Emsal Mahkeme Kararı Ankara 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/812 E. 2022/697 K. 26.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/812 Esas – 2022/697
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
ANKARA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2021/812 Esas
KARAR NO : 2022/697

DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 17/12/2021
KARAR TARİHİ : 26/10/2022
KR.YZL.TARİHİ : 28/11/2022

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
İDDİA :Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili sigorta şirketinin alacağının tahsili amacıyla davalı borçlu hakkında Ankara …İcra Müdürlüğü … Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlattığını, borçlu tarafından takibe haksız yere itiraz edildiğini ve takibin durdurulduğunu, borçlunun itirazının iptaline karar verilmesi gerektiğini, bu nedenle itirazın iptali ile alacağın tahsili amacıyla öncelikle arabuluculuk başvurusu yapıldığını, anlaşma sağlanamadığından itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesi amacıyla itirazın iptali davası açılması zorunluluğunun hasıl olduğunu, 03.02.2021 tarihinde, otel ve tatil köyü paket poliçesi ile teminat altına alınan … İnşaat ve İşletme A.Ş’ye ait ….’in lobby katında bulunan ve tüm oteli yangın güvenliği bakımından koruma altında tutan yangın sisteminin arızalanması sonucunda maddi hasar meydana geldiğini, meydana gelen hasarın müvekkil şirketi tarafından tazmin edildiğini, söz konusu hasar ve hasara sebebiyet veren olayın meydana geliş şeklinin dilekçe ekinde yer alan ekspertiz raporu ve diğer deliller ile sabit olup yüksek loop voltajının ve voltaj dalgalanmasının loop kartının arızalanmasına sebep olduğu ve bu arızadan dolayı loop hattının sürekli olarak kopuk halde olduğunu, arızalanan loop kartının tamirinin mümkün olmadığını, hasarın meydana gelmesinde kullanıcı hatasının ve herhangi bir yanlış bağlantının olmadığının tespit edildiğini, dolayısıyla dava konusu hasarın voltaj dalgalanması nedeniyle meydana geldiğinin açık olduğunu, Elektrik Dağıtımı ve Perakende Satışına İlişkin Hizmet Kalitesi Yönetmeliği’nin; elektrik enerjisinin tedarik sürekliliği, ticari ve teknik kalitesine ilişkin olarak dağıtım şirketleri, görevli tedarik şirketleri ve kullanıcılar tarafından uyulması gereken kurallar ile uygulamaya ilişkin esas ve usulleri kapsamakta olup dağıtım şirketinin, dağıtım lisansında belirlenen bölgede bulunan kullanıcılara sunduğu hizmetin kalitesinden ve görevli tedarik şirketi perakende satış faaliyetine ilişkin ticari kaliteden sorumlu olduğunu, mezkur yönetmelik gereğince tedarik şirketi tarafından uyulması zorunlu kurallara uyulmaması, ticari ve teknik kalitenin düşürülmesi ve hizmetin sunulmasına ilişkin işlemlerde gerekli dikkat ve özenin gösterilmemesi halinde kullanıcının zararının tazmini gerektiğini, davalının hem görev sorumluluğunu ihmal ettiğini, hem de dikkat ve özen yükümlülüğünü ihlal ettiğini, hasarın oluşumunda davalı kurumun ihmali ve sorumluluğunun bulunduğu, Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliğinin 11.maddesinin “Dağıtım lisansı sahibi tüzel kişi, ilgili mevzuat uyarınca bölgesinde bulunan tüm müşterilere eşit taraflar arasında ayrım gözetmeksizin yeterli , kaliteli ve sürekli elektrik enerjisi sunacak şekilde hizmet verir. ” hükmü gereği dağıtım şirketi olan davalının yeterli, kaliteli ve sürekli