Emsal Mahkeme Kararı Ankara 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/189 E. 2022/635 K. 11.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2022/189 Esas – 2022/635
TÜRK MİLLETİ ADINA

T.C.
ANKARA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO :2022/189 Esas
KARAR NO :2022/635

DAVA :Sıra Cetveline İtiraz (İflas Tasfiyesinde Düzenlenen Sıra Cetveline Yönelik Kayıt Kabul Ve Terkin Talebi (İİK 235)
DAVA TARİHİ :03/03/2022
KARAR TARİHİ :11/10/2022

Mahkememizde görülmekte olan sıra cetveline itiraz (iflas tasfiyesinde düzenlenen sıra cetveline yönelik kayıt kabul ve terkin talebi-İİK 235) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili; müflis şirketler ile imzalanan hizmet sözleşmesi gereğince dava dışı …’e ödenen kıdem tazminatına ilişkin olarak 3.519,13 TL’nin … Güvenlik şirketinden, 1.678,58 TL’nin ise … firmasından ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Müflis … şirketi adına iflas idare memurluğu vekili; arabuluculuk dava şartının yerine getirilmediğini, ikinci alacaklılar toplantısından 10 gün sonrasına kadar davanın ertelenmesi ve davacı lehine hesaplanacak faizin iflasın açıldığı 28.12.2016 tarihi ile sınırlandırılması gerektiğini, zamanaşımı sürelerinin geçtiğini, iş akdinin asıl işveren ile işçi arasında gerçekleştiğini, dava dışı işçinin kıdem tazminatına hak kazanmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Davalı müflis … iflas idaresi memurluğu davaya cevap vermemiştir.
Dava, hizmet sözleşmesine dayalı olarak ödenen işçilik alacaklarının, müflis şirketlerin iflas masalarına kayıt ve kabulü istemine ilişkindir.
Dosya içeriği ile toplanan delillerden; …’in 01.04.2006 ile 31.12.2007 tarihleri arasında taşeron firması olan müflis … şirketinin bünyesinde; 18.01.2005-31.12.2005 tarihleri arasında ise … şirketi nezdinde Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığında çalıştığı, 05.05.2016 tarihinde ise emekli olduğu, Ankara … İcra Dairesinin …. sayılı yazılarında, müflis şirketlerden … şirketi hakkında verilen iflas kararının 01.06.2021 tarihinde kesinleştiği, … firması yönünden verilen iflas kararının ise henüz kesinleşmediği, iflas idaresince her iki şirketin iflasına ilişkin sıra cetvelinin tanzim edilmediğinin bildirildiği, davalı müflis şirketler haklarında Ankara …. Asliye Ticaret Mahkemesinin 28.12.2016 tarih ve … sayılı ilamıyla iflas kararı verildiği, davacı tarafça davalı şirketler aleyhine açılan rücuan tazminat davalarına dair verilen davanın açılmamış sayılması kararlarının istinaf incelemesinden geçmek sureti ile kesinleştiği anlaşılmıştır.
Bilindiği üzere İİK’nin 234/1. maddesinde “İflas idaresi sıra cetvelini iflas dairesine verir ve alacaklılar 166. maddenin 2. fıkrasındaki usule göre ilan yoluyla haberdar eder.” şeklinde düzenleme bulunmaktadır.
İİK’nin 234/2. maddesinde ise “İddialarının tamamı veya bir kısmı reddedilen yahut iddia ettikleri sıraya kabul edilmeyen alacaklılara doğrudan doğruya haber verilir.” denilmektedir.
İİK’nin 235. maddesinde de “Sıra cetveline itiraz edenler cetvelin ilanından itibaren 15 gün içinde iflasa karar verilen yerdeki ticaret mahkemesine dava açmaya mecburdurlar. 223’üncü maddenin 3.fıkrası hükmü mahfuzdur….” şeklinde hüküm yer almaktadır.
Söz konusu kanun maddelerinden de anlaşılacağı üzere İİK’nin 235. maddesi kapsamındaki sıra cetveline itiraz davasının açılabilmesi için öncelikle ortada bir sıra cetvelinin bulunması gerektiği açıktır. Konuya ilişkin yapılan araştırmada Prof. Dr. Baki Kuru’nun İcra ve İflas Hukuku El Kitabında (2013 yılı 2. baskı) 1331-1332 sayfalarında dava açılma süresine yönelik açıklamalarda bulunulduğu, söz konusu açıklamalarda genel itibariyle sıra cetvelinin ilanından itibaren 15 gün içerisinde davanın açılmasından bahsedildiği, yine 1331. sayfanın 36 no’lu dipnotunda “Sıra cetveline itiraz davası ilandan (yani dava açma süresi işlemeye başlamadan) önce de açılabilir.” şeklinde bir dipnot geçtiği ve dipnotun dayanağı olarak da …’a gönderme yaptığı, söz konusu dipnottaki …’ın kitabına ulaşılamadığı ancak içtihat programında yapılan incelemede … tarafından dava açma süresi hususunda “Kayıt kabul davası yukarıda belirtilen ilan ya da tebliğ tarihinden önce açılabilir mi? Doktrinde bu durumda mahkemenin sıra cetvelinin ilanını bekletici mesele yapıp duruşmaları ertelemesinin uygun olacağı belirtilmişken yüksek mahkemenin bu konuda içtihatları ise birbiri ile çelişkilidir.” şeklinde açıklama yaptığı ve ardından konuya ilişkin Yargıtay 19. Hukuk Dairesinin 2006/11170-2007/2164, Yargıtay 12. Hukuk Dairesinin 28.03.1984 tarih ve 908-3726, Yargıtay 12. Hukuk Dairesinin 06.12.1994 tarih, 1504-15599 sayılı ilamlarının eklendiği ve her üç ilamda da sıra cetveli ilan edilmeden icra hukuk mahkemesine şikayette bulunamayacağı, ticaret mahkemesine İİK’nin 235/1. maddesi gereğince dava açılamayacağının belirtildiği, mahkemelerce verilen ret kararlarının her üç Yargıtay taradından onandığı anlaşılmıştır.
Yukarıda yapılan tespitler doğrultusunda mevcut dosya değerlendirildiğinde davacı tarafça alacağın kaydı için iflas idaresine başvuruda bulunulduğu, iflas idaresi tarafından söz konusu başvuru ile ilgili herhangi bir ret ya da kabul kararı verilmediği ve sıra cetvelinin tanzim edilmediğinin mahkememize bildirildiği, sıra cetveli tanzim edilmeden davacı tarafından mevcut davanın açıldığı, İİK’nin 235. maddenin başlığının “Sıra Cetveline İtiraz ve Neticeleri” şeklinde olduğu, madde başlığından da anlaşılacağı gibi anılan madde kapsamında bir davanın açılabilmesi için ortada bir sıra cetvelinin bulunması gerektiği, mevcut olayımızda bir sıra cetveli bulunmadığından İİK’nin 235. maddesi uyarınca sıra cetveline itiraz davasının yukarıda belirtilen içtihatlar doğrultusunda açılamayacağı kanaatine ulaşılmıştır.
Hal böyle olunca, sıra cetveli düzenlenmeden açılması nedeni ile erken açılan davanın ön şart yokluğundan reddine karar verilerek aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:
1-Davanın ön şart yokluğundan REDDİNE,
2-Davacı harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Taraflarca yatırılan gider avansından artan kısım var ise talep halinde karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davanın değeri itibariyle kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 11/10/2022