Emsal Mahkeme Kararı Ankara 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/89 E. 2021/694 K. 16.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
ANKARA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2021/89 Esas
KARAR NO : 2021/694

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 07/10/2015
KARAR TARİHİ : 16/11/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 01/12/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili özetle; Tekirdağ il özel idaresi tarafından Cumhuriyet parkı önünde aşevi karşısında yer alan Çorlu Kültür Merkezinin ikmal edilmesine karar verildiğini, Çorlu Kültür Merkezinin dış cephesinin alüminyum kompozit panel cephe kaplaması işinin müvekkili tarafından yapılmasının kararlaştırıldığını, müvekkilinin sözleşme gereğince yapmayı taahhüt ettiği işi tamamlayarak teslim ettiğini, işin teslimi sırasında yapılan hesaplamalar taraflar arasında ihtilaf konusu olduğunu, davalı yanca müvekilinin yaptığı işin toplamının 5.086,10 m2 olarak hesaplandığındığını, tarafların işin tamamlamasının akabinde 07.03.2014 tarihnde bir araya gelerek görüştüklerini, 07.03.2014 tarihli tutanağın düzenlendiğini, 5.086,10 m2 tutarındaki iş toplamı üzerinden hesap görülmesine ve ileride sözleşme kapsamında yapılan işin daha fazla yada eksik olduğunun ortaya çıkması durumunda yeniden hesap yapmak konusunda anlaştıklarını, toplam 5.086,10 m2 işle sınırlı olmak üzere davalının ibra ettiğini, müvekkilinin 23.09.2013 tarihli sözleşme kapsamında yaptığı için 5.806,10 m2 den daha fazla olduğunun tespit edilmesi halinde 5.086,10 m2yi aşan kısmına ilişkin ayrıca hesaplama yapılacağı davalının kabulünde olduğunu, idare tarafından yapılması gereken işlerin yapıldığını, müvekkilinin tüm bu işleri tam ve eksiksiz olarak tamamlayarak geçici kabule hazır hale getirdiğini, 24.01.2014 tarihinde teslim ettiğini, müvekkilince sözleşmeye konu işin sözleşmede öngörülen süre içinde tamamlanamaması nedeniyle 07.03.2014 tarihinde düzenlenen ibraname de de belirtildiği üzere müvekkiline yapılan ödemeden kesinti yapıldığını, müvekkili tarafından sözleşme kapsamında yapılan işin toplamının davalanın kabul ettiği gibi sadece 5.086,10 m2 olmadığını, 6.182,10 m2 sözleşme gereği iş yapıldığını ve teslim edildiğini, davalı yanca uhdesinde tutulan 29.000,00-TL kesin teminatında bugüne kadar müvekkiline iade edilmediğini, taraflar arasında sözleşme gereğince iş sahibi idare tarafından istenen işler de müvekilince yapılmış ve bundan dolayı müvekkilinden 15.000,00-TL alacağının ortaya çıktığını, alacağın tahsili için takip başlatıldığını, sözleşme gereğince müvekkilince yapılan işin toplamı davalı yanca 5.086,10 m2 olarak kabul edildiğini, bu miktar üzerinden taraflar arasında hesap görüldüğünü, yapılan işin fazla yada eksik çıkması durumunda ileride görüşülmesinin kararlaştırıldığını, toplam iş miktarının 6.182,10 m2 olarak hesaplandığını, meblağlar arasında 1.096,00 m2 lik fark kadar alüminyumkompozit panel kaplama işi müvekkili tarafından yapılmış olmasına rağmen davalı tarafından ödeme yapılmadığını, müvekkilinin davalıdan 124.154,80-TL alacağının bulunduğunu, m2 hesabının tespiti için Çorlu Sulh Hukuk Mahkemesi dosyasında tespit isteminde bulunulduğunu, toplamda 6.053,10 m2 alüminyum kompozit panel kaplama işi yapıldığının