elektrik enerjisi vermekle sorumlu olduğunu, bu nedenle elektrik dağıtım şirketi olan davalının, altyapı ve elektriğin düzenli akışının sağlanmasında görevli olup elektronik cihazlarda herhangi bir arızaya sebep olacak bir voltaj düşüklüğü veya yüksekliğinden kaynaklanan zarar bedelini ödemek zorunda olduğunu, davalının kaliteli voltaj ile elektrik enerjisi sağlayamaması nedeniyle dava konusu zararın meydana geldiğini, meydana gelen zarardan davalının sorumlu olduğunu, Yargıtay kararlarının da bu yönde olduğunu, önemli ölçüde tehlikeli bir faaliyette bulunan, bu faaliyet neticesinde tehlike gerçekleşmesi sonucunda doğan zarardan sorumlu olarak 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun kusursuz sorumluluk başlığı altında madde 71 hükmü uyarınca “önemli ölçüde tehlike arz eden bir işletmenin faaliyetinden zarar doğduğu takdirde, işleten sorumludur” denildiğini, davalı şirketin, bölgede elektrik enerjisinin dağıtımını yerine getirdiğini, bu faaliyet, varlığı ve niteliği itibariyle bir tehlike ve dolayısı ile zarar ihmali taşıdığından, davalı şirketin sorumluluğu, bir sebep sorumluluğu olan kusursuz sorumlu olduğunu, sorumlu işletmenin, kusurlu olup olmaması, özen ödevini yerine getirip getirmemesi, işletme veya nesnede bir bozukluk veya noksanın bulunup bulunmamasının, meydana gelen zararın tazmin borcu yönünden bir etkiye sahip olmadığını zira sebep olunan zararlarda, sorumlu işletme, her türlü özeni gösterse, gözetim ve denetim ödevini yerine getirse, gerekli bütün tedbirleri alsa bile, sorumluluğunun bağlandığı olgu ile zarar arasında uygun illiyet bağı kurulduğu zaman, bunların sebep oldukları zararı gidermek zorunda olduğunu, müvekkilinin sigortalısına ait mezkur adreste meydana gelen hasarın, borçlunun gerekli dikkat ve özeni göstermemesi nedeniyle meydana gelmiş olduğunu ve davalı kurumun hasarın meydana gelmesinde asli ve tam kusurlu olduğunu, gerekli dikkat ve özeni gösterdiği veya kusurunun bulunmadığı varsayılsa dahi davayı konu arıza voltaj dalgalanması nedeniyle meydana geldiğinden zararın borçlu kurum tarafından tazmin edilmesi gerektiğini, davalının kusuruyla sebebiyet verdiği hasar, poliçedeki teminat dahilinde kaldığından sigortalının zararı müvekkil şirket tarafından tazmin edildiğini, işbu olay nedeniyle müvekkilin sigortalısına ödemek zorunda kalınan meblağın, 6762 sayılı Türk Ticaret Kanununun “Halefiyet” başlıklı 1472. Maddesinin “Sigortacı, sigorta tazminatını ödediğinde, hukuken sigortalının yerine geçer.” hükmü bağlamında halefiyet ilkesi gereğin faizi ile birlikte borçlu şirketten rücuen talep etme hakkı doğduğunu, borçlunun ödeme yapmaması üzerine hakkında icra takibi başlatılması gerekliliği hasıl olduğundan; müvekkil şirket tarafından sigortalıya ödenen hasar bedelinin faizi ile birlikte tahsili amacıyla Ankara …İcra Müdürlüğü … Esas sayılı takip dosyası ile icra takibi başlatıldığını, borçlu tarafından ise takibe haksız, soyut ve hukuki dayanaktan yoksun ifadelerle itiraz edildiğini, yapılan itiraz nedeniyle takibin durdurulmasına karar verilmiş olup itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesi gerektiğini, Türk Ticaret Kanununun 5/A Maddesi ” (1) Bu kanunun 4’üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranını ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır” hükmü gereği, 01/01/2019 tarihi itibariyle ticari uyuşmazlıklar ve sigorta sözleşmesinden