Emsal Mahkeme Kararı Ankara 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/223 E. 2022/698 K. 26.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2022/223 Esas – 2022/698
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
ANKARA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2022/223 Esas
KARAR NO : 2022/698

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 26/03/2022
KARAR TARİHİ : 26/10/2022
KR.YZL.TARİHİ : 28/11/2022

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
İDDİA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı ile personel taşıma işi konusunda anlaştığını, müvekkili de ilgili anlaşmaya istinaden gerekli iş ve işlemleri yaptığını ve ilgili işlere dair alması gerekli olan bedeller konusunda fatura kestiğini ve davalı yana gönderdiğini, ilgili personel taşıma işine istinaden müvekkili 30/11/2021 tarih ve GIB 2021000000045 nolu, 30/11/2021 tarih ve GIB 2021000000046 nolu, 31/12/2021 tarih ve GIB 2021000000047 nolu, 31/12/2021 tarih ve GIB 2021000000048 nolu e-faturaları kestiğini, davalı tarafça bu faturalara vadesinde ve tam ödeme yapılmadığını, Ankara …İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile bakiye alacak için takip başlatıldığını, davalı borçlu haksız ve kötü niyetli bir şekilde takibe itiraz ettiğini beyanla, müvekkilinin, davalı ile arasındaki ticari ilişkiye istinaden alması gerekli olan ücretini tam ve eksiksiz bir şekilde almadığını ve davalının borçlu olduğunu, bu nedenle Ankara …İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile talep edilen alacakların davalı nezdinde doğmuş olduğunun tespiti ile davalının haksız ve kötü niyetli itirazının kaldırılmasını talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının alacak iddiası ile dava dilekçesindeki sair iddiaları müvekkili şirket tarafından kabul edilmediğini, müvekkili şirketin davacıya borcunun bulunmadığını, bu husus müvekkili şirketin ticari defter ve kayıtları ile de sabit olduğunu, hiçbir şekilde davacının iddiasını ve müvekkili şirketin davacıya herhangi bir borcu bulunduğunu kabul anlamına gelmemek kaydıyla, fatura alacağına takip öncesi faiz işletilmesi de hukuka ve kanuna aykırı olduğunu, tüm bu izah edilen hususlar çerçevesinde; davayı ve davacının iddialarını kabul etmediğini beyanla; ayrıca, icra takibinde kötüniyetli olması sebebiyle de alacağın %20’sinden az olmamak üzere kötüniyet tazminatı ödemesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER, KABUL VE DEĞERLENDİRME : Dava, faturaya dayalı alacak için başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali ve icra inkar istemine ilişkindir.
Dava açılmadan evvel arabulucuya müracaat edilmiş olup işbu dava şartı yerine getirilmiştir.
Davanın dayağı olan Ankara …İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasının Uyap kayıtları, ilgili vergi dairesinden tarafların ba-bs kayıtları getirtilmiş ve tarafların bildirdiği diğer tüm deliller toplanmıştır.
Ankara …İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde; davacının faturaya dayalı olarak toplam 10.666,10 TL asıl alacak için adi haciz yolu ile icra takibi başlattığı, ödeme emrinin davalıya usulüne uygun olarak tebliğ edildiği ve davalının süresi içerisinde borca ve ferilerine itiraz etmesi üzerine takibin durduğu anlaşılmıştır.
Tarafların ticari defterlerin açılış ve kapanış tasdiklerinin süresinde yapılıp yapılmadığının dolayısı ile delil niteliğine haiz olup olmadığının tespiti, davaya konu faturanın/faturaların tarafların ticari defterlerine kayıtlı olup olmadığının kayıtlı ise kayıt tarihinin tespiti, faturaya/faturalara istinaden tarafların ticari defterlerinde ödeme kaydının olup olmadığının varsa ödeme miktarı ve ödeme tarihinin bildirilmesi var ise dayanak belgenin ibrazı, tarafların ticari defterleri arasında farklılık var ise farklılık arz eden kayıtların tespiti ve dayanaklarının ibrazı maksadıyla dosya bilirkişiye tevdi edilmiş, 22/08/2022 tarihli bilirkişi raporunda; takip konusu 4 adet faturanın tarafların ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, davacının kendi ticari defterlerine göre takip ve dava tarihi itibari ile 8.151,63 TL alacaklı olduğu, davacının 13/03/2021 tarihli sözleşmeye göre belirlenen fiyattan fazla miktar olan toplam 9.721,00 TL’yi 4 adet faturada düzelmiş olduğu, ve anılan 4 adet faturanın da tarafların ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, davacının borç alacak durumunun hesaplanması, davacının kendi ticari defterlerine göre alacak miktarı 8.151,63 TL, 13/03/2021 Tarihli sözleşmeye göre fazla düzenlenen fatura miktarı (-) 9.721,00 TL, bakiye (8.151,63-9.721,00 TL) (-) 1.119,37 TL olduğu, davacının alacak miktarının 1.119,37 TL olduğu, diğer bir deyişle davacının davalıdan alacağının bulunmadığının hesap edilmiş olduğu rapor edilmiştir.
Taraflar arasındaki ihtilafın; davacının takip ve dava dayanağı faturalardan dolayı davalıdan alacaklı olup olmadığı, alacaklı ise miktarı ve bu kapsamda yapılan takibe itirazın haksız olup olmadığı noktasında toplandığı tespit edilmiştir.