belirlendiğini, sözleşme kapsamında toplam 6.053,10 m2 alüminyum kompozit panel kaplama işi yaptığını ve davalının müvekilince yapılan bu işin 967,00 m2 lik kısmı karşılığında ödeme yapmadığını gösterdiğini, eksik ödeme yapıldığının sabit olduğunu, idare tarafından talep edilecek başkaca işlerinde müvekkili tarafından yapılması ve bu işlerin bedelinin davalı tarafça müvekiline ödenmesinin kararlaştırıldığını, idare tarafnıdan istenen işleri davalıya bildirerek davalının şifahi onayı ile işin yapıldığı şantiya sahasındaki idarenin kontrollerinin bilgisi ve onayı dahilinde yaparak tamamlandığını, işlerin toplam tutarının 15.000,00-TL olduğunu, yapılan işler nedeniyle müvekkili davalıdan 15.000,00-TL alacaklı olduğunu, davalı yanın müvekkilinden 29.000,00-TL geçici kabul kesintisi yapıldığını, taraflar arasında akdedilmiş sözleşmeye göre davalı yanca geçici kabul kesintisi yapılmasının uygun gibi görülse de bu kesintinin yapılmasının hatalı olduğunu, davalıya 50.000,00-TL bedelli bir adet teminat bonosunun teslim edildiğini, bononun 07.03.2014 tarihinde taraflar arasında hesap görüldüğünde ve halen davalının elinde bulunduğunu, 29.000,00-TL geçici kabul kesintisinin yapıldığını, teminat bonosu iade edilmeden yapılan kesintinin haksız ve fazladan alınmış bir teminat niteliğinde olduğu görüleceğini, bu tutarın müvekkilinden alınacağını, kesinti tutarının yanlış hesaplandığını, taraflar arasındaki sözleşmeye göre geçici kabul kesintisi müvekkiline yapılacak hakediş ödemesinin KDV’siz tutarı üzerinden hesaplanması gerektiğini, tarafların 5.086,10 m2 üzerinden hesaplama yaptığını, kabul kesintisinin 5.086,10 m2 x 96,00-TL %5 şeklinde hesaplanması gerektiğini, bu halde yapılması gereken kesinti tutarının 24.413,28 TL olacağını, 6.1823,10 m2 alüminyum kompozit kaplama işi yapılmış olmasına rağmen davalı bunun sadece 5.086,10 m2 lik kısmı için ödeme yaptığını, davalıdan alüminyum kompozit panel kaplama işi nedeniyle 124.154,80-TL alacağının bulunduğunu, idare tarafından müvekkilinden yapılması istenen işlerden kaynaklı olarak müvekkilinin yaptığı işler nedeniyle müvekkilinin davalıdan 15.000,00-TL alacağının bulunduğunu, davalının haksız geçici kabul kesintisi yapması nedeniyle müvekkilinin davalıdan bu kesinti nedeniyle alacağının ortaya çıktığını, alacaktan dolayı takip başlatıldığını beyanla itirazın iptalini, takibin devamını, icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili özetle; davacı tarafın 6.182,10 m2 birim iş yapıldığını, kendilerine ödenmeyen 1.096 m2 birim iş bedeli kadar alacaklı olduklarını iddia ettiklerini kabul etmediklerini, davacı taraf iş boyunca ölçümlerini yaptığını ve müvekkiline sunduğunu, müvekkilininde onayladığını, hakettikleri bedelin kendilerine ödendiğini, davacı tarafın tutanak isimli bir belgeye dayandığını mutat olarak düzenlenen bir belge olduğunu, davacı tarafından da gerek iş yapımı aşamasında ve gerekse daha sonra yapılan herhangi bir itirazda hiçbir zaman söz konusu olmadığını, 07.03.2015 tarihli ibranamenin mevcut olduğunu, işbu ibraname ile davacının gecikme cazasını kabul ettiğini, bu tarih itibariyle müvekkilinden hiçbir hak ve alacağının kalmadığını kabul ve beyan ettiğini, ortak olarak düzenlenen hakediş raporlarındaki ölçümlerden başkaca bir ölçümü kabul etmediklerini, yapılan inşaatta