Emsal Mahkeme Kararı Ankara 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/16 E. 2022/425 K. 06.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2022/16 Esas – 2022/425

T.C.
ANKARA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2022/16 Esas
KARAR NO : 2022/425

DAVA : Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 07/01/2022
KARAR TARİHİ : 06/06/2022

Mahkememizde görülmekte bulunan Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
TALEP :
Davacı vekilince mahkememize sunulan dava dilekçesinde özetle; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla dava dışı işçi …’ın davalı şirketlerde, müvekkili Kurum ile davalı şirketler arasında imzalanan hizmet sözleşmeleri kapsamında özel güvenlik personeli olarak çalıştığını ve iş yerinin kapatılması sebebiyle iş aktinin sona erdiğini, söz konusu sözleşmeler gereği her türlü işçilik alacaklarından yüklenici firmaların sorumlu olduğunu; dava dışı İşçi …’a 2 yıl 1 ay 25 günlük çalışmasının karşılığı müvekkil kurum tarafından brüt 4.967,50 TL kıdem tazminatı ödemesi yapıldığını, söz konusu kıdem tazminatı ödemesinin hizmet alım sözleşmeleri kapsamında işçiyi çalıştıran yüklenici firmalardan ödeme tarihinden itibaren uygulanacak sözleşme faiziyle, sözleşme faizi belirlenmeyen hallerde avans faiziyle birlikte davalı firmalardan, rücu’en tahsilini dava ve talep etmiştir.

CEVAP :
Davalılar vekilince mahkememize sunulan cevap dilekçesinde özetle; dava dışı işçiye davacı idarenin ödeme yaptığını ödeme sonucu taraflarına davanın açıldığını, müvekkili şirket ile davacı tarafından imzalanan hizmet sözleşmesinde yer belirlendiği ve yer sözleşmesi yapıldığını, İş Kanununda asıl işverenin alt işverene rücu etmesine ilişkin bir maddenin olmadığını, davacının yaptığı ödemeden açılan bu dava ile haberdar olduklarını, önceden kendilerine bir ihbar veya bildirimin yapılmadığından, işbu davanın açılmasının dürüstlük ve iyiniyet kurallarına aykırı olduğunu, davacı şirket ile müvekkili şirket arasında imzalanan sözleşmelerde işçilik alacaklarının müvekkili şirkete rücu edilebileceği konusunda bir düzenleme olmadığını, bu nedenle söz konusu alacağın ihale makamı olan davacı tarafından ödenmesi gerektiğini; davacı tarafın depoları kapatmasından kaynaklı işçi sayısının azaltıldığını müvekkili şirketin işçinin işten çıkarılmasında herhangi bir kusurunun olmadığını,; söz konusu alacağın zamanaşımına uğradığını beyanla müvekkili şirket yönünden davanın reddini talep etmiştir.
GEREKÇE :
Dava, Alacak davasıdır.
Taraflar arasındaki ihtilafın; Davacı işyerinde davalılar bünyesinde çalışan dava dışı işçi”ye davacı tarafından ödenen kıdem tazminatının davacı tarafından davalılara rücu edilip edilemeyeceği, edilebilecekse miktarı noktasında toplanmıştır.
Mahkememizce SGK hizmet dökümü ile Toprak Mahsulleri Ofisi Genel Müdürlüğü dava dışı işçiye ait kayıtlar ilgili yerlerden getirtilerek dosya arasına alınmıştır.
4857 İş Kanunu’nun 2/6 maddesi “asıl işveren, alt işverenin 4857 İş Kanunu’nun 2/6 maddesi “asıl işveren, alt işverenin işçilerine karşı o işyeri ile ilgili olarak bu Kanundan, iş sözleşmesinden veya alt işverenin taraf olduğu toplu iş sözleşmesinden doğan yükümlülüklerinden alt işveren ile birlikte sorumludur” hükmü yer almaktadır.

