Emsal Mahkeme Kararı Ankara 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/841 E. 2022/696 K. 26.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/841 Esas – 2022/696
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
ANKARA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2021/841 Esas
KARAR NO : 2022/696
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 04/07/2018
KARAR TARİHİ : 26/10/2022
KR.YZL.TARİHİ : 02/12/2022

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
İDDİA :Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; 04.07.2016 tarihinde davalı … Sigorta A.Ş.ne zorunlu mali sorumluluk sigortası ile sigortalı … plakalı araç ile davalı … Sigorta A.Ş. ne zorunlu mali sorumluluk sigortası ile sigortalı … plakalı aracın çarpıştığını, … plakalı araçta yolcu olarak bulunan davacılar … … ve … …’nin ağır yaralandığını, trafik kazası tespit tutanağına göre şerit ihlali yapan … plakalı araç sürücüsü … …’ın asli, … plakalı araç sürücüsü … …’nın ise tali kusurlu olduğunu, davalı sigorta şirketlerine dava açılmadan önce başvuru yaptıklarını, davalılar tarafından eksik evrakların tamamlanması istenerek ödeme yapılmadığını belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere davacı … … için 20.000,00-TL maddi tazminatın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, davacı … … için 10.000,00-TL maddi tazminatın davalı … Sigorta A.Ş.’den tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı … Sigorta A.Ş. Vekili cevap dilekçesinde özetle; … plakalı aracın zorunlu mali sorumluluk sigortacısı olduklarını, 2918 sayılı KTK.nın 97 ve 99. Maddesi gereğince yasaya uygun olarak başvuruda bulunmadığını, davacıya sigorta şirketi tarafından eksik olan evrakların tamamlanması gerektiği belirtildiğini, ancak davacının eksik evrakları tamamlamak yerine dava açtığını, başvuru şartının yasaya uygun olarak yerine getirilmediğini, davacıların dava şartı niteliğinde olan başvuruyu eksik yapması nedeniyle davanın öncelikle dava şartı yokluğundan reddi gerektiğini, kesin maluliyet oranının ne olduğu henüz belli olmadığını, 01.06.2015 tarihli Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları A.5.c bendine göre maluliyetin yetkili bir hastaneden alınacak özürlü sağlık kurulu raporuna göre belirlenmesi gerektiğini, davanın reddini savunmuştur.
Davalı … Sigorta A.Ş. Vekili cevap dilekçesinde özetle; davalının … plakalı aracın zorunlu mali sorumluluk sigortacısı olduğunu, davacılar tarafından sigorta şirketine başvuru yapıldığını ancak yapılan başvuruda zorunlu mali sorumluluk sigortası genel şartlarında istenen salık raporunun sunulmadığını, dava şartının yerine getirilmediğini belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
DELİLLER, KABUL VE DEĞERLENDİRME: Dava, trafik kazasından kaynaklanan maddi tazminat istemine ilişkindir.
Mahkememiz’in 30/01/2019 tarih, 2018/501 Esas ve 2019/74 Karar sayılı karar ile davanın dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilmiş, kararının davacılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine Ankara BAM 26. Hukuk Dairesinin 18/11/2021 tarih, 2019/1413 esas ve 2021/2139 Karar sayılı ilamı ile; “…Mahkemece davacı tarafından bir kısım belgeler ile birlikte davalı sigorta şirketlerine başvurulduğu, eksik belgelerin tamamlanmadığı usulüne uygun başvuru yapılmış sayılamayacağı belirtilerek davanın usulden reddine karar verilmiş ise de; dava açılmadan önce sigorta şirketine başvuruyu düzenleyen 2918 sayılı KTK.nın 97. Maddesinde “sigorta kuruluşuna yazılı başvuruda bulunması” gerektiği belirtilmiş, bu yazılı başvuruya eklenmesi zorunlu olan ve dava şartı olan başvurunun yapılmamış sayılmasına neden olacak belgeler belirtilmemiştir. Dosya kapsamına göre davacılar tarafından dava açılmadan önce davalı sigorta şirketlerinin ve mahkemenin de kabulünde olduğu gibi davacılar tarafından sigorta şirketlerine başvuru yapıldığı anlaşıldığından mahkemece KTK.nın 97. Maddesinde düzenlenmeyen eksik belge ile başvurulduğu gerekçesi ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmediğinden davaya devam edilerek tarafların delillerin toplanması ve sonucuna göre karar verilmesi gerektiğinden….” bahisle kaldırılmasına karar verilmiştir.
Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi ATK’nın 04/09/2018 tarihli ATK raporunda; davacı … …’nin 04/07/2016 tarihli yaralanması neticesinde; Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik esas alındığında özür oranının %8 olduğu ve 9 ay süre ile iş göremez halinde kaldığı belirlenmiştir.
Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi ATK’nın 04/09/2018 tarihli ATK raporunda; davacı … …’nin 04/07/2016 tarihli yaralanması neticesinde; Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik esas alındığında özür oranının %5 olduğu ve 4 ay süre ile iş göremez halde kaldığı belirlenmiştir.

Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi ATK’nın 09/02/2022 tarihli ATK raporunda; davacı … …’nin 04/07/2016 tarihli yaralanması neticesinde; bir ay süresince başkasının yardımına ihtiyaç duyduğu, devamlı surette başka birinin bakımına muhtaç olmadığı belirlenmiştir
Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi ATK’nın 09/02/2022 tarihli ATK raporunda; davacı … …’nin 04/07/2016 tarihli yaralanması neticesinde; üç hafta süresince başkasının yardımına ihtiyaç duyduğu, devamlı surette başka birinin bakımına muhtaç olmadığı rapor edilmiştir.
… 1. Asliye Ceza Mahkemesi’ne hitaben bilirkişi Ali Afşar tarafından hazırlanan 11/10/2017 tarihli bilirkişi raporunda; … plakalı araç sürücüsü … …’ın ve karşı araç … plakalı araç sürücüsü … …’nın kazanın meydana gelmesinde %50 oranı ile kusurlu oldukları değerlendirilmiştir.
… 1. Asliye Ceza Mahkemesi’nce Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi’nden alınan 14/09/2018 tarihli raporda; kazaya karışan araçlardan hangi sürücünün şerit ihlali yaptığı hususunda şüphe bulunması nedeniyle takdiri mahkemeye ait olmak üzere, sürücü … … idaresindeki … plakalı otomobilin karşı şerit içerisinde hareket ettiği sırada kazanın meydana geldiğinin kabulü halinde sürücü … …’ın asli kusurlu, sürücü … Boyacının ise tali kusurlu olacağı; sürücü … … idaresindeki … plaka sayılı otomobilin karşı şerit içerisinde hareket ettiğinin kabulü halinde ise sürücü … …’ın tali kusurlu, sürücü … …’nın ise asli kusurlu olacağı değerlendirilmiştir.
Dava konusu kazaya ilişkin olarak … 1. Asliye Ceza Mahkemesi’nin … Esas sayılı sırasına kayden görülen davanın akıbeti araştırılmış; … plakalı otomobilin karşı şerit içerisinde hareket ettiği sırada kazanın meydana geldiği kabul edilerek bu aracın sürücüsü … …’ın asli kusurlu, karşı … plakalı araç sürücüsü … …’nın ise tali kusurlu olduğu kabul edilerek hüküm kurulduğu ve hükmün kanun yolu denetiminden geçerek 16/03/2022 tarihinde kesinleştiği görülmüştür.
Ceza dosyasında kesinleşen maddi vakıa gözetilmek sureti ile mahkememizce oransal kusur raporu alınmasına karar verilmiş, Ankara Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi’nin 28/04/2022 tarihli raporunda; ceza dosyasında kesinleşen maddi vakıaya göre sürücü … …’ın %75 oranında kusurlu olduğu, sürücü … …’nın ise %25 oranında kusurlu olduğu değerlendirilmiştir.
Alınan maluliyet ve ek maluliyet raporu ile 28/04/2022 tarihli kusur raporu ve dosyadaki diğer bilgi ve belgeler gözetilmek sureti ile aktüer hesabı yapılması amacıyla dosyanın bilirkişiye tevdi edildiği, 20/07/2022 tarihinde hazırlanan bilirkişi raporunda; … … yönünden; davacının geçici işgöremezlikten doğan zararının 11.086,09.-TL olarak hesaplandığı, sürekli işgöremezlikten doğan zararının 98.770,68.-TL olarak hesaplandığı, bakıcı giderinden doğan zararının 1.647,00.-TL olarak hesaplandığı, toplam tazminat alacağının 111.503,77.-TL olarak hesaplandığı, hesaplanan toplam tazminatın poliçe teminatı kapsamında olduğu, davalı sigorta şirketler için temerrüt tarihinin davacı tarafça davalı sigorta şirketine yapılan başvurunun tebliği tarihinden (16.03.2018) 8 işgünü sonrası olan 29.03.2018 tarihi olarak tespit edildiği, dava konusu trafik kazasına karışan ve davalı sigorta şirketleri tarafından sigortalanmış araçların ticari araç niteliğinde olmaması nedeni ile temerrüt tarihinden itibaren yasal faiz talep edilebileceği, … … yönünden; davalı … Sigorta A.Ş.’nin sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında hesaplama yapıldığında; davacının geçici işgöremezlikten doğan zararının 3.650,25.-TL olarak hesaplandığı, sürekli işgöremezlikten doğan zararının 34.981,25.-TL olarak hesaplandığı, bakıcı giderinden doğan zararının 905,85.-TL olarak hesaplandığı, toplam tazminat alacağının 39.537,35.-TL olarak hesaplandığı, hesaplanan toplam tazminatın poliçe teminatı kapsamında olduğu, davalı … Sigorta A.Ş. için temerrüt tarihinin davacı tarafça davalı sigorta şirketine yapılan başvurunun tebliği tarihinden (16.03.2018) 8 işgünü sonrası olan 29.03.2018 tarihi olarak tespit edildiği; dava konusu trafik kazasına karışan davalı … Sigorta A.Ş. Tarafından sigortalanmış aracın ticari araç niteliğinde olmaması nedeni ile temerrüt tarihinden itibaren yasal faiz talep edilebileceği, somut olayda hatır taşıması olup olmadığının, olması halinde yapılacak indirimin takdirinin mahkemeye ait olduğu rapor edilmiştir.

