Emsal Mahkeme Kararı Ankara 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/257 E. 2022/562 K. 20.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2022/257 Esas – 2022/562
TÜRK MİLLETİ ADINA

T.C.
ANKARA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2022/257 Esas
KARAR NO : 2022/562

DAVA : ALACAK (TİCARİ SATIMDAN KAYNAKLANAN)
DAVA TARİHİ : 30/12/2015
KARAR TARİHİ : 20/09/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 13/10/2022

Mahkememizde görülmekte olan alacak (ticari satımdan kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacı vekili; müvekkili şirketin 20.12.2013 tarihinde davalı şirketten 123.946,26 TL karşılığında parasını peşin ödeyerek satın aldığı binek otomobilin kısa bir süre sonra sorun çıkarması nedeni ile sık sık servise gönderildiğini, aracın frenine basıldığında ses gelerek direksiyonda titreme oluştuğunu, 26.05.2014, 21.08.2014, 11.08.2014, 13.10.2014, 13.10.2014, 08.06.2015 ve 08.09.2015 tarihlerinde otomobilin davalıya ait serviste bakım ve onarımları yapılmış ise de sorunun giderilmediğini, bunun üzerine davacı tarafından keşide edilen ….sayılı ihtarnamesi ile aracın ayıpsız misliyle değiştirilmesinin ya da bedelinin iadesinin talep edildiğini, ancak davalı şirketin değişikliği kabul etmediğini ileri sürerek, gizli ayıplı aracın satım bedelinin 02.11.2015 tarihinden itibaren hesaplanacak ticari avans faizi ile birlikte iadesine, bu taleplerinin kabul görmemesi durumunda otomobilin aynı model ayıpsız yenisi ile değiştirilmesine, bunun da reddedilmesi halinde ayıp oranında bedel indirimi yapılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
30.07.2022 tarihli dilekçesi ile de terditli üçüncü talepleri doğrultusunda davanın kabulüne karar verilmesini, dava konusu otomobildeki gizli ayıp nedeni ile davacının zararının 02.12.2013 satış tarihi itibari ile 9.915,71 TL olduğundan bu paranın davalı taraftan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı vekili; Tofaş şirketine ihbar etme zorunluluklarının doğduğunu, ayıp iddialarını kabul etmemekle birlikte dava konusu ihtilafın satım ilişkisinden kaynaklandığını, 2 yıllık garanti süresinin geçtiğini, zamanaşımının da gerçekleştiğini, davacının ayıp ihbar yükümlülüğünü yerine getirmediğini, üretimden kaynaklı bir hatanın bulunmadığını, dönme hakkının kullanılmasının hakkaniyete aykırı düştüğünü belirterek davanın reddini savunmuştur.
İhbar olunan vekili, davaya konu araçta gizli veya açık herhangi bir ayıbın bulunmadığını, ayıp ihbarının da süresinde yapılmadığını, 2 yıllık garanti süresinin geçtiğini, davacının araçtan faydalanmaya devam ettiğini belirterek davanın reddini istemiştir.
Dava, ticari satım sözleşmesine dayalı olarak ayıplı iddia edilen aracın bedelinin tahsili, mümkün olmadığı takdirde misli ile değiştirilmesi, bunun da kabul görmemesi halinde ayıp oranında bedelinden indirim yapılması istemine ilişkindir.
Mahkememizce 05.03.2019 tarihinde verilen kısmen kabul kararı, Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesinin 2019/1090-2022/248 sayılı ilamı ile; keşif sırasında da arızanın devam ettiğinin tespit edildiği de dikkate alındığında hükme esas alınan raporun, araçtaki arızanın üretim hatasından kaynaklanan ayıp olup olmadığı ile ayıbın niteliği gibi hususları aydınlatma hususunda yetersiz olduğu, üretimden kaynaklanan gizli ayıp bulunması halinde araçtaki arızanın devam ettiği de gözetilerek davacı yanın terditli talepleri hakkında yeterli gerekçe ile karar verilmesi gerektiği, bu itibarla hüküm vermeye elverişli olmayan bilirkişi raporundaki eksiklikler gözetilerek, aralarında otomotiv konusunda uzman bilirkişinin de bulunduğu 3 kişilik yeni bir bilirkişi kurulundan rapor alınıp tüm delillerin birlikte değerlendirilmesi suretiyle varılacak sonuç çerçevesinde bir karar verilmesinden ibaret olup, hatalı gerekçelerle yazılı şekilde karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu işaret edilerek kaldırılmıştır.
