları dönemle orantılı olarak yükleniciler işverene karşı sorumludurlar.
Buradan hareketle yapılan yargılama, toplanan deliller, bilirkişi raporu, taraflarca sunulan sözleşme ile ekleri ve dosya kapsamındaki tüm delillerin birlikte değerlendirilmesi neticesinde, kıdem tazminatı asıl işveren tarafından ödenen işçinin; yüklenicinin işçisi olması, sözleşme ücretine işçinin ücret ve sosyal haklarının dahil olması, işverenin işçilik alacaklarından sorumlu olacağına dair sözleşmede bir hüküm bulunmaması hususları nazara alındığında davacı işverenin işçiyi çalıştıran yüklenicilerden ödediği bedeli ve ferilerinin tamamını talep etme hakkı bulunduğunun kabulünün gerektiği, bu itibarla dava dışı işçi için ödenen kıdem tazminatının kendi dönemini kapsayacak şekilde davalıya rücu edilebileceği anlaşılmakla, davacı tarafça dava dışı işçiye ödenen meblağdan, 02.10.2022 tarihli bilirkişi raporu ile hesaplanan 16.031,43 TL yönünden davanın kısmen kabulü ile bu meblağın, ödeme tarihi olan 26.08.2021’den itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline ve fazlaya ilişkin taleplerin reddine karar verilerek aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda ayrıntılı olarak açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile; 16.031,43-TL’nin ödeme tarihi olan 26.08.2021 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalı şirketten alınarak davacıya verilmesine,
Fazlaya ilişkin (391,88 TL’ye) talebin reddine,
2-Alınması gerekli karar ve ilam harcı 1.095,11-TL olduğundan, peşin alınan 280,47-TL’nin mahsubu ile bakiye 814,64-TL’nin davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
3-Zorunlu arabuluculuk gideri olan 1.320,00-TL’nin 1.288,45 TL’sinin davalıdan, geri kalan 31,55-TL’sinin davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,
4-Davacı vekili duruşmada kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 9.200,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davalı vekili duruşmada kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 391,88-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yatırılan 372,67-TL (peşin harç, başvuru harcı, vekalet harcı) harç toplamı ile 1.123,00-TL (posta, tebligat, bilirkişi ücreti) olmak üzere toplam 1.495,67-TL yargılama giderinin, 1.459,92-TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, geri kalan kısmının davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Taraflarca yatırılan gider avansından artan kısım var ise talep halinde yatırana iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davanın değeri itibari ile KESİN olarak karar verildi. 17/01/2023

Katip
¸e-imza

Hakim
¸e-imza