Taraflar arasındaki ihtilafın; 04/07/2016 tarihinde davacılardan … …’nin maliki olduğu ancak diğer davalı … … ile yolcu olarak yer aldığı … plakalı araç ile … plakalı aracın karıştığı kazada kusur durumu, davacıların malul kalıp kalmadıkları, kalmış iseler sürekli ve geçici iş göremezlik tazminatı ile bakıcı ihtiyacından kaynaklı tazminata hak kazanıp kazanmadıkları, kazanmış iseler miktarı ve davalıların sorumlu olup olmayacağı noktasında toplandığı tespit edilmiştir.
Davacılar vekilince, dava dilekçesinde talep edilen miktarın artırılmasına yönelik olarak 21/10/2022 tarihli harçlandırılmış ıslah dilekçesi sunulmuştur.
04.07.2016 tarihinde meydana gelen kaza sırasında sürücü … …’ın sevk ve idaresindeki, davalılardan … Sigorta AŞ. ( … Sigorta A.Ş.) tarafından sigortalı … plakalı araç ile … … sevk ve idaresindeki davalı … Sigorta A.Ş. tarafından sigortalı … plakalı aracın çarpışması sonucu meydana gelen trafik kazasında … plakalı araç içerisinde yolu olarak bulunan davacıların yaralandığı, ceza dosyasında kesinleşen maddi vakıa gözetilerek hazırlanan 28/04/2022 tarihli ATK kusur raporunda da açıklandığı üzere; davacılar … … ve … …’nin yaralandığı trafik kazasının oluşumunda sürücü … …’ın ilk şerit ihlali yapan taraf olduğu, … …’ın idaresindeki otomobil ile kendi yön bölümü içinde seyir etmesi gerekirken bu hususlara riayet etmediği, şerit ihlali yapar vaziyette karşı yönden gelen diğer sürücü idaresindeki otomobilin seyir durumunu bozduğu anlaşılmakla meydana gelen kazada asli kusurlu, sürücü … … idaresindeki otomobil ile seyir halinde iken olay mahallinde geldiğinde karşı yönden gelen araca karşı kendi yön bölümü içinde yolun sağına yanaşarak önlem alması gerekirken bu hususlara riayet etmediği, yolun orta kısımlarında meydana gelen kazada tali kusurlu olduğu, neticeten sürücü … …’ın %75 oranında, sürücü … …’nın %25 oranında kusurlu olduğu, belirlenen kusur durumu ve kaza tarihinde davalıların kazaya karışan araçların sigortacısı olması karşısında poliçe limiti ile sınırlı olmak üzere sorumlu oldukları kabul edilmiştir.
Yukarıda ayrıntılarına yer verilen Ankara Üniversitesi, Tıp Fakültesi, Adli Tıp Anabilim Dalı tarafından düzenlenen 04/09/2018 tarihli asıl ve 09/02/2022 tarihli ek raporlar; kaza tarihi esas alınarak, doğru mevzuata göre hazırlandığından hüküm vermeye elverişli ve yeterli görülmüştür.
Davacılardan … …’nin kaza anında yolcu olarak yer aldığı, davalılardan … Sigorta A.Ş. nezdinde sigortalı … plakalı aracın işleteni olması sebebiyle bu aracın sürücüsü … …’nın %25 oranındaki kusurundan sorumlu olacağı kabul edilmiştir.
