Emsal Mahkeme Kararı Ankara 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/830 E. 2021/819 K. 24.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/830 Esas – 2021/819

T.C.
ANKARA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2021/830 Esas
KARAR NO : 2021/819
DAVA : Tazminat (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 06/12/2021
KARAR TARİHİ : 24/12/2021

Mahkememizde görülmekte bulunan Tazminat (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
TALEP :
Davacı/Karşı davalı vekilince mahkememize sunulan karşı dava dilekçesinde özetle; davacı ile müvekkili firma arasında 14/08/2020 tarihinde yürürlüğe girecek olan davacının makine yapılmasını talep ettiği müvekkilinin de bu hususta taahhüde girdiği sözleşme imzalandığını, davacı tarafın müvekkiline makinenin ne için kullanılacağı hususunda müvekkiline bilgi verilmediğini sadece nasıl olması gerektiğini beyan ettiğini, davacının süresinde makinenin teslim edilmediği iddiasının gerçeği yansıtmadığını, davacı şirket yetkilisinin Kosgeb desteğini alabilmek için makinenin yapım bedelinin tamamının taraflarınca ödendiğine ilişkin kosgeb’e belge sunuması gerekmekte olmasına rağmen müvekkilinden para akışını yapmayı teklif ettiğini, müvekkilinin de davacı şirketin parası olmaması nedeni ile iyi niyet ile bu teklifi kabul ettiğini, davacı şirketin hesabından müvekkiline 40.000,00-TL gönderildiğini, müvekkilinin de bu parayı yine aynı gün içerisinde gönderildiğini, sözleşmenin 7. Maddesinde belirtilen %50 nakit, 70.000,00-TL çekin peşinat olarak verilmesi maddesine de davacı tarafça riayet edilmediğini, kosgeb ödemesini alındıktan sonra müvekkiline bu kısım ödemesi yapıldığı ve bakiye 30.000,00-TL’nin ödenmediğini, müvekkilince davacı taraf yararına pek çok işlem gerçekleştirdiğini ve maliyetlere ilişkin ödemelerin davacı şirket tarafından yapılmadığını yine müvekkiline kalıp içinde ödeme yapılmadığını, dava değerinin ise fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile bilirkişi incelemesi ile arttırılmak suretiyle şimdilik 500,00-TL avans faizi ile birlikte yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
CEVAP :
Karşı dava dilekçesi, karşı tarafa teblig edilmiş, cevap sunulmamıştır.
GEREKÇE :
Dava, Ticari Satımdan Kaynaklanan Tazminat davasıdır.
Ankara … Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı dosyasının 24/12/2021 tarihli Ara kararı gereği karşı dava yönünden davanın tefriki ile yeni bir esasına kayıt edilmesine karar verilmiş ve mahkememizin yukarıdaki esasında kaydının yapıldığı anlaşılmıştır.
01.01.2019 tarihinde yürürlüğe giren 7155 sayılı yasanın 20. Maddesi ile değişik 6102 sayılı yasanın 5/a. maddesinde; “bu kanunun 4. maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalarda konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır.” hükmü ile aynı kanunun 6325 sayılı kanunda değişiklik yapan 23. Maddesinde ” (2) Davacı, arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini dava dilekçesine eklemek zorundadır. Bu zorunluluğa uyulmaması hâlinde mahkemece davacıya, son tutanağın bir haftalık kesin süre içinde mahkemeye sunulması gerektiği, aksi takdirde davanın usulden reddedileceği ihtarını içeren davetiye gönderilir. İhtarın gereği yerine getirilmez ise dava dilekçesi karşı tarafa tebliğe çıkarılmaksızın davanın usulden reddine karar verilir. Arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması hâlinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilir.” hükmü yer almaktadır. Bu hükümlerden anlaşılacağı üzere konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talebi içeren ticari davalarda arabuluculuk başvurusunun dava şartı olduğu ve başvuru sonucunda düzenlenen son tutanağın dava dilekçesine eklenmenin zorunlu olduğu, son tutanak eklenmediği takdirde 1 haftalık kesin süre verilerek son tutanağın mahkemeye sunulmasının istenilebileceği öngörülmüştür.
Somut olayda; davacı/karşı davalı tarafından mahkemeye sunulan dava dilekçesi ve eklerinde dava şartı olarak zorunlu arabuluculuğa başvurduğuna dair herhangi bir kayıt bulunmaması, dava açılmadan önce arabuluculuk sürecinin sonuçlandığının anlaşılmaması, arabuluculuk son tutanağı istendiğinde sadece tefrik öncesi esasta kayıtlı diğer davacıya ilişkin arabulucuk son tutanağının sunulması, ayrıca bir arabuluculuk başvurusu yapılmadığının beyan edilmesi, karşı dava yönünden arabuluculuk son tutanağının sunulmaması karşısında yukarıda aktarılan kanun hükümleri gereğince söz konusu dava şartının gerçekleşmediği kanaati hasıl olduğundan davanın HMK. 114. ve 115. maddeleri gereğince usulden reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm fıkrası tesis kılınmıştır.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçelere binaen;
1-Davanın HMK. 114. ve 115. maddeleri gereğince usulden REDDİNE,
2-Alınması gereken harç peşin alındığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına,
3-Davalı kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca 500,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Kullanılmayan gider avansının kararın kesinleşmesine müteakip davacıya iadesine,
Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere karar verildi.24/12/2021