Davacı; davalı adına keşide ettiği 4 farklı faturadan kaynaklanan bakiye alacağı olduğu iddiası ile davalı aleyhine 10.666,10 TL asıl alacak için icra takibi başlatmış, takibe itiraz edilmesi üzerine eldeki davayı açmıştır. Davalı; takibe itiraz dilekçesinde borcu kabul etmediği gibi dava dosyasına sunduğu cevap dilekçesinde de davacıya herhangi bir borcunun bulunmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Davalı cevap dilekçesinde herhangi bir sözleşmeye dayanmamış ve dilekçenin deliller bölümünde de sözleşmeden bahsetmemiştir. Dava dayanağı faturaların taraf defterlerinde kayıtlı olup olmadığı ve dolayısıyla alacak borç durumunun tespiti bakımından mali müşavir bilirkişi ….tarafından yapılan inceleme ve tanzim edilen 22/08/2022 tarihli bilirkişi raporunda; taraflar arasında hizmet sözleşmesi adı altında 13/03/2021 tarihli bir sözleşme düzenlendiği, davacının kendi defterlerine göre takip ve dava tarihi itibari ile davalıdan 8.151,00 TL alacaklı olduğu, ancak davacının 13/03/2021 tarihli sözleşmeye göre belirlenen fiyattan fazla miktar olan toplam 9.271,00 TL tutarında 4 adet fatura düzenlediği ve bu 4 adet faturanın tarafların ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, 13/03/2021 tarihli sözleşmeye göre fazla düzenlenen fatura tutarı miktarının 9.271,00 TL olduğu, davalı tarafın kendi defterlerine göre takip tarihi itibari ile davacıya 17.677,00 TL borçlu görüldüğü, davalının takipten sonra 25/03/2022 tarihli 14.616,90 TL fiyat farkı faturası düzenleyip kendi ticari defterlerini kaydettiği, fiyat farkı faturası takip tarihinden sonra düzenlenmiş ve davacının ticari defterlerine kaydedilmemiş olsa bile faturanın dayanağının taraflar arasında düzenlenen 13/03/2021 tarihli sözleşme olması nedeniyle hesaplamada dikkate alınması gerektiği, bu haliyle ve sonuç olarak davalın davacıya herhangi bir bulunmadığı yönünde tespitte bulunmuştur. Yukarıda da ifade edildiği üzere davalı taraf cevap dilekçesinde herhangi bir sözleşmeye dayanmamış ve dosyaya delil olarak bilirkişi raporunda bahsi geçen 13/03/2021 tarihli sözleşmeyi sunmamıştır. Davalı tarafın süresi içerisinde dayanmadığı ve sunmadığı bir belgeyi/sözleşmeyi bilirkişi incelemesi esnasında değerlendirmeye almak mümkün değildir. Davacı dayanağı faturaların, davalı defterlerinde kayıtlı olduğu sabit olduğundan davacının takip ve dava dayanağı faturalardaki hizmeti yerine getirdiği kabul edilmiştir. Davalının takip tarihinden sonra tek taraflı olarak kestiği fiyat farkı faturası davacının ticari defterlerinde kayıtlı olmadığından taraflar arasındaki alacak borç ilişkisinin hesabında dikkate alınması söz konusu değildir. Davalının takip tarihinden sonra kestiği fiyat farkı faturası hesaplama dışı bırakıldığında takip tarihi itibari ile davacının kendi defterlerine göre davalıdan olan alacağı 8.151,63 TL ve davalının defter kayıtlarına göre ise 17.677,23 TL’dir. Davalı defterlerine göre dahi davalı, davacıya borçlu olup davacının defterlerinin kendi aleyhine delil olma niteliği gözetildiğinde davacının davalından isteyebileceği alacak miktarı 8.151,63 TL olduğundan davanın, bu miktar üzerinden kısmen kabulü gerekmiş, alacağın likit olması ve yapılan takibe itirazın haksızlığı karşısında asıl alacak üzerinden %20 oranı ile icra inkar tazminatına da hükmedilmek sureti ile aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KISMEN KABULÜNE,
Davalının Ankara …İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyasına yaptığı itirazın 8.151,63 TL asıl alacak bakımından iptali ile, takibin kaldığı yerden aynı şartlarda devamına,
2.037,90 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-Alınması gerekli karar ve ilam harcı 556,84 TL olduğundan peşin alınan 120,29 TL harcın mahsubu ile bakiye 436,55 TL harcın davalıdan tahsili ile Hazine’ye irat kaydına,
3-Dava şartı olan zorunlu arabuluculuk gideri 1.320,00 TL olduğundan söz konusu ücretin 1.008,82 TL’sininin davalıdan, geri kalan 311,18 TL’sinin davacıdan alınarak alınarak Hazine’ye irat kaydına,
4-Davacı duruşmada kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca kabul ve red oranına göre hesaplanan 8.151,63 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davalı duruşmada kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca kabul ve red oranına göre hesaplanan 2.514,47 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak bu davalıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan 212,49 TL harç toplamı ve 1.154,00 TL posta, tebligat ve bilirkişi ücreti olmak üzere toplam toplam 1.366,49 TL yargılama giderinin red kabul oranına göre hesaplanan 1.044,35 TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, geri kalanın davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Taraflarca yatırılan gider avansından artan kısmın karar kesinleştiğinde ve istek halinde yatırana iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, kararın tebliği tarihinden itibaren 2 hafta içinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 26/10/2022