kaynaklanan uyuşmazlıklar bakımından dava şartı olarak arabuluculuk getirildiğini, ilgili hükümler gereği borçlunun itirazının iptali istemi ile dava açılmadan arabulucuya başvuru yapılması zorunlu hale gelmiş olup; yapılan arabuluculuk görüşmesinde anlaşmaya varılamadığını, bu nedenle huzurdaki davanın açılması zorunluluğunun hasıl olduğunu, anlaşmaya varılamadığına ilişkin 12/11/2021 tarihli arabuluculuk e imzalı son tutanağı dilekçe ekinde yer aldığını beyanla, davanını kabulü ile takibin devamına, davalı aleyhine %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava dilekçesinde yer alan haksız ve mesnetsiz iddiaların kabulünün mümkün olmadığını, lehtarın kullanmakta olduğu yangın sisteminin arızalanmasına müvekkili şirketin bir eylemi ya da kusurlu hizmeti sebebiyet vermediğini, zararın lehtarın iş yerindeki elektrik tesisatından kaynaklanabileceği kuvvetle muhtemel olmadığını, ilgili bölgede şirketçe tespit edilen bir gerilim dalgalanması mevcut olmadığını, davaya konu zarar müvekkili şirketin kusurlarından kaynaklanmadığını, ayrıca belirtilen döneme ilişkin aynı bölgede elektrik şebekesinde herhangi bir arızası meydana gelmediğini, başka benzer abonelerden benzer şikayet veya ihbar olmadığını, arıza kayıt defterleri dağıtım şirketleri tarafından zorunlu olarak tutulduğunu ve şebekede meydana gelen her türlü hata bu kayıtlarda geçtiğini, oluşan bu arızalar arıza kayıt defterine geçtikten sonra arıza ekiplerine görev emri çıkarıldığını, dolayısıyla kayda geçirilmeyen bir arıza için ekip gönderilmesi ve arızanın giderilmesi olası olmadığından her türlü arızanın onarımı bu kayıtlara dayanılarak gerçekleştirildiğini, dava dilekçesinde hasara konu cihazın tadilat bedeli mi yoksa yeni bir cihaz bedeli mi ödendiği , Elektrik Dağıtımı ve Perakende Satışına İlişkin Hizmet Kalitesi Yönetmeliği’nde yer alan süreler içerisinde müvekkili şirkete başvurulup başvurulmadığı, elektronik cihazlarda meydana gelen arızanın niteliği, elektronik cihazın hurdası varsa bir kazanç elde edilip edilmediği vs. hususlarında bir açıklama yapılmadığını, soyut ifadeler içeren davanın kabulünün mümkün olmadığını, dava konusu işyerinde neden sadece lobby katında bulunan yangın sisteminin arızalandığı niçin benzer başkaca bir durumun yaşanmadığı hususu üzerinde durularak davalının elektronik cihazlarının ayıplı olmasından kaynaklanmış olabilme ihtimalinin de değerlendirilmesini, davacı yönetmelikte düzenlenene süreler içerisinde müvekkili şirkete başvurmadığını, hasarın meydana geldiği binada iddia ettiği voltaj dalgalanmasından tek etkilenen tesisatın lehtarın yangın sisteminin klima sisteminin bu dalgalanmadan etkilenmesi de bilim ve fen kurallarına aykırı olduğunu, kaldı ki müvekkili şirket bünyesinde tutulan resmi kayıtlara göre dava konusu adresi etkileyen voltaj dalgalanması bulunmadığını beyanla, haksız ve mesnetsiz açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER, KABUL VE DEĞERLENDİRME : Dava, halef olunan alacak için başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali ve icra inkar tazminatı istemine ilişkindir.
Dava açılmadan önce arabulucuya müracaat edilmiş olup işbu dava şartı yerine getirilmiştir.
Ankara …İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasının Uyap kayıtları, … Elektrik Dağıtım A.Ş.’nin yazı cevabı getirtilerek dosya kapsamına alınmış ve tarafların bildirdiği diğer tüm deliller toplanmıştır.
