Emsal Mahkeme Kararı Ankara 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/120 E. 2022/356 K. 16.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2022/120 Esas – 2022/356

T.C.
ANKARA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2022/120 Esas
KARAR NO : 2022/356

DAVA : Tazminat (Rücuen Tazminat)
DAVA TARİHİ : 17/02/2022
KARAR TARİHİ : 16/05/2022

Mahkememizde görülmekte bulunan Tazminat (Rücuen Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
TALEP :
Davacı vekilince mahkememize sunulan dava dilekçesinde özetle; davalı şirket ile şirketleri arasnıda 2017/439657 İKN’lu sözleşme kapsamında şirketlerince süresinde beyanname verilip ödenmiş olmasına rağmen haksız ve hukuka aykırı tahakkuk ettirilen 11.278,26-TL sözleşme karar pulu (damga vergisi) ve toplam 16.917,39-TL tutarında vergi ziyai cezası olmak üzere düzenlenen ihbarnamenin, ihbarnameye konu işlemlerin iptali talebi ile Ankara Vergi Dairesi başkanlığına karşı Ankara 3 Vergi Mahkemesinin … Esas sayılı dosyasına kayden açılan davadan, şirketlerince vazgeçilmiş olduğu anılan Mahkemece verilen karar ile karar verilmesine yer olmadığına dair kararın verildiği, davalı şirket ile imzalanan ihale kayıt nolu sözleşme dolayısıyla ödenen tutarın 5.722,62-TL olduğu, sözleşme hükümlerine aykırı olarak söz konusu ihaleden kaynaklı karar pulu ve buna bağlı olarak ortaya çıkan faiz tutarının şirketlerince ödenmek durumunda kalındığını beyan ederek, fazlaya dair talep hakları saklı kalmak kaydıyla 5.722,62-TL ödeme tarihinden itibaren işleyecek ticari faiz ile birlikte davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya tahmiline karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
CEVAP :
Davalı tarafa usulüne uygun tebligata rağmen davaya cevap sunulmamıştır.
GEREKÇE :
Dava, Rücuen Tazminat davasıdır.
Taraflar arasındaki ihtilafın; Davacı ile davalı arasında 2017/439657 ihale kayıt nolu ihale sonucunda imzalanan sözleşme gereğince davacı tarafından 7326 sayılı kapsamda yapılandırılmak sureti ile ödenen karar pulu (damga vergisinin) davalıya davacı tarafından rücu edilip edilemeyeceği noktasında toplanmıştır.
Mahkememizce, dava konusu ihale sözleşmesi, idari ve teknik şartname dosya arasına alınmış, tüm dosya kapsamında yapılan inceleme ve değerlendirme neticesinde;
Davacı idarenin 2017/439657 İKN’li 4734 sayılı kanunun 21. Maddesinin (b) bendine göre pazarlık usulü ile yapmış olduğu “Temizlik İlaçlama ve Kalorifer Yakma” hizmet alımı işini alan davalı ile 20/09/2017 tarihinde sözleşme imzaladığı, sözleşme imzaladıktan sonra davalı şirketin Ankara Vergi Dairesi Başkanlığına başvurarak ödemiş olduğu karar pulunun (damga vergisi) talep ettiği, Ankara Vergi Dairesi Başkanlığınca söz konusu karar pulunun bedelinin davacı şirkete iade edildiği ve davacı mükellef olarak kabul edilerek davacıdan tahsil edildiği, davacı tarafından Ankara 3. Vergi Mahkemesinin … Esas sayılı dosyası ile dava açıldığı ancak dava esnasında 7326 sayılı yasa kapsamında yapılandırılmadan faydalandırılarak söz konusu verginin hazineye ödendiği ancak davacı taraflar arasında imzalanan sözleşme ve eki İdari şartnameye dayanarak ödemiş olduğu verginin davalı şirket tarafından ödenmesi gerektiği iddiası ile işbu rücu davasını açtığı anlaşılmıştır.