panel kaplama metrajı yapılacak olan ilahe dosyası ile sabit olduğunu, davacı tarafından teslim edilen işte eksik ve kusur tespit edildiğini, bunların müvekkili tarafından tamamlandığın, değişikliklerin sözleşmenin aynı maddesine göre malzeme ve işçiliği arttırır mahiyette olmasının gerektiğini, davacının dilekçesinde belirttiği işleri yapmadığını, hakediş raporlarında sözleşme dışı yapılan işler adı altındaki bölüme veri girişinin hiçbir zaman yapılmadığını, müvekkili işbu işi kamu ihaleleri kapsamında yapmakta olduğunu, iş sahibi idare yani devlet olduğunu, davacıdan teminat alınmasın, geçici kabul, kesin kabul kesintisi yapılmasına engel olmadığını, taraflar arasında sözleşmede de bu hususta hiçbir madde söz konusu olmadığı gibi hem geçici kesin kabul kesintisi hem de teminatlar ayrı ayrı maddelerde düzenlendiğini, geçici kabu kesintisi yapmanın müvekkilinin sözleşmeden doğan haklarından olduğunu, yapılan kesinti ve miktarları hakediş tutanakları ile sabit olduğunu, davacının imzası olduğunu, davacı tarafın yapılan kesintileri kabul ettiğini ve dava tarihine kadar da bunlar için bir hak iddiasında bulunulmadığını, son ve kesin hakedişi ile birlikte 14.449,57-TL geçici kabul kesintisinin iade edilmediğini, işin eksiksiz teslimi ve kesin kabul halinde ödenmesi gereken kalan 21.993,92-TL nin kabulde meydana çıkan eksikliklerin müvekkili tarafından tamamlanması nedeniyle iade edilmediğini, davacının işi teslim ettiği 24.01.2013 tarihinde geçici kabul incelemesi yapıldığını ve eksik kusurların tespit edildiğini, müvekkilinin bu ve kesin kabulde ortaya çıkan eksiklikleri kendisinin gidermek zorunda kaldığını, imalat hatalarından taşeronunun sorumlu olduğunu, hatalı ve bozuk imalatların yeniden yapılması halinde taşeronun hiç bir ek ödeme talep edemeyeceğini, davacının geçici ya da kesin kabul kesintilerinden kaynaklanan hiçbir alacağının mevcut olmadığını, icra inkar tazminatının reddinin gerektiğini, likit alacak söz konusu olmadığını beyanla davanın reddini talep etmiştir.
Davaya konu inşaata ilişkin ihale dosyası, Tekirdağ Valiliği İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü’nden getirtilerek dosya kapsamına alınmıştır.
… Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası getirtilerek dosya kapsamına alınmıştır.
Çorlu Sulh Hukuk Mahkemesi’nin … D.İş sayılı dosyasında yaptırılan tespite ilişkin raporların sureti dosya kapsamına alınmıştır.
Tarafların bildirmiş olduğu deliller toplandıktan sonra Çorlu Nöbetçi Asliye Hukuk (Ticaret) Mahkemesine talimat yazıldığı, söz konusu talimat doğrultusunda dosyaya sunulan 24/11/2016 tarihli rapora göre, bilirkişiler tarafından davacının alacağının 91.728,96-TL + KDV ve yine sözleşme harici yapılan iş için de 15.000,00-TL alacaklı olduğunun rapor edildiği görülmüştür.
Söz konusu rapora taraflarca itiraz edilmesi üzerine mahkememizce dosyanın üçlü bilirkişi kuruluna tevdi edildiği, söz konusu bilirkişi kurulu tarafından tarafların huzurunda yerinde yapılan incelemede; 18/06/2017 tarihli raporun hazırlandığı, söz konusu rapora göre, davacının davalıdan alacağının bulunmadığının rapor edildiği, söz konusu rapora itiraz edilmesi üzerine 20/12/2017 tarihli ek raporun alındığı, söz konusu ek rapora göre de davacının davalıdan alacaklı olmadığının rapor edildiği görülmüştür.