Kaldırma kararı doğrultusunda dosyanın tevdi edildiği bilirkişi heyeti tarafından düzenlenen 26.07.2022 tarihli raporda, dava konusu aracın frenleme esnasında ortaya çıkan titreşim şikayetinin servis tarafından giderilmediği ve keşif esnasında devam ettiği, dava konusu araçtaki arızanın, kullanımdan veya aracın karışmış olduğu kazalardan kaynaklı olmayıp, fren ve balatanın gereğinden fazla ısınmasından dolayı oluştuğu, ayıbın aracın belli bir süre kullanılması sonucu ortaya çıkan gizli ayıp niteliğinde olmasına rağmen araçtaki arızanın giderilebilir nitelikte bulunduğu, onarım bedelinin belirlenebileceği, satış tarihindeki dava konusu aracın ayıpsız emsallerinin 125.000,00 TL, kararlaştırılan satış bedelinin 123.946,26 TL, satış günü itibari ile frenleme esnasında titreşim sorunu olan emsal aracın belirlenmiş değerinin 115.000,00 TL olduğu, dolayısıyla aracın ayıplı olması sebebi ile indirimli bedelinin 9.915,71 TL şeklinde hesaplandığı yönünde görüş belirtilmiştir.
Görüleceği üzere, fren ve balataların gereğinden fazla ısınması nedeni ile araçtaki ayıbın üretim kaynaklı gizli ayıp değerlendirildiği, aynı nedenle 21.07.2014, 08.06.2015 ve 08.09.2015 tarihlerinde servise giren araçta bulunan arızanın keşif sırasında da devam ettiğinin anlaşıldığı, üretimden kaynaklı titreme şikayetinin onarılabilir arıza olduğu, ancak yetkili servisin tercih ettiği gibi balata ve disklerin onarılmasının veya yenisiyle değiştirilmesinin araçtaki arızayı geçici olarak gidermesine rağmen farklı bir fren diski ve balata kullanımıyla arızanın giderilebileceği anlaşılmıştır.
Kaldırma kararı doğrultusunda bilirkişi kurulu raporuna itirazı bulunmayan davacı vekilinin terditli üçüncü talebi doğrultusunda yani ayıp oranında indirim yapılmasını isteyerek talep sonucunu daralttığı (azalttığı) görülmüştür.
Hal böyle olunca, talebe bağlı kalınarak ve bilirkişi kurulu tarafından içtihatlara uygun şekilde düzenlenen rapor hükme esas alınarak, davacının ayıplı olduğu anlaşılan ticari aracına ilişkin açmış olduğu davasının kabulü ile hesaplanan bedel indirim bedeli olan 9.915,71 TL’nin 02.11.2015 tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine ilişkin aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:
1-Davanın KABULÜ İLE;
Ayıp oranında araç indirim bedeli olan 9.915,71 TL’nin 02.11.2015 tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Hüküm altına alınan miktar üzerinden hesaplanan 677,34 TL harçtan, peşin alınan 2.116,70 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.439,36 TL karar harcının davalıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
3-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yatırılan 2.370,30 TL (peşin harç, başvuru harcı, vekalet harcı, keşif harcı) harç toplamı ve 6.967,78 TL posta, tebligat ve bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 9.338,08 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yatırılan gider avansından artan kısmının HMK’nin 333.maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde ve istek halinde yatırana iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, kararın tebliği tarihinden itibaren 2 hafta içinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.20/09/2022