Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C. ANKARA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
ANKARA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2021/845 Esas
KARAR NO : 2022/553
DAVA : İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 28/12/2021
KARAR TARİHİ : 19/09/2022
Mahkememizde görülmekte bulunan İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
TALEP :
Davacı vekilince mahkememize sunulan dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin, davalı ile 2012 yılında ticari işlemleri olduğunu ve son olarak 25/12/2012 tarihinde 5.000,00 TL. çek ile borçlarının ödendiğini, sonradan herhangi bir ticari ilişki olmadığını, ancak 9 yıl sonra Ankara …İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyası üzerinden müvekkil şirket aracı üzerine konulan haciz üzerine, yapılan icra dosyası incelemesinde 16.04.2013 tarihli 2.000,00 TL. diğer alacak ibareli takip bilgisine ulaştıklarını müvekkil şirketin bu tarihli bir borcunun olmadığını, icra takip dosyasının daha önce …. E. dosyası ile açıldığını ardından takipsiz bırakıldığını, sonra …. E.no ile tekrar açıldığı, yine takipsiz bırakıldığını, son olarak belirtilen dosya üzerinden yenilendiğini ve müvekkil şirketin banka hesaplarına konulan haciz işlemi üzerine müvekkil şirketin takip dosyasına 16/10./2021 tarihinde 5.358,51 TL. ödemek zorunda kaldığını, Davalı taraf ile yapılan arabuluculuk görüşmelerinde davalının müvekkil şirketin borçlu olduğunu belirten belgeleri sunamaması ve müvekkil şirketin icra müdürlüğüne ödediği tutarı iade etmemesi üzerine sonuçsuz kaldığını ve davayı açmak zorunda kalındığını belirterek icra takip baskısı ile dosya borcunu ödeyen müvekkil şirketin ödemiş olduğu 5.358,51 TL.nın ödeme tarihinden itibaren işleyecek reeskont-avans faizi birlikte istirdadına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili, davacı yanın açmış olduğu dava hem usul ve yasaya aykırı olduğunu, hemde hukuki temellere dayanmadığını, huzurdaki dava öncelikle istirdat davasının özel şartlarını barındırmadığını, davacı yanın 25.12.2012 tarihli çek ile yaptığı ödeme davacı ile müvekkil şirket arasındaki 2012 cari hesap bakiyesinin tamamını karşılamadığını, müvekkil kalan borç bakiyesi için 17.04.2013 tarihinde icra takibi başlattıklarını, davacı yan borcun ana parasını ödeyeceğini takip masrafları ve vekalet ücreti gibi borcun feri unsurlarını ödemeyeceğini beyan etmiş ise de kabul görmediğini, aradan geçen süre içinde takip bir kaç defa yenilendiğini, davacının haczi haricen öğrendiği iddiasının gerçeği yansıtmadığını, borcun 2012 yılından kalan cari hesap bakiyesi olduğu ve 2013 yılında takip başlatıldığını ve sonradan oluşan bir borç olmadığını belirterek davacı yanın asılsız ve mesnetsiz iddia ve bayanlar ışığında açtığı, hukuki dayanaktan yoksun davasının reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı yana yükletilmesine karar verilmesini istemiştir.
GEREKÇE :
Dava, Ticari Satımdan Kaynaklanan İstirdat davasıdır.
Taraflar arasındaki ihtilafın; Davalı tarafından aleyhine Ankara 23 İcra Müdürlüğünün … Esas numarası ile yapmış olduğu takip neticesinde haciz baskısı altında ödemek zorunda kaldığını iddia ettiği söz konusu icra takibine konu 2012 cari hesap bakiyesinden kaynaklı borcun bulunup bulunmadığı, ödemiş olduğu miktarı geri almayı talep edip edemeyeceği noktasında toplanmıştır.