Mahkememizce yapılan yargılama sonunda, tarafların bildirmiş olduğu deliller toplandıktan sonra Çorlu Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesi’nden talimat yoluyla 24/11/2016 tarihli raporun aldırıldığı, söz konusu rapora itiraz edilmesi üzerine mahkememizce oluşturulan bilirkişi kurulundan 18/06/2017 tarihli rapor ve 20/12/2017 tarihli raporun aldırıldığı, söz konusu raporlar mahkememizce değerlendirildiğinde; Çorlu Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesi aracılığıyla aldırılan rapora itiraz edilmesi üzerine Mahkememizce itirazın yerinde bulunduğu ve tekrar yeni bir bilirkişi kurulundan 18/06/2017 tarihli raporun aldırıldığı söz konusu raporda itiraz edilen bilirkişi raporundan neden ayrıldıklarına dair gerekli açıklamanın yapıldığı söz konusu rapora göre davalı tarafından davacıya 5086,10 m2lik metraj üzerinden ödenen bedelin doğru olduğu, davacının talep etmiş olduğu metraj farklılığının bulunmadığının rapor edildiği, davacı tarafından fazla yaptığını iddia ettiği işlerinin onun tarafından yapıldığının ispat edilemediğinin rapor edildiği, söz konusu rapora itiraz edilmesi üzerine ek raporunun verildiği, ek raporda da ana rapordan bir farklılığın bulunmadığının rapor edildiği, mahkememizce 18/06/2017 tarihli raporun ve söz konusu rapora itiraz üzere hazırlanan 20/12/2017 tarihli ek raporun usul ve yasaya uygun olarak hazırlandığı denetime elverişli olduğu yönünde kanaat oluşmuş olup tüm bu hususlar birlikte değerlendirildiğinde davacının davasının hükme esas alınan bilirkişi rapor ve ek rapor doğrultusunda reddine şeklinde karar verildiği, söz konusu kararın T.C. Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 31.Hukuk Dairesi tarafından 26/11/2020 tarih, … Karar sayılı ilamı ile “Ankara 1.Asliye Ticaret Mahkemesi … Karar sayılı ve 06/02/2018 tarihli kararının HMK’nın 353/1-a-3-6 maddesi gereğince KALDIRILMASINA ve davanın yeniden görülmesi için dosyanın karar veren mahkemeye GÖNDERİLMESİNE” şeklinde karar verildiği görülmüş, mahkememizin yukarıdaki esasına kaydı yapılmıştır.
Davalı …’nın Ankara Ticaret Sicil Müdürlüğü’nün … sicil dosyasında ” …-… Yapı İnşaat Taahhüt Mimarlık Mühendislik” unvanı altında kayıtlı tacirdir.
Davacı … 20/09/2013 tarihinde “birinci formdaki demir dışı metallerin toptan satış işi” dolayısıyla mükellef kaydının açıldığı, daha sonra çalışma adresini terk etmesi nedeni ile vergi kaydının resen terk edildiği, söz konusu …’un ” … Alüminyum İnşaat Sanayi Dış Ticaret Limited Şirketi” ‘nin ortağı olduğu, TTK.nın 15.maddesinde esnaf kavramının tanımlandığı, bu maddeye göre; “İster gezici olsun ister bir dükkanda veya bir sokağın belirli yerlerinde sabit bulunsun, ekonomik faaliyeti sermayesinden fazla bedeni çalışmasına dayanan ve geliri 11.maddenin 2.fıkrası uyarınca çıkarılacak kararnamede gösterilen sınırı aşmayan ve sanat veya ticaret ile uğraşan kişi esnaftır….” şeklinde tanımlandığı, söz konusu tanımdan da anlaşılacağı gibi öncelikle esnafın esnaf sayılabilmesi için ekonomik faaliyetinin sermayesinden fazla bedeni çalışmasına dayanmasının gerektiği, mevcut olayımızda davacı …’un bedeni çalışmasından ziyade sermayesinin önem arz ettiği, kaldı ki söz konusu şahsın dava dışı … Alüminyum İnşaat Sanayi Dış Ticaret Limited Şirketinin ortağı olduğu ve aynı zamanda yapılan işin büyüklüğü dikkate alındığında esnaf olarak değerlendirilemeyeceği, mevcut olayımızda …’un bedeni çalışmasından ziyade sermayesinin önem arz etmesinden ötürü TTK.nın 15.maddesinde geçen gelirinin 11.maddesinin 2.fıkrasında çıkarılacak kararnamede gösterilen sınırı aşıp aşmadığı hususu da değerlendirilmesine gerek görmeden söz konusu şahıs mahkememizce tacir kabul edilmiştir.