… Elektrik Dağıtım A.Ş.tarafından mahkememizce yazılan müzekkereye verilen 18/04/2022 tarihli cevabi yazıda; şirket kayıtlarının tetkiki neticesinde olay tarihinde davacının sigortalısının adresini etkileyen herhangi bir voltaj dalgalanma ve hasara sebep olacak elektrik kesintisi bulunmadığı, ilgili adres çevresindeki diğer abonelerden de benzer nitelikte bir hasar başvurusu alınmadığı ve davalının yasal süre içerisinde şirkete hasar başvurusunun olmadığı belirtilerek elektrik kesinti tablosu gönderilmiştir.
Davanın dayanağı olan Ankara …İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde; davacının 14.491,91 TL alacak için icra takibi başlattığı, ödeme emrinin davalı tarafa tebliğ edildiği ve davalının süresi içerisinde borca itiraz etmesi üzerine takibin durduğu görülmüştür.
Kusur ve zarar durumu ile var ise takip tarihi itibari ile alacak miktarının hesaplanması amacıyla dosyanın bilirkişi heyetine tevdi edildiği, 20/05/2022 tarihli bilirkişi heyet raporunda; davanın, haksız fiilden kaynaklanan zararın rücuen tazmini amacıyla Ankara …İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali davası niteliğinde olduğu, dava değerinin toplam 14.491,91 TL olduğu, dava dışı … İnşaat ve İşletme A.Ş ‘nin, davacı …. Sigorta A.Ş ‘nin 29/06/2020- 29/06/2021 tarihleri arasında sigortalısı olduğu, dava dışı …. Oteli içerisinde lobi katında bulunan Honeywell marka Yangın Alarm Santralinin data kontrol kartının 03/02/2021 tarihinde arızalandığı, arızalanan data kontrol kartının değişimi için davacı sigorta şirketinin dava dışı sigortalısına 15/04/2021 tarihinde 1.687,00 USD ödeme yaptığı, dava dışı sigortalı şirketin hasar olayıyla ilgili olarak davalı dağıtım şirketine Yönetmeliğin belirttiği 10 günlük süre içerisine hiçbir başvurusunun bulunmadığı, arızalanan data kontrol kartının voltaj değişimlerinden etkilenebilen bir elektronik parça olduğu, ancak takdir Sayın Mahkemeye ait olmak üzere, yukarıda “Değerlendirmeler” başlığı altında ayrıntılı şekilde açıklanan sebeplerle, meydana gelen hasar ile ilgili olarak davalı dağıtım şirketine atfedilecek bir kusur olmadığı, arızanın dava dışı sigortalı otelin kendi sorumluluğunda bulunan elektronik tesisatından kaynaklanmasının kuvvetle muhtemel olduğu, mahkeme tarafından aksi kanaate varılması ve hasar bedelinin ödenmesine karar verilmesi durumunda, davacı sigorta şirketi tarafından dava dışı sigortalısına ödenen bedelin serbest piyasa rayiçlerine uygun olduğu, bu durumda taleple bağlılık ilkesi gereğince davacının talep edilebileceği asıl alacak tutarının 14.116,00 TL olduğu, her ne kadar davacı tarafından 03/05/2021- 19/08/2021 tarihleri arasında takip öncesi işlemiş faiz talep edilmiş ise de, dosya kapsamında davalıya yapılmış olan herhangi bir bildirime rastlanmadığından takip öncesi işlemiş faiz hesaplamasının yapılamadığı, mahkeme tarafından hükmolunması durumunda icra inkar tazminatının 14.116 TL x %20 = 2.823,20 TL olarak hesaplandığı rapor edilmiştir.
Alınan bilirkişi raporunda zararın nedeninin ve dolayısı ile kusurun tam olarak tespit edilememiş olması karşısında zararın ve kusurun yeniden değerlendirilmesi amacıyla dosya bilirkişiye tevdi edilmiş, 01/08/2022 tarihli bilirkişi raporunda; dava konusu yangın sisteminin bulunduğu otel binasında, bina elektriğini besleyen, sürekliliğini sağlayan ve elektriksel gerilimi regüle eden UPS’in ve Jeneratör alt yapısının var olduğu ve dava konusu olay gününde de çalışır vaziyette olduğu, yangın sistemindeki 1 adet elektronik kartın arızaya geçmesinin dağıtım şirketince sağlanan şebeke elektriği kaynaklı bir aksaklıktan/arızadan/kesintiden gerçeklemesinin ihtimal dahilinde olmadığı rapor edilmiştir.