Dosya muhteviyatında bulunan bilgi, belgelerden anlaşılacağı üzere eldeki alacak istemine ilişkin davaya konu ihale karar pulu (damga vergisi) mükellefinin ihale kararında tek başına imzası bulunan ve 5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu ile 448 sayılı Damga Vergisi Kanunu gereğince davacı idare olduğunun açık bir şekilde ortaya konulduğu ve dava konusu verginin ilgili mevzuat ve Mahkeme kararları gereğince usulsüz olarak davalıdan tahsil edilen verginin iade edilerek davalı idareden tahsil edildiği görülmektedir.
4734 sayılı Kamu ihale Kanunun kapsamında yapılan ihaleler üç ana aşamadan oluşmakta olup bunlar ihaleye hazırlık aşaması, ihale süreci aşaması ve sözleşme imzalanmasıyla başlayan sözleşmenin uygulanması yani taahhüdün sözleşme imzalayan yükleniciler tarafından yerine getirilmesi aşamasıdır. İlk iki aşmada idare ve vergi hukuku alanına girerken idare hukuku kuralları uygulanması gerekirken , üçüncü aşmada özel hukuk hükümlerinin uygulanması gerekmektedir. Yine ilk iki aşamadaki öncelilikle idarece uyulması gerekli ihaleye hazırlık işlemleri ve ihale onay belgesinin imzalanmasıyla başlayıp sözleşmenin imzalanmasına kadar olan işlemelerin yer aldığı ihale sürecine yönelik kuralların belirlenmesine ilişkin ikincil mevzuat kapsamında ihale ve alım türlerine göre Yönetmelikler, kamu ihale genel tebliği, idari şartname, teknik şartname, genel şartname ve sözleşme tasarısı şeklinde 4734 sayılı Kanunun verdiği yetkiye dayanılarak Kamu ihale kurumu tip dökümanlar düzenlenmiş ve yayınlanmıştır.
Uyuşmazlık konusuna ilişkin olarak ilgili mevzuat ve sözleşme ve eklerinin incelenmesi neticesinde;
Kamu İhale Genel Tebliği’nin 78.30.maddesinin (ç) bendinde sözleşme öncesi damga vergisi sözleşme gideri olarak sayılmış ise de söz konusu genel tebliğin taraflar arasında imzalanan tip sözleşmelerin eki ya da unsuru olmadığı gibi taraflar arasındaki tip sözleşmenin 8.2.maddesinde düzenlenmediği, aşağıda ayrıntılı açıklandığı üzere söz konusu genel tebliğin sözleşmenin ayrılmaz bir parçası olarak ve sözleşme ile dokümanlar arasında çelişki ve farklılık çıkması halinde oluşacak uyuşmazlıkların çözümü noktasında öncelikle hiyerarşi ile bakılacak belgeler arasında yer almadığı, taraflar arasındaki sözleşmeden üstün tanınacak 2 adet belge türünün yine taraflar arasındaki sözleşmenin 8.2.maddesi gereğince hizmet işleri genel şartnamesi ve idari şartname olduğunun belirtildiği, Kamu İhale Genel Tebliği’ne taraflar arasındaki iradenin uyuşarak imzalanan sözleşmeden daha üstün bir nitelik tanınmasının taraflar arasındaki sözleşmeyi ortadan kaldıracağı gibi yine taraflar arasındaki sözleşmenin 8.2.maddesinede aykırı olacağı anlaşılmış ve buna göre davaya konu uyuşmazlığın çözümü için özel hukuk hükümlerin uygulandığı taahüdün yerine getirilmesi aşamasına ilişkin taraflar arasında imzalanan sözleşme hükümlerinin esas alınması gerektiği kanaatine varılmıştır.
Bu kapsamda sözleşmelerin ilgili maddeleri incelendiğinde ;
Sözleşmelerin “Sözleşme bedeline dahil olan giderler” başlıklı 7.1 maddesinde dava konusu karar pulu (damga vergisi) teklif fiyata dahil olduğuna ilişkin hüküm bulunmadığı,
Yine sözleşmenin “Sözleşmenin ekleri” başlıklı 8 inci maddesinde;
” 8.1. İhale dokümanı, bu sözleşmenin eki ve ayrılmaz parçası olup, İdareyi ve Yükleniciyi bağlar. Ancak, sözleşme hükümleri ile ihale dokümanını oluşturan belgelerdeki hükümler arasında çelişki veya farklılık olması halinde, ihale dokümanında yer alan hükümler esas alınır.