Davacılar için kaza tarihinde geçerli yönetmelik hükümlerine uygun bir şekilde maluliyet oranı belirlendikten ve Anayasa Mahkemesi’nin genel şartlara atıf yapan Karayolları Trafik Kanunu’nun 90. maddesini kısmen iptale ilişkin 17/7/2020 tarihli ve E.: 2019/40, K.: 2020/40 sayılı, 09/10/2020 tarihinde yürürlüğe giren iptal kararından sonra oluşan hukuki duruma uygun olarak, sürekli iş göremezlik yönünden TRH 2010 Tablosu’na göre muhtemel bakiye ömrün belirlenmesi ve % 1,8 teknik faiz uygulanmadan; bilinmeyen işleyecek devre hesabı yapılırken, bilinen son gelirin her yıl için % 10 artırılıp % 10 iskonto edilmesi yönteminin kullanılması suretiyle tazminat hesabı yaptırılmıştır. 2022 yılı verilerine göre davacı … … yönünden; davacının geçici işgöremezlikten doğan zararının 11.086,09.-TL, sürekli işgöremezlikten doğan zararının 98.770,68.-TL, bakıcı giderinden doğan zararının 1.647,00.-TL ve neticeten toplam tazminat alacağının 111.503,77.-TL olacağı ve kazaya karışan her iki aracın sigorta şirketinin davacıya karşı talep doğrultusunda müteselsilen sorumlu olacakları, davacı … … yönünden; davalı … Sigorta A.Ş. ( … Sigorta A.Ş. ) tarafından sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında hesaplama yapıldığında; davacının geçici işgöremezlikten doğan zararının 3.650,25.-TL, sürekli işgöremezlikten doğan zararının 34.981,25.-TL, bakıcı giderinden doğan zararının 905,85.-TL ve neticeten toplam tazminat alacağının 39.537,35.-TL olacağı bilirkişi tarafından hesaplanmış olup hesaplanan bu miktarlara davacıların malul kalmış olmaları karşısında hak kazandıkları sabit olduğundan bu miktarlar hüküm altına alınmıştır. Davacılar kendi araçlarında yolcu olarak bulunduklarından ve bu nedenle hatır taşıması söz konusu olmadığından hatır taşıması indirimi, davacı … …’ye atfedilen sürücü kusuru dışında müterafik kusurlu sayılmalarını gerektirir başka bir neden ispat olmadığından başkaca müterafik kusur indirimi yapılmamıştır. Davacıların davalı sigorta şirketlerine usule uygun başvuru yaptıkları tarihten 8 iş günü sonrası yani 29/03/2018 tarihi davalı sigorta şirketleri yönünden temerrüt tarihi olarak kabul edilerek bu tarihten itibaren yasal faize hükmedilmiştir. Her ne kadar kısa kararda faiz başlangıç tarihi 16/03/2018 olarak yazılmış ise de; bu husus maddi hataya dayalı olduğundan gerekçeli kararın hüküm fıkrası faizin başlangıcı yönünden düzeltilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜNE,
A)Davacı … … yönünden; 98.770,68 TL sürekli iş göremezlik, 11.086,09 TL geçici iş göremezlik ve 1.647,00 TL bakıcı gideri olmak üzere toplam 111.503,77 TL maddi tazminatın davalılardan 29/03/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen alınarak davacı … …’ye verilmesine,
B)Davacı … … yönünden; 34.981,25 TL sürekli iş göremezlik, 3.650,25 TL geçici iş göremezlik ve 905,85 TL bakıcı gideri olmak üzere toplam 39.537,35 TL maddi tazminatın 29/03/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı … Sigorta A.Ş.(… Sigorta A.Ş.)’den alınarak davacı … …’ye verilmesine,
2-Hüküm altına alınan miktar üzerinden hesaplanan 10.317,62 TL harçtan, peşin alınan 515,90 TL harcın mahsubu ile bakiye 9.701,72 TL karar harcının davalıların sorumluluk oranlarına göre 2.565,76 TL’sinin davalı … Sigorta A.Ş.(… Sigorta A.Ş.)’den geri kalan 7.135,96‬ TL’sinin ise davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak Hazine’ye irat kaydına,
3-Davacı … … kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 17.725,57 TL nispi vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile bu davacıya verilmesine,
4-Davacı … … kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalı … Sigorta A.Ş.(… Sigorta A.Ş.)’den tahsili ile bu davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yatırılan 557,00 TL harç toplamı ve 2.869,08 TL posta, tebligat, bilirkişi ücreti ve ATK gideri olmak üzere toplam 3.426,08 TL yargılama giderinin davalıların sorumluluk oranlarına göre 896,83 TL’sinin davalı … Sigorta A.Ş.(… Sigorta A.Ş.)’den geri kalan 2.529,25‬ TL’sinin ise davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yatırılan gider avansından artan kısmının HMK’nun 333.maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde ve istek halinde yatırana iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, kararın tebliği tarihinden itibaren 2 hafta içinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 26/10/2022