Emsal Mahkeme Kararı Ankara 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/154 E. 2022/380 K. 23.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2022/154 Esas – 2022/380

T.C.
ANKARA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2022/154 Esas
KARAR NO : 2022/380

DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 02/03/2022
KARAR TARİHİ : 23/05/2022

Mahkememizde görülmekte bulunan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
TALEP :
Davacı vekilince mahkememize sunulan dava dilekçesinde özetle; 21/11/2021 günü müvekkili idaresindeki … plakalı aracı ile Beyce istikametinden otogar istikametine seyri sırasında Çitgöl istikameti yönünde seyir eden davalı şirket tarafından sigortalı … plakalı araç ile kavşak içerisinde çarpışması sonucunda maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, müvekkiline ait araçta kaza sonrası onarım bedeli ile değer kaybı yönünden zarar oluştuğu, araçta hasar bedeli tespit edildiğini ve ekspertiz raporu ile 121.477,35-TL masraf olduğunun anlaşıldığı fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile davanın kabulüne, hasar tazminatı için şimdilik 1.000,00-TL’nin olay tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile tahsiline, değer kaybı tazminatına ilişkin şimdilik 50,00-TL tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile tahsiline, 1.180,00-TL ekspertiz ücreti ile yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalı sigorta şirketi vekilince mahkememize sunulan cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafça meydana gelen kaza nedeni ile araç hasar tazminatı talep edildiğini, huzurdaki davanın yetkisiz mahkemede açıldığını, KTK 110. Maddesi uyarınca yetkili mahkemenin müvekkili şirketin merkezinin yargı çevresinde yer alan İstanbul Anadolu Mahkemeleri olduğunu, müvekkili şirket nezdinde sigortalı araç sürücüsünün dava konusu kazanın meydana gelmesinde kusurunun bulunmadığını, davanın reddini gerektiğini, kabul anlamına gelmemekle birlikte trafik ihtisas dairesinden rapor alınması gerektiğini, davacının uğradığı zararı ispat etmekle yükümlü olduğunu, bu sebeple dosyanın hesap uzmanı bilirkişiye gönderilmesi gerektiğini, müvekkili şirketin sorumluluğunun poliçe teminatı olan 43.000,00-TL ile sınırlı olduğunu, davanın haksız fiile dayanması nedeni ile uygulanacak faizin yasal faiz olması gerektiğini beyan ederek, davanın yetki yönünden reddini, aleyhe haksız olarak davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE :
Dava, Haksız Fiilden Kaynaklanan Tazminat davasıdır.
Mahkememizce , trafik tescil kayıtları, tramer kaydı ilgili yerlerden getirtilerek dosya arasına alınmıştır.
Mahkememizce yapılan yargılama sonunda, mevcut davanın trafik kazasından kaynaklı tazminat davası olduğu, temelinin haksız fiile dayandığı, haksız fiil davalarında yetkili mahkemelerin 6100 sayılı HMK’nın 16.maddesinde, haksız fiilin meydana geldiği yer, zararın meydana geldiği yer ve zarar görenin yerleşim mahkemesi olarak belirlendiği, yine 6100 sayılı HMK’nın 6.maddesi gereğince genel yetkili olarak davalının ikametgahının de mevcut olayımızda yetkili olduğu, ayrıca poliçeyi düzenleyen şubenin bulunduğu yerin de 6100 sayılı HMK’nın 14.maddesi gereğince yetkili olduğu, 2918 sayılı kanunun 110/2.maddesin de yetkiye ilişkin HMK kapsamındaki düzenleme ile benzer bir düzenlemenin bulunduğu , söz konusu düzenlemeler mevcut olayımıza uygunlandığında, mevcut kazanın Beyce istikameti’nde meydana geldiği, zarar gören şahsın yani davacının Kütahya’da oturduğu, davalının merkez ikametgahının İstanbul olduğu, bu çerçevede HMK’nın belirlemiş olduğu yetki kuralları çerçevesinde mevcut davayı bakmada Ankara mahkemesinin yetkili olmadığı, her ne kadar davalı sigorta şirketinin Ankara’da bölge müdürlüğü olsa da en son çıkan Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 14/03/2018 tarih, 2017/17-1092 Esas 2018/463 Karar sayılı kararına göre Bölge Müdürlüklerinin acente ve şube sayılamayacağı, bundan dolayı söz konusu bölge müdürlüğünün bulunduğu yerin yetkili mahkeme olarak kabul edilemeyeceğinin belirtildiği, bu çerçevede davalının İstanbul Anadolu Mahkemelerinin yetkili olduğuna dair itirazının yerinde olduğu anlaşılmış ve davanın yetkisizlik nedeniyle usulden reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM :
1-Mahkememizin yetkisizliği nedeni ile HMK nun 114/1-ç ve 115/2 maddesi uyarınca davanın usulden REDDİNE,
2-Kararın kesinleşmesine müteakip talep halinde dosyanın İstanbul Anadolu Mahkemelerine gönderilmesine,
3-HMK’nun 331/2 maddesi gereğince yargılama giderlerinin yetkili mahkemece hüküm altına alınmasına,
4-İş bu ilam taraflardan birinin süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten; kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde kararı veren mahkememize başvurarak, dava dosyasının görevli ya da yetkili mahkemeye gönderilmesini talep etmesi gerektiği, aksi takdirde talep halinde HMK 20. maddesi gereğince mahkememizce davanın açılmamış sayılmasına karar verileceği hususunun taraflara ihtaratına;
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliği tarihinden itibaren 2 hafta içinde Ankara Bölge Adliye Mankemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 23/05/2022