Mahkememizce, Ankara 23 İcra Müdürlüğünün … sayılı dosyası uyap sureti dosya arasına alınmış, tarafların ticari defter ve kayıtlarının incelenmesi amacı ile ihtilaf konusu hususlarda tespit yapılmak üzere Mali Müşavir bilirkişi aracılığı ile bilirkişi raporu düzenlenilmesine karar verilmiş, bilirkişi tarafından sunulan 24/05/2022 tarihli raporda, tarafların 2012-2013-2014 yıllarına ait ticari defter incelemesi sonucu, davacı SMMM ile temasa geçildiği büro adresine gidildiği ancak davacı şirketin şu an mükellefi olmadığı ve 2012 ve daha sonraki yılların ticari defterlerinin kendilerinde bulunmadığının belirtildiği hususunda tutanak tutulduğu, davalı şirketin 2012-2013-2014 yıllarına ait ticari defterlerin noter onaylarını kanuni süresi içerisinde yapıldığı, TTK hükümleri gereğince kendi lehine delil niteliği taşıdığı, davacı şirketin 2012-2013 yılları yevmiye defteri işlenişinde ana hesap bazıda yürütüldüğü ise de mali müşavirden alınan muhasebe fişlerinden davacı şirketi 120.ALICILAR ana hesabı 120 B005 muavin hesap kodu ile takip ettiğinin belirlendiği, yapılan tespit ve incelemede, davalının muhasebe kayıtlarına göre, davalı şirketin 31/12/2012 tarihi itibari ile davacı şirketten 2.059,46-TL alacağının bulunduğu, 20/05/2013 tarihi itibari ile 59,46-TL alacağı bulunduğu ve son olarak 10/01/2014 tarihi itibari ile davacıdan herhangi bir alacağının bulunmadığı rapor edilmiş, usul ve yasaya uygun olarak hazırlanan bilirkişi raporu denetime elverişli olması nedeni ile kabul edilmiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama, bildirilen deliller, hüküm kurmaya ve denetime elverişli kabul edilen bilirkişi raporu ile birlikte değerlendirildiğinde, davacı tarafından davalı ile yapılan ticari ilişki sonucu, haciz baskısı altında ödemek zorunda kalınan Ankara 23 İcra Müdürlüğünün … sayılı icra dosyasına ödenen miktarın borcu bulunmadığı iddiası ile tarafına geri ödenmesine ilişkin açılan davada, icra dosyasının incelenmesinde, davalının davacı aleyhine 2.000,00-TL Asıl alacak üzerinden icra takibinde bulunduğu, dayanak olarak 02/10/2012 vade, 338793 nolu , 13/11/2012 tarih 338838 sıra nolu faturalara ilişkin bakiye alacağından kaynaklandığı, 11/10/2021 tarihi itibari ile 5.358,51-TL borç tutarı hesaplandığı ve dosya borcunun haricen tahsili ile 11/10/2021 tarihinde dosyanın kapatılmasına karar verildiği, davacı tarafın ticari defterlerinin bildirilen mali müşavirin uyuşmazlığa konu ticari defterlerinin kendilerinde olmadığını beyan ederek bilirkişiye sunmaması nedeniyle incelenemediği, davalı tarafın ticari defter incelenmesi neticesinde, davalı şirketin 31/12/2012 tarihi itibari ile davacı şirketten 2.059,46-TL alacağının bulunduğu, 20/05/2013 tarihi itibari ile 59,46-TL alacağı bulunduğu ve 10/01/2014 tarihi itibari ile alacağının bulunmadığı tespit edildiği bu durumda davaya konu icra takibine konu faturadan kaynaklı bakiye alacağının bulunduğu, davacı tarafın davasını ispatlayamadığı anlaşılmakla, davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM :
1-Davanın Reddine,
2-Alınması gerekli karar ve ilam harcı 80,70-TL olduğundan, peşin alınan 91,51-TL’den mahsubu bakiye 10,81-TL harcın talep halinde karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
3-Zorunlu arabuluculuk gideri olan 1.320,00-TL’nin davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,
4-Davalı taraf duruşmada kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 5.358,51-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Taraflarca yatırılan gider avansından artan kısım var ise talep halinde karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, davanın değeri itibariyle kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 19/09/2022
Katip … Hakim …
¸e-imzalıdır
¸e-imzalıdır