Taraflar arasındaki ihtilafın; davacı tarafından sigortalı dava dışı ……’in lobi katında bulunan yangın sisteminin 03/02/2021 tarihinde arızalanması ve buna bağlı olarak maddi hasar meydana gelmesi olayında davalının kusurunun bulunup bulunmadığı, var ise zarar miktarı, bu zarardan davalının sorumlu olup olmayacağı ve bu kapsamda yapılan icra takibine itirazın haksız olup olmadığı noktasında toplandığı tespit edilmiştir.
Davacı sigorta şirketi; kendisi tarafından 29/06/2020 tarihinde Otel ve Tatil Köyü Paket Poliçesi ile teminat altına alınan … İnşaat ve İşletme A.Ş.’ye ait … … …’in lobi katında bulunan ve tüm otelin yangın güvenliği bakımından koruma altında tutan yangın sisteminin 03/02/2021 tarihinde arızalanması neticesinde maddi hasar meydana geldiğini, işbu hasarın davalı şirketin yüksek loop voltajının ve voltaj dalgalanmasının loop kartının arızalanmasına sebebiyet vermesi ile oluştuğunu, meydana gelen hasardan dolayı dava dışı sigortalıya 14.116,00 TL ödeme yaptıklarını ve yaptıkları ödeme miktarınca dava dışı sigortalıya halef olduklarını açıklayarak davalının, yapmış oldukları icra takibine itirazının iptali ile takibin devamına karar verilmesini istemiştir. Davalı şirket; davacı tarafından sigortalı adreste elektrikten kaynaklı olarak herhangi bir arıza bulunmadığını ve kendilerinin kusursuz olduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini istemişlerdir. Hasarın meydana gelmesinin nedenleri ve kusur durumunun tespiti amacıyla iki ayrı bilirkişi raporu alınmış, yukarıda ayrıntıları yazılı 20/05/2022 ve 01/08/2022 tarihli her iki bilirkişi raporunda da; hasarın, davalı dağıtım şirketi tarafından sağlanan şebeke elektriğindeki arıza ve aksaklıklardan meydana gelmesinin mümkün olmadığı, bu nedenle davalıya atfedilebilecek herhangi bir kusur bulunmadığı açıklanmıştır. Yine davalı şirkete yazılan müzekkereye verilen 18/04/2022 tarihli cevabi yazıda; şirket kayıtlarının tetkiki neticesinde olay tarihinde davacının sigortalısının adresini etkileyen herhangi bir voltaj dalgalanma ve hasara sebep olacak elektrik kesintisi bulunmadığı, ilgili adres çevresindeki diğer abonelerden de benzer nitelikte bir hasar başvurusu alınmadığı ve davalının yasal süre içerisinde şirkete hasar başvurusunun olmadığı belirtilmiştir. Alınan bilirkişi raporları ve toplanan diğer delillere göre davacı tarafından sigortalı dava dışı işletmede 03/02/2021 tarihinde meydana gelen yangın sisteminin arızalanması şeklindeki olayda davalının herhangi bir kusurunun bulunmadığı, davalıya atfedilecek herhangi bir kusur bulunmaması karşısında davacının dava dışı işletmeye yaptığı ödemeyi halef sıfatıyla talep edemeyeceği anlaşılmakla davanın reddine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gereken 80,70 TL maktu harcın, peşin alınan 175,03 TL harçtan mahsubu ile bakiye 94,33 TL harcın karar kesinleştiğinde, istek halinde yatırana iadesine,
3-Dava şartı olan zorunlu arabuluculuk gideri 1.320,00 TL olduğundan söz konusu ücretin davacıdan alınarak Hazine’ye irat kaydına,
4-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
5-Yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davacı tarafından yatırılan gider avansından artan kısmının HMK’nun 333.maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde ve istek halinde yatırana iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, kararın tebliği tarihinden itibaren 2 hafta içinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.26/10/2022