Dosyanın yeniden kaldırma öncesi rapor hazırlayan bilirkişi kuruluna tevdi edildiği, söz konusu bilirkişi heyeti tarafından hazırlanan 04/05/2021 tarihli ek raporda, dava dosyası içerisindeki tüm belgeler ve Ankara ….İcra Müdürlüğü’nün … sayılı icra dosyası ile ihale dosyasının incelendiğini, nakdi geçici kabul kesintisinin kalan 28.807,79-TL’sinin davalı tarafından davacıya iade etmesinin gerektiği şeklinde rapor hazırlandığı görülmüştür.
Mahkememizce yapılan yargılama sonunda, taraflar arasında eser sözleşmesi bulunduğu, bu hususta ihtilafın bulunmadığı, ihtilafın yapılan işin metrekaresine yönelik olduğu, bu çerçevede yapılan incelemede tarafların bildirmiş olduğu deliller toplandıktan sonra talimat yoluyla 24/11/2016 tarihli raporun aldırıldığı, söz konusu rapora göre davacı tarafından yapılan işin M2’sinin 6041,81 m2 olarak hesaplandığı, yine söz konusu raporda davacı tarafından fazladan yapıldığı iddia edilen işin zeminde bulunduğu ve talep edilen 15.000,00-TL’nin piyasa rayiçlerine uygun olduğu yönünde rapor verildiği, söz konusu rapora itiraz edilmesi üzerine mahkememizce yeni bir bilirkişi kurulu oluşturularak 18/06/2017 tarihli raporun alındığı, söz konusu raporda davacı tarafından yapıldığı belirtilen işin miktarının 586,10 m2 olarak hesaplandığı, söz konusu raporda ilk alınan rapordan farklı bir m2 hesabının çıkmasının sebebinin de raporun 19.sayfasında ” Söz konusu metraj farklılığının binanın teras kısmında bulunan ve yapılmayan kısımlar adı altında resimlerini sunduğumuz arduvazlı membran, kulelerdeki pvc kaplama ve sıvı boya metrajlarının hesaplanan yüzeylerden düşülmeden hesaplandığı görülmüştür.” şeklinde açıklandığı, yine söz konusu raporda fazladan yapılan işe yönelikse dava konusu işin kamu ihale kanunu kapsamında ihalesi olmuş ve yapım işleri genel şartnamesine göre yapımı gerçekleştirilen bir anahtar teslimi götürü bedel yapım işi olduğu, söz konusu işe ilişkin ihaleyi yapan kamu kurum ve kuruluşlarınca ihalesi olan tüm işlerde yapılacak olan iş kalemlerinin açık bir şekilde bildirimle yükümlü olduğu, söz konusu yapım işinin yaklaşık maliyette belli olan 10 inşaat kalemi ve 29 elektrik kaleminin yapılmasını içerdiği, söz konusu işin yaklaşık maliyet cetveli incelendiğinde bahsi geçen 15.000,00-TL bedel biçilmiş imalatların maliyet içerisinde bulunmadığı, bu imalatların davacı ile davacı arasındaki 25/09/2013 tarihli sözleşmede yer alan imalatlardan da olmadığı, dosya kapsamında ihaleyi yapan kurum tarafından ihale kapsamı dışında iş artışına ilişkin bir iş artışının da yapılmadığı, bu itibarla sözlü olarak imalat artışı yapılmasının usulüne uygun olmadığı belirtilerek taraflarca mutabakata varılıp imza altına alınan şahit huzurundaki ibranamede imzalanan 5086,10 m2 lik ölçümün doğru olduğu ve metraj farklılığının bulunmadığının rapor edildiği, söz konusu rapora itiraz edilmesi üzerine bilirkişi kurulundan 20/12/2017 tarihli ek raporun alındığı, söz konusu ek raporda da ana rapordaki görüşlerinin değişmediğinin bildirildiği görülmüş olup tüm bu hususlar birlikte değerlendirildiğinde davaya konu işin davalı firmaya kamu kurumu tarafından ihalesi yapılan bir iş