Dava, Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklı Rücuen Alacak davası olup, buna ilişkin olarak; Yargıtay 23.Hukuk Dairesinin 15/09/20120 tarihli ve 2017/2497 Esas ve 2020/2808 Karar sayılı ilamında; “Hizmet alım sözleşmeleri; ihale şartları ile belirlenen işin sözleşmede kararlaştırılan bedel ile yapılmasının üstlenildiği sözleşmelerdir. Bu sözleşme türünde yüklenicinin edimi, hizmetin kendi işçisi ile yerine getirilmesi, işverenin edimi ise sözleşme bedelinin ödenmesidir. Sözleşme kapsamında yapılması gereken iş yüklenici işçisi tarafından yerine getirilecektir. İş akdinin yüklenici ile işçi arasında yapıldığı hususu ihtilaflı değildir. SGK kayıtları da bu hususu doğrulamaktadır. Hizmet alımı tip sözleşmelerinde işverenin, yüklenici tarafından çalıştırılan işçinin ücretinin ödenmesi, sosyal haklarının takibi gibi denetim dışında işçiye karşı bir sorumluluğu yoktur. İşveren ile yüklenicinin İş Kanunu’na göre işçiye karşı müteselsilen sorumlu olmasına rağmen rücu ilişkisinde taraflar arasında imzalanan sözleşmenin uygulanması sözleşme hukukunun en temel ilkelerindendir.
İşçilik alacakları işveren tarafından ödenen işçinin; yüklenici işçisi olması, sözleşme ücretine işçinin ücret ve sosyal haklarının dahil olması, işverenin işçilik alacaklarından sorumlu olacağına dair sözleşmede bir hüküm bulunmaması hususları nazara alındığında davacı işverenin işçiyi çalıştıran yüklenicilerden ödediği bedeli ve ferilerinin tamamını talep etme hakkı bulunduğunun kabulü gerekir.
Hizmet alım ihaleleri aynı yüklenici tarafından alındığı gibi, değişik yükleniciler tarafından da alınabilmektedir. Bu halde işyeri devri suretiyle işçiler yeni yükleniciye devredildiği için hizmet akitleri kesintiye uğramadan devam etmekte ve işçilik alacakları da bu doğrultuda hesaplanmaktadır.
İşçiye ödenen kıdem tazminatı iş sözleşmesinin feshedildiği tarihteki giydirilmiş ücret üzerinden hesaplanmakta olup bu kıdem tazminatının tamamından işçiyi çalıştırdıkları dönemle orantılı olarak yükleniciler işveren karşı sorumludurlar. Yıllık izinler kullanılmadığı takdirde iş sözleşmesinin feshi ile ücrete dönüşmektedir. Sözleşmeyi feshedenin son yüklenici olduğu ve yıllık izinlerin de bu fesih ile ücrete dönüştüğü göz önüne alındığında yıllık izin ücretinden son yüklenici sorumlu olacaktır. İhbar tazminatından son işveren sorumludur. Bunların dışında hafta tatil ücreti, ücret alacağı, fazla mesai ücreti gibi işçiye ödenen tazminatlardan yükleniciler işverene karşı işçiyi çalıştırdıkları dönemle sınırlı olarak sorumlu olacaklardır. ” hükmü yer almaktadır.
Mahkememizce, ihtilaf konusu hususlarda tespit yapmak amacı ile Rücuen İşçi Alacağı konusunda uzman Nitelikli Hesap Uzmanı tarafından bilirkişi raporu düzenlenilmesine karar verilmiş, bilirkişi tarafından sunulan 20/04/2022 tarihli raporda, davacı Toprak Mahsulleri Ofisi Genel Müdürlüğü tarafından, dava dışı işçi …’a ödenen brüt 4.967,50 TL (4.929,80 TL net) kıdem tazminatının, ödeme tarihinden itibaren işleyecek sözleşme faizi (sözleşme faizinin belirlenememesi durumunda avans faiziyle) ile birlikte, taraflar arasında akdedilen ihale sözleşmeleri uyarınca davalı alt işveren yüklenicilerin sorumluluğunda olduğunu beyanla davalılardan rücu’en tazmini talebiyle açılan davada; davacı Toprak Mahsulleri Ofisi Genel Müdürlüğü’nün hak edebileceği kıdem tazminatı alacak miktarının brüt 4.967,50 TL (4.929,80 TL net) olduğu ve söz konusu alacak miktarından Davalılar … Özel Güvenlik Hizm. Ltd. Şti. ve … Özel Güvenlik Dan. Eğt. Alarm Cih. Ve Sis. Tic. Ltd. Şti.’nin müştereken ve müteselsilen sorumlu olacakları rapor edilmiş, bilirkişi raporu hüküm kurmaya ve denetime elverişli kabul edilmiştir.

Mahkememizce yapılan yargılama, toplanan deliller, alınan bilirkişi raporları ile Yerleşik Yargıtay ilamları doğrultusunda yapılan inceleme neticesinde; davacı ile davalı şirketler arasında imzalanan hizmet sözleşmeleri kapsamında özel güvenlik personeli olarak çalışan dava dışı işçi …’ın kıdem tazminatı talebine ilişkin açılan iş mahkemesi dosyasından verilen kararın tahsili amacı ile açılan İcra Müdürlüğü dosyasına yapılan ödemenin davalıdan rücuen tahsiline ilişkin mevcut dava açılmış olup, dava dışı işçi …’ın işe başlama tarihi olan 15/07/2015 tarihi ile 25/09/2017 tarihleri arasında çalışması karşılığı 4.967,50-TL kıdem tazminatından, yukarıda aktarılan Yargıtay 23. Hukuk Dairesinin yerleşik içtihadı davalı şirketlerin müteselsilen sorumluluğunun bulunduğu anlaşılmakla, davanın kabulü ile ödeme tarihi olan 24/10/2017 tarihinden itibaren avans faizi işletilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM :
1-Davanın Kabulü ile ;
4.967,50-TL rücuen işçi alacağının ödeme tarihi olan 24/10/2017 tarihinden itibaren
işleyecek avans faizi ile birlikte davalılar … Özel Güvenlik… Ltd. Şti ve … Özel Güvenlik … Ltd. Şti’nden müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
2-Alınması gerekli karar ve ilam harcı 339,33-TL olduğundan, peşin yatırılan 84,84-TL harcın mahsubu ile bakiye 254,49-TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak hazineye irat kaydına,
3-Zorunlu arabuluculuk gideri olan 1.320,00-TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak hazineye irat kaydına,
4-Davacı duruşmada kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 4.967,50-TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yatırılan 165,54-TL harç toplamı ile 1.098,60-TL posta, tebligat, bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.264,14-TL yargılama giderinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Taraflarca yatırılan gider avansından artan kısım var ise talep halinde karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davanın değeri itibariyle kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı06/06/2022