8.2. İhale dokümanını oluşturan belgeler arasındaki öncelik sıralaması aşağıdaki gibidir:
1) Hizmet İşleri Genel Şartnamesi,
2) İdari Şartname,
3) Sözleşme Tasarısı,
4) Birim fiyat tarifleri (varsa),
5) Teknik Şartname,” düzenlemesi yer almaktadır.

Sözkonusu bu düzenleme ile de ihale dokümanının sözleşmenin ayrılmaz bir parçası olup sözleşme hükümleri ile ihale dokümanını oluşturan belgelerdeki hükümler arasında çelişki veya farklılık olması halinde belirlenen öncelik sıralamasıyla belgelere bakılması gerektiği, bir hiyerarşi üstünlük sıralamasının oluşturulduğu sıralamaya göre Hizmet işleri genel şartnamesi ve İdari Şartnamenin Sözleşme Tasarısından daha öncelikli ve üstün tutulduğu görülmektedir.
Bu bağlamda yapılan inceleme neticesinde Hizmet işleri genel şartnamesinde dava konusu ihale karar puluna (damga vergisi) ilişkin herhangi bir düzenlemeye yer verilmediği, yine idari şartnamenin Teklif fiyata dahil giderler başlıklı 25. Maddesinde karar puluna ilişkin düzenlemeye yer verilmediği sadece idari şartnamenin ihalenin sözleşmeye bağlanması başlıklı 45.6 alt başlıklı maddesinde “Sözleşmenin imzalanmasına ilişkin her türlü vergi, resim harçlar ile diğer sözleşme giderleri yükleniciye aittir” düzenlemesine yer verildiği söz konusu düzenlemenin sözleşmenin imzalanmasına ilişkin olduğu, sözleşme öncesi yapılan işlemleri kapsamadığı buna göre dava konusu olan sözleşme öncesi işleme dayanan ihale karar pulunu kapsayıcı mahiyette bir düzenleme olmadığı görülmüştür.
Yukarıda yer alan açıklamalar tespitler neticesinde; dava konusu ihtilafta esas alınarak taraflar arasında imzalanan sözleşmede dava konusu karar pulu (damga vergisi) ilişkin herhangi bir düzenlemeye yer verilmediği, bu durumda sözleşmenin 8 inci maddesi uyarınca sözleşmenin ayrılmaz bir parçası olarak belirtilen sözleşme ile dokümanlar arasında çelişki ve farklılık çıkması halinde oluşacak uyuşmazlıkların çözümü noktasında öncelikle hiyerarşi ile bakılacak belgeler incelendiğinde de sözleşmeden daha üstün tutulan idari şartnamenin sadece 45.6 maddesinde sözleşmenin imzalanmasına ilişkin her türlü vergi, resim ve harçların yüklenici tarafından ödeneceğinin düzenlendiği bu düzenlemenin sözleşme öncesi dava konusu ihale karar pulunu (damga vergisi) kapsamayacağı anlaşılmakla dava konusu daha önce davalılardan tahsil edildikten sonra Vergi Mahkemesi/Vergi Dairesi Başkanlığı kararları uyarınca davacının vergi mükellefi olduğu ve davacının ödemesi gerektiğinden davacıya iade edilen davacı tarafından Vergi Dairesi Başkanlığı/Mahkeme kararı gereği Hazineye ödenen, sözleşme öncesi idare tarafından alınan ihale karar pulu (damga vergisi) bedelleri ile gecikme zammı, vergi ziyaı cezası bedelinin davalıdan rücu edilmesi talebinin yerinde olmadığı davacının davasının reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM :
1-Davanın Reddine
2-Alınması gerekli karar ve ilam harcı 80,70-TL olduğundan, peşin alınan 97,73-TL harçtan mahsubu ile bakiye 17,03-TL’nin talep halinde karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
3-Zorunlu arabuluculuk gideri olan 1.320,00-TL’nin davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Taraflarca yatırılan gider avansından artan kısım var ise talep halinde karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliği tarihinden itibaren 2 hafta içinde Ankara Bölge Adliye Mankemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 16/05/2022