olması, ihale edilen işin miktarının 5086,10 m2 olması, söz konusu ihaleyi yapan kurum tarafından herhangi bir iş artışının yapılmayarak bu m2 üzerinden davalıya ödeme yapılması, 18/06/2017 tarihli bilirkişi raporunda davacının yapmış olduğu işin 5086,10 m2 olarak hesaplanması, söz konusu hesaplamanın önceki rapordan neden ayrıldığının açık ve gerekçeli bir şekilde açıklanması, taraflar arasındaki sözleşmenin 4.1.maddeside göz önüne alındığında mahkememizde davacının yaptığı m2 iş miktarının 5086,10 m2 olduğu yönünde kanaatin oluştuğu, bundan dolayı davacının m2 ‘ye yönelik talebinin reddinin gerektiği, yine davacı tarafından fazladan yaptığı işe yönelik talebi değerlendirildiğinde söz konusu işin davalı tarafından, davacıya yaptırıldığına ilişkin dosyada bir kaydın bulunmaması, taraflar arasındaki sözleşmenin 5d maddesi uyarınca işverenin fazladan yapılan işe yönelik herhangi bir mutabakatının bulunmaması, yine taraflar arasındaki sözleşmenin 3d maddesi gereğince fazladan yapılan işe ilişkin taşeronun bir talepte bulunmayacağına yönelik açık kaydının bulunması ve yine davacının fazladan yaptığını iddia ettiği işlerin ihale kapsamında olmaması nedeni ile mahkememizde davacının fazladan yaptığını iddia ettiği işin bedelini davalıdan istemeyeceği yönünde kanaatin oluştuğu, yine teminat kesintisine yönelik talep değerlendirildiğinde mahkememizce davacının yapmış olduğu işin 5086,10 m2 olarak kabul edildiği, söz konusu kabul çerçevesinde 07/03/2014 tarihli tutanak başlıklı ve aynı tarihli ibraname başlıklı belgeler birlikte değerlendirildiğinde; Mahkemece davacının yapmış olduğu işin 5086,10 m2 olarak kabul edilmesi, söz konusu m2 üzerinden bahsedilen tutanak ve ibraname başlıklı belge uyarınca davacının davalıyı ibra etmesi nedeni ile her ne kadar İstinaf’ın kaldırma kararı sonrası alınan bilirkişi raporunda 28.807,79-TL’lik teminat kesintisi alacağının bulunduğu hesaplanmış ise de 5086,10 m2’lik iş üzerinden davacı, davalıyı ibra ettiğinden dolayı mahkememizde teminat kesintisine yönelik davacının bir alacağının bulunmadığı yönünde kanaat oluşmuş ve davacının davasının tümden reddine, yine davacının dosya kapsamında kötüniyetli olduğuna dair bir kaydın bulunmaması nedeni ile davalının kötüniyet tazminat talebinin reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM :
1-Davanın reddine,
2-Davalının kötüniyet tazminatı talebinin reddine,
3-Alınması gerekli karar ve ilam harcı 59,30-TL olduğundan peşin olarak alınan 2.030,97-TL harçtan mahsubu ile bakiye 1.971,67-TL harcın karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
4-Davalı duruşmada kendisin bir vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 19.924,71-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı tarafından yapılan 7.500,00-TL gider avansının davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-Davacı tarafından yatırılan gider avansından artan kısım var ise karar kesinleştiğinde talep halinde yatırana iadesine,
Dair davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı tebliğiden itibaren iki haftalık süre içerisinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.16/11/2021

Katip …
¸¸

